Arapça:
وَهُوَ يَخْشَىٰ
Çeviriyazı:
vehüve yaḫşâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah'tan korkarak gelmişken,
Diyanet İşleri:
Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve korkan kişi.
Şaban Piriş:
Ve korkarak.
Edip Yüksel:
Saygı gösterdiği halde,
Ali Bulaç:
Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır;
Suat Yıldırım:
Fakat Allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun.
Ömer Nasuhi Bilmen:
80:8
Yaşar Nuri Öztürk:
Odur içine ürperti düşen.
Bekir Sadak:
(15-16) Iyi kimseler, saygideger elcilerin eliyle yazilmistir.
İbni Kesir:
Ki o, korkar durumdadır.
Adem Uğur:
Ve (Allah´tan) korkarak gelenle,
İskender Ali Mihr:
Ve o huşû duyuyor.
Celal Yıldırım:
80:8
Tefhim ul Kuran:
Ki o, ´içi titreyerek korkar´ bir durumdadır
Fransızca:
tout en ayant la crainte,
İspanyolca:
con miedo de Alá,
İtalyanca:
essendo timorato [di Allah],
Almanca:
während er sich ehrfürchtig erweist,
Çince:
而且心怀敬畏者,
Hollandaca:
En die God vreest.
Rusça:
и страшится Аллаха,
Somalice:
Oo Eeba ka yaabi.
Swahilice:
Naye anaogopa,
Uygurca:
سەندىن مەرىپەت تىلەپ، اﷲ تىن قورققان ھالدا يۈگۈرۈپ كەلگەن كىشىگە كەلسەك،
Japonca:
畏敬の念を抱いている者には,
Arapça (Ürdün):
«وهو يخشى» الله حال من فاعل يسعى وهو الأعمى.
Hintçe:
और (ख़ुदा से) डरता है
Tayca:
และเขามีความกลัวเกรง
İbranice:
והוא חרד מאלוהים
Hırvatça:
a on se boji,
Rumence:
plin de teamă,
Transliteration:
Wahuwa yakhsha
Türkçe:
Odur içine ürperti düşen.
Sahih International:
While he fears [Allah],
İngilizce:
And with fear (in his heart),
Azerbaycanca:
Və (Allahdan) qorxan kimsəyə gəldikdə isə,
Süleyman Ateş:
Saygılı olarak gelmişken,
Diyanet Vakfı:
Ve (Allah'tan) korkarak gelenle,
Erhan Aktaş:
O hûşû(1) duyanla,
Kral Fahd:
(Allah'tan) korkarak
Hasan Basri Çantay:
o, (Allahdan) korkar bir (adam) olduğu halde,
Muhammed Esed:
ve (Allah) korkusu ile (yaklaşanı)
Gültekin Onan:
Ki o, ´içi titreyerek korkar´ bir durumdadır
Ali Fikri Yavuz:
Allah’dan korkmuş iken,
Portekizce:
E é temente,
İsveççe:
och [visade att han] fruktade Gud,
Farsça:
در حالی که [از پروردگارش] می ترسد،
Kürtçe:
وە لەخوا دەترسێت
Özbekçe:
Ва (Аллоҳдан) қўрққан ҳолда бўлгандан эса...
Malayca:
Dengan perasaan takutnya (melanggar perintah-perintah Allah), -
Arnavutça:
dhe ndien drojë
Bulgarca:
и е богобоязлив,
Sırpça:
и боји се,
Çekçe:
a jat z Boha obavami,
Urduca:
اور وہ ڈر رہا ہوتا ہے
Tacikçe:
ва метарсад, (аз худо).
Tatarca:
Раббысыннан курыккан хәлдә,
Endonezyaca:
sedang ia takut kepada (Allah),
Amharca:
እርሱ (አላህን) የሚፈራ ሲኾን፤
Tamilce:
அவரோ (அல்லாஹ்வைப்) பயப்படுகிறவராக,
Korece:
마음속에 두려움을 느끼는 자 에게
Vietnamca:
Vì thực sự kính sợ (Allah).
Ayet Linkleri: