Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

19

Ayet No: 

1254

Sayfa No: 

189

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ أَجَعَلْتُمْ سِقَايَةَ الْحَاجِّ وَعِمَارَةَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ كَمَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَجَاهَدَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ۚ لَا يَسْتَوُونَ عِندَ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ

Çeviriyazı: 

ece`altüm siḳâyete-lḥâcci ve`imârate-lmescidi-lḥarâmi kemen âmene billâhi velyevmi-l'âḫiri vecâhede fî sebîli-llâh. lâ yestevûne `inde-llâh. vellâhü lâ yehdi-lḳavme-żżâlimîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Siz hacılara su dağıtma ve Mescidi Haram'ı imar etme işiyle Allah'a ve ahiret gününe iman edip, Allah yolunda cihad edenlerin yaptığı işi bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah katında eşit olamazlar. Allah zalimler topluluğuna hidayet ihsan etmez.

Diyanet İşleri: 

Hacca gelenlere su vermeyi, Mescidi Haramı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe inananla, Allah yolunda cihat edenle bir mi tuttunuz? Allah katında bir olmazlar; Allah zulmeden milleti doğru yola eriştirmez.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hacılara su verme ve Mescidi Haram'ı imar etme işiyle uğraşanların derecesini Allah'a ve ahiret gününe inanıp Allah yolunda savaşan kimsenin derecesiyle bir mi tutarsınız? Ve Allah, zulmeden topluluğu doğru yola sevketmez.

Şaban Piriş: 

Hacca gelenlere su vermeyi, Mescidi Haram’ı imar etmeyi, Allah’a ve Ahiret gününe iman edenle ve Allah yolunda cihad edenle denk mi tutuyorsunuz? Allah katında denk değildirler. Allah zalim olan topluma hidayet etmez.

Edip Yüksel: 

Hacılara su verme ve Kutsal Mescid'i ziyarete hazır bulundurma işini, ALLAH'a ve ahiret gününe inanma, namazı gözetme, zekat verme ve ALLAH yolunda cihad etme ile bir mi tutuyorsunuz? ALLAH yanında onlar bir değildir. ALLAH zalim toplumu doğruya ulaştırmaz.

Ali Bulaç: 

Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad edenin (yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) Allah Katında bir olmazlar. Allah zulmeden bir topluluğa hidayet vermez.

Suat Yıldırım: 

Siz hacca gelenlere su dağıtma ve Mescid-i Haramı mâmur etme işini,Allah'a ve âhiret gününe iman edip Allah yolunda cihad eden müminin işi ile bir mi tutuyorsunuz?Bunlar Allah indinde eşit olmazlar. Allah o zalimler gürûhunu hidâyet etmez, umduklarına eriştirmez.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ya siz hacı sakalığını ve Mescid-i Haram´ın imarını, Allah Teâlâ´ya ve ahiret gününe imân eden ve Allah Teâlâ yolunda mücâhedede bulunan kimse gibi mi tuttunuz? Bunlar Allah Teâlâ´nın indinde müsavî olamazlar ve Allah Teâlâ zalimler olan bir kavme hidâyet etmez.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Siz; hacı sakalığını, Mescid-i Haram tamirciliğini, Allah'a ve âhiret gününe inanıp Allah yolunda cihat eden kişinin yaptığıyla bir mi tuttunuz? Allah katında bir olmazlar bunlar. Allah, zulüm sergileyenler topluluğuna kılavuzluk etmez.

Bekir Sadak: 

De ki: «Babalariniz, ogullariniz, kardesleriniz, esleriniz, akrabaniz, elde ettiginiz mallar, durgun gitmesinden korktugunuz ticaret, hosunuza giden evler sizce Allah´tan peygamberinden ve Allah yolunda savasmaktan daha sevgili ise, Allah´in buyrugu gelene kadar bekleyin. Allah fasik kimseleri dogru yola eristirmez.» *

İbni Kesir: 

Siz

Adem Uğur: 

(Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram´ı onarmayı, Allah´a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

İskender Ali Mihr: 

Siz hac edenlere su verilmesini, Mescid-i Haram´ın imar edilmesini, Allah´a ve yevm´il âhire îmân eden ve Allah yolunda cihad eden kimse gibi (onunla bir) mi tuttunuz? (Onlar) Allah katında müsavi (eşit) değildir. Ve Allah, zalim kavmi hidayete erdirmez.

Celal Yıldırım: 

Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram´ı bayındır hale getirmeyi, Allah´a ve Âhiret gününe imân edip Allah yolunda cihâd edenin (imân ve ameli) gibi mi tuttunuz ? Bunlar Allah yanında eşdeğerde değildirler. Hem Allah, zâlim bir topluluğu doğru yola eriştirmez.

Tefhim ul Kuran: 

Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram´ı onarmayı, Allah´a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad edenin (yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) Allah katında bir olmazlar. Allah zulme sapan bir topluluğa hidayet vermez.

Fransızca: 

Ferez-vous de la charge de donner à boire aux pèlerins et d'entretenir la Mosquée sacrée (des devoirs) comparables [au mérite] de celui qui croit en Allah et au Jour dernier et lutte dans le sentier d'Allah ? Ils ne sont pas égaux auprès d'Allah et Allah ne guide pas les gens injustes.

İspanyolca: 

¿Vais a comparar al que da de beber a los peregrinos y cuida del mantenimiento de la Mezquita Sagrada con el que cree en Alá y en el último Día y lucha por Alá? No son iguales para Alá. Alá no dirige al pueblo impío.

İtalyanca: 

Metterete sullo stesso piano quelli che danno da bere ai pellegrini e ser- vono il Sacro Tempio e quelli che credono in Allah e nell'Ultimo Giorno e lottano per la Sua causa? Non sono uguali di fronte a Allah. Allah non guida gli ingiusti.

Almanca: 

Wollt ihr etwa (denjenigen, der sichert) die Versorgung der Wallfahrer mit Trinkwasser und das Aufsuchen von Almasdschidil-haram zum Gottesdienst, gleichsetzen mit demjenigen, der den Iman an ALLAH und an den Jüngsten Tag verinnerlicht und Dschihad fi-sabilillah leistet?! Sie sind bei ALLAH nicht gleich! ALLAH leitet nicht diejenigen Menschen recht, die Unrecht begehen.

Çince: 

供给朝觐者以饮料,并管理禁寺的人,与确信真主和末日,并为真主而奋斗的人,你们以为他俩是一样的吗?在真主看来,彼此不是相等的。真主是不引导不义的民众的。

Hollandaca: 

Rekent gij het reiken van drank aan de bedevaartgangers en het bezoeken van den heiligen tempel, als daden van dezelfde verdienste als diegene, welke door hem worden verricht, die in God en den laatsten dag gelooft en voor Gods eeredienst strijdt? Zij zullen voor God niet gelijk zijn; want God leidt de onrechtvaardigen niet.

Rusça: 

Неужели утоление жажды паломника и содержание Заповедной мечети вы приравниваете к деяниям тех, кто уверовал в Аллаха и в Последний день и сражался на пути Аллаха? Они не равны перед Аллахом, и Аллах не ведет прямым путем несправедливых людей.

Somalice: 

ma waxaad kala mid dhigteen waraabinta xaajiga iyo camiridda masaajidka xurmaysan ruux rumeeyey Eebe iyo maalinta dambe oo ku jahaaday jidka Eebe kuma sinna Eebe agtiisa, Eebana ma hanuuniyo qoomka daalimiinta ah.

Swahilice: 

Je, mnafanya kuwanywesha maji Mahujaji na kuamirisha Msikiti Mtakatifu ni sawa na mwenye kumuamini Mwenyezi Mungu, na Siku ya Mwisho, na akapigana Jihadi katika Njia ya Mwenyezi Mungu? Hawawi sawa mbele ya Mwenyezi Mungu. Na Mwenyezi Mungu hawaongoi watu madhaalimu.

Uygurca: 

سىلەر ھاجىلارنى سۇ بىلەن تەمىنلەشنى، مەسجىدى ھەرەمنى ئاۋات قىلىشنى اﷲ قا، ئاخىرەت كۈنىگە ئىمان ئېيتقان ۋە اﷲ نىڭ يولىدا جىھاد قىلغانلارنىڭ (ئىمانىغا) ئوخشاش ھېسابلامسىلەر؟ اﷲ نىڭ نەزىرىدە ئۇلار ئوخشاش ئەمەس. اﷲ زالىم قەۋمنى ھىدايەت قىلمايدۇ

Japonca: 

(だが)あなたがたは巡礼者に(水を)飲ませたり,または聖なるマスジドを管理する者と,アッラーと終末の日を信じ,アッラーの道のために奮闘努力する者とを同等にするのか。アッラーの御許では,両者は同等ではない。アッラーは不義の民を導かれない。

Arapça (Ürdün): 

«أجعلتم سقاية الحاج وعمارة المسجد الحرام» أي أهل ذلك «كمن آمن بالله واليوم الآخر وجاهد في سبيل الله لا يستوون عند الله» في الفضل «والله لا يهدي القوم الظالمين» الكافرين، نزلت ردا على من قال ذلك وهو العباس أو غيره.

Hintçe: 

क्या तुम लोगों ने हाजियों की सक़ाई (पानी पिलाने वाले) और मस्जिदुल हराम (ख़ानाए काबा की आबादियों को उस शख़्स के हमसर (बराबर) बना दिया है जो ख़ुदा और रोज़े आख़ेरत के दिन पर ईमान लाया और ख़ुदा के राह में जेहाद किया ख़ुदा के नज़दीक तो ये लोग बराबर नहीं और खुदा ज़ालिम लोगों की हिदायत नहीं करता है

Tayca: 

“พวกเจ้าได้ถือเอาการให้น้ำดื่ม แก่ผู้ประกอบพิธีฮัจญ์ และการบูรณะมัศยิดอัล-ฮะรอม ดั่งผู้ที่ศรัทธาต่ออัลลอฮ์ และวันปรโลก และต่อสู้ในทางของอัลลอฮ์กระนั้นหรือ ? เขาเหล่านั้นย่อมไม่เท่าเทียมกัน ณ ที่อัลลอฮ์ และอัลลอฮ์นั้นจะไม่ทรงแนะนำกลุ่มชนที่เป็นผู้อธรรม

İbranice: 

האם אתם חושבים שהשקאת העולים-לרגל והשירות במסגד הקדוש שווים למעשיו של המאמין באלוהים והיום האחרון או המתאמץ בהקרבה בשביל אלוהים? אין הם שווים אצל אלוהים. ואלוהים אינו מדריך את המקפחים

Hırvatça: 

Zar smatrate da je napajanje hadžija vodom i održavanje Časne džamije poput vrijednosti svakog onog koji vjeruje u Allaha i u ahiret i koji se na Allahovu putu bori? Nisu oni jednaki pred Allahom, a Allah neće uputiti ljude zulumćare.

Rumence: 

Voi îl puneţi pe aceeaşi treaptă de cel care dă de băut pelerinilor şi pe cel care are grijă de Moscheea cea Sfântă cu cel care crede în Dumnezeu şi în Ziua de Apoi şi care luptă pentru calea lui Dumnezeu? Ei nu sunt deopotrivă înaintea lui Dumnezeu. Dum

Transliteration: 

AjaAAaltum siqayata alhajji waAAimarata almasjidi alharami kaman amana biAllahi waalyawmi alakhiri wajahada fee sabeeli Allahi la yastawoona AAinda Allahi waAllahu la yahdee alqawma alththalimeena

Türkçe: 

Siz; hacı sakalığını, Mescid-i Haram tamirciliğini, Allah'a ve âhiret gününe inanıp Allah yolunda cihat eden kişinin yaptığıyla bir mi tuttunuz? Allah katında bir olmazlar bunlar. Allah, zulüm sergileyenler topluluğuna kılavuzluk etmez.

Sahih International: 

Have you made the providing of water for the pilgrim and the maintenance of al-Masjid al-Haram equal to [the deeds of] one who believes in Allah and the Last Day and strives in the cause of Allah? They are not equal in the sight of Allah. And Allah does not guide the wrongdoing people.

İngilizce: 

Do ye make the giving of drink to pilgrims, or the maintenance of the Sacred Mosque, equal to (the pious service of) those who believe in Allah and the Last Day, and strive with might and main in the cause of Allah? They are not comparable in the sight of Allah: and Allah guides not those who do wrong.

Azerbaycanca: 

(Ey müşriklər!) Məgər siz hacılara su verməyi və Məscidülhəramı tə’mir etməyi Allaha və qiyamət gününə iman gətirib Allah yolunda cihad edənlərdə eynimi tutursunuz? Onlar Allah yanında eyni olmazlar. Allah zalım tayfanı doğru yola yönəltməz!

Süleyman Ateş: 

(Ey müşrikler siz), hacılara su verme ve Mescid-i haram'ı şenlendirmeyi; Allah'a, ahiret gününe inanan ve Allah yolunda cihadeden(in eylemiy)le bir mi tuttunuz? Bunlar, Allah katında bir olmazlar. Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.

Diyanet Vakfı: 

(Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu hidayeteerdirmez.

Erhan Aktaş: 

Siz, hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Harâm’ı imar etmeyi; Allah’a ve âhiret gününe îmân edip, Allah yolunda cihat edenlerle bir mi tuttunuz? Bunlar, Allah’ın yanında bir değildir. Allah, zâlim olan halkı doğru yola iletmez.

Kral Fahd: 

(Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescidi Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

Hasan Basri Çantay: 

Siz hacı sakalığını, mescid-i haraamın i´mârını Allaha, âhiret gününe inanan, Allah yolunda cihâd eden kimse (lerin amelleri) gibi mi tutdunuz? Bunlar (bu iki sınıf) Allah yanında bir olmazlar. Allah zaalimler güruhuna hidâyet vermez.

Muhammed Esed: 

(Bir tek) hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haramı onarıp gözetmeyi, Allaha ve ahiret gününe inanıp Allah yolunda elinden gelen her türlü çabayı gösteren biri(nin üstlendiği görevler)le bir mi tutuyorsunuz? Bu (görevler) Allah katında (hiç de) denk değildir. Ve Allah (bile bile) zulmeden topluluğa asla hidayet etmez.

Gültekin Onan: 

Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram´ı onarmayı Tanrı´ya ve ahiret gününe inanan ve Tanrı yolunda cihad edenin (yaptıkları) gibi mi saydınız? (Bunlar) Tanrı katında bir olmazlar. Tanrı zulmeden bir topluluğa hidayet vermez.

Ali Fikri Yavuz: 

Siz (müşriklerin) hacılara su dağıtma işi ile Mescid-i Haram’ın imarını, Allah’a ve âhiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad eden kimsenin işi gibi tuttunuz? Bunlar Allah katında bir olamazlar (Müşriklerin batıl işleri ile müminlerin müsbet âmelleri eşit değildir.) Allah, zalimler topluluğuna hidayet ihsan etmez.

Portekizce: 

Considerais, acaso, os que fornecem água aos peregrinos e os guardiões da Sagrada Mesquita iguais aos que crêem emDeus e no Dia do Juízo Final, e lutam pela causa de Deus? Aqueles jamais se equipararão a estes, ante Deus. Sabei queDeus não ilumina os iníquos.

İsveççe: 

Menar ni kanske att uppgifterna att ge pilgrimerna vatten och att underhålla den heliga Moskén kan jämföras med vad den gör som tror på Gud och den Yttersta dagen och som strävar och kämpar för Guds sak? Dessa ting har inte samma värde inför Gud. Gud vägleder inte de orättfärdiga.

Farsça: 

آیا آب دادن به حاجیان و آباد کردن مسجدالحرام را مانند [عمل] کسی قرار داده اید که به خدا و روز قیامت ایمان آورده و در راه خدا جهاد کرده است؟! [این دو] نزد خدا برابر و یکسان نیستند و خدا گروه ستمکاران را هدایت نمی کند.

Kürtçe: 

(ئەی بێ باوەڕان) ئایا پێتان وایە ئاودان بەحاجییان و (سەرپەرشتی) و ئاوەدان کردنەوەی مزگەوتی حەرام (کەعبەی پیرۆز) وەکو کەسێکە کەباوەڕی ھێنا بێت بەخوا و بەڕۆژی دوایی و تێکۆشا بێت لە ڕێی خوادا؟ چوون یەک نین بەلای خوداوە و (یەکسان نین) وە خوا ڕێنمونی کۆمەڵی ستەمکاران ناکات

Özbekçe: 

Ҳожиларга сув беришни ва Масжидул Ҳаромни обод қилишни, Аллоҳга, охират кунига иймон келтирган ва Аллоҳнинг йўлида жиҳод қилган каби қилдингизми?! Улар Аллоҳнинг ҳузурида тенг эмаслар. Аллоҳ золим қавмларни ҳидоят қилмас. ( Макка мушриклари Масжидул Ҳаромнинг ва ҳажнинг хизматларини тақсимлаб олишган эди, айниқса, ҳожиларга сув бериш алоҳида мартаба ҳисобланарди. Бу ишлардан мушриклар доимо фахрланиб юришар эди. Ҳатто кишилар орасида бу ҳақда тортишувлар ҳам бўлиб турарди. Оятда бу ишнинг ҳақиқий баҳоси берилмоқда.)

Malayca: 

Adakah kamu sifatkan hanya perbuatan memberi minum kepada orang-orang yang mengerjakan Haji, dan (hanya perbuatan) memakmurkan Masjid Al-Haraam itu sama seperti orang yang beriman kepada Allah dan hari akhirat serta berjihad pada jalan Allah? Mereka (yang bersifat demikian) tidak sama di sisi Allah, dan Allah tidak memberikan hidayah petunjuk kepada kaum yang zalim.

Arnavutça: 

Vallë, a mendoni ju se furnizimi i haxhinjve dhe mirëmbajtja e Mesxhidi-haramit është e njëjtë me ata që besojnë në Perëndinë, në Ditën e Kijametit dhe që luftojnë në rrugën e Perëndisë? Nuk janë të brabartë ata – te Perëndia. E, Perëndia nuk i udhëzon në rrugë të drejtë zullumqarët.

Bulgarca: 

Нима смятате, че да снабдяваш поклонниците с вода и да устройваш Свещената джамия, е като да вярваш в Аллах и в Сетния ден, и да се бориш по пътя на Аллах? Те не са равни пред Аллах. Аллах не напътва хората-угнетители.

Sırpça: 

Зар сматрате да је напајање ходочасника водом и одржавање Часног храма попут вредности оног који верује у Аллаха и у онај свет и који се бори на Аллаховом путу? Нису они једнаки пред Аллахом, а Аллах неће да упути неправеднике.

Çekçe: 

Domníváte se, že ten, kdo poutníky napájí a o Posvátnou mešitu se stará, je roven tomu, kdo uvěřil v Boha a v den poslední a bojuje na cestě Boží? Ti nebudou si rovni před Bohem a Bůh nepovede správnou cestou lid nespravedlivý.

Urduca: 

کیا تم لوگوں نے حاجیوں کو پانی پلانے اور مسجد حرام کی مجاوری کرنے کو اس شخص کے کام کے برابر ٹھیرا لیا ہے جو ایمان لایا اللہ پر اور روز آخر پر اور جس نے جانفشانی کی اللہ کی راہ میں؟ اللہ کے نزدیک تو یہ دونوں برابر نہیں ہیں اور اللہ ظالموں کی رہنمائی نہیں کرتا

Tacikçe: 

Оё об додан ба ҳоҷиён ва иморати Масҷидулҳаромро бо кардаи касе, ки ба Худо ва рӯзи қиёмат имон оварда ва дар роҳи Худо ҷиҳод карда, баробар медонед? Назди Худо баробар нестанд ва Худо ситамкоронро ҳидоят намекунад!

Tatarca: 

Әйә сез мәсҗид-Хәрамны төзәтеп, хаҗиларга су эчереп йөргән мөшрикләрне, Аллаһуга вә ахирәт көненә иман китергән һәм Аллаһ юлында ислам өчен сугыш кылган хак мөэминнәр белән бертигез саныйсызмы? Юк бертигез санамагыз, алар Аллаһ хозурында һич тә бертигез булмаслар. Аллаһ үзенә карышкан залимнәрне туры юлга салмас.

Endonezyaca: 

Apakah (orang-orang) yang memberi minuman orang-orang yang mengerjakan haji dan mengurus Masjidilharam kamu samakan dengan orang-orang yang beriman kepada Allah dan hari kemudian serta bejihad di jalan Allah? Mereka tidak sama di sisi Allah; dan Allah tidak memberi petunjuk kepada kaum yang zalim.

Amharca: 

ካዕባን ጎብኝዎችን ማጠጣትንና የተከበረውን መስጊድ መሥራትን በአላህና በመጨረሻው ቀን እንዳመነና በአላህ መንገድ እንደታገለ ሰው (እምነትና ትግል) አደረጋችሁን አላህ ዘንድ አይተካከሉም፡፡ አላህም በዳዮች ሕዝቦችን አይመራም፡፡

Tamilce: 

ஹஜ் செய்பவர்களுக்கு தண்ணீர் புகட்டுவதையும், புனித மஸ்ஜிதை பராமரிப்பதையும் - அல்லாஹ் இன்னும் இறுதி நாளை நம்பிக்கை கொண்டு, அல்லாஹ்வின் பாதையில் போர்புரிந்தவர் (உடைய செயலைப்) போன்று - நீங்கள் ஆக்கிவிட்டீர்களா? அல்லாஹ்விடம் (இவர்கள் இருவரும்) சமமாக மாட்டார்கள். அல்லாஹ், அநியாயக்கார மக்களை நேர்வழி செலுத்த மாட்டான்.

Korece: 

너희가 순례자의 갈증을 식혀주며 하람사원을 유지하였다 하여 하나님과 내세를 믿으며 하나 님을 위해서 성전하는 자와 같다 생각하느뇨 이들은 하나님 앞에 서 비교될 수 없나니 하나님은 우매한 백성을 인도하시지 아니하심이라

Vietnamca: 

Có phải các ngươi (những người đa thần) cho rằng việc phục vụ nước uống cho người hành hương Hajj và việc quản lý Masjid Haram (Makkah) ngang bằng với những ai có đức tin nơi Allah và nơi Ngày Sau đồng thời chiến đấu cho con đường chính nghĩa của Allah ư? Đối với Allah, họ không hề ngang bằng nhau. Quả thật, Allah không hướng dẫn đám người sai quấy.