Arapça:
ذَوَاتَا أَفْنَانٍ
Çeviriyazı:
ẕevâtâ efnân.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları vardır.
Diyanet İşleri:
Bu iki cennet türlü ağaçlarla doludur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İkisinde de türlütürlü nimetler var, çeşitçeşit ağaçlar.
Şaban Piriş:
Her ikisi de çeşit çeşit dallı ağaçlara sahiptir.
Edip Yüksel:
Türlü besinlerle doludur her ikisi.
Ali Bulaç:
Çeşit çeşit 'inceliklere ve güzelliklere' (veya her türden sık ağaçlara) sahiptirler.
Suat Yıldırım:
Her iki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(O iki cennet) Mütenevvi ağaçlara, meyvelere sahiptirler.
Yaşar Nuri Öztürk:
İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur.
Bekir Sadak:
Orada, ortuleri parlak atlastan yataklara yaslanirlar
İbni Kesir:
Her ikisi çeşit çeşit ağaçlarla doludur.
Adem Uğur:
İki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.
İskender Ali Mihr:
İkisi de fenlere (bilimsel ve sanatsal güzelliklere, çeşitli ağaçlara) sahiptir.
Celal Yıldırım:
İkisi de bol çeşitli ağaçlara sahiptirler.
Tefhim ul Kuran:
Çeşit çeşit ´inceliklere ve güzelliklere´ (veya her türden sık ağaçlara) sahiptirler.
Fransızca:
Aux branches touffues.
İspanyolca:
frondosos,
İtalyanca:
Di fresche fronde.
Almanca:
die von Bäumen sind.
Çince:
那两座乐园,是有各种果树的。
Hollandaca:
Met schaduwrijke boomen beplant.
Rusça:
В них обоих есть ветви.
Somalice:
Jannooyinkaas oo midabyo leh (iyo Laamo).
Swahilice:
Bustani zenye matawi yaliyo tanda.
Uygurca:
ئۇ ئىككى جەننەتتە تۈرلۈك مېۋىلىك دەرەخلەر بار
Japonca:
枝を張る木々…
Arapça (Ürdün):
«ذواتا» تثنية ذوات على الأصل ولامها ياء «أفنان» أغصان جمع فنن كطلل.
Hintçe:
दोनों बाग़ (दरख्तों की) टहनियों से हरे भरे (मेवों से लदे) हुए
Tayca:
(สวนสวรรค์สองแห่งนั้น) แผ่กิ่งก้านเขียวชอุ่ม และผลไม้หลายชนิด
İbranice:
(גני עדן) עם עצים השופעים בענפים
Hırvatça:
puna stabala granatih,
Rumence:
... cu ramuri în floare,...
Transliteration:
Thawata afnanin
Türkçe:
İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur.
Sahih International:
Having [spreading] branches.
İngilizce:
Containing all kinds (of trees and delights);-
Azerbaycanca:
(O iki cənnətin ağacları) qollu-budaqlıdır (merli-meyvəlidir).
Süleyman Ateş:
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları var.
Diyanet Vakfı:
İki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.
Erhan Aktaş:
İkisinin de çeşit çeşit ağaçları vardır.
Kral Fahd:
İki cennette çeşit çeşit ağaçlarla doludur.
Hasan Basri Çantay:
(Bu cennetler) çeşid çeşid ağaçlar (la doludur).
Muhammed Esed:
Türlü türlü harika renkler (ile bezenmiş iki bahçe).
Gültekin Onan:
Çeşit çeşit ´inceliklere ve güzelliklere´ (veya her türden sık ağaçlara) sahiptirler.
Ali Fikri Yavuz:
O cennetlerin her ikisi de türlü ağaçlı ve meyvalıklıdır.
Portekizce:
Contudo todas as espécies (de frutos e prazeres).
İsveççe:
[två lustgårdar] med de lummigaste träd.
Farsça:
[دو بهشتی که] دارای درختان و شاخسارهای باطراوت و انبوه است.
Kürtçe:
(دوو باخەکە) خاوەنی میوە ودرەختی زۆرن
Özbekçe:
Улар шох-новдалидирлар.
Malayca:
(Dua Syurga) yang ada berjenis-jenis pohon dan buah-buahan; -
Arnavutça:
(dy xhennete) me drunj të degëzuar,
Bulgarca:
с разни дървета.
Sırpça:
пуна стабала гранатих,
Çekçe:
dvě zahrady plné listnatého větvoví
Urduca:
ہری بھری ڈالیوں سے بھرپور
Tacikçe:
Он ду пур аз дарахтонанд.
Tatarca:
Ул ике бакча күп төрле агач вә җимешләр ияләредер
Endonezyaca:
kedua surga itu mempunyai pohon-pohonan dan buah-buahan.
Amharca:
የቀንዘሎች ባለ ቤቶች የኾኑ (ገነቶች አልሉት)፡፡
Tamilce:
(அந்த இரண்டு சொர்க்கங்களும்) பல நிறங்களுடையவையாகும். (பல வகையான இன்பங்களுடையவையாகும்)
Korece:
그곳에는 온갖 나무와 열매 가 있노라
Vietnamca:
(Ngôi Vườn) có nhánh cây tỏa rộng.
Ayet Linkleri: