Arapça:
الْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُ ۖ وَطَعَامُ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَّكُمْ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَّهُمْ ۖ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ إِذَا آتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ مُحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ وَلَا مُتَّخِذِي أَخْدَانٍ ۗ وَمَن يَكْفُرْ بِالْإِيمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُ وَهُوَ فِي الْآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ
Çeviriyazı:
elyevme üḥille lekümu-ṭṭayyibât. veṭa`âmü-lleẕîne ûtü-lkitâbe ḥillül leküm. veṭa`âmüküm ḥillül lehüm. velmuḥṣanâtü mine-lmü'minâti velmuḥṣanâtü mine-lleẕîne ûtü-lkitâbe min ḳabliküm iẕâ âteytümûhünne ücûrahünne muḥṣinîne gayra müsâfiḥîne velâ mütteḫiẕî aḫdân. vemey yekfür bil'îmâni feḳad ḥabiṭa `amelüh. vehüve fi-l'âḫirati mine-lḫâsirîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bugün size iyi ve temiz şeyler helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helal olduğu gibi, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Ve müminlerden iffetli hür kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden namuslu hür kadınlar, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın, namuslu bir şekilde mehirlerini ödediğiniz takdirde, size helâldir. Her kim imanı inkâr ederse, ameli boşa gitmiş olur ve o, ahirette zarara uğrayanlardandır.
Diyanet İşleri:
Bugün, size temiz olanlar helal kılındı. Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin yemeğiniz de onlara helaldir. İnanan hür ve iffetli kadınlar ve sizden önce kitap verilenlerin hür ve iffetli kadınları -zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın ve mehirlerini verdiğiniz takdirde- size helaldir. Kim imanı inkar ederse, şüphesiz amelleri boşa gider. O, ahirette de kaybedenlerdendir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bugün size bütün temiz şeyler helal edilmiştir ve kendilerine kitap verilenlerin yemekleri de helaldir size, sizin yemekleriniz de helaldir onlara ve inanan kadınlardan namus ve iffet sahibi olanlarla kendilerine kitap verilenlere mensup namuslu kadınlar da, mehirlerini vermek, zina etmemek ve gizli dost tutmamak şartıyla size helaldir ve kim imanı inkar ederse bütün işledikleri boşa gider ve o, ahirette ziyan edenlerdendir.
Şaban Piriş:
Bugün, size temiz olanlar helal kılınmıştır. Kitap verilenlerin yemeği (kestikleri) size helal, sizin (kestikleriniz de) yemeğiniz de onlara helaldir. Mümin, hür ve iffetli kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden (Yahudi ve Hristiyan) hür ve iffetli kadınlar, mehirlerini verdiğiniz takdirde iffetli olarak, fuhşa sapmadan ve gizli dost edinmeyip, fuhuş yapmaksızın (onlarla evlenmeniz) size helaldir. Kim, imana küfreder ise amelleri boşa gider. O, ahirette de kaybedenlerdendir.
Edip Yüksel:
Bugün size iyi ve temiz şeyler helal kılındı. Kitap halkının yiyeceği size helaldir. Sizin de yiyecekleriniz onlara helaldir. Mehirlerini ödemeniz, zina etmeyip namuslu davranmanız ve gizli dost tutmamanız koşuluyla, inananlardan iffetli kadınlarla ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlarla evlenmeniz size helaldir. Kim inanmayı kabul etmezse tüm yaptıkları boşa çıkmıştır ve o, ahirette de kaybedenlerdendir.
Ali Bulaç:
Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır.
Suat Yıldırım:
Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılındı. Ehl-i kitabın kestikleri ve diğer yiyecekleri size helâldir. Sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir.Namuslu, zinaya girmemiş ve gizli dostlar edinmemiş insanlar halinde yaşamanız şartıyla, müminlerden hür ve iffetli kadınlarla, sizden önceki Ehl-i kitaptan hür ve iffetli kadınlar da, mehirlerini verip nikâhladığınızda size helâldir. Kim imanı inkâr ederse bütün yaptığı işler boşa gider ve o, âhirette de ziyana uğrayanlardan olur. [2,236; 4,24-25]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bugün sizin için temiz nîmetler helâl kılınmıştır. Ve kendilerine kitap verilmiş olanların taamı sizin için helâldir, sizin taamınız da onlar için helâldir. Ve mü´minelerden hürre, afife olanlar ve kendilerine kitap verilmiş olanlardan hürre, afife olanlar, onlara mihirlerini verdiğiniz afif, zinadan berî ve gizli dostlar edinmeden müçtenib bulunduğunuz takdirde (sizlere helâldir). Ve her kim ahkâm-ı diniyeyi inkâr ederse muhakkak işlediği mahvolur. Ve o kimse ahirette de hüsrâna uğramış olanlardandır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Bugün size bütün temiz nimetler helal kılındı. Kendilerine kitap verilmiş olanların yemekleri size helaldir. Sizin yemekleriniz de onlara helaldir. Mümin kadınların iffetlileriyle, sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanların iffetli hanımları da mehirlerini verdiğiniz takdirde; iffetinizi korumanız, zinadan uzak kalmanız ve şunu-bunu dost tutmamanız şartıyla size helaldir. İmanı tanımayıp nankörlük edenin ameli boşa gitmiştir. Ve o, âhirette de hüsrana uğrayanlardandır.
Bekir Sadak:
Allah, inananlara ve yararli isler isleyenlere magfiret ve buyuk ecir oldugunu vadetmistir.
İbni Kesir:
Bugün, size, iyi ve temiz olanlar helal kılındı. Kitab verilmiş olanların yemeği size helaldir, sizin yemeğiniz de onlara helaldir. Mü´min kadınlardan iffetli olanlar ve sizden önce kitab verilenlerdenb iffetli kadınlar, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın ve mehirlerini verdiğinizde size helaldir. Kim de imanı inkar ederse
Adem Uğur:
Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin (yahudi, hıristiyan vb. nin) yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Mümin kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Kim (İslâmî hükümlere) inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa gitmiştir. O, ahirette de ziyana uğrayanlardandır.
İskender Ali Mihr:
Bugün size iyi ve temiz şeyler helâl kılındı. Ve kendilerine kitap verilenlerin yemeği, size helâl, sizin yemeğiniz de onlara helâldir. Ve mü´minlerden iffetli hür kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın namuslu bir biçimde mehirlerini verdiğiniz taktirde, sizlere helâldir. Ve kim imânı inkâr ederse artık onun ameli boşa gitmiştir. Ve o âhirette hüsrana uğrayanlardandır.
Celal Yıldırım:
Bugün size temiz-yararlı şeyler helâl kılındı
Tefhim ul Kuran:
Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldır. Mü´minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır.
Fransızca:
"Vous sont permises, aujourd'hui, les bonnes nourritures. Vous est permise la nourriture des gens du Livre, et votre propre nourriture leur est permise. (Vous sont permises) les femmes vertueuses d'entre les croyantes, et les femmes vertueuses d'entre les gens qui ont reçu le Livre avant vous, si vous leur donnez leur mahr, avec contrat de mariage, non en débauchés ni en preneurs d'amantes. Et quiconque abjure la foi, alors vaine devient son action, et il sera dans l'au-delà, du nombre des perdants .
İspanyolca:
Hoy se os permiten las cosas buenas. Se os permite el alimento de quienes han recibido la Escritura, así como también se les permite a ellos vuestro alimento. Y las mujeres creyentes honestas y las honestas del pueblo que, antes que vosotros, había recibido la Escritura, si les dais la dote tomándolas en matrimonio, no como fornicadores o como amantes. Vanas serán las obras de quien rechace la fe y en la otra vida será de los que pierdan.
İtalyanca:
«Oggi vi sono permesse le cose buone e vi è lecito anche il cibo di coloro ai quali è stata data la Scrittura, e il vostro cibo è lecito a loro. [Vi sono inoltre lecite] le donne credenti e caste, le donne caste di quelli cui fu data la Scrittura prima di voi, versando il dono nuziale - sposandole, non come debosciati libertini!. Coloro che sono miscredenti vanificano le opere loro e nell'altra vita saranno tra i perdenti».
Almanca:
An diesem Tag wurden euch die Tay-yibat für halal erklärt. Auch die Speisen derjenigen, denen die Schrift zuteil wurde, gilt für euch als halal, ebenfalls gelten eure Speisen für sie als halal. Und (zur Heirat gelten für euch als halal) die Tugendhaften von den Mumin-Frauen und die tugendhaften Frauen von denjenigen, denen die Schrift vor euch zuteil wurde, wenn ihr ihnen ihre Morgengabe gegeben habt als tugendhafte Ehemänner, nicht als Unzucht-Treibende und nicht als solche, die sich Geliebte nehmen. Und wer Kufr gegenüber dem Iman betreibt, dessen Handeln ist zweifellos nichtig, und er gehört im Jenseits zu den Verlierern.
Çince:
今天,准许你们吃一切佳美的食物;曾受天经者的食物,对于你们是合法的;你们的食物,对于他们也是合法的;信道的自由女,和曾受天经的自由女,对于你们都是合法的,如果你们把他们的聘仪交给她们,但你们应当是贞节的,不可是淫荡的,也不可是有情人的。谁否认正信,谁的善功,确已无效了;他在后世,是亏折的人。
Hollandaca:
Heden is het u geoorloofd zulke dingen te eten, die goed zijn, en het voedsel van diegenen, aan wie de schriften werd gegeven is u mede als geoorloofd toegestaan; en uw voedsel is hun geoorloofd. En gij moogt vrije vrouwen huwen, die geloovig zijn, en ook vrije vrouwen van hen, die de schriften vóór u hebben ontvangen, als gij haar heuren bruidschat hebt toegekend. Leeft kuisch met haar; bedrijft nimmer hoererij, noch neemt haar als bijzit. Hij, die het geloof verzaakt, diens werk zal ijdel zijn, en in het volgende leven zal hij vergaan.
Rusça:
Сегодня вам дозволена благая пища. Еда людей Писания также дозволена вам, а ваша еда дозволена им, а также вам дозволены целомудренные женщины из числа уверовавших и целомудренные женщины из числа тех, кому Писание было даровано до вас, если вы выплатите им вознаграждение (приданое), желая сберечь целомудрие, не распутствуя и не беря их себе в подруги. Тщетны деяния того, кто отрекся от веры, а в Последней жизни он окажется среди потерпевших урон.
Somalice:
Maanta waxaa Laydiin Xalaaleeyey Wanaagga Cunada kuwa la siiyey Kitaabna Xalaalbuu idiin yahay. Cunadiinuna xalaalbay u tahay, iyo kuwa Dhawrsoon oo Mu'minaadka ah (Guurkooda) iyo kuwa Dhawrsoon oo ka Mid ah kuwa la siiyey Kitaabka oo idinka horreeyey haddaad siisaan ujuuradooda (Meherkooda) iyagoo Dhawrson oon Xumaan (Zino) Samaynayn Yeelanaynna Saaxibbo (Xun) Ciddii ka Gaalowda limaanka wuu Hoobtay Camalkiisu wuxuuna ka mid noqon aakhiro kuwa Khasaaray.
Swahilice:
Leo mmehalalishiwa kila vilivyo vizuri. Na chakula cha walio pewa Kitabu ni halali kwenu, na chakula chenu ni halali kwao. Na pia wanawake wema miongoni mwa Waumini, na wanawake wema miongoni mwa walio pewa Kitabu kabla yenu, mtakapo wapa mahari yao, mkafunga nao ndoa, bila ya kufanya uhasharati wala kuwaweka kinyumba. Na anaye kataa kuamini bila shaka a'mali yake imepotea, naye katika Akhera atakuwa miongoni mwa wenye khasara.
Uygurca:
بۈگۈن سىلەرگە پاك نەرسىلەر ھالال قىلىندى، كىتاب بېرىلگەنلەر (يەنى يەھۇدىيلار ۋە ناسارالار) نىڭ تامىقى سىلەرگە ھالالدۇر ۋە سىلەرنىڭ تامىقىڭلار ئۇلارغا ھالالدۇر، مۆمىنلەردىن بولغان ئەفىفە ئاياللارنىڭ، سىلەردىن ئىلگىرى كىتاب بېرىلگەنلەر (يەنى يەھۇدىيلار ۋە ناسارالار) دىن بولغان ئەفىفە ئاياللارنىڭ مەھرىنى بەرسەڭلار، ئىپپەتلىك بولغىنىڭلار ۋە ئاشكارا - يوشۇرۇن پاھىشىنى كۆزلىمىگىنىڭلار ھالدا (ئۇلارنى ئالساڭلار)، ئۇلار سىلەرگە ھالالدۇر، كىمكى ئىماندىن يېنىۋالىدىكەن (ياكى شەرىئەت ئەھكاملىرىنى ئىنكار قىلىدىكەن)، ئۇنىڭ ئەمەلى (نىڭ ساۋابى) يوققا چىقىرىلىدۇ، ئاخىرەتتە ئۇ زىيان تارتقۇچىلاردىن بولىدۇ
Japonca:
今日(清き)良いものがあなたがたに許される。啓典を授けられた民の食べ物は,あなたがたに合法であり,あなたがたの食べ物は,かれらにも合法である。また信者の貞節な女,あなたがた以前に,啓典を授けられた民の中の貞節な女も。もしあなたがたが(貞節な)女に姦淫や密通をせずに,きちんと婚資を与え妻に迎えるならば許される。凡そ信仰を拒否する者は,その善行も虚しく,来世においては,失敗者の類である。
Arapça (Ürdün):
«اليوم أحل لكم الطيبات» المستلذات «وطعام الذين أوتوا الكتاب» أي ذبائح اليهود والنصارى «حلٌ» حلال «لكم وطعامكم» إياهم «حل لهم والمحصنات من المؤمنات والمحصنات» الحرائر «من الذين أوتوا الكتاب من قبلكم» حل لكم أن تنكحوهن «إذا آتيتموهنَّ أجورهنَّ» مهورهنَّ «محصنين» متزوجين «غير مسافحين» معلنين بالزنا بهن «ولا متخذي أخدان» منهن تسرون بالزنا بهن «ومن يكفر بالإيمان» أي يرتد «فقد حبط عمله» الصالح قبل ذلك فلا يعتد به ولا يثاب عليه «وهو في الآخرة من الخاسرين» إذا مات عليه.
Hintçe:
आज तमाम पाकीज़ा चीजें तुम्हारे लिए हलाल कर दी गयी हैं और अहले किताब की ख़ुश्क चीजें ग़ेहूं (वगैरह) तुम्हारे लिए हलाल हैं और तुम्हारी ख़ुश्क चीजें ग़ेहूं (वगैरह) उनके लिए हलाल हैं और आज़ाद पाक दामन औरतें और उन लोगों में की आज़ाद पाक दामन औरतें जिनको तुमसे पहले किताब दी जा चुकी है जब तुम उनको उनके मेहर दे दो (और) पाक दामिनी का इरादा करो न तो खुल्लम खुल्ला ज़िनाकारी का और न चोरी छिपे से आशनाई का और जिस शख्स ने ईमान से इन्कार किया तो उसका सब किया (धरा) अकारत हो गया और (तुल्फ़ तो ये है कि) आख़ेरत में भी वही घाटे में रहेगा
Tayca:
วันนี้สิ่งดี ๆ ทั้งหลายได้ถูกอนุมัติแก่พวกเจ้าแล้ว และอาหารของบรรดาผู้ที่ได้รับคัมภีร์นั้น เป็นที่อนุมัติแก่พวกเจ้าแล้ว และอาหารของพวกเจ้าก็เป็นที่อนุมัติแก่พวกเขาและบรรดาหญิงบริสุทธิ์ ในหมู่ผู้ศรัทธาหญิงและบรรดาหญิงบริสุทธิ์ในหมู่ผู้ที่ได้รับคัมภีร์ก่อน จากพวกเจ้าก็เป็นอนุมัติแก่พวกเจ้าด้วย เมื่อพวกเจ้าได้มอบให้แก่พวกนางซึ่งมะหัร์ของพวกนางในฐานะเป็นผู้แต่งงานมิใช่เป็นผู้กระทำการซินาโดยเปิดเผย และมิใช่ยึดเอานางเป็นเพื่อน โดยกระทำซินาลับ ๆ และผู้ใดปฏิเสธการศรัทธา แน่นอนงานของเขาก็ไร้ผล ขณะเดียวกันในวันปรโลกพวกเขาจะอยู่ในหมู่ผู้ที่ขาดทุน
İbranice:
היום הורשו לכם (המטעמים) הטובים, מורשים לכם מאכלותיהם של אלה אשר ניתן להם הספר לפניכם, ומאכלותיכם מורשים להם. כמו כן מורשה לכם להתחתן עם נשים צנועות ומאמינות, וגם נשים צנועות מקרב אלה אשר ניתן להם הספר לפניכם, בתנאי שתשלמו להן מוהר, בתוקף קידושי נישואין
Hırvatça:
Danas vam se dozvoljavaju sva lijepa jela; i jela onih kojima je data Knjiga dozvoljena su vam, i vaša su jela njima dozvoljena, i čestite žene vjernice, i čestite kćeri onih kojima je data Knjiga prije vas, kada im vjenčane darove njihove dadnete s namjerom da se njima oženite, a ne da s njima blud činite i da ih za prilježnice uzimate. A onaj ko niječe propise vjere- uzalud će mu biti djela njegova, i on će, na ahiretu, među gubitnicima biti.
Rumence:
Astăzi, toate cele bune vă sunt îngăduite vouă. Mâncarea celor cărora le-a fost dată Cartea vă este îngăduită vouă, după cum şi mâncarea voastră le este îngăduită lor. Vă este îngăduit să vă luaţi ca soţii femei credincioase şi cinstite, precum şi femei
Transliteration:
Alyawma ohilla lakumu alttayyibatu wataAAamu allatheena ootoo alkitaba hillun lakum wataAAamukum hillun lahum waalmuhsanatu mina almuminati waalmuhsanatu mina allatheena ootoo alkitaba min qablikum itha ataytumoohunna ojoorahunna muhsineena ghayra musafiheena wala muttakhithee akhdanin waman yakfur bialeemani faqad habita AAamaluhu wahuwa fee alakhirati mina alkhasireena
Türkçe:
Bugün size bütün temiz nimetler helal kılındı. Kendilerine kitap verilmiş olanların yemekleri size helaldir. Sizin yemekleriniz de onlara helaldir. Mümin kadınların iffetlileriyle, sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanların iffetli hanımları da mehirlerini verdiğiniz takdirde; iffetinizi korumanız, zinadan uzak kalmanız ve şunu-bunu dost tutmamanız şartıyla size helaldir. İmanı tanımayıp nankörlük edenin ameli boşa gitmiştir. Ve o, âhirette de hüsrana uğrayanlardandır.
Sahih International:
This day [all] good foods have been made lawful, and the food of those who were given the Scripture is lawful for you and your food is lawful for them. And [lawful in marriage are] chaste women from among the believers and chaste women from among those who were given the Scripture before you, when you have given them their due compensation, desiring chastity, not unlawful sexual intercourse or taking [secret] lovers. And whoever denies the faith - his work has become worthless, and he, in the Hereafter, will be among the losers.
İngilizce:
This day are (all) things good and pure made lawful unto you. The food of the People of the Book is lawful unto you and yours is lawful unto them. (Lawful unto you in marriage) are (not only) chaste women who are believers, but chaste women among the People of the Book, revealed before your time,- when ye give them their due dowers, and desire chastity, not lewdness, nor secret intrigues if any one rejects faith, fruitless is his work, and in the Hereafter he will be in the ranks of those who have lost (all spiritual good).
Azerbaycanca:
Bu gün pak ne’mətlər sizə halal edilmişdir. Kitab əhlinin yeməkləri sizə, sizin yeməkləriniz isə kitab əhlinə halaldır. Mö’minlərin, həmçinin sizdən əvvəl kitab verilmişlərin (yəhudilərin və xaçpərəstlərin) azad və ismətli (özlərini zinadan və nəfslərini haram şeylərdən qoruyan) qadınları mehrlərini verdiyiniz, namuslu olub zina etmədiyiniz və aşna saxlamadığınız təqdirdə (evlənmək üçün) sizə halaldır. İmanı dananın bütün işləri boşa çıxar və o, axirətdə zərər çəkənlərdən olar!
Süleyman Ateş:
Bugün size iyi ve temiz şeyler helal kılındı. Kendilerine Kitap verilenlerin yemeği, size helal, sizin yemeğiniz de onlara helaldir. İnanan, namuslu, hür kadınlar ve sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden namuslu hür kadınlar -zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın, namuslu bir biçimde (evlenmek üzere) mehirlerini verdiğiniz takdirde-size helaldir. Kim inanmayı kabul etmezse, onun ameli boşa çıkmıştır ve o, ahirette kaybedenlerdendir.
Diyanet Vakfı:
Bugün size temiz ve iyi şeyler helal kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin (yahudi, hıristiyan vb. nin) yiyeceği size helaldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helaldir. Mümin kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helaldir. Kim (İslami hükümlere) inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa gitmiştir. O, ahirette de ziyana uğrayanlardandır.
Erhan Aktaş:
Bugün size, temiz şeyler helâl kılındı. Ve Kitâp verilenlerin yiyecekleri size, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Îmân eden muhsenât(1) kadınlar ve sizden önce kendilerine Kitâp verilenlerin muhsenât kadınları; karşılıklarını(2) vermeniz, iffetli olmanız, iffetsiz olmamanız ve gizli dost tutmamanız koşuluyla size helâldir. Kim îmânı küfrederse(3) yaptığı işler boşa gider ve o, âhirette hüsrana uğrayanlardan olur.
Kral Fahd:
Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilen (yahudi, hıristiyan) lerin yiyecekleri size helâldir, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Mümin kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Kim (İslâmî hükümlere) inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa gitmiştir. O, âhirette de ziyana uğrayanlardandır.
Hasan Basri Çantay:
Bugün size bütün iyi ve temiz (nimetler) halâl kılındı. Kendilerine kitab verilenlerin yiyeceği sizin için halâl olduğu gibi sizin yiyeceğiniz de onlar için halâldır. Namuskâr, zinaya sapmamış ve gizli dostlar da edinmemiş (insanlar) haalinde (yaşamanız şartiyle) mü´minlerden hür ve iffetli kadınlarla kendilerine sizden evvel kitab verilenlerden yine hür ve iffetli kadınlar dahi, siz onların mehirlerini ver (ib nikâh ed) ince (size halâldır). Kim îmanı tanımayıb kâfir olursa her halde bütün yapdığı boşuna gitmişdir ve o, âhıretde en çok ziyana uğrayanlardandır.
Muhammed Esed:
Bugün, hayatın bütün güzel şeyleri size helal kılınmıştır. Ve daha önce kendilerine vahiy verilenlerin yiyecekleri de size helaldir, sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir. Ve (bu ilahi kelama) inananlar içindeki iffetli kadınlar ile sizden önce kendilerine vahiy verilenler arasında bulunan kadınları nikahlamanız, -onlara mehirlerini vermeniz şartıyla ve onları gayri meşru yolla ya da gizli dost tutma yoluyla değil de meşru bir nikah ile almanız şartıyla- (size helaldir). (Allaha) inanmayı reddedene gelince; onun bütün işleri boşa gidecek: zira o, öteki dünyada zarara uğrayanlar arasında yer alacaktır.
Gültekin Onan:
Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yiyeceği size helal, sizin de yiyeceğiniz onlara helaldir. İnançlılardan özgür ve iffetli (olanlar) ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara mehirlerini ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı). Kim inancı / inanmayı tanımayıp küfrederse elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır.
Ali Fikri Yavuz:
Bugün temiz ve pâk ni’metler size helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyeceği size helâl olduğu gibi, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Namuslu, zina yapmamış ve gizli dostlar edinmemiş olduğunuz halde, mü’minlerden hür ve iffetli kadınlarla, sizden önce kendilerine kitap verilenlerden (Hristiyan ve Yahudiler’den) yine hür ve iffetli kadınları, mehirlerini verip nikâhlayınca, onlar size helâldir. Kim şeriatın hükümlerini tanımaz, imanı inkâr ederse, bütün yaptıkları boşa gitmiştir
Portekizce:
Hoje, estão-vos permitidas todas as coisas sadias, assim como vos é lícito o alimento dos que receberam o Livro, damesma forma que o vosso é lícito para eles. Está-vos permitido casardes com as castas, dentre as fiéis, e com as castas,dentre aquelas que receberam o Livro antes de vós, contanto que as doteis e passeis a viver com elas licitamente, nãodesatinadamente, nem as envolvendo em intrigas secretas. Quanto àqueles que renegar a fé, sua obra tornar-se-á sem efeito eele se contará, no outro mundo, entre os desventurados.
İsveççe:
Denna dag har all god, hälsosam föda blivit tillåten för er; och födan hos dem som fick del av uppenbarelsen [i äldre tid] är tillåten för er och er föda är tillåten för dem. [Ni får ta till hustrur] ärbara kvinnor bland de troende och ärbara kvinnor bland dem som före er fick del av uppenbarelsen, sedan ni gett dem deras brudgåva, för att leva med dem i ett regelrätt äktenskap, inte i ett löst förhållande eller en hemlig förbindelse. Om någon förnekar tron skall alla hans strävanden gå om intet och i det eviga livet kommer han att stå som förlorare.
Farsça:
امروز همه پاکیزه ها [ی از رزق خدا] برای شما حلال شد، و طعام اهل کتاب [که مخلوط با مواد حرام و نجس نیست] بر شما حلال و طعام شما هم بر آنان حلال است. و زنان پاکدامن مؤمن، و زنان پاکدامن از اهل کتاب [از طریق ازدواج شرعی] در صورتی که مهریه آنان را بپردازید بر شما حلال است، در حالی که مایل باشید پاکدامن بمانید نه زناکار، و نه انتخاب کننده معشوقه نامشروع در خلوت و پنهان. و هر کس در ایمان [به خدا و پیامبران وقیامت] کفر ورزد، قطعاً عملش تباه شده و فقط او در آخرت از زیانکاران است.
Kürtçe:
ئەمڕۆ حەڵاڵ کراوە بۆتان خۆراکە پاکوخاوێنەکان وە خۆراکی ئەوانەی نامەیان پێدراوە (ئەھلی کتاب) حەڵاڵە بۆتان وە خۆراکی ئێوەش حەڵاڵە بۆ ئەوان وە ئافرەتانی (ئازادی) داوێن پاک لەئیمانداران (حەڵاڵە بۆتان) ھەروەھا ئافرەتانی (ئازادی) داوێن پاک لەنامەدارانی (گاور وجولەکە) پێش ئێوە ئەگەر ئێوە مارەیی یەکانیان بدەنێ (حەڵاڵن بۆتان) ئێوە دەبێ داوێن پاک بن داوێن پیس نەبن (بەئاشکرا) و دۆستی ژێر بەژێرتان نەبێت (بۆ داوێن پیسی) وە ئەوەی بێ باوەڕ بێت بەئیمان و شەریعەت ئەوە بێگـومان کردەوەکانی ھەڵدەوەشێتەوە، وە لەڕۆژی دواییدا یەکێکە لە خەسارۆمەندان
Özbekçe:
Бугунги кунда сизларга пок нарсалар ҳалол қилинди. Китоб берилганларнинг таоми сиз учун ҳалолдир. Сизнинг таомингиз улар учун ҳалолдир. Афийфа мўминалар ва сиздан олдин китоб берилганлардан бўлган афийфалар ҳам, агар иффатли бўлган ҳолингизда, зинокор бўлмай ва ўйнаш тутмай маҳрларини берсангиз, сизга ҳалолдир. Ким иймонни инкор қилса, унинг амали бехуда кетадир ва охиратда у зиён кўрувчилардан бўладир. (Ислом мусулмонларга аҳли китобларнинг сўйган сўйишлари ҳалол қилинган. Бу оятда «таом» сўзи қўлланган, аммо ундан аҳли китобларнинг барча таомлари, жумладан, чўчқа ёки бошқа ҳаром ҳайвонларнинг гўшти, ароққа ўхшаш ичимликлари ҳам ҳалол экан-да, деб тушунилмаслиги керак. Бу нарсаларнинг ҳаромлиги ўз-ўзидан ҳаммага маълум. Асли ўзи ҳалол бўлган бошқа нарсалар ҳақида ҳам аввал айтиб ўтилди. Демак, бу ерда гап гўшти асли ҳалол бўлган ҳайвонлар аҳли китобларнинг динлари асосида сўйилган бўлса, ҳалол бўлишлиги ҳақида кетмоқда.)
Malayca:
Pada masa ini dihalalkan bagi kamu (memakan makanan) yang lazat-lazat serta baik-baik. Dan makanan (sembelihan) orang-orang yang diberikan Kitab itu adalah halal bagi kamu, dan makanan (sembelihan) kamu adalah halal bagi mereka (tidak salah kamu memberi makan kepada mereka). Dan (dihalalkan kamu berkahwin) dengan perempuan-perempuan yang menjaga kehormatannya - di antara perempuan-perempuan yang beriman, dan juga perempuan-perempuan yang menjaga kehormatannya dari kalangan orang-orang yang diberikan Kitab dahulu daripada kamu apabila kamu beri mereka maskahwinnya, sedang kamu (dengan cara yang demikian), bernikah bukan berzina, dan bukan pula kamu mengambil mereka menjadi perempuan-perempuan simpanan. Dan sesiapa yang ingkar (akan syariat Islam) sesudah ia beriman, maka sesungguhnya gugurlah amalnya (yang baik) dan adalah ia pada hari akhirat kelak dari orang-orang yang rugi.
Arnavutça:
Sot u janë lejuar gjërat e mira e të pastra. U janë lejuar juve edhe ushqimet e ithtarëve të Librit, si dhe ushqimet tuaja janë të lejuara për ata. Dhe janë të lejuara për ju femrat e ndershme besimtare; dhe femrat e ndershme të atyre që u është dhënë Libri para jush, kur t’jua jepni dhuratat e kurorëzimit, duke u martua me ato, e duke mos bërë me to kurvëri, as duke i marrë për mikesha (konkubine). Kushdo që mohon besimin, puna e tij është e falimentuar. Ai në Ditën e Kijametit do të jetë nga të dënuarit.
Bulgarca:
Днес ви бяха разрешени благата и храната на дарените с Писанието е разрешена за вас, и вашата храна е разрешена за тях, и целомъдрените жени от вярващите, и целомъдрените жени от дарените с Писанието преди вас, ако им дадете техните отплати - с целомъдри
Sırpça:
Данас вам се дозвољавају сва лепа јела; и јела оних којима је дата Књига дозвољена су вам, и ваша су јела њима дозвољена, и честите жене вернице, и честите кћери оних којима је дата Књига пре вас, када им венчане дарове њихове подарите са намером да се њима ожените, а не да са њима блуд чините и да их за прилежнице узимате. А онај ко негира прописе вере - узалуд ће да му буду његова дела, и он ће, на оном свету, да буде међу губитницима.
Çekçe:
Dnes jsou vám dovoleny výtečné pokrmy; jídla těch, jimž dostalo se Písma, jsou vám též dovolena a pokrmy vaše jsou zase dovoleny jim. A dovoleny jsou vám muhsany z věřících žen a muhsany z těch, jimž dostalo se Písma před vámi, jestliže jste jim dali jej
Urduca:
آج تمہارے لیے ساری پاک چیزیں حلال کر دی گئی ہیں اہل کتاب کا کھانا تمہارے لیے حلال ہے اور تمہارا کھانا اُن کے لیے اور محفوظ عورتیں بھی تمہارے لیے حلال ہیں خواہ وہ اہل ایمان کے گروہ سے ہوں یا اُن قوموں میں سے جن کو تم سے پہلے کتاب دی گئی تھی، بشر طیکہ تم اُن کے مہر ادا کر کے نکاح میں اُن کے محافظ بنو، نہ یہ کہ آزاد شہوت رانی کرنے لگو یا چوری چھپے آشنائیاں کرو اور جو کسی نے ایمان کی روش پر چلنے سے انکار کیا تو اس کا سارا کارنامہ زندگی ضائع ہو جائے گا اور وہ آخرت میں دیوالیہ ہوگا
Tacikçe:
Имрӯз чизҳои покиза бар шумо ҳалол шудааст. Таъоми аҳли китоб бар шумо ҳалол аст ва таъоми шумо низ бар онҳо ҳалол аст. Ва низ занони солеҳи мӯъмина ва занони солеҳи аҳли китоб ҳар гоҳ маҳрашонро бипардозед, ба таври заношӯӣ на зинокорӣ ва дӯстгирӣ бар шумо ҳалоланд. Ва ҳар кас, ки ба ислом кофир шавад, амалаш ночиз шавад ва дар охират аз зиёнкорон хоҳад буд.
Tatarca:
Бүген сезгә Аллаһ исеме белән бугазланган хайваннар ите һәм пакь нәрсәләр хәләл булды, янә китап әһелләренең ризыгы сезгә, аларга сезнеке хәләл булды, янә сезгә хәләл булды фәхеш эшләрдән пакизә мөэминә хатыннар, янә сездән әүвәл китап бирелгән китап әһелләреннән фәхеш эшләрдән пакизә булган яхшы хатыннардан хәләл булды әнә шундый хатыннарга мөһерләрен биреп никахланыгыз! Ачык яки яшерен зина кылудан һәм зина кылучыларга яшерен дус булудан саклануны ул эштән ерак булуны ният иткән хәлдә өйләнешегез! Берәү ышануны, Аллаһуга итагать итүне инкяр кылса, аның эшләгән эшләре юкка чыгар вә ул ахирәттә хәсрәтләнүчеләрдән булыр, ягъни ґәзабта булыр.
Endonezyaca:
Pada hari ini dihalalkan bagimu yang baik-baik. Makanan (sembelihan) orang-orang yang diberi Al Kitab itu halal bagimu, dan makanan kamu halal (pula) bagi mereka. (Dan dihalalkan mangawini) wanita yang menjaga kehormatan diantara wanita-wanita yang beriman dan wanita-wanita yang menjaga kehormatan di antara orang-orang yang diberi Al Kitab sebelum kamu, bila kamu telah membayar mas kawin mereka dengan maksud menikahinya, tidak dengan maksud berzina dan tidak (pula) menjadikannya gundik-gundik. Barangsiapa yang kafir sesudah beriman (tidak menerima hukum-hukum Islam) maka hapuslah amalannya dan ia di hari kiamat termasuk orang-orang merugi.
Amharca:
ዛሬ መልካሞች ሁሉ ለናንተ ተፈቀዱ፡፡ የእነዚያም መጽሐፍን የተሰጡት ሰዎች ምግብ (ያረዱት) ለእናንተ የተፈቀደ ነው፡፡ ምግባችሁም ለነሱ የተፈቀደ ነው፡፡ ከምእመናት ጥብቆቹም ከእነዚያ ከእናንተ በፊት መጽሐፍን ከተሰጡት ሴቶች ጥብቆቹም፤ ዘማዊዎችና (ዝሙተኞች) የምስጢር ወዳጅ ያዢዎች ሳትኾኑ ጥብቆች ኾናችሁ መህሮቻቸውን በሰጣችኋቸው ጊዜ (ልታገቡዋቸው የተፈቀዱ ናቸው)፡፡ ከእምነትም የሚመለስ ሰው በእርግጥ ሥራው ተበላሸ፡፡ በመጨረሻም ቀን እርሱ ከከሳሪዎቹ ነው፡፡
Tamilce:
இன்று, நல்ல உணவுப் பொருட்கள் அனைத்தும் உங்களுக்கு ஆகுமாக்கப்பட்டன. வேதம் கொடுக்கப்பட்டவர்களின் புலால் உணவும் உங்களுக்கு ஆகுமானதாகும்! உங்கள் புலால் உணவும் அவர்களுக்கு ஆகுமானதாகும்! ஈமானுடைய பெண்களில் கற்புள்ள பெண்களும், உங்களுக்கு முன்னர் வேதம் கொடுக்கப்பட்டவர்களில் கற்புள்ள பெண்களும் (நீங்கள் திருமணம் முடிக்க உங்களுக்கு) ஆகுமானவர்கள் ஆவார்கள், நீங்கள் அவர்களுடைய மஹ்ர்களை அவர்களுக்கு கொடுத்தால் (நீங்கள் அவர்களை மணமுடிக்கலாம்). நீங்களும் கற்புள்ளவர்களாக இருக்கவேண்டும், சட்டவிரோத (கள்ள) உறவில் ஈடுபடாதவர்களாக, இரகசிய தோழிகளை (உங்களுக்கு) வைக்காதவர்களாக இருக்கவேண்டும். இன்னும், எவர் (இந்த சட்டங்களை) நம்பிக்கைகொள்ள மறுக்கிறாரோ அவருடைய (நற்)செயல் திட்டமாக அழிந்துவிடும். இன்னும், அவர் மறுமையில் நஷ்டவாளிகளில் இருப்பார்.
Korece:
오늘날 너희에게 좋은 것들이허락되었으니 성서를 받은 자들의 음식이 허락되었고 또한 너희의 음식도 그들에게 허락되었으며 믿 음이 강한 순결한 여성들이며 그 대 이전에 성서를 받은자들의 여 성들도 너희가 그녀들에게 지참 금을 지불하고 그들과 화목하게 살때는 허락된 것이거늘 간음을 해서도 않되며 내연의 처를 두어 서도 아니되나니 믿음을 부정하는 자는 누구든 그의 일이 공허하게 되며 내세에서 손실자가 되니라
Vietnamca:
Ngày nay, các ngươi được phép ăn các thực phẩm tốt sạch. Và thức ăn của dân Kinh Sách (Do Thái và Thiên Chúa)(5) Halal (được phép ăn) cho các ngươi và thức ăn của các ngươi Halal cho họ. (Các ngươi được phép cưới) những phụ nữ đoan chính (tự do) trong số những phụ nữ có đức tin và những phụ nữ đoan chính thuộc dân Kinh Sách (Do Thái và Thiên Chúa) thời trước các ngươi với điều kiện các ngươi phải trao tặng tiền cưới đàng hoàng cho họ vì họ là vợ của các ngươi chứ không phải món đồ tình dục hay người tình lén lút. Người nào phủ nhận đức tin thì quả thật mọi việc làm (thiện tốt) của y bị xóa sạch và ở Đời Sau y sẽ là một kẻ thất bại. (5) Bao gồm cả động vật mà họ cắt tiết.
Ayet Linkleri: