Sayfa 494

 
00:00

yüṭâfü `aleyhim biṣiḥâfim min ẕehebiv veekvâb. vefîhâ mâ teştehîhi-l'enfüsü veteleẕẕü-l'a`yün. veentüm fîhâ ḫâlidûn.

Arapça:

يُطَافُ عَلَيْهِم بِصِحَافٍ مِّن ذَهَبٍ وَأَكْوَابٍ ۖ وَفِيهَا مَا تَشْتَهِيهِ الْأَنفُسُ وَتَلَذُّ الْأَعْيُنُ ۖ وَأَنتُمْ فِيهَا خَالِدُونَ

Türkçe:

Çevrelerinde altın tepsiler, kadehler dolaştırılır. Orada, nefislerin arzu duyacağı, gözlerin zevkleneceği her şey vardır. Ve siz orada sürekli kalacaksınız.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onların etrafında yiyecek ve içecekler altın tepsiler ve kadehlerle dolaştırılır. Orada canların çektiği ve gözlerin hoşlandığı herşey vardır. Siz orada ebedi olarak kalacaksınız.

Diyanet Vakfı:

Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve siz, orada ebedi kalacaksınız.

İngilizce:

To them will be passed round, dishes and goblets of gold: there will be there all that the souls could desire, all that their ayes could delight in: and ye shall abide therein (for eye).

Fransızca:

On fera circuler parmi eux des plats d'or et des coupes; et il y aura là [pour eux] tout ce que les âmes désirent et ce qui réjouit les yeux; - "et vous y demeurerez éternellement.

Almanca:

Ihnen wird serviert mit Schalen aus Gold und Bechern. Und darin ist das, was die Seelen begehren und die Augen genießen. Und ihr bleibt darin ewig.

Rusça:

Их будут обносить блюдами из золота и чашами. Там будет то, чего жаждут души и чем услаждаются глаза. Вы пребудете там вечно.

Açıklama:
 
00:00

vetilke-lcennetü-lletî ûriŝtümûhâ bimâ küntüm ta`melûn.

Arapça:

وَتِلْكَ الْجَنَّةُ الَّتِي أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Türkçe:

İşte size, yapıp ettiklerinize karşılık mirasçı kılındığınız cennet!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur.

Diyanet Vakfı:

"İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur."

İngilizce:

Such will be the Garden of which ye are made heirs for your (good) deeds (in life).

Fransızca:

Tel est le Paradis qu'on vous fait hériter pour ce que vous faisiez.

Almanca:

Und dies ist die Dschanna, die euch überlassen wurde für das, was ihr zu tun pflegtet.

Rusça:

Этот Рай дан вам в наследство за то, что вы совершали.

Açıklama:
 
00:00

leküm fîhâ fâkihetün keŝîratüm minhâ te'külûn.

Arapça:

لَكُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ كَثِيرَةٌ مِّنْهَا تَأْكُلُونَ

Türkçe:

Orada sizin için pek çok meyve var. Onlardan yiyeceksiniz.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Orada sizin için bol bol meyveler vardır. Onlardan yersiniz.

Diyanet Vakfı:

" Orada sizin için bol bol meyveler vardır, onlardan yersiniz" denilir.

İngilizce:

Ye shall have therein abundance of fruit, from which ye shall have satisfaction.

Fransızca:

Il y aura là pour vous beaucoup de fruits dont vous mangerez".

Almanca:

Für euch ist darin viel Obst, von dem ihr speist.

Rusça:

Для вас там уготованы многочисленные фрукты, которые вы будете есть.

Açıklama:

Sayfalar

Sayfa 494 beslemesine abone olun.