Arapça:
مُّطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ
Çeviriyazı:
müṭâ`in ŝemme emîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Orada ona itaat edilir, güvenilir.
Diyanet İşleri:
Bu Kuran, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği sözdür.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İtaat edilir, emniyetlidir de.
Şaban Piriş:
Sözü dinlenir, sonra güvenilir de.
Edip Yüksel:
Kendisine uyulmalı ve güvenilmeli.
Ali Bulaç:
Ona itaat edilir, sonra güvenilirdir.
Suat Yıldırım:
Göklerde ona itaat edilir, vahiyler ona emanet edilir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(21-22) Orada kendisine itaat olunmuş bir emîndir. Ve sizin sahibiniz bir mecnûn değildir.
Yaşar Nuri Öztürk:
İtaat edilir orada kendisine, emindir.
Bekir Sadak:
(27-28) Kuran, ancak aranizda dogru yola girmeyi dileyene ve alemlere bir oguttur.
İbni Kesir:
Kendisine uyulandır, emindir.
Adem Uğur:
O orada sayılan, güvenilen (bir elçi)dir.
İskender Ali Mihr:
O, kendisine itaat edilen, orada emin olandır.
Celal Yıldırım:
O elçi kendisine uyulandır, güvenilirdir.
Tefhim ul Kuran:
Ona itaat edilir, sonra güvenilirdi.
Fransızca:
obéi, là-haut, et digne de confiance.
İspanyolca:
obedecido allís de confianza.
İtalyanca:
colà obbedito e fedele.
Almanca:
ihm gegenüber wird Gehorsam entgegengebracht und er ist vertrauenswürdig.
Çince:
是众望所归,而且忠於职守的。
Hollandaca:
Gehoorzaamd door de engelen, die onder zijn bevel staan en gelooven.
Rusça:
которому там (на небесах) повинуются, доверенного.
Somalice:
Laguna addeeco halkaas aaminna ah.
Swahilice:
Anaye t'iiwa, tena muaminifu.
Uygurca:
پەرىشتىلەر ئۇنىڭغا ئىتائەت قىلغۇچىدۇر. بۇ يەردە (يەنى ئاسماندا) ئۇ ئىشەنچلىكتۇر
Japonca:
従われ,信頼される(使徒である)。
Arapça (Ürdün):
«مطاع ثَمَّ» تطيعه الملائكة في السماوات «أمين» على الوحي.
Hintçe:
वहाँ (सब फरिश्तों का) सरदार अमानतदार है
Tayca:
ผู้ใดรับการจงรักภักดี ผู้ซื่อสัตย์ ณ ที่โน้น
İbranice:
(המלאכים) יעשו כדברו, מפני שאכן הוא נאמן
Hırvatça:
Kome se drugi tamo pokoravaju, povjerljivog!
Rumence:
supus şi credincios!
Transliteration:
MutaAAin thamma ameenin
Türkçe:
İtaat edilir orada kendisine, emindir.
Sahih International:
Obeyed there [in the heavens] and trustworthy.
İngilizce:
With authority there, (and) faithful to his trust.
Azerbaycanca:
(Elə bir elçi ki, mələklər arasında) itaət ediləndir, həm də (Allah yanında vəhyə) e’tibarlı müvəkkildir.
Süleyman Ateş:
Orada (kendisine) ita'at edilen, güvenilendir.
Diyanet Vakfı:
O orada sayılan, güvenilen (bir elçi) dir.
Erhan Aktaş:
Kendisine itaat edilen, orada güvenilendir.
Kral Fahd:
O orada sayılan, güvenilen (elçi)'dir.
Hasan Basri Çantay:
Orada kendisine itaat olunandır, bir emindir.
Muhammed Esed:
itaat edilen ve güvene layık birinin (sözü)!
Gültekin Onan:
Ona itaat edilir, sonra güvenilirdir (emiyn).
Ali Fikri Yavuz:
( O elçi, melekler arasında kendisine) orada itaat olunandır
Portekizce:
Que deve ser obedecido, e no qual se deve confiar.
İsveççe:
åtlydd och därtill högt betrodd!
Farsça:
آنجا مورد اطاعت [فرشتگان] و امین است….
Kürtçe:
قسە ڕەوایە لەناو فریشتەدا ودەست پاکە
Özbekçe:
Итоат қилинган, омонатли.
Malayca:
Yang ditaati di sana (dalam kalangan malaikat), lagi dipercayai.
Arnavutça:
të cilin e dëgjojnë (engjëjt) dhe është i besuar (i madh).
Bulgarca:
Покоряват му се [ангелите] там, доверен е.
Sırpça:
Коме се други покоравају, поверљивог!
Çekçe:
poslušnost nalézajícího a spolehlivého!
Urduca:
وہاں اُس کا حکم مانا جاتا ہے، وہ با اعتماد ہے
Tacikçe:
он ҷо (дар назди Худо) фармонравои боваринокаст
Tatarca:
Ул Җәбраилгә башка фәрештәләр итагать итәләр, соңра ул ышанычлы хыянәттән пакьдер.
Endonezyaca:
yang ditaati di sana (di alam malaikat) lagi dipercaya.
Amharca:
በዚያ ስፍራ ትእዛዙ ተሰሚ፤ ታማኝ የኾነ (መልክተኛ ቃል) ነው፡፡
Tamilce:
அங்கு (வானவர்களின்) கீழ்ப்படிதலுக்கு உரியவர், (அல்லாஹ்விடம்) நம்பிக்கைக்குரியவர். (அத்தகைய வானவத் தூதர் ஜிப்ரீல் வாயிலாக இறக்கப்பட்ட கூற்றாகும் இந்த குர்ஆன்.)
Korece:
순종하고 믿음직하노라
Vietnamca:
Được (các Thiên Thần dưới quyền) tuân theo và được tin cậy.
Ayet Linkleri: