Arapça:
فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَائِي إِلَّا فِرَارًا
Çeviriyazı:
felem yezidhüm dü`âî illâ firârâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Fakat benim çağırmam, onların sadece kaçmalarını artırdı.
Diyanet İşleri:
Fakat benim çağırmam, sadece benden uzaklıklarını artırdı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Benim çağırmam, ancak onların kaçmasını arttırdı.
Şaban Piriş:
Davetim onların kaçmasından başka bir şeyi artırmadı.
Edip Yüksel:
Ne var ki, çağrım onların kaçışını arttırmaktan başka şeye yaramadı.
Ali Bulaç:
Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı.
Suat Yıldırım:
“Ya Rabbî, dedi Nûh, ben milletimi gece gündüz dine dâvet ettim. Ama benim dâvetim, onların sadece daha çok uzaklaşmalarına yol açtı.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
71:5
Yaşar Nuri Öztürk:
Fakat çağrım, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı.
Bekir Sadak:
«izi, mallar ve ogullarla desteklesin
İbni Kesir:
Ne var ki benim davetim
Adem Uğur:
Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı.
İskender Ali Mihr:
Fakat benim davetim, (benden) kaçışlarından (uzaklaşmalarından) başka bir şeyi artırmadı.
Celal Yıldırım:
71:5
Tefhim ul Kuran:
«Fakat benim davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı.»
Fransızca:
Mais mon appel n'a fait qu'accroître leur fuite.
İspanyolca:
Mi llamamiento sólo ha servido para que huyan más.
İtalyanca:
ma il mio richiamo ha solo accresciuto la loro repulsione.
Almanca:
Doch meine Da'wa stärkte sie nur noch im Entweichen.
Çince:
但我的召唤使他们愈加逃避。
Hollandaca:
Maar mijne stem heeft hunnen tegenzin slechts vermeerderd.
Rusça:
но мои проповеди лишь ускорили их бегство.
Somalice:
Yeedhiddayduna uma siyaadinin waxaan caraar ahayn.
Swahilice:
Lakini wito wangu haukuwazidisha ila kukimbia.
Uygurca:
مېنىڭ دەۋىتىم ئۇلارنى تېخىمۇ قاچۇرۇۋەتتى
Japonca:
だが,わたしの呼びかけは,只(正道からの)逃避を増すばかりです。
Arapça (Ürdün):
«فلم يزدهم دعائي إلا فرارا» عن الإيمان.
Hintçe:
लेकिन वह मेरे बुलाने से और ज्यादा गुरेज़ ही करते रहे
Tayca:
แต่การเรียกร้องเชิญชวนของข้าพระองค์มิได้เพิ่มพูนสิ่งใดแก่เขานอกจากการหลบหนี
İbranice:
אך, קריאתי רק הוסיפה להם רצון לברוח ממני
Hırvatça:
ali ga je pozivanje moje još više udaljilo.
Rumence:
însă chemarea mea mai mult i-a pus pe fugă.
Transliteration:
Falam yazidhum duAAaee illa firaran
Türkçe:
"Fakat çağrım, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı."
Sahih International:
But my invitation increased them not except in flight.
İngilizce:
But my call only increases (their) flight (from the Right).
Azerbaycanca:
Lakin də’vətim onların (imandan) qaçmalarını daha da artırmaqdan başqa bir şeyə yaramadı.
Süleyman Ateş:
Benim da'vetim, onlara kaçışlarını artırmaktan başka bir katkıda bulunmadı.
Diyanet Vakfı:
Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı.
Erhan Aktaş:
“Fakat benim çağrım, onların kaçışlarını daha da artırdı.”
Kral Fahd:
Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı.
Hasan Basri Çantay:
«Fakat benim da´vetim (îmandan) kaçma (ların) dan başka (bir şey´i) artırmadı».
Muhammed Esed:
ama bu çağrım onları yalnızca (Senden) daha da uzaklaştırdı.
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Fakat benim dâvet etmem, onlara ancak (imandan) kaçmağı artırdı.
Portekizce:
Porém, a minha predicação não fez outro, coisa senão aumentar o afastamento deles (da verdade).
İsveççe:
men mina uppmaningar har bara lett till att de alltmer drar sig undan.
Farsça:
ولی دعوت من جز بر فرارشان نیفزود،
Kürtçe:
وە هەتا بانگم دەکردن ئەوان زۆرتر دوور ئەکەوتنەوە لێم وھەڵئەھاتن
Özbekçe:
Менинг чақириғим уларда қочишдан бошқа нарсани зиёда қилмади.
Malayca:
"Maka seruanku itu tidak memberikan mereka (sesuatu faedah pun) selain daripada menambahi mereka melarikan diri (dari kebenaran).
Arnavutça:
por thirrja ime (nuk solli dobi, por) shkaktoi largim edhe më të madh.
Bulgarca:
но зовът ми само увеличи тяхното бягство.
Sırpça:
али га је позивање моје још више удаљило.
Çekçe:
mé kázání však rozmnožilo jejich odpor jen.
Urduca:
مگر میری پکار نے اُن کے فرار ہی میں اضافہ کیا
Tacikçe:
ва датъвати ман ҷуз ба фирорашон наяфзуд.
Tatarca:
Минем чакыруым аларга арттырмады, мәгәр хактан, ислам диненнән качуны гына арттырды.
Endonezyaca:
maka seruanku itu hanyalah menambah mereka lari (dari kebenaran).
Amharca:
«ጥሪየም መሸሽን እንጅ ሌላ አልጨመረላቸውም፡፡
Tamilce:
ஆனால், எனது அழைப்பு அவர்களுக்கு அதிகப்படுத்தவில்லை, (அவர்கள் எனது அழைப்பிலிருந்து) விரண்டு ஓடுவதைத் தவிர.
Korece:
그러나 믿는 자들은 증가하지 아니하고 바른 길에서 벗어나는 자들이 늘어났습니다
Vietnamca:
“Nhưng lời kêu gọi của bề tôi đã không làm tăng thêm được gì cho họ mà chỉ làm cho họ chạy xa hơn.”
Ayet Linkleri: