Arapça:
إِنَّهُ كَانَ لَا يُؤْمِنُ بِاللَّهِ الْعَظِيمِ
Çeviriyazı:
innehû kâne lâ yü'minü billâhi-l`ażîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çünkü o, büyük Allah'a inanmıyordu.
Diyanet İşleri:
Çünkü, o, yüce Allah'a inanmazdı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki o, pek ulu Allah'a inanmazdı.
Şaban Piriş:
Çünkü o, yüce Allah’a iman etmiyordu.
Edip Yüksel:
Çünkü o, Yüce ALLAH'a inanmıyordu.
Ali Bulaç:
Çünkü, o, büyük olan Allah'a iman etmiyordu.
Suat Yıldırım:
Çünkü o, büyükler büyüğü Allah'a inanmazdı.
Ömer Nasuhi Bilmen:
69:32
Yaşar Nuri Öztürk:
Çünkü o, yüce Allah'a inanmıyordu.
Bekir Sadak:
69:38
İbni Kesir:
Çünkü o, yüce Allah´a inanmazdı.
Adem Uğur:
Çünkü o, ulu Allah´a iman etmezdi,
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki o, Azîm olan Allah´a inanmıyordu (îmân etmiyordu).
Celal Yıldırım:
Çünkü gerçekten o, o büyük kadri yüce Allah´a inanmazdı.
Tefhim ul Kuran:
«Çünkü, o, büyük olan Allah´a iman etmiyordu.»
Fransızca:
car il ne croyait pas en Allah, le Très Grand.
İspanyolca:
No creía en Alá, el Grandioso,
İtalyanca:
Non credeva in Allah, il Supremo,
Almanca:
Gewiß, er pflegte den Iman an ALLAH, Den Allerhabenen nicht zu verinnerlichen
Çince:
他生前确是不信仰尊大的真主,
Hollandaca:
Omdat hij niet in den grooten God geloofde.
Rusça:
Он не веровал в Великого Аллаха
Somalice:
maxaayeelay wuxuu ahaa kaan rumaynin Eebaha weyn.
Swahilice:
Kwani huyo hakika alikuwa hamuamini Mwenyezi Mungu Mtukufu,
Uygurca:
(ئۇنىڭ بۇنداق ئازابلىنىشى شۇنىڭ ئۈچۈندۇركى) ئۇ ھەقىقەتەن ئۇلۇغ اﷲ قا ئىمان ئېيتمىغان ئىدى
Japonca:
本当にかれは,偉大なるアッラーを信じず,
Arapça (Ürdün):
«إنه كان لا يؤمن بالله العظيم».
Hintçe:
(क्यों कि) ये न तो बुज़ुर्ग ख़ुदा ही पर ईमान लाता था और न मोहताज के खिलाने पर आमादा (लोगों को) करता था
Tayca:
แท้จริง เขามิได้ศรัทธาต่ออัลลอฮฺ ผู้ยิ่งใหญ่
İbranice:
כי לא האמין באלוהים האדיר
Hırvatça:
zaista, on u Allaha Velikog nije vjerovao
Rumence:
El nu credea în Dumnezeu cel Mare
Transliteration:
Innahu kana la yuminu biAllahi alAAatheemi
Türkçe:
"Çünkü o, yüce Allah'a inanmıyordu."
Sahih International:
Indeed, he did not used to believe in Allah, the Most Great,
İngilizce:
This was he that would not believe in Allah Most High.
Azerbaycanca:
Çünki o, böyük olan Allaha inanmırdı.
Süleyman Ateş:
Çünkü o büyük Allah'a inanmıyordu.
Diyanet Vakfı:
Çünkü o, ulu Allah'a iman etmezdi,
Erhan Aktaş:
O, O Azîm(1) Allah’a inanmıyordu.(1)
Kral Fahd:
Çünkü o, ulu Allah'a iman etmezdi,
Hasan Basri Çantay:
«Çünkü o, O büyük Allaha inanmazdı».
Muhammed Esed:
çünkü o, yüce Allah´a inanmadı,
Gültekin Onan:
69:31
Ali Fikri Yavuz:
Çünkü o, yüce Allah’a iman etmiyordu.
Portekizce:
Porque não creu em Deus, Ingente,
İsveççe:
han ville nämligen inte tro på Guds höga majestät,
Farsça:
زیرا او به خدای بزرگ ایمان نمی آورده
Kürtçe:
(چونکە ) بێگومان ئەو بڕوای بە خوای گەورە نەدەکرد
Özbekçe:
Чунки у улуғ Аллоҳга иймон келтирмаган эди.
Malayca:
"Sesungguhnya dia dahulu tidak beriman kepada Allah Yang Maha Besar,
Arnavutça:
sepse, ai, me të vërtetë, nuk ka besuar Perëndinë e Madhërueshëm,
Bulgarca:
Не повярва той в Аллах, Превеликия.
Sırpça:
заиста, он у Аллаха Великог није веровао
Çekçe:
On věru nevěřil v Boha mocného
Urduca:
یہ نہ اللہ بزرگ و برتر پر ایمان لاتا تھا
Tacikçe:
Зеро ба Худои бузург имон надошт
Tatarca:
Чөнки ул әлбәттә олугъ булган Аллаһуга ышанмый иде.
Endonezyaca:
Sesungguhnya dia dahulu tidak beriman kepada Allah Yang Maha Besar.
Amharca:
እርሱ ታላቅ በኾነው አላህ አያምንም ነበርና፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக அவன் மகத்தான அல்லாஹ்வை நம்பிக்கை கொள்ளாதவனாக இருந்தான்.
Korece:
실로 그는 위대한 하나님을 믿지도 아니하고
Vietnamca:
“Thật vậy, hắn đã không có đức tin nơi Allah, Đấng Vĩ Đại.”
Ayet Linkleri: