Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

4

Sûredeki Ayet No: 

116

Ayet No: 

609

Sayfa No: 

97

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ اللَّهَ لَا يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَٰلِكَ لِمَن يَشَاءُ ۚ وَمَن يُشْرِكْ بِاللَّهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا بَعِيدًا

Çeviriyazı: 

inne-llâhe lâ yagfiru ey yüşrake bihî veyagfiru mâ dûne ẕâlike limey yeşâ'. vemey yüşrik billâhi feḳad ḍalle ḍalâlem be`îdâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında dilediğini bağışlar. Allah'a ortak koşan, muhakkak ki, derin bir sapıklığa düşmüştür.

Diyanet İşleri: 

Allah, kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse derin bir sapıklığa sapmış olur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki Allah, kendisine eş tanıyanı yarlıgamaz, bundan başka dilediği kişinin bütün suçlarını örter, yarlıgar ve kim Allah'a eş tanırsa öylesine sapıtmıştır ki tuttuğu yol, doğru yoldan pek uzaktır.

Şaban Piriş: 

Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz, bunun dışındaki (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa o uzak bir sapıklığa düşmüştür.

Edip Yüksel: 

ALLAH kendisine ortak koşulmasını (ölünceye kadar sürdüğü taktirde) affetmez; bunun aşağısındaki günahları ise dilediği kişiye affeder. Kim ALLAH'a ortak koşarsa tamamen sapıtmış olur.

Ali Bulaç: 

Hiç şüphesiz, Allah, Kendisi'ne şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır.

Suat Yıldırım: 

Şu kesin ki: Allah Kendisine şirk koşulmasını affetmez, ama dilediği kimse hakkında bunun altındaki diğer günahları affeder. Her kim Allah'a şirk koşarsa, haktan çok uzağa sapmış olur. [4,48]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphe yok ki, Allah Teâlâ kendisine şerik koşulmasını mağfiret etmez ve bunun dûnundakini de dilediği kimseye mağfiret buyurur. Ve her kim Allah Teâlâ´ya şerik koşarsa muhakkak ki pek uzak bir dalâlete sapmıştır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez ama bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah'a şirk koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir.

Bekir Sadak: 

seytan onlara vadediyor, onlari kuruntulara dusuruyor, ancak aldatmak icin vaadde bulunuyor.

İbni Kesir: 

Elbette Allah

Adem Uğur: 

Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki Allah, kendisine şirk koşulmasını affetmez. Bunun dışındaki şeyleri ise, dilediği kimse için mağfiret eder. Ve kim Allah´a şirk koşarsa, o taktirde o, uzak bir dalâletle sapmıştır.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz

Tefhim ul Kuran: 

Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah´a şirk koşarsa, elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır.

Fransızca: 

Certes, Allah ne pardonne pas qu'on Lui donne des associés. A part cela, Il pardonne à qui Il veut. Quiconque donne des associés à Allah s'égare, très loin dans l'égarement.

İspanyolca: 

Alá no perdona que se Le asocie. Pero perdona lo menos grave a quien Él quiere. Quien asocia a Alá está profundamente extraviado.

İtalyanca: 

No! Allah non perdona che Gli si associ alcunché. Oltre a ciò, perdona chi vuole. Ma chi attribuisce consimili ad Allah, si perde lontano nella perdizione.

Almanca: 

Gewiß, ALLAH vergibt nicht, daß Ihm gegenüber Schirk betrieben wird. Doch ER vergibt, was geringer ist als dies, wem ER will. Und wer Schirk ALLAH gegenüber betreibt, ist bereits weit in die Irre gegangen.

Çince: 

真主必不赦宥以物配主的罪恶,他为自己所意欲的人赦宥比这差一等的罪过,谁以物配主,谁已深陷迷误了。

Hollandaca: 

Waarlijk, God zal hem niet vergeven, die een ander naast hem plaatst, maar hij zal, buiten dat, alles vergeven wat hem behaagt; en hij, die een ander naast God plaatst is misleid en op een grooten verkeerden weg geraakt.

Rusça: 

Воистину, Аллах не прощает, когда к Нему приобщают сотоварищей, но прощает все остальные (или менее тяжкие) грехи, кому пожелает. А кто приобщает к Аллаху сотоварищей, тот впал в глубокое заблуждение.

Somalice: 

Eebe ma dhaafo in lala Wadaajiyo (Cidkale Cibaadada) wuuse ka dhaafa wixii waxaas ka soo hadhay Cidduu doono. Ruuxii la wadaajiya Eebe wuxuu dhumay dhumid wayn.

Swahilice: 

Hakika Mwenyezi Mungu hasamehi kushirikishwa na kitu. Lakini Yeye husamehe yasiyo kuwa hayo kwa amtakaye. Na anaye mshirikisha Mwenyezi Mungu basi huyo amepotea upotovu wa mbali.

Uygurca: 

اﷲ ئۆزىگە بىرەر نەرسىنىڭ شېرىك كەلتۈرۈلۈشىنى (يەنى مۇشرىكلىك گۇناھىنى) ئەلۋەتتە مەغپىرەت قىلمايدۇ، بۇنىڭدىن باشقىنى (اﷲ ئۆزى) خالىغان ئادەمگە مەغپىرەت قىلىدۇ، كىمكى اﷲ قا شېرىك كەلتۈرىدىكەن، ئۇ ھەقىقەتەن قاتتىق ئازغان بولىدۇ

Japonca: 

誠にアッラーは,(何ものをも)かれに配することを御赦しになられない。だがその外のことは,御心に適えば御赦し下される。凡そアッラーに同位の者をあげる者は,確かに遠く(正道から)迷い去った者である。

Arapça (Ürdün): 

«إن الله لا يغفر أن يُشرك به ويغفر مادون ذلك لمن يشاء ومن يشرك بالله فقد ضل ضلالا بعيدا» عن الحق.

Hintçe: 

ख़ुदा बेशक उसको तो नहीं बख्शता कि उसका कोई और शरीक बनाया जाए हॉ उसके सिवा जो गुनाह हो जिसको चाहे बख्श दे और (माज़ अल्लाह) जिसने किसी को ख़ुदा का शरीक बनाया तो वह बस भटक के बहुत दूर जा पड़ा

Tayca: 

แท้จริงอัลลอฮฺจะไม่ทรงอภัยโทษให้แก่การที่สิ่งหนึ่งจะถูกให้เป็นภาคีกับพระองค์ แต่พระองค์จะทรงอภัยโทษให้ซึ่งสิ่งอื่นจากนั้น สำหรับผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และผู้ใดให้มีภาคี ขึ้นแก่อัลลอฮฺแล้ว แน่นอน เขาก็ได้หลงทางไปแล้วอย่างไกล

İbranice: 

אלוהים לא יסלח על כל שיתוף עמו (עבודה זרה,) אך הוא יסלח כל חטא חוץ מזה למי שהוא רוצה. ומי שמשתף עם אלוהים משהו, ממשיך לתעות

Hırvatça: 

Allah, doista, neće oprostiti da se Njemu išta u obožavanju pridružuje, a kome hoće oprostit će sve osim toga; onaj ko Allahu išta u obožavanju pridružuje - doista je daleko zalutao.

Rumence: 

Dumnezeu nu iartă să i se facă alăturare. El iartă cui voieşte păcate mai puţin grele decât acesta, însă cel care-i alătură Lui pe alţii se află într-o adâncă rătăcire.

Transliteration: 

Inna Allaha la yaghfiru an yushraka bihi wayaghfiru ma doona thalika liman yashao waman yushrik biAllahi faqad dalla dalalan baAAeedan

Türkçe: 

Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez ama bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah'a şirk koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir.

Sahih International: 

Indeed, Allah does not forgive association with Him, but He forgives what is less than that for whom He wills. And he who associates others with Allah has certainly gone far astray.

İngilizce: 

Allah forgiveth not (The sin of) joining other gods with Him; but He forgiveth whom He pleaseth other sins than this: one who joins other gods with Allah, Hath strayed far, far away (from the right).

Azerbaycanca: 

Allah Ona şərik qoşmağı əsla bağışlamaz. Bundan başqa olan günahları isə dilədiyi kimsə üçün bağışlar. Allaha şərik qoşan şəxs, şübhəsiz ki, (haqq yoldan) çox azmışdır.

Süleyman Ateş: 

Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz, bundan başka herşeyi dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan da uzak bir sapıklığa düşmüştür.

Diyanet Vakfı: 

Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.

Erhan Aktaş: 

Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında hak edeni bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa, derin bir sapkınlıkla sapmış olur.

Kral Fahd: 

Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.

Hasan Basri Çantay: 

Şübhesiz ki Allah, kendisine eş tanıtması (nın günâhını) yarlığamaz. Ondan başkasını, dileyeceği kimse için, yarlığar. Kim Allaha eş tanırsa muhakkak ki o, (doğru yoldan) uzak bir sapıklıkla sapmışdır.

Muhammed Esed: 

Allah, kendisinden başka birine ilahlık yakıştırılmasını asla bağışlamaz, (ama) dilediği kimsenin daha hafif günahlarını bağışlar: Çünkü Allahın yanı sıra başkasına ilahlık yakıştıranlar şiddetli bir sapıklığa düşmüş kimselerdir.

Gültekin Onan: 

Hiç şüphesiz, Tanrı, kedisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Tanrı´ya şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır.

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakkak ki Allah, kendine ortak koşanları bağışlamaz. Bu günahdan başkasını, dilediği kimseden mağfiret buyurur (bağışlar). Kim Allah’a eş (ortak) koşarsa, doğrusu çok uzak bir sapıklığa sapmıştır.

Portekizce: 

Deus jamais perdoará quem Lhe atribuir parceiros, conquanto perdoe os outros pecados, a quem Lhe apraz. Quematribuir parceiros a Deus desviar-se-á profundamente.

İsveççe: 

GUD FÖRLÅTER inte den som sätter medhjälpare vid Hans sida, men Han förlåter den Han vill hans mindre synder; den som sätter medhjälpare vid Guds sida har drivit synden till dess yttersta gräns.

Farsça: 

مسلماً خدا این را که به او شرک آورده شود نمی آمرزد، و فروتر از آن را برای هر که بخواهد می آمرزد. و هر که به خدا شرک ورزد، یقیناً به گمراهی بسیار دوری دچار شده است.

Kürtçe: 

بەڕاستی خوا خۆش نابێت لەوەی کەھاوەڵی بۆ دابنرێت بەڵام جگە لەوە ھەرچی بێت لێی خۆش دەبێت لە ھەرکەسێک کە (خوا) بیەوێت وە ھەرکەسێک ھاوەڵ بۆ خوا دابنێت ئەوە بەڕاستی گومڕا بووە بە گومڕابونێکی دوور لەڕاستی

Özbekçe: 

Албатта, Аллоҳ Ўзига ширк келтирилишини кечирмас. Ундан бошқани, кимни хоҳласа, кечиради. Ким Аллоҳга ширк келтирса, шубҳасиз, қаттиқ адашган бўлади.

Malayca: 

Sesungguhnya Allah tidak akan mengampunkan dosa orang yang mempersekutukanNya dengan sesuatu (apa jua), dan akan mengampunkan yang lain daripada kesalahan (syirik) itu bagi sesiapa yang dikehendakiNya (menurut peraturan hukum- hukumNya); dan sesiapa yang mempersekutukan Allah dengan sesuatu (apa jua), maka sesungguhnya ia telah sesat dengan kesesatan yang amat jauh.

Arnavutça: 

Perëndia, me të vërtetë, nuk e falë atë që i bën shok Atij, por ia flë tjerat mëkate kujt të dojë (përveç këtij). Kushdo që t’i bëjë shok Perëndisë, ai me të vërtetë, ka humbur larg prej udhës së drejtë.

Bulgarca: 

Аллах не прощава да се съдружава с Него, но освен това прощава на когото пожелае. А който съдружава с Аллах, той дълбоко се е заблудил.

Sırpça: 

Аллах, заиста, неће да опрости да се Њему ишта у обожавању придружује, а коме хоће опростиће све осим тога; онај ко Аллаху ишта у обожавању придружује - заиста је далеко залутао.

Çekçe: 

Bůh neodpustí, je-li k Němu něco přidružováno, ale odpustí vše, co je mimo toto, tomu, komu chce. A kdo přidružuje k Bohu, ten zabloudil zblouděním dalekým.

Urduca: 

اللہ کے ہاں بس شرک ہی کی بخشش نہیں ہے، اس کے سوا اور سب کچھ معاف ہوسکتا ہے جسے وہ معاف کرنا چاہے جس نے اللہ کے ساتھ کسی کو شریک ٹھیرایا وہ تو گمراہی میں بہت دور نکل گیا

Tacikçe: 

Худо касеро, ки барои ӯ шарике қарор диҳад, намебахшад ва ҷуз он ҳар гуноҳеро барои ҳар кӣ хоҳад, мебахшад. Ва ҳар кас, ки барои Худо шарике қарор диҳад, сахт ба гумроҳӣ афтодаст.

Tatarca: 

Аллаһу тәгалә, әлбәттә, үзенә тиңдәшлек кылуны ярлыкамас, мәгәр тиңдәшлек кылу гөнаһыннан башка гөнаһны үзе теләгән кешедән ярлыкар. Берәү кемнедер, нәрсәнедер Аллаһуга тиңдәш кылса, ул кеше хактан бик ерак адашу белән адашты.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Allah tidak mengampuni dosa mempersekutukan (sesuatu) dengan Dia, dan dia mengampuni dosa yang selain syirik bagi siapa yang dikehendaki-Nya. Barangsiapa yang mempersekutukan (sesuatu) dengan Allah, maka sesungguhnya ia telah tersesat sejauh-jauhnya.

Amharca: 

አላህ በርሱ የማጋራትን (ወንጀል) አይምርም፡፡ ከዚህም ወዲያ ያለውን ለሚሻው ሰው ይምራል፡፡ በአላህም የሚያጋራ ሰው (ከእውነት) የራቀን መሳሳት በእርግጥ ተሳሳተ፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக அல்லாஹ் தனக்கு இணைவைக்கப்படுவதை மன்னிக்க மாட்டான். இன்னும், அது அல்லாததை தான் நாடுபவருக்கு மன்னிப்பான். எவர் அல்லாஹ்விற்கு இணைவைப்பாரோ திட்டமாக அவர் தூரமான வழிகேடாக வழிகெட்டுவிட்டார்.

Korece: 

실로 하나님은 그분에 비유하는 자를 용서하지 아니하시니라 그러나 그외에는 원하는 자마다 용서를 하시나 하나님에 비유하는 자는 멀리서 방황 하니라

Vietnamca: 

Chắc chắn Allah không tha thứ cho kẻ phạm tội Shirk với Ngài, tuy nhiên, Ngài sẵn sàng tha thứ các tội lỗi khác cho bất cứ ai Ngài muốn. Người nào phạm tội Shirk với Allah thì quả thật y đã lầm lạc rất xa.