Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

4

Sûredeki Ayet No: 

175

Ayet No: 

668

Sayfa No: 

105

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَاعْتَصَمُوا بِهِ فَسَيُدْخِلُهُمْ فِي رَحْمَةٍ مِّنْهُ وَفَضْلٍ وَيَهْدِيهِمْ إِلَيْهِ صِرَاطًا مُّسْتَقِيمًا

Çeviriyazı: 

feemme-lleẕîne âmenû billâhi va`teṣamû bihî feseyüdḫilühüm fî raḥmetim minhü vefaḍliv veyehdîhim ileyhi ṣirâṭam müsteḳîmâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah'a inanıp O'na sımsıkı sarılanları (Allah), kendisinden bir rahmet ve lutfa sokacak ve kendisine varan dosdoğru yola iletecektir.

Diyanet İşleri: 

Allah kendisine inananları ve Kitabına sarılanları rahmetine ve bol nimetine kavuşturacak, onları Kendisine götüren doğru yola eriştirecektir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah'a inanıp ona sarılanları o, kendi rahmetine ve ihsanına alacak ve onları doğru yola sevkedecektir.

Şaban Piriş: 

Allah, kendisine iman edip, Kur’an’a sarılanları rahmetine ve bol nimetlerine girdirecek ve onları kendisine (götüren) dosdoğru bir yola iletecektir.

Edip Yüksel: 

ALLAH'a inanıp O'na sarılanları ise kendi rahmetine ve lütfuna kabul edecek, onları dosdoğru bir yola sokarak kendisine yöneltecektir.

Ali Bulaç: 

İşte Allah'a iman edenler ve O'na sarılanlar, onları Kendisi'nden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları Kendisi'ne varan dosdoğru bir yola yöneltip-iletecektir.

Suat Yıldırım: 

Allah'a iman edip ona sımsıkı sarılanları ise O, tarafından bir rahmet ve geniş bir nimet içine yerleştirecek ve onları, Kendisine varan doğru yola koyacaktır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık o kimseler ki, Allah Teâlâ´ya imân ettiler ve O´na sığındılar, elbette onları kendi tarafından bir rahmetin ve fazlın içine girdirecektir ve onları kendine müteveccih bir müstakim yola da hidâyet edecektir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.

Bekir Sadak: 

Les, kan, domuz eti, Allah´tan baskasi adina kesilenler, -canlari cikmadan once kesmemisseniz, bogulmus, bir yerine vurularak oldurulmus, dusup yuvarlanmis, baska bir hayvan tarafindan susulmus, yirtici hayvan tarafindan yenmis olanlari- dikili taslar uzerine bogazlananlar ile fal oklariyla kismet araminiz size haram kilindi

İbni Kesir: 

Allah´a iman edenleri ve O´na sarılanları

Adem Uğur: 

Allah´a iman edip O´na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lütuf (deryası) içine daldıracak ve onları kendine doğru (giden) bir yola götürecektir.

İskender Ali Mihr: 

Böylece Allah´a âmenû olanları (ölmeden önce ruhunu Allah´a ulaştırmayı dileyenleri) ve O´na (Allah´a) sarılanları ise, (Allah) kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, kendisine ulaştıran “Sıratı Mustakîm”e hidayet edecektir (ulaştıracaktır).

Celal Yıldırım: 

Artık Allah´a imân edip O´na sarılanları, Allah kendi katından bir rahmete ve geniş bir nîmet ve ihsana sokacak ve kendisine giden doğru yola eriştirecektir.

Tefhim ul Kuran: 

İşte Allah´a iman edenler ve O´na sarılanlar, onları kendisinden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları Kendisine varan dosdoğru bir yola yöneltip iletecektir.

Fransızca: 

Alors ceux qui croient en Allah et qui s'attachent à Lui, Il les fera entrer dans une miséricorde venue de Lui, et dans une grâce aussi. Et Il les guidera vers Lui dans un chemin droit.

İspanyolca: 

A quienes hayan creído en Alá y se hayan aferrado a Él, les introducirá en Su misericordia y favor y les dirigirá a Sí por una vía recta.

İtalyanca: 

Coloro che credono in Allah e a Lui si aggrappano, li farà entrare nella Sua misericordia e nella Sua grazia e li guiderà sulla retta via.

Almanca: 

Hinsichtlich derjenigen, die den Iman an ALLAH verinnerlicht und sich an Ihm festgehalten haben, diese wird ER in eine Gnade von Ihm und Gunst eintreten lassen und zu Sich auf einem geradlinigen Weg rechtleiten.

Çince: 

至于确信真主,而且坚持其天经的人, 他将使他们入在从他发出的慈恩和恩惠中,并指示他们向主的正路。

Hollandaca: 

Hen, die in God gelooven en zich streng aan hem vasthouden, zal hij in zijne genade en overvloed leiden, en hij zal hen langs den rechten weg tot zich voeren.

Rusça: 

Тех, которые уверовали в Аллаха и крепко ухватились за Него, Он введет в Свою милость и щедрость и поведет к Себе прямым путем.

Somalice: 

Kuwa rumeeyase Eebe oo Qabsaday (isku dhawray) Eebe (iyo Quraanka) wuxuu Galin Naxariis xagiisa ah iyo Fadli wuxuuna ka Hanuunin Xaggiisa Jid Toosan.

Swahilice: 

Ama wale walio muamini Mwenyezi Mungu, na wakashikamana naye, basi atawatia katika rehema yake na fadhila, na atawaongoa kwenye Njia Iliyo Nyooka.

Uygurca: 

اﷲ قا ئىمان ئېيتقان ۋە ئۇنىڭغا (يەنى قۇرئانغا) چىڭ يېپىشقانلارغا كەلسەك، اﷲ ئۇلارنى ئۆز رەھمىتىگە ۋە نېمىتىگە (يەنى جەننىتىگە) داخىل قىلىدۇ ۋە ئۇلارنى توغرا يولغا باشلايدۇ

Japonca: 

だからアッラーを信仰し,しっかりかれに縋る者は,やがてかれからの慈悲と恩恵に浴させていただき,正しい道で,御許に導いていただけよう。

Arapça (Ürdün): 

«فأما الذين آمنوا بالله واعتصموا به فسيدخلهم في رحمة منه وفضل ويهديهم إليه صراطا» طريقا «مستقيما» هو دين الإسلام.

Hintçe: 

पस जो लोग ख़ुदा पर ईमान लाए और उसी से लगे लिपटे रहे तो ख़ुदा भी उन्हें अनक़रीब ही अपनी रहमत व फ़ज़ल के सादाब बाग़ो में पहुंचा देगा और उन्हे अपने हुज़ूरी का सीधा रास्ता दिखा देगा 175

Tayca: 

ส่วนบรรดาผู้ที่ศรัทธาต่ออัลลอฮฺ และยึดมั่นในพระองค์นั้น พระองค์จะทรงให้พวกเขาเข้าอยู่ในความเอ็นดูเมตตา และความโปรดปรานจากพระองค์ และจะทรงแนะนำพวกเขาซึ่งทางอันเที่ยงตรงไปสู่พระองค์

İbranice: 

לכן, כל אלה אשר האמינו באלוהים וסמכו עליו, הוא יכניס אותם ברחמיו ובחסדו וידריכם אליו בדרך הישר

Hırvatça: 

One koji budu u Allaha vjerovali i čvrsto Ga se držali On će sigurno u milost Svoju i blagodat uvesti i Pravim putem Sebi uputiti.

Rumence: 

Dumnezeu îşi va pogorî milostivenia şi harul asupra celor care au crezut în El şi se vor afla sub oblăduirea Lui. El îi va călăuzi pe o cale dreaptă.

Transliteration: 

Faamma allatheena amanoo biAllahi waiAAtasamoo bihi fasayudkhiluhum fee rahmatin minhu wafadlin wayahdeehim ilayhi siratan mustaqeeman

Türkçe: 

Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.

Sahih International: 

So those who believe in Allah and hold fast to Him - He will admit them to mercy from Himself and bounty and guide them to Himself on a straight path.

İngilizce: 

Then those who believe in Allah, and hold fast to Him,- soon will He admit them to mercy and grace from Himself, and guide them to Himself by a straight way.

Azerbaycanca: 

Allah Ona iman gətirən və Ondan möhkəm yapışanları öz mərhəməti, lütfü altına alar və onları özünə tərəf gedən düz yola yönəldər.

Süleyman Ateş: 

Alah'a inanıp O'na yapışanları (Allah), kendinden bir rahmetin ve lutfun içine sokacak ve onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir.

Diyanet Vakfı: 

Allah'a iman edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lütuf (deryası) içine daldıracak ve onları kendine doğru (giden) bir yola götürecektir.

Erhan Aktaş: 

Ama Allah’a inanıp ona sımsıkı tutunanlara gelince, onları, yakında Kendi lütfundan, rahmetinin içine koyacak ve onları kendisine varan dosdoğru yola iletecektir.

Kral Fahd: 

Allah'a iman edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lütuf (deryası) içine daldıracak ve onları kendisine varan dosdoğru yola iletecektir.

Hasan Basri Çantay: 

İşte Allaha îman edib de Ona sarılanlar (yok mu?) Onları (Allah) kendisinden bir rahmetin ve lütf-ü inayetin içine sokacak ve onları kendisine (giden) doğru bir yola götürecekdir.

Muhammed Esed: 

Allaha iman edenlere ve Ona sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları rahmeti ve lütfu ile kuşatacak ve dosdoğru bir yol ile Kendisine yöneltecektir.

Gültekin Onan: 

İşte Tanrı´ya inananlar ve O´na sarılanlar, onları kendisinden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları kendisine varan dosdoğru bir yola yöneltip iletecektir.

Ali Fikri Yavuz: 

İşte Allah’a iman edip de ona (Şeriatına) sarılanları Allah, kendi katından bir rahmet ve lütuf içine (Cennete) koyacak ve onları, kendisine varan doğru bir yola (islâma) iletecektir.

Portekizce: 

Àqueles que crêem em Deus, e a Ele se apegam, introduzi-los-á em Sua misericórdia e Sua graça, e os encaminhará atéEle, por meio da senda reta.

İsveççe: 

Dem som tror på Gud och söker styrka hos Honom skall Han innesluta i Sin nåd och Sin barmhärtighet; ja, Han skall leda dem till Sig på en rak väg.

Farsça: 

اما کسانی که به خدا ایمان آوردند و به او تمسّک جستند، به زودی آنان را در رحمت و فضلی از سوی خود درآورد، و به راهی راست به سوی خود راهنمایی می کند.

Kürtçe: 

جا ئەوانەی باوەڕیان بەخوا ھێناوە و پشتیان بەو بەستووە ودەستیان گرت بە ئاینەکەیانەوە ئەوە بێگومان دەیانخاتە ناو بەزەیی خۆیەوە و بەھرەو چاکەی (خۆیەوە) وە ڕێنماییان دەکات بۆلای خۆی کە ڕێگای ڕاستە

Özbekçe: 

Аллоҳга иймон келтирган ва Уни маҳкам тутганларни, шубҳасиз, уларни ўзидан бўлган раҳматга ва фазлга киритади ва уларни Унга–тўғри йўлга ҳидоят қиладир.

Malayca: 

Oleh itu, orang-orang yang beriman kepada Allah dan berpegang teguh kepada (ajaran Al-Quran) ini, maka Allah akan memasukkan mereka ke dalam rahmatNya (yang khas iaitu Syurga) dan limpah kurniaNya (yang tidak terkira), dan Allah akan menunjukkan mereka ke jalan yang lurus (jalan ugama Islam), yang membawa kepadaNya.

Arnavutça: 

E, ata që besojnë Perëndinë dhe i përmbahen fort Atij (dispozitave të Perëndisë), Ai do t’i shpie në mëshirën dhe mirësinë e Tij, do t’i udhëzojë ata kah Ai në rrugën e drejtë.

Bulgarca: 

А които вярват в Аллах и се привържат към Него - Той ще ги въведе в милост от Него и в благодат, и ще ги насочи към Себе Си по правия път.

Sırpça: 

Оне који буду у Аллаха веровали и чврсто Га се држали Он ће сигурно да уведе у милост Своју и благодат и Правим путем ће Себи да их упути.

Çekçe: 

A ty, kdož uvěřili v Boha a pevně se ho přidržovali, ty On uvede do milosti a slitování Svého a povede je k Sobě stezkou přímou.

Urduca: 

اب جو لوگ اللہ کی بات مان لیں گے اور اس کی پناہ ڈھونڈیں گے ان کو اللہ اپنی رحمت اور اپنے فضل و کرم کے دامن میں لے لے گا اور اپنی طرف آنے کا سیدھا راستہ ان کو دکھا دے گا

Tacikçe: 

Аммо ононро, ки ба Худо имон овардаанд ва ба Ӯ тавассул ҷустаанд, ба остони фазлу раҳмати хеш дароварад ва ба роҳе рост ҳидоят кунад.

Tatarca: 

Әмма Аллаһуга ышанып аның хөкемнәренә ябышкан мөэминнәрне тиздән үзенең рәхмәтенә һәм дә юмартлыгына кертер вә күндерер аларны үзенең нурлы юлына.

Endonezyaca: 

Adapun orang-orang yang beriman kepada Allah dan berpegang teguh kepada (agama)-Nya niscaya Allah akan memasukkan mereka ke dalam rahmat yang besar dari-Nya (surga) dan limpahan karunia-Nya. Dan menunjuki mereka kepada jalan yang lurus (untuk sampai) kepada-Nya.

Amharca: 

እነዚያማ በአላህ ያመኑ በርሱም የተጠበቁ ከሱ በኾነው እዝነትና ችሮታ ውስጥ በእርግጥ ያስገባቸዋል፡፡ ወደእርሱም ቀጥተኛ መንገድን ይመራቸዋል፡፡

Tamilce: 

ஆக, எவர்கள் அல்லாஹ்வை நம்பிக்கை கொண்டு, அவ(ன் இறக்கிய குர்ஆ)னைப் பலமாகப் பற்றிப் பிடித்தார்களோ அவர்களை தன் புறத்திலிருந்து கருணையிலும், அருளிலும் அவன் பிரவேசிக்க வைப்பான். இன்னும், தன் பக்கம் (வருவதற்கு) நேரான வழியையும் அவர்களுக்கு அவன் வழிகாட்டுவான்.

Korece: 

또한 하나님을 믿고 그분의동아줄을 붙잡는 자들을 자비와 은혜속에 들어가게 하여 올바른 길로 인도하리라

Vietnamca: 

Cho nên, đối với những ai có đức tin nơi Allah và bám chặt vào (Qur’an) thì Ngài sẽ thu nhận họ vào lòng thương xót và thiên lộc của Ngài (Thiên Đàng) và Ngài sẽ hướng dẫn họ đến với Ngài trên con đường ngay chính.