Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

55

Sûredeki Ayet No: 

48

Ayet No: 

4949

Sayfa No: 

533

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ذَوَاتَا أَفْنَانٍ

Çeviriyazı: 

ẕevâtâ efnân.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları vardır.

Diyanet İşleri: 

Bu iki cennet türlü ağaçlarla doludur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İkisinde de türlütürlü nimetler var, çeşitçeşit ağaçlar.

Şaban Piriş: 

Her ikisi de çeşit çeşit dallı ağaçlara sahiptir.

Edip Yüksel: 

Türlü besinlerle doludur her ikisi.

Ali Bulaç: 

Çeşit çeşit 'inceliklere ve güzelliklere' (veya her türden sık ağaçlara) sahiptirler.

Suat Yıldırım: 

Her iki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(O iki cennet) Mütenevvi ağaçlara, meyvelere sahiptirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur.

Bekir Sadak: 

Orada, ortuleri parlak atlastan yataklara yaslanirlar

İbni Kesir: 

Her ikisi çeşit çeşit ağaçlarla doludur.

Adem Uğur: 

İki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.

İskender Ali Mihr: 

İkisi de fenlere (bilimsel ve sanatsal güzelliklere, çeşitli ağaçlara) sahiptir.

Celal Yıldırım: 

İkisi de bol çeşitli ağaçlara sahiptirler.

Tefhim ul Kuran: 

Çeşit çeşit ´inceliklere ve güzelliklere´ (veya her türden sık ağaçlara) sahiptirler.

Fransızca: 

Aux branches touffues.

İspanyolca: 

frondosos,

İtalyanca: 

Di fresche fronde.

Almanca: 

die von Bäumen sind.

Çince: 

那两座乐园,是有各种果树的。

Hollandaca: 

Met schaduwrijke boomen beplant.

Rusça: 

В них обоих есть ветви.

Somalice: 

Jannooyinkaas oo midabyo leh (iyo Laamo).

Swahilice: 

Bustani zenye matawi yaliyo tanda.

Uygurca: 

ئۇ ئىككى جەننەتتە تۈرلۈك مېۋىلىك دەرەخلەر بار

Japonca: 

枝を張る木々…

Arapça (Ürdün): 

«ذواتا» تثنية ذوات على الأصل ولامها ياء «أفنان» أغصان جمع فنن كطلل.

Hintçe: 

दोनों बाग़ (दरख्तों की) टहनियों से हरे भरे (मेवों से लदे) हुए

Tayca: 

(สวนสวรรค์สองแห่งนั้น) แผ่กิ่งก้านเขียวชอุ่ม และผลไม้หลายชนิด

İbranice: 

(גני עדן) עם עצים השופעים בענפים

Hırvatça: 

puna stabala granatih,

Rumence: 

... cu ramuri în floare,...

Transliteration: 

Thawata afnanin

Türkçe: 

İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur.

Sahih International: 

Having [spreading] branches.

İngilizce: 

Containing all kinds (of trees and delights);-

Azerbaycanca: 

(O iki cənnətin ağacları) qollu-budaqlıdır (merli-meyvəlidir).

Süleyman Ateş: 

İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları var.

Diyanet Vakfı: 

İki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.

Erhan Aktaş: 

İkisinin de çeşit çeşit ağaçları vardır.

Kral Fahd: 

İki cennette çeşit çeşit ağaçlarla doludur.

Hasan Basri Çantay: 

(Bu cennetler) çeşid çeşid ağaçlar (la doludur).

Muhammed Esed: 

Türlü türlü harika renkler (ile bezenmiş iki bahçe).

Gültekin Onan: 

Çeşit çeşit ´inceliklere ve güzelliklere´ (veya her türden sık ağaçlara) sahiptirler.

Ali Fikri Yavuz: 

O cennetlerin her ikisi de türlü ağaçlı ve meyvalıklıdır.

Portekizce: 

Contudo todas as espécies (de frutos e prazeres).

İsveççe: 

[två lustgårdar] med de lummigaste träd.

Farsça: 

[دو بهشتی که] دارای درختان و شاخسارهای باطراوت و انبوه است.

Kürtçe: 

(دوو باخەکە) خاوەنی میوە ودرەختی زۆرن

Özbekçe: 

Улар шох-новдалидирлар.

Malayca: 

(Dua Syurga) yang ada berjenis-jenis pohon dan buah-buahan; -

Arnavutça: 

(dy xhennete) me drunj të degëzuar,

Bulgarca: 

с разни дървета.

Sırpça: 

пуна стабала гранатих,

Çekçe: 

dvě zahrady plné listnatého větvoví

Urduca: 

ہری بھری ڈالیوں سے بھرپور

Tacikçe: 

Он ду пур аз дарахтонанд.

Tatarca: 

Ул ике бакча күп төрле агач вә җимешләр ияләредер

Endonezyaca: 

kedua surga itu mempunyai pohon-pohonan dan buah-buahan.

Amharca: 

የቀንዘሎች ባለ ቤቶች የኾኑ (ገነቶች አልሉት)፡፡

Tamilce: 

(அந்த இரண்டு சொர்க்கங்களும்) பல நிறங்களுடையவையாகும். (பல வகையான இன்பங்களுடையவையாகும்)

Korece: 

그곳에는 온갖 나무와 열매 가 있노라

Vietnamca: 

(Ngôi Vườn) có nhánh cây tỏa rộng.