Arapça:
قَالَ رَبِّ إِنِّي لَا أَمْلِكُ إِلَّا نَفْسِي وَأَخِي ۖ فَافْرُقْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ الْقَوْمِ الْفَاسِقِينَ
Çeviriyazı:
ḳâle rabbi innî lâ emlikü illâ nefsî veeḫî fefruḳ beynenâ vebeyne-lḳavmi-lfâsiḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa: "Ey Rabbim! Ben, kendimle kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum, artık bizimle bu fâsık kavmin arasını ayır" dedi.
Diyanet İşleri:
Musa: "Rabbim! Ben ancak kendime ve kardeşime söz geçirebiliyorum; artık bizimle bu yoldan çıkmış milletin arasını ayır" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Musa, ya Rabbi demişti, benim hükmüm ancak kendime, bir de kardeşime geçiyor. Şu kötülük eden kavimle aramızı sen ayır.
Şaban Piriş:
Musa: Rabbim, ben, kendimden ve kardeşimden başkasına güç yetiremiyorum. Artık bizimle bu fasık toplumun arasını ayır, dedi.
Edip Yüksel:
O da bunun üzerine: "Rabbim, ben ancak kendime ve kardeşime söz geçirebiliyorum. Bizimle yoldan çıkmış bu topluluğun arasını ayır," dedi.
Ali Bulaç:
(Musa:) "Rabbim, gerçekten kendimden ve kardeşimden başkasına malik olamıyorum. Öyleyse bizimle fasıklar topluluğunun arasını Sen ayır" dedi.
Suat Yıldırım:
Mûsâ: “Ya Rabbî, dedi, ben kendi nefsimden ve kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Artık bizimle bu itaatsiz, bu yoldan çıkmış topluluk arasında Sen hükmünü ver!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dedi ki: «Yarabbi! Şüphe yok ki, ben kendi nefsim ile kardeşimden başkasına mâlik olamam, artık bizim aramızla o fâsıklar olan kavmin arasını ayır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Şöyle yakardı Mûsa: "Rabbim! Nefsimle kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Artık sapıklar topluluğu ile bizim aramızı ayır!"
Bekir Sadak:
Ben, hem benim hem de kendi gunahini yuklenip cehennemliklerden olmani isterim, zulmedenlerin cezasi budur"
İbni Kesir:
Demişti ki: Rabbım
Adem Uğur:
Musa: "
İskender Ali Mihr:
(Hz. Mûsa) Dedi ki
Celal Yıldırım:
Musa dedi ki: Ey Rabbim! Doğrusu ben ancak kendimle kardeşime sahip bulunuyorum
Tefhim ul Kuran:
(Musa:) «Rabbim, gerçekten kendimden ve kardeşimden başkasına malik olamıyorum. Öyleyse bizimle fasıklar topluluğunun arasını Sen ayır.» dedi.
Fransızca:
Il dit : "Seigneur ! Je n'ai de pouvoir, vraiment, que sur moi-même et sur mon frère : sépare-nous donc de ce peuple pervers".
İspanyolca:
Dijo: «¡Señor! Yo no puedo más que conmigo y con mi hermano. Haz distinción, pues, entre nosotros y este pueblo perverso».
İtalyanca:
Disse: «Signore, ho potere solo su me stesso e su mio fratello: separaci da questo popolo di perversi!».
Almanca:
Er sagte: "HERR! Ich verfüge nur über mich und meinen Bruder, so trenne zwischen uns und den fisq-betreibenden Leuten!"
Çince:
他说:我的主啊!除我自己和我哥哥外,我不能作主,我求你使我们和犯罪的民众分开。
Hollandaca:
Mozes zeide: O Heer! waarlijk ik ben geen meester over iemand buiten mij en mijn broeder; maak dus een onderscheid tusschen ons en het goddelooze volk.
Rusça:
Он сказал: "Господи! Я властен только над самим собой и моим братом. Разлучи же нас с (или рассуди между нами и) нечестивыми людьми".
Somalice:
Wuxuu yidhi (Nabi) Muuse Eebow ma hanto Naftayda iyo Walaalkay Mooyee ee nakala Bixi (Xukun) Dhexdannada iyo Qoomka Faasiqiinta ah (Xun).
Swahilice:
Akasema: Mola wangu Mlezi! Hakika mimi similiki ila nafsi yangu na ndugu yangu. Basi tutenge na hawa watu wapotovu.
Uygurca:
مۇسا دېدى: «پەرۋەردىگارىم! مەن پەقەت ئۆزۈمگە ۋە قېرىنداشلىرىمغىلا ئىگىمەن، سەن بىز بىلەن (ئىتائىتىڭدىن باش تارتقان) قەۋمنىڭ ئارىسىنى ئايرىۋەتكىن’
Japonca:
かれは申し上げた。「主よ,本当にわたしはわたし自身と兄弟の外は制御出来ません。ですからわたしたちを,この反逆の民から引き離して下さい。」
Arapça (Ürdün):
«قال» موسى حينئذ «رب إني لا أملك إلا نفسي و» إلا «أخي» ولا أملك غيرهما فاجبرهم على الطاعة «فافرق» فافصل «بيننا وبين القوم الفاسقين».
Hintçe:
तब मूसा ने अर्ज़ की ख़ुदावन्दा तू ख़ूब वाक़िफ़ है कि अपनी ज़ाते ख़ास और अपने भाई के सिवा किसी पर मेरा क़ाबू नहीं बस अब हमारे और उन नाफ़रमान लोगों के दरमियान जुदाई डाल दे
Tayca:
เขา กล่าวว่า โอ้พระเจ้าแห่งข้าพระองค์แท้จริงข้าพระองค์ไม่มีอำนาจ นอกจากตัวของข้าพระองค์เองและพี่ชายของข้าพระองค์ เท่านั้น ดังนั้นโปรดได้แยกระหว่างเรา กับประชาชาติผู้ละเมิดด้วยเถิด
İbranice:
אמר (משה:) 'ריבוני! איני שליט אלא על עצמי ועל אחי. פסוק נא בינינו לבין העם המופקר
Hırvatça:
"Gospodaru moj", reče Musa, "ja osim sebe imam moć samo nad bratom svojim; zato razluči između nas i buntovnih ljudi!"
Rumence:
Moise spuse: “Domnul meu! Eu nu am putere decât asupra mea şi a fratelui meu. Desparte-ne de acest popor stricat.”
Transliteration:
Qala rabbi innee la amliku illa nafsee waakhee faofruq baynana wabayna alqawmi alfasiqeena
Türkçe:
Şöyle yakardı Mûsa: "Rabbim! Nefsimle kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Artık sapıklar topluluğu ile bizim aramızı ayır!"
Sahih International:
[Moses] said, "My Lord, indeed I do not possess except myself and my brother, so part us from the defiantly disobedient people."
İngilizce:
He said: "O my Lord! I have power only over myself and my brother: so separate us from this rebellious people!"
Azerbaycanca:
(Musa) dedi: “Ey Rəbbim! Mənim yalnız özümə və qardaşıma (Haruna) gücüm çatar (sözüm keçər). Sən bizi bu günahkar və azğın camaatdan ayır!”
Süleyman Ateş:
(Musa), "Ya Rabbi, dedi, ben kendimden ve kardeşimden başkasına malik değilim. Bizimle, o yoldan çıkmış toplumun arasını ayır."
Diyanet Vakfı:
Musa: "Rabbim! Ben kendimden ve kardeşimden başkasına hakim olamıyorum; bizimle, bu yoldan çıkmış toplumun arasını ayır" dedi.
Erhan Aktaş:
(Mûsâ) “Ey Rabb’im! Kendimden ve kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. O halde bizimle fâsık halkın arasını ayır.” dedi.
Kral Fahd:
Mûsâ: «Rabbim! Ben kendimden ve kardeşimden başkasına hakim olamıyorum; bizimle, bu yoldan çıkmış toplumun arasını ayır» dedi.
Hasan Basri Çantay:
(Musa) : «Yârab, ben kendimle kardeşimden başkasına mâlik olmuyorum. Artık bizim aramızla o faasıklar güruhunun arasını sen ayır» dedi.
Muhammed Esed:
(Musa,) "Ey Rabbim! Benim sadece kendime ve kardeşim (Harun)a sözüm geçiyor! O zaman, bizimle bu sapkın halk arasına bir çizgi çek!" diye yalvardı.
Gültekin Onan:
(Musa:) "
Ali Fikri Yavuz:
Mûsa: “- Ya Rab! Ben kendimle kardeşimden başkasına sâhip değilim, diğerlerine söz geçiremiyorum
Portekizce:
(Moisés) disse: Ó Senhor meu, somente posso ter controle sobre mim e sobre o meu irmão. Separa-nos, pois, dosdepravados.
İsveççe:
[Och Moses] bad: "Herre! Jag har inte makt över någon utom mig själv och min bror [Aron]; skilj oss från detta syndiga och trotsiga folk!"
Farsça:
[موسی] گفت: پروردگارا! من جز بر خود و برادرم تسلطی ندارم، پس میان ما و این گروه نافرمان و بدکار جدایی انداز.
Kürtçe:
(موسا) ووتی ئەی پەروەردگارم بەڕاستی من خاوەنی ھیچ کەسێک نیم بێجگە لەخۆم و براکەم نەبێت کەواتە جیایی بخەرە نێوان ئێمە و ئەوگەلەی کە لەسنووری خوا دەرچوون
Özbekçe:
У: «Эй Роббим, албатта, мен ўзим ва биродаримдан бошқага эга эмасман. Ўзинг биз билан фосиқ қавмнинг орасини ажратгин», деди.
Malayca:
Nabi Musa (merayu kepada Allah), katanya: "Wahai Tuhan! Sesungguhnya aku tidak dapat menguasai selain daripada diriku sendiri dan saudaraku (Harun); oleh itu pisahkanlah antara kami dengan kaum yang fasik itu".
Arnavutça:
Musai tha: “O Zotim im! Unë jam i pushtetshëm vetëm për vete dhe vllaun tim. O Zot! Ndana neve prej këtij populli të korruptuar!”
Bulgarca:
Рече: “Господи, имам власт само над себе си и над брат си. Отдели ни от хората-нечестивци!”
Sırpça:
„Мој Господару“, рече Мојсије, „ја осим себе имам моћ само над својим братом; зато пресуди између нас и грешних људи!“
Çekçe:
I pravil Mojžíš: 'Pane můj, mám moc jen nad sebou samým a nad bratrem svým. Čiň tedy rozdíl mezi námi a mezi tímto lidem hanebníků!'
Urduca:
اس پر موسیٰؑ نے کہا "اے میرے رب، میرے اختیار میں کوئی نہیں مگر یا میری اپنی ذات یا میرا بھائی، پس تو ہمیں اِن نافرمان لوگوں سے الگ کر دے"
Tacikçe:
Гуфт: «Эй Парвардигори ман, ман танҳо молики нафси худ ва бародарам ҳастам. Миёни ман ва ин мардуми нофармон ҷудоӣ бияндоз».
Tatarca:
Муса әйтте: "Ий Раббым мин фәкать үземә һәм кардәшем Һарунга ихтыярлымын, башкача һич сүзем үтмидер. Ий Раббым фәсыйк белән безнең араны аер", – дип.
Endonezyaca:
Berkata Musa: "Ya Tuhanku, aku tidak menguasai kecuali diriku sendiri dan saudaraku. Sebab itu pisahkanlah antara kami dengan orang-orang yang fasik itu".
Amharca:
«ጌታዬ ሆይ እኔ ራሴንና ወንድሜን በቀር (ላስገድድ) አልችልም፡፡ በእኛና በአመጸኞቹም ሕዝቦች መካከል ለይ» አለ፡፡
Tamilce:
“என் இறைவா! நிச்சயமாக நான் எனக்கும், என் சகோதரருக்கும் தவிர, (மற்றவர்களை கட்டாயப்படுத்த) அதிகாரம் பெறமாட்டேன். ஆகவே, பாவிகளான சமுதாயத்திற்கு மத்தியிலும் எங்களுக்கு மத்தியிலும் நீ தீர்ப்பளித்து விடு!’’ என்று (மூஸா) கூறினார்.
Korece:
그가 가로되 주여 저 자신 과 제 형제를 제외하고는 통제할 권한이 없나이다. 그러하매 저희 와 우매한 백성들을 당신이 구별 하여 주옵소서
Vietnamca:
(Musa) cầu nguyện: “Lạy Thượng Đế của bề tôi, quả thật bề tôi (không quản lý được ai) ngoài bản thân bề tôi và người anh em (Harun) của bề tôi. Xin Ngài hãy tách bầy tôi ra khỏi đám người bất tuân kia!”
Ayet Linkleri: