Arapça
فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ فَزَادَهُمُ اللَّهُ مَرَضًا ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ
Turkish Transliteration:
Fee quloobihim maradun fazadahumu Allahu maradan walahum AAathabun aleemun bima kanoo yakthiboona
Türkçe:
Kalplerinde bir hastalık vardır da Allah onları hastalık yönünden daha ileri götürmüştür. Ve onlar için, yalancılık etmiş olmaları yüzünden acıklı bir azap öngörülmüştür.
Çeviriyazı:
fî ḳulûbihim meraḍun fezâdehümü-llâhü meraḍâ. velehüm `aẕâbün elîmüm bimâ kânû yekẕibûn.
Kral Fahd:
Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını artırmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elîm bir azap vardır.
Şaban Piriş:
Onların kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını artırmıştır. Onlara, yalan söylemelerinden dolayı acı veren bir azap vardır.
İngilizce
In their hearts is a disease; and Allah has increased their disease: And grievous is the penalty they (incur), because they are false (to themselves).
Fransızca:
Sûredeki Ayet No: Il y a dans leurs coeurs une maladie (de doute et d'hypocrisie), et Allah laisse croître leur maladie. Ils auront un châtiment douloureux, pour avoir menti.