Arapça:
أُولَٰئِكَ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَلَا يَجِدُونَ عَنْهَا مَحِيصًا
Çeviriyazı:
ülâike me'vâhüm cehennemü velâ yecidûne `anhâ meḥîṣâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunların varacakları yer cehennemdir. Ondan kurtulmak için çare bulamazlar.
Diyanet İşleri:
İşte onların varacağı yer cehennemdir. Oradan kaçacak yer de bulamıyacaklardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlardır yurtları cehennem olanlar ve oradan başka bir sığınak bulamazlar.
Şaban Piriş:
İşte onların barınacakları yer Cehennem'dir ve ondan kurtulmak için hiçbir yer bulamayacaklardır.
Edip Yüksel:
Varacakları nokta cehennemdir; ondan kaçamazlar.
Ali Bulaç:
Onların barınma yerleri cehennemdir, ondan kaçacak bir yer bulamayacaklardır.
Suat Yıldırım:
İşte öylelerinin varacakları yer cehennemdir ve oradan kurtuluş için hiçbir çare bulamazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
İşte onların varacakları yer cehennemdir. Ve ondan kaçıp sığınacak bir yer de bulamayacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Bunların varacakları yer cehennemdir. Ve cehennemden kaçıp kurtulacak bir yer bulamazlar.
Bekir Sadak:
Iyilik yaparak kendisini Allah´a teslim edip, hakka yonelen Ibrahim´in dinine uyandan, din bakimindan daha iyi kim olabilir? Allah Ibrahim´i dost edinmisti.
İbni Kesir:
Onların varacağı yer, cehennemdir. Oradan kaçacak yer de bulamayacaklardır.
Adem Uğur:
İşte onların yeri cehennemdir
İskender Ali Mihr:
İşte onların barınacakları yer cehennemdir. Ve ondan kaçacak bir yer bulamazlar.
Celal Yıldırım:
İşte onların eyleşecekleri yer Cehennem´dir
Tefhim ul Kuran:
Onların barınma yerleri cehennemdir, ondan kaçacak bir yer de bulamayacaklardır.
Fransızca:
Voilà ceux dont le refuge est l'Enfer. Et ils ne trouveront aucun moyen d'y échapper !
İspanyolca:
La morada de esos tales será la gehena y no hallarán medio de escapar de ella.
İtalyanca:
Ecco coloro che avranno l'Inferno per rifugio, non avranno modo di sfuggirvi.
Almanca:
Für diese ist Dschahannam als Unterkunft bestimmt, und davon finden sie kein Entkommen.
Çince:
这等人的归宿是火狱,他们无处逃避。
Hollandaca:
Hunne verzamelplaats zal de hel zijn; daartegen zullen zij geene schuilplaats vinden.
Rusça:
Их пристанищем будет Геенна, и они не найдут пути к спасению оттуда.
Somalice:
kuwaasna hooygoodu waa Jahannamo kamana helaan xaggeeda iilasho (iyo fakasho).
Swahilice:
Hao makao yao ni Jahannamu, na wala hawapati makimbilio kutoka humo.
Uygurca:
ئەنە شۇلارنىڭ بارىدىغان جايى جەھەننەمدۇر، ئۇلار جەھەننەمدىن قاچىدىغان جاي تاپالمايدۇ
Japonca:
かれらの住まいは地獄である。かれらはそれから逃れる道を,見いだせない。
Arapça (Ürdün):
«أولئك مأواهم جهنم ولا يجدون عنها محيصا» معدلا.
Hintçe:
यही तो वह लोग हैं जिनका ठिकाना बस जहन्नुम है और वहॉ से भागने की जगह भी न पाएंगे
Tayca:
ชนเหล่านี้แหละที่อยู่ของพวกเขาก็คือนรกญะฮันนัม และพวกเขาจะไม่พบทางหนีใด ๆ ให้พ้นจากมันไปได้
İbranice:
אלה משכנם הוא הגיהינום, שממנו לא ימצאו (דרך) להימלט
Hırvatça:
To su oni čije je prebivalište Džehennem, i oni iz njega neće spasa naći.
Rumence:
Aceştia vor avea Gheena drept liman de unde nu vor afla nici o putinţă de scăpare!
Transliteration:
Olaika mawahum jahannamu wala yajidoona AAanha maheesan
Türkçe:
Bunların varacakları yer cehennemdir. Ve cehennemden kaçıp kurtulacak bir yer bulamazlar.
Sahih International:
The refuge of those will be Hell, and they will not find from it an escape.
İngilizce:
They (his dupes) will have their dwelling in Hell, and from it they will find no way of escape.
Azerbaycanca:
Onların (Şeytana uyanların) yeri Cəhənnəmdir. Və oradan xilas olmağa çarə tapmazlar.
Süleyman Ateş:
İşte onların varacağı yer cehennemdir. Asla ondan kaçmak (imkanı) bulamazlar.
Diyanet Vakfı:
İşte onların yeri cehennemdir; ondan kaçıp kurtulacak bir yer de bulamayacaklardır.
Erhan Aktaş:
Onların varacakları yer Cehennem’dir ve oradan kurtulmak için hiçbir yol bulamayacaklar.
Kral Fahd:
İşte onların yeri cehennemdir ondan kaçıp kurtulacak bir yer de bulamayacaklardır.
Hasan Basri Çantay:
İşte onlar (böyle). Onların yurdları cehennemdir. Oradan kaçacak bir yer de bulamayacaklardır onlar.
Muhammed Esed:
Böylelerinin varacağı yer cehennemdir ve oradan kaçış yolu bulamayacaklardır.
Gültekin Onan:
Onların barınma yerleri cehennemdir, ondan kaçacak bir yer bulamayacaklardır.
Ali Fikri Yavuz:
İşte onların varacakları yer Cehennemdir
Portekizce:
A morada deles será o inferno, do qual não acharão escapatória.
İsveççe:
Helvetet skall bli deras slutliga hemvist, och därifrån kan de inte fly.
Farsça:
اینان [که پیروان شیطان اند] جایگاهشان دوزخ است، و از آن هیچ راه فراری نیابند.
Kürtçe:
ئەوانە شوێن و جێگەیان دۆزەخە و ھیچ شوێنی ڕاکردن و لادانیان دەست ناکەوێت لێ ی
Özbekçe:
Ана ўшаларнинг жойлари жаҳаннамдир. Ва ундан қутулиш йўлини топа олмаслар.
Malayca:
Mereka itu, tempat akhirnya ialah neraka jahanam, dan mereka pula tidak akan dapat melarikan diri daripadanya.
Arnavutça:
Për ata, vendbanim ëshë skëterra (ferri) dhe ata nuk mund të gjejnë shpëtim prej tij.
Bulgarca:
На тези мястото им е Адът и не ще намерят избавление от него.
Sırpça:
То су они чије је пребивалиште Пакао, и они из њега неће спаса наћи.
Çekçe:
A příbytkem těchto lidí bude peklo a nenaleznou z něho východiska.
Urduca:
اِن لوگوں کا ٹھکانا جہنم ہے جس سے خلاصی کی کوئی صورت یہ نہ پائیں گے
Tacikçe:
Маконашон дар ҷаҳаннам аст ва дар он ҷо роҳи гурезе нахоҳанд ёфт!
Tatarca:
Шайтанга ияргән кешеләрнең урыны җәһәннәм, алар аннан котылырга һич юл тапмаслар.
Endonezyaca:
Mereka itu tempatnya Jahannam dan mereka tidak memperoleh tempat lari dari padanya.
Amharca:
እነዚያ መኖሪያቸው ገሀነም ናት፡፡ ከርስዋም መሸሻን አያገኙም፡፡
Tamilce:
அவர்களுடைய ஒதுங்குமிடம் நரகம்தான். இன்னும், அவர்கள் அதிலிருந்து (தப்பித்து செல்ல) ஒரு ஒதுங்குமிடத்தையும் காணமாட்டார்கள்.
Korece:
이들의 주거지는 지옥이며 그곳에서 빠져나갈 들출구를 찾지 못하리라
Vietnamca:
Đám người đó (những ai theo Shaytan), chỗ ở của họ sẽ là Hỏa Ngục và họ sẽ không tìm thấy con đường để thoát thân.
Ayet Linkleri: