Arapça:
فِيهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِ
Çeviriyazı:
fîhimâ `aynâni tecriyân.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.
Diyanet İşleri:
Bu cennetlerden akan iki kaynak vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İkisinde de iki ırmak var, akar.
Şaban Piriş:
Onların ikisinde de akan iki pınar vardır.
Edip Yüksel:
İçlerinde akan pınarlar vardır.
Ali Bulaç:
İkisinde de akmakta olan iki pınar vardır.
Suat Yıldırım:
İkisinde de akıp giden iki pınar vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(50-51) İkisinde iki pınar vardır ki, cereyan ederler. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?
Yaşar Nuri Öztürk:
O cennetlerde iki nehir var, kaynayıp akan.
Bekir Sadak:
Orada, bakislarini yalniz eslerine cevirmis, daha once ne insan ve ne de cinlerin dokunmus oldugu esler vardir.?
İbni Kesir:
İkisinde de akmakta olan iki pınar vardır.
Adem Uğur:
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.
İskender Ali Mihr:
İkisinde de akan iki pınar vardır.
Celal Yıldırım:
İkisinde akıp duran iki pınar vardır.
Tefhim ul Kuran:
İkisinde de akmakta olan iki pınar vardır.
Fransızca:
Ils y trouveront deux sources courantes.
İspanyolca:
con dos fuentes manando.
İtalyanca:
In entrambi sgorgano due fonti.
Almanca:
In denen es zwei Quellen gibt, die fließen.
Çince:
在那两座乐园里,有两洞流行的泉源。
Hollandaca:
In elken daarvan zullen twee fonteinen stroomen.
Rusça:
В них обоих текут два источника.
Somalice:
Waxaa laga helaa ilo socda.
Swahilice:
Ndani yake zimo chemchem mbili zinazo pita.
Uygurca:
ئۇ ئىككى جەننەتتە ئېقىپ تۇرغان ئىككى بۇلاق بار
Japonca:
2つの園の中には,2つの泉が(滾滾と)涌き出ている。
Arapça (Ürdün):
«فيهما عينان تجريان».
Hintçe:
इन दोनों में दो चश्में जारी होंगें
Tayca:
ในสวนสวรรค์ทั้งสองแห่งนั้นมีตาน้ำสองแห่งไหลพรั่งพรู
İbranice:
ובהם שני מעיינות זורמים
Hırvatça:
u kojima su dva izvora koja teku
Rumence:
... în care curg două izvoare...
Transliteration:
Feehima AAaynani tajriyani
Türkçe:
O cennetlerde iki nehir var, kaynayıp akan.
Sahih International:
In both of them are two springs, flowing.
İngilizce:
In them (each) will be two Springs flowing (free);
Azerbaycanca:
Orada (o cənnətlərdə) iki axar bulaq vardır.
Süleyman Ateş:
İkisinde de akıp giden iki kaynak var.
Diyanet Vakfı:
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.
Erhan Aktaş:
İkisinde de akıp giden iki pınar vardır.
Kral Fahd:
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.
Hasan Basri Çantay:
Bu iki (cennet) de akar iki kaynak vardır.
Muhammed Esed:
Bu iki (bahçenin her birin)de iki çeşme akacak.
Gültekin Onan:
İkisinde de akmakta olan iki pınar vardır.
Ali Fikri Yavuz:
O cennetlerde akar iki kaynak var.
Portekizce:
Em ambos, haverá duas fontes a verter.
İsveççe:
I båda flödar två källor -
Farsça:
در آن دو بهشت دو چشمه ای است که همواره جاری است.
Kürtçe:
تێیاندا ھەیە دوو ڕووبار وکانیاووی ڕەوان
Özbekçe:
Икковларида оқувчи икки булоқ бор.
Malayca:
Pada kedua-dua Syurga itu terdapat dua matair yang mengalir; -
Arnavutça:
në të ka burime që rrjedhin
Bulgarca:
В двете два извора текат.
Sırpça:
у којима су два извора која теку,
Çekçe:
a v obou z nich dva prameny potekou
Urduca:
دونوں باغوں میں دو چشمے رواں
Tacikçe:
Дар он ду, ду чашма ҷорист.
Tatarca:
Ул бакчаларда эчәргә татлы ике чишмә бардыр.
Endonezyaca:
Di dalam kedua surga itu ada dua buah mata air yang mengalir
Amharca:
በሁለቱ ውስጥ የሚፈስሱ ሁለት ምንጮች አልሉ፡፡
Tamilce:
அவை இரண்டிலும் (நீர் பீறிட்டு) ஓடும் இரண்டு ஊற்றுகள் உண்டு.
Korece:
그 두 곳에는 흐르는 샘이 있나니
Vietnamca:
Trong hai (Ngôi Vườn) có hai dòng suối chảy.
Ayet Linkleri: