Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

45

Ayet No: 

999

Sayfa No: 

156

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

الَّذِينَ يَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا وَهُم بِالْآخِرَةِ كَافِرُونَ

Çeviriyazı: 

elleẕîne yeṣuddûne `an sebîli-llâhi veyebgûnehâ `ivecâ. vehüm bil'âḫirati kâfirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar, Allah'ın yolundan men ederler ve onu eğriltmek isterler, ahireti de inkâr ederlerdi".

Diyanet İşleri: 

Cennetlikler, cehennemliklere: "Biz Rabbimizin bize vadettiğini gerçek bulduk, Rabbinizin size de vadettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler, "Evet" derler. Aralarında bir münadi, "Allah'ın laneti Allah yolundan alıkoyan, o yolun eğriliğini isteyen ve ahireti inkar eden zalimleredir" diye seslenir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O zalimlere ki halkı Allah yolundan menederlerdi o yolun eğri bir hale gelmesini isterlerdi ve onlar ahireti inkar ederlerdi.

Şaban Piriş: 

Onlar, Allah yolundan yüz çevirir, alı koyarlar ve yolun eğri olmasını isterler. Onlar ahiretin de kâfiridir.

Edip Yüksel: 

Onlar ki ALLAH'ın yolundan alıkoyarlar ve onu eğriltmek isterler. Ahiret konusunda da inkarcıdırlar.

Ali Bulaç: 

Ki onlar Allah'ın yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve ahireti tanımayanlardır.

Suat Yıldırım: 

Cennetlikler cehennemliklere: “Biz, Rabbimizin bize vâd ettiği şeylerin gerçek olduğunu gördük; siz de Rabbinizin size vâd ettiklerinin gerçekleştiğini gördünüz mü?” deyince onlar: “Evet” diye cevap verirler.Derken bir görevli aralarında: “Allah'ın lâneti o zalimlere olsun ki onlar insanları Allah yolundan uzaklaştırır, onu eğri büğrü göstermek isterlerdi ve onlar âhireti de inkâr ederlerdi.” diye nida eder. [37,54-59; 52,14-16]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Öyle zalimler ki, Allah´ın yolundan men ederlerdi. Ve o yolun eğri büğrü olmasını isterlerdi. Ve onlar ahireti münkir kimseler idi.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar ki, Allah'ın yolundan geri çevirip yolun eğri-büğrüsünü isterler, onlar âhireti de inkâr edenlerdir.

Bekir Sadak: 

(50-51) Cehennemlikler cennetliklere, «Bize biraz su veya Allah´in size verdigi riziktan gonderin» diye sesenirler, onlar da, «Dogrusu Allah dinlerini alay ve eglenceye alan, dunya hayatina aldanan inkarcilara ikisini de haram etmistir» derler. Bugunle karsilacaklarini unuttuklari, ayetlerimizi bile bile inkar ettikleri gibi biz de onlari unutuyoruz.

İbni Kesir: 

Onlar ki

Adem Uğur: 

Onlar, Allah yolundan alıkoyan ve onu eğip bükmek isteyen zalimlerdir. Onlar ahireti de inkâr edenlerdir.

İskender Ali Mihr: 

Onlar, Allah´ın yolundan alıkoyarlar. Ve onun (o yolun) eğri olmasını isterler. Ve onlar ahireti (ruhun ölümden evvel Allah´a ulaşmasını) inkâr edenlerdir.

Celal Yıldırım: 

Âhiret hayatını inkâr eden (bu zâlim)ler, insanları Allah yolundan çevirir ve o (yolun) doğruluğunu bozmağa çalışırlar.

Tefhim ul Kuran: 

«Ki onlar Allah´ın yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve onlar ahireti tanımayanlardır.»

Fransızca: 

qui obstruaient le sentier d'Allah, qui voulaient le rendre tortueux, et qui ne croyaient pas à l'au-delà."

İspanyolca: 

que desvían a otros del camino de Alá, deseando que sea tortuoso, y no creen en la otra vida!»

İtalyanca: 

che ponevano ostacoli sul sentiero di Allah e cercavano di renderlo tortuoso e non credevano all'altra vita».

Almanca: 

Diejenigen, die von ALLAHs Weg abhalten und diesen zu krümmen versuchen, und die dem Jenseits gegenüber Kufr betreiben.

Çince: 

他们妨碍真主的大道,而且称它为邪道,并且不信后世。

Hollandaca: 

Die de menschen van Gods weg afleidden, en dien bochtig trachtten te maken en niet in het volgende leven geloofden.

Rusça: 

которые сбивали других с пути Аллаха, пытались исказить его и не веровали в Последнюю жизнь".

Somalice: 

Ah kuwa ka Celiya Dadka Jidka Eebe lana Doona Qallooca, Iyagoo Aakhiro ka Gaaloobay.

Swahilice: 

Wale ambao walikuwa wakizuilia Njia ya Mwenyezi Mungu, na wakataka kuipotosha, nao wanaikanusha Akhera.

Uygurca: 

زالىملار كىشىلەرنى اﷲ نىڭ داغدام يولىدىن توسىدۇ، ئۇنىڭ ئەگرى بولۇشىنى تىلەيدۇ ھەمدە ئۇلار ئاخىرەتكە ئىشەنمەيدۇ

Japonca: 

これらの者はアッラーの道から(人びとを)背かせ,また歪めようとした者であり来世を信じない者たちであった。」

Arapça (Ürdün): 

«الذين يصدون» الناس «عن سبيل الله» دينه «ويبغونها» أي يطلبون السبيل «عوجا» معوجة «وهم بالآخرة كافرون».

Hintçe: 

जो ख़ुदा की राह से लोगों को रोकते थे और उसमें (ख्वामख्वाह) कज़ी (टेढ़ापन) करना चाहते थे और वह रोज़े आख़ेरत से इन्कार करते थे

Tayca: 

คือบรรดาผู้ที่ขัดขวางทางของอัลลอฮฺ และปรารถนาให้ทางนั้นคดเคี้ยว และต่อวันปรโลกนั้นพวกเขาปฏิเสธศรัทธา

İbranice: 

אלה אשר הרחיקו אנשים מהדרך של אלוהים וביקשו לעקם אותה, והם כפרו בעולם הבא

Hırvatça: 

koji su od Allahova puta odvraćali i nastojali da ga iskrive, i koji u ahiret nisu vjerovali!"

Rumence: 

ce abat de la Calea lui Dumnezeu pe care ei caută s-o întortocheze, căci ei tăgăduiesc Viaţa de Apoi.”

Transliteration: 

Allatheena yasuddoona AAan sabeeli Allahi wayabghoonaha AAiwajan wahum bialakhirati kafiroona

Türkçe: 

Onlar ki, Allah'ın yolundan geri çevirip yolun eğri-büğrüsünü isterler, onlar âhireti de inkâr edenlerdir.

Sahih International: 

Who averted [people] from the way of Allah and sought to make it [seem] deviant while they were, concerning the Hereafter, disbelievers.

İngilizce: 

Those who would hinder (men) from the path of Allah and would seek in it something crooked: they were those who denied the Hereafter.

Azerbaycanca: 

O kəslər ki, insanları Allah yolundan döndərər, onu (Allah yolunu) əyri hala salmaq (əymək) istəyər və axirətdə də inkar edərlər!”

Süleyman Ateş: 

Onlar ki Allah'ın yolundan menedip, onu eğriltmek isterler, ahireti de inkar ederlerdi.

Diyanet Vakfı: 

Onlar, Allah yolundan alıkoyan ve onu eğip bükmek isteyen zalimlerdir. Onlar ahireti de inkar edenlerdir.

Erhan Aktaş: 

Onlar, Allah’ın yolundan alıkoyan ve onu eğri göstermek isteyen ve âhireti de inkâr eden kimselerdi.

Kral Fahd: 

Onlar, Allah yolundan alıkoyan ve onu eğip bükmek isteyen zalimlerdir. Onlar ahireti de inkâr edenlerdir.

Hasan Basri Çantay: 

Ki Onlar, Allahın yolundan (insanları) men´ edegelenler, onu eğri (hakka aykırı) bir haale getirmek isteyenlerdi. Onlar âhireti de inkâr edicilerdi».

Muhammed Esed: 

onlar ki, başkalarını Allahın yolundan çevirirler ve onu eğri, dolambaçlı göstermeye çalışırlar; ve onlar ki ahiret hayatının gerçek olduğunu kabule yanaşmazlar!"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

İnsanları Allah yolundan çevirenler ve yolu eğri (çarpık) bir hale getirmek isteyenler, işte onlar, âhireti inkâr edenlerdir.

Portekizce: 

Que afastam os demais da senda de Deus, anunciam-na tortuosa e negam a vida futura!

İsveççe: 

de som hindrade [andra] från att följa Guds väg och ville få den att framstå som krokig och som avvisade tron på ett evigt liv.

Farsça: 

هم آنان که مردم را همواره از راه خدا بازمی دارند و می خواهند آن را [با وسوسه و اغواگری] کج نشان دهند، و ایشان به روز قیامت کافرند.

Kürtçe: 

ئەوانەی بەرھەڵستی لە ڕێی خوا دەکەن و دەیانویست ئەو (ڕێگایە) بەخوارو ناڕێک نیشان بدەن لەکاتێکدا ئەوان بێ بڕوا بوون بەڕۆژی دوایی

Özbekçe: 

Аллоҳнинг йўлидан тўсадиган, уни бузишни истайдиган ва охиратга кофир бўлувчиларга!!!» деб жар соладир. (Бундай ҳолатда савол беришга фақат жаннат эгаларигина қодирдирлар. Чунки дўзах эгалари ўзлари билан ўзлари овора. Бу дунёда кофирлар Аллоҳнинг охирати, жаннати ва дўзахига, уларда азоб-уқубат, роҳат-фароғат бўлишига иймон келтирган мўминлар устидан кулган эдилар. Энди вазият буткул ўзгарди. Мўминларнинг юзи ёруғ, сўзлари ҳақ бўлди.)

Malayca: 

Iaitu mereka yang menghalang (dirinya sendiri dan juga orang lain) dari menurut jalan Allah, dan mencari helah menjadikan jalan itu bengkok terpesong, sedang mereka pula tidak percayakan hari akhirat.

Arnavutça: 

të cilët i pengojnë të tjerët nga rruga e Perëndisë dhe kërkojnë ta shtrembërojnë, e nuk besojnë në jetën tjetër!”

Bulgarca: 

които възпират от пътя на Аллах, стремейки се да изкривят пътя, и отвъдния живот отричат.”

Sırpça: 

који су од Аллаховог пута одвраћали и настојали да га искриве, и који у Будући свет нису веровали!“

Çekçe: 

ty, kdož odvraceli jiné od cesty Boží, přáli si ji pokřivit a nevěřili v život posmrtný!'

Urduca: 

جو اللہ کے راستے سے لوگوں کو روکتے اور اسے ٹیڑھا کرنا چاہتے تھے اور آخرت کے منکر تھے"

Tacikçe: 

Онон, ки аз роҳи Худо рӯй бармегардонанд ва онро каҷравӣ мепиндоранд ва ба қиёмат имон надоранд!

Tatarca: 

Ул – җәһәннәм әһелләре, кешеләрне Аллаһ юлыннан тыялар, мөселманнарның алар ягына үзгәрүләрен телиләр һәм ахирәтне инкяр итәләр иде.

Endonezyaca: 

(yaitu) orang-orang yang menghalang-halangi (manusia) dari jalan Allah dan menginginkan agar jalan itu menjadi bengkok, dan mereka kafir kepada kehidupan akhirat".

Amharca: 

(በደለኞች) እነዚያ ከአላህ መንገድ የሚከለክሉ፣ (የአላህም መንገድ) እንድትጣመምም የሚፈልጉዋት፣ እነርሱም በመጨረሻዋ ዓለም ከሓዲዎች የኾኑ ናቸው፡፡

Tamilce: 

(அந்த அநியாயக்காரர்கள்) அல்லாஹ்வின் பாதையை விட்டு (மக்களை) தடுப்பார்கள். இன்னும் அதில் கோணலைத் தேடுவார்கள். இன்னும், அவர்கள் மறுமையை நிராகரிப்பவர்கள் ஆவார்கள்.

Korece: 

이들은 하나님의 길을 따르 는 자를 방해하며 바른 길을 왜곡하는 자들로 내세를 부인했던 자 들이라

Vietnamca: 

Những ai mà họ ngăn cản con đường chính đạo của Allah cũng như mong muốn làm nó trở nên cong quẹo và không có đức tin ở nơi Đời Sau.