Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

69

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

5332

Sayfa No: 

567

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَجَاءَ فِرْعَوْنُ وَمَن قَبْلَهُ وَالْمُؤْتَفِكَاتُ بِالْخَاطِئَةِ

Çeviriyazı: 

vecâe fir`avnü vemen ḳablehû velmü'tefikâtü bilḫâṭieh.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler de hep o hatayı işleyegeldiler.

Diyanet İşleri: 

Firavun, ondan öncekiler ve alt üst olmuş kasabalarda oturanlar da suç işlemişlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Firavun ve ondan önce şehirleri altüst olanlar da suçlar işlemişlerdi.

Şaban Piriş: 

Firavun (kavmi), ondan öncekiler ve yerle bir olan Lut şehirleri (halkı da hep) o hata ile geldiler.

Edip Yüksel: 

Firavun, ondan öncekiler ve altüst olan (Sodomlu) larda kötülük işlemişti.

Ali Bulaç: 

Firavun (kavmi), ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (halkı da hep) o hata ile (tarih sahnesine) geldiler.

Suat Yıldırım: 

Firavun da, ondan öncekiler de, altüst edilip yerin dibine geçirilen Lût milletine ait kasabaların ahalileri de hep o günaha (yani şirke) girdiler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fir´avun da ve ondan evvelkiler de ve inkilâbata uğrayanlar da o büyük suçu (meydana) getirdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Firavun da ondan öncekiler de altı üstüne gelmiş kentler de aynı hataya vücut verdiler.

Bekir Sadak: 

69:13

İbni Kesir: 

Firavun da, ondan öncekiler de ve altüst olmuş kasabalar da hep suçla gelmişlerdi.

Adem Uğur: 

Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı (Lût kavmi) hep o günahı (şirki) işlediler.

İskender Ali Mihr: 

Ve firavun ve ondan öncekiler ve şehirleri alt üst olan kimseler o büyük hata ile geldiler (kıyâmeti, hesap vermeyi, ceza görmeyi inkâr etmişlerdi).

Celal Yıldırım: 

Fir´avn da, ondan önceki altı üstüne getirilip yok edilen kasabalar da hep o suç ve azgınlıkla geldiler.

Tefhim ul Kuran: 

Firavun (kavmi), ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (halkı da hep) o hata ile (tarih sahnesine) geldiler.

Fransızca: 

Pharaon et ceux qui vécurent avant lui ainsi que les Villes renversées commirent des fautes .

İspanyolca: 

Pecaron Faraón, los que fueron antes de él y las vueltas de arriba abajo.

İtalyanca: 

Anche Faraone e coloro che lo precedettero e le

Almanca: 

Und es kamen Pharao, diejenigen vor ihm und die Umgewandten mit dem Verwerflichen,

Çince: 

法老和在他之前的人,以及被倾覆的城市的居民,又再犯罪,

Hollandaca: 

Ook Pharao en zij die voor hen waren en de steden die verwoest werden, waren schuldig aan zonde.

Rusça: 

Фараон, его предшественники и опрокинутые селения (селения народа Лута) совершали грехи.

Somalice: 

Fircoon iyo kuwii ka horreeyeyna waa jireen iyo kuwii gafsanaa ee la daba geddiyey (Nabi Luudh Qoomkiisi).

Swahilice: 

Na Firauni na walio mtangulia, na miji iliyo pinduliwa chini juu, walileta khatia.

Uygurca: 

پىرئەۋن ھەم ئۇنىڭدىن ئىلگىرىكىلەر ۋە شەھەرلىرى دۈم كۆمتۈرۈىۋېتىلگەنلەر (يەنى لۇت قەۋمى) خاتا ئىشلارنى قىلدى

Japonca: 

またフィルアウンやかれ以前の者や滅ぼされた諸都市(の民)も,罪を犯していた。

Arapça (Ürdün): 

«وجاء فرعون ومن قبَلَهُ» أتباعه، وفي قراءة بفتح القاف وسكون الباء، أي من تقدمه من الأمم الكافرة «والمؤتفكات» أي أهلها وهي قرى قوم لوط «بالخاطئة» بالفعلات ذات الخطأ.

Hintçe: 

और फिरऔन और जो लोग उससे पहले थे और वह लोग (क़ौमे लूत) जो उलटी हुई बस्तियों के रहने वाले थे सब गुनाह के काम करते थे

Tayca: 

ฟิรเอานฺและพวกก่อนหน้าเขา และพวกมุอฺตะฟิกาต (เมืองของพวกลูฏซึ่งถูกพลิกแผ่นดิน) ได้กระทำความผิด

İbranice: 

וגם חטאו פרעה ואלה שלפניו וגם הערים שהתהפכו

Hırvatça: 

A faraon, i oni prije njega, i prevrnuta naselja grijehe činiše,

Rumence: 

Faraon şi cei care au trăit înaintea lui, precum şi cetăţile cele de-a-ndoaselea, au adus păcatul.

Transliteration: 

Wajaa firAAawnu waman qablahu waalmutafikatu bialkhatiati

Türkçe: 

Firavun da ondan öncekiler de altı üstüne gelmiş kentler de aynı hataya vücut verdiler.

Sahih International: 

And there came Pharaoh and those before him and the overturned cities with sin.

İngilizce: 

And Pharaoh, and those before him, and the Cities Overthrown, committed habitual Sin.

Azerbaycanca: 

Fir’on da, ondan əvvəlkilər də, alt-üst olmuş Mö’təfikə əhli (Lut qövmü) də günah (xəta) törətmişdilər.

Süleyman Ateş: 

Fir'avn ve ondan öncekiler ve altüst olmuş kentler(in halkı olan Lut kavmi) de hatalı iş yaptılar.

Diyanet Vakfı: 

Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı (Lut kavmi) hep o günahı (şirki) işlediler.

Erhan Aktaş: 

Firavun, ondan öncekiler ve kentleri alt üst olanlar, o yanlış ile geldiler.

Kral Fahd: 

Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı (Lût kavmi) hep o günahı (şirki) işlediler.

Hasan Basri Çantay: 

Fir´avn da, ondan öncekiler de, altüst olan (kasaba) lar (halkı) da hep o hataayı (meydana) getirdiler (irtikâb etdiler).

Muhammed Esed: 

Bir de Firavun vardı; ve ondan önce yaşamış (birçok)ları, altüst olmuş şehirler (onların hepsi) günah üstüne günah işlemişlerdi;

Gültekin Onan: 

Firavun (kavmi), ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (halkı da hep) o hata ile (tarih sahnesine) geldiler.

Ali Fikri Yavuz: 

Firavun da, ondan öncekiler de, Lût kavminin kasabalar halkı da, hep o hatayı (şirk ve isyanı) işlediler.

Portekizce: 

E o Faraó, os seus antepassados e as cidades nefastas disseminaram o pecado.

İsveççe: 

Och Farao och [folken] som levde före honom och [människorna i] de ödelagda [städerna] bar [alla på en tung börda av] synd.

Farsça: 

و فرعون و کسانی که پیش از او بودند و مردم شهرهای زیر و رو شده [قوم لوط] مرتکب گناهان بزرگ شدند،

Kürtçe: 

(ھەر بەو ڕەنگە) فیرعەون وگەلانی پێش ئەو لەگەڵ (دانیشتووانی دێھاتە) سەرە وژێربووەکان ھاتن بە گوناھو خراپەوە

Özbekçe: 

Фиръавн, ундан аввалгилар ва тўнтарилганлар хато қилдилар.

Malayca: 

Dan (selain dari mereka) datanglah Firaun, dan orang-orang yang terdahulu daripadanya, serta penduduk negeri-negeri yang telah ditunggang balikkan - dengan melakukan perkara-perkara yang salah.

Arnavutça: 

E, ka ardhur Faraoni, dhe ata para tij, si dhe populli (i Lutit), me gabime të mëdha

Bulgarca: 

И Фараонът, и онези преди него, и сринатите [селища на Лут] вършеха грях.

Sırpça: 

А фараон, и они пре њега, и преврнута насеља су чинили грехе,

Çekçe: 

Též Faraón a ti, kdož před ním byli, i města vyvrácená se hříchy provinili

Urduca: 

اور اِسی خطائے عظیم کا ارتکاب فرعون اور اُس سے پہلے کے لوگوں نے اور تل پٹ ہو جانے والی بستیوں نے کیا

Tacikçe: 

Ва Фиръявну мардуме, ки пеш аз ӯ буданд ва низ мардуми Мӯътафиқа гунаҳкор омаданд,

Tatarca: 

Фиргаун вә аннан элек булган кешеләр һәм Лут пәйгамбәрнең кавеме гөнаһлы эшләрне вә хаталарны күп кылдылар.

Endonezyaca: 

Dan telah datang Fir'aun dan orang-orang yang sebelumnya dan (penduduk) negeri-negeri yang dijungkir balikkan karena kesalahan yang besar.

Amharca: 

ፈርዖን ከበፊቱ የነበሩትም ሰዎች ተገልባጮቹም (ከተሞች) በኀጢአት (ሥራዎች) መጡ፡፡

Tamilce: 

ஃபிர்அவ்னும், அவனுக்கு முன்னுள்ளவர்களும், தலைகீழாக புரட்டப்பட்ட ஊரார்களும் தீய செயல்களை செய்தனர்.

Korece: 

파라오도 그리고 그 이전의 자들과 멸망된 도시들도 계속하 여 죄악을 저질렀노라

Vietnamca: 

Pha-ra-ông và những kẻ trước hắn cũng như các thị trấn đã bị lật ngược (cũng như thế), chúng đã làm nhiều tội lỗi.