Arapça:
وَجَاءَ فِرْعَوْنُ وَمَن قَبْلَهُ وَالْمُؤْتَفِكَاتُ بِالْخَاطِئَةِ
Çeviriyazı:
vecâe fir`avnü vemen ḳablehû velmü'tefikâtü bilḫâṭieh.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler de hep o hatayı işleyegeldiler.
Diyanet İşleri:
Firavun, ondan öncekiler ve alt üst olmuş kasabalarda oturanlar da suç işlemişlerdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve Firavun ve ondan önce şehirleri altüst olanlar da suçlar işlemişlerdi.
Şaban Piriş:
Firavun (kavmi), ondan öncekiler ve yerle bir olan Lut şehirleri (halkı da hep) o hata ile geldiler.
Edip Yüksel:
Firavun, ondan öncekiler ve altüst olan (Sodomlu) larda kötülük işlemişti.
Ali Bulaç:
Firavun (kavmi), ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (halkı da hep) o hata ile (tarih sahnesine) geldiler.
Suat Yıldırım:
Firavun da, ondan öncekiler de, altüst edilip yerin dibine geçirilen Lût milletine ait kasabaların ahalileri de hep o günaha (yani şirke) girdiler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Fir´avun da ve ondan evvelkiler de ve inkilâbata uğrayanlar da o büyük suçu (meydana) getirdi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Firavun da ondan öncekiler de altı üstüne gelmiş kentler de aynı hataya vücut verdiler.
Bekir Sadak:
69:13
İbni Kesir:
Firavun da, ondan öncekiler de ve altüst olmuş kasabalar da hep suçla gelmişlerdi.
Adem Uğur:
Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı (Lût kavmi) hep o günahı (şirki) işlediler.
İskender Ali Mihr:
Ve firavun ve ondan öncekiler ve şehirleri alt üst olan kimseler o büyük hata ile geldiler (kıyâmeti, hesap vermeyi, ceza görmeyi inkâr etmişlerdi).
Celal Yıldırım:
Fir´avn da, ondan önceki altı üstüne getirilip yok edilen kasabalar da hep o suç ve azgınlıkla geldiler.
Tefhim ul Kuran:
Firavun (kavmi), ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (halkı da hep) o hata ile (tarih sahnesine) geldiler.
Fransızca:
Pharaon et ceux qui vécurent avant lui ainsi que les Villes renversées commirent des fautes .
İspanyolca:
Pecaron Faraón, los que fueron antes de él y las vueltas de arriba abajo.
İtalyanca:
Anche Faraone e coloro che lo precedettero e le
Almanca:
Und es kamen Pharao, diejenigen vor ihm und die Umgewandten mit dem Verwerflichen,
Çince:
法老和在他之前的人,以及被倾覆的城市的居民,又再犯罪,
Hollandaca:
Ook Pharao en zij die voor hen waren en de steden die verwoest werden, waren schuldig aan zonde.
Rusça:
Фараон, его предшественники и опрокинутые селения (селения народа Лута) совершали грехи.
Somalice:
Fircoon iyo kuwii ka horreeyeyna waa jireen iyo kuwii gafsanaa ee la daba geddiyey (Nabi Luudh Qoomkiisi).
Swahilice:
Na Firauni na walio mtangulia, na miji iliyo pinduliwa chini juu, walileta khatia.
Uygurca:
پىرئەۋن ھەم ئۇنىڭدىن ئىلگىرىكىلەر ۋە شەھەرلىرى دۈم كۆمتۈرۈىۋېتىلگەنلەر (يەنى لۇت قەۋمى) خاتا ئىشلارنى قىلدى
Japonca:
またフィルアウンやかれ以前の者や滅ぼされた諸都市(の民)も,罪を犯していた。
Arapça (Ürdün):
«وجاء فرعون ومن قبَلَهُ» أتباعه، وفي قراءة بفتح القاف وسكون الباء، أي من تقدمه من الأمم الكافرة «والمؤتفكات» أي أهلها وهي قرى قوم لوط «بالخاطئة» بالفعلات ذات الخطأ.
Hintçe:
और फिरऔन और जो लोग उससे पहले थे और वह लोग (क़ौमे लूत) जो उलटी हुई बस्तियों के रहने वाले थे सब गुनाह के काम करते थे
Tayca:
ฟิรเอานฺและพวกก่อนหน้าเขา และพวกมุอฺตะฟิกาต (เมืองของพวกลูฏซึ่งถูกพลิกแผ่นดิน) ได้กระทำความผิด
İbranice:
וגם חטאו פרעה ואלה שלפניו וגם הערים שהתהפכו
Hırvatça:
A faraon, i oni prije njega, i prevrnuta naselja grijehe činiše,
Rumence:
Faraon şi cei care au trăit înaintea lui, precum şi cetăţile cele de-a-ndoaselea, au adus păcatul.
Transliteration:
Wajaa firAAawnu waman qablahu waalmutafikatu bialkhatiati
Türkçe:
Firavun da ondan öncekiler de altı üstüne gelmiş kentler de aynı hataya vücut verdiler.
Sahih International:
And there came Pharaoh and those before him and the overturned cities with sin.
İngilizce:
And Pharaoh, and those before him, and the Cities Overthrown, committed habitual Sin.
Azerbaycanca:
Fir’on da, ondan əvvəlkilər də, alt-üst olmuş Mö’təfikə əhli (Lut qövmü) də günah (xəta) törətmişdilər.
Süleyman Ateş:
Fir'avn ve ondan öncekiler ve altüst olmuş kentler(in halkı olan Lut kavmi) de hatalı iş yaptılar.
Diyanet Vakfı:
Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı (Lut kavmi) hep o günahı (şirki) işlediler.
Erhan Aktaş:
Firavun, ondan öncekiler ve kentleri alt üst olanlar, o yanlış ile geldiler.
Kral Fahd:
Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı (Lût kavmi) hep o günahı (şirki) işlediler.
Hasan Basri Çantay:
Fir´avn da, ondan öncekiler de, altüst olan (kasaba) lar (halkı) da hep o hataayı (meydana) getirdiler (irtikâb etdiler).
Muhammed Esed:
Bir de Firavun vardı; ve ondan önce yaşamış (birçok)ları, altüst olmuş şehirler (onların hepsi) günah üstüne günah işlemişlerdi;
Gültekin Onan:
Firavun (kavmi), ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (halkı da hep) o hata ile (tarih sahnesine) geldiler.
Ali Fikri Yavuz:
Firavun da, ondan öncekiler de, Lût kavminin kasabalar halkı da, hep o hatayı (şirk ve isyanı) işlediler.
Portekizce:
E o Faraó, os seus antepassados e as cidades nefastas disseminaram o pecado.
İsveççe:
Och Farao och [folken] som levde före honom och [människorna i] de ödelagda [städerna] bar [alla på en tung börda av] synd.
Farsça:
و فرعون و کسانی که پیش از او بودند و مردم شهرهای زیر و رو شده [قوم لوط] مرتکب گناهان بزرگ شدند،
Kürtçe:
(ھەر بەو ڕەنگە) فیرعەون وگەلانی پێش ئەو لەگەڵ (دانیشتووانی دێھاتە) سەرە وژێربووەکان ھاتن بە گوناھو خراپەوە
Özbekçe:
Фиръавн, ундан аввалгилар ва тўнтарилганлар хато қилдилар.
Malayca:
Dan (selain dari mereka) datanglah Firaun, dan orang-orang yang terdahulu daripadanya, serta penduduk negeri-negeri yang telah ditunggang balikkan - dengan melakukan perkara-perkara yang salah.
Arnavutça:
E, ka ardhur Faraoni, dhe ata para tij, si dhe populli (i Lutit), me gabime të mëdha
Bulgarca:
И Фараонът, и онези преди него, и сринатите [селища на Лут] вършеха грях.
Sırpça:
А фараон, и они пре њега, и преврнута насеља су чинили грехе,
Çekçe:
Též Faraón a ti, kdož před ním byli, i města vyvrácená se hříchy provinili
Urduca:
اور اِسی خطائے عظیم کا ارتکاب فرعون اور اُس سے پہلے کے لوگوں نے اور تل پٹ ہو جانے والی بستیوں نے کیا
Tacikçe:
Ва Фиръявну мардуме, ки пеш аз ӯ буданд ва низ мардуми Мӯътафиқа гунаҳкор омаданд,
Tatarca:
Фиргаун вә аннан элек булган кешеләр һәм Лут пәйгамбәрнең кавеме гөнаһлы эшләрне вә хаталарны күп кылдылар.
Endonezyaca:
Dan telah datang Fir'aun dan orang-orang yang sebelumnya dan (penduduk) negeri-negeri yang dijungkir balikkan karena kesalahan yang besar.
Amharca:
ፈርዖን ከበፊቱ የነበሩትም ሰዎች ተገልባጮቹም (ከተሞች) በኀጢአት (ሥራዎች) መጡ፡፡
Tamilce:
ஃபிர்அவ்னும், அவனுக்கு முன்னுள்ளவர்களும், தலைகீழாக புரட்டப்பட்ட ஊரார்களும் தீய செயல்களை செய்தனர்.
Korece:
파라오도 그리고 그 이전의 자들과 멸망된 도시들도 계속하 여 죄악을 저질렀노라
Vietnamca:
Pha-ra-ông và những kẻ trước hắn cũng như các thị trấn đã bị lật ngược (cũng như thế), chúng đã làm nhiều tội lỗi.
Ayet Linkleri: