Arapça:
وَمَا لَكُمْ أَلَّا تُنفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلِلَّهِ مِيرَاثُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ لَا يَسْتَوِي مِنكُم مَّنْ أَنفَقَ مِن قَبْلِ الْفَتْحِ وَقَاتَلَ ۚ أُولَٰئِكَ أَعْظَمُ دَرَجَةً مِّنَ الَّذِينَ أَنفَقُوا مِن بَعْدُ وَقَاتَلُوا ۚ وَكُلًّا وَعَدَ اللَّهُ الْحُسْنَىٰ ۚ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ
Çeviriyazı:
vemâ leküm ellâ tünfiḳû fî sebîli-llâhi velillâhi mîrâŝü-ssemâvâti vel'arḍ. lâ yestevî minküm men enfeḳa min ḳabli-lfetḥi veḳâtel. ülâike a`żamü deracetem mine-lleẕîne enfeḳû mim ba`dü veḳâtelû. veküllev ve`ade-llâhü-lḥusnâ. vellâhü bimâ ta`melûne ḫabîr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Neden siz Allah yolunda harcamayasınız ki? Göklerin ve yerin mirası zaten Allah'ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşan bir olmaz. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Bununla beraber Allah hepsinede en güzel sonucu vaad etmiştir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Diyanet İşleri:
Göklerin ve yerin mirasçısı Allah olduğu halde, Allah yolunda siz niçin sarf etmiyorsunuz? İçinizden Mekke'nin fethinden önce sarfeden ve savaşan kimseler, daha sonra sarfedip savaşan kimselerle bir değildirler, öncekiler daha üstün derecededirler. Allah, hepsine cenneti vadetmiştir. Allah, işlediklerinizden haberdardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve ne oluyor size de Allah yolunda mallarınızı harcamıyorsunuz? Ve Allah'ındır göklerin ve yeryüzünün mirası; sizden, fetihten önce mallarını harcayan ve savaşan, başkalarıyla bir değildir; onların, fetihten sonra mallarını harcayan ve savaşanlara karşı derece bakımından pek büyük bir üstünlükleri var; ve hepsine de Allah, güzel mükafatlar vaadetmiştir ve Allah, ne yapıyorsanız, hepsinden de haberdar.
Şaban Piriş:
Göklerin ve yerin mirası Allah’ın olduğuna göre ne diye Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Sizden, fetihten önce infak edip, savaşanlar (diğerleriyle) eşit değildir. Onların derecesi, daha sonra infak edip savaşanlardan daha büyüktür. Allah, hepsine en güzelini vadetmiştir. Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.
Edip Yüksel:
Size ne oluyor ki ALLAH yolunda harcamıyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin zenginlikleri ALLAH'ındır. Zaferden önce harcayıp savaşanlarınız, daha sonra harcayıp savaşanlarla bir olmazlar; onlardan daha üstündürler. ALLAH her birine kurtuluşu söz vermiştir. ALLAH tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Bulaç:
Size ne oluyor ki, Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. İçinizden, fetihten önce infak eden ve savaşanlar (başkasıyla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Allah, her birine en güzel olanı va'detmiştir. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Suat Yıldırım:
Göklerin ve yerin yegâne vârisi Allah olup, bütün mallarınız zaten O'na ait olduğu halde niçin Allah yolunda harcamıyorsunuz?Sizden, fetihden önce infak eden ve savaşan kimse ile bunları yapmayan elbette bir olmaz.İşte onlar, bundan sonra infak edip savaşanlardan derece bakımından daha yüksektirler.Bununla beraber Allah, her birine de cennet vâd eder. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır. [34,39; 16,96; 4,95]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve sizin için ne vardır ki, Allah yolunda infakta bulunmayasınız? Ve göklerin ve yerin mirası Allah içindir. Sizden kable´l-feth infak eden ve mukatelede bulunanlar ki, onlar dereceten pek büyüktürler. Bilâhare infak eden ve mukatelede bulunanlar ile müsavî olmazlar. Maamafih Allah Teâlâ hepsine de pek güzel mükâfaat vaadetmiştir ve Allah Teâlâ yapar olduğunuzdan haberdardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah yolunda harcama yapmanıza engel ne var ki?.. Göklerin ve yerin mirası zaten Allah'ındır. Sizin, Fetih'ten önce infakta bulunan ve çarpışmaya gireniniz, bunu yapmayanlarla aynı değildir. Onlar, derece yönünden Fetih'ten sonra infakta bulunup çarpışmaya girenlerden çok daha üstündür. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir. Allah, işleyip ürettiklerinizi en iyi biçimde haber almaktadır.
Bekir Sadak:
Inananlarin gonullerinin Allah´i anmasi ve O´ndan inen gercege icten baglanmasi zamani daha gelmedi mi? Onlar, daha once kendilerine kitap verilenler gibi olmasinlar
İbni Kesir:
Ne oluyor size ki
Adem Uğur:
Ne oluyor size ki, Allah yolunda harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah´ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlara eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vâdetmiştir. Allah´ın yaptıklarınızdan haberi vardır.
İskender Ali Mihr:
Ve size ne oluyor ki, Allah´ın yolunda infâk etmiyorsunuz? Göklerin ve yerin mirası Allah´ındır. İçinizden, fetihten önce infâk eden ve savaşanlar, işte onlar, daha sonra (fetihten sonra) infâk eden ve savaşanlarla bir değildir, onlardan daha yüksek (azamî) derece sahibidirler. Ve Allah, hepsine hüsna´yı vaadetti. Ve Allah, yaptıklarınızdan en iyi haberdar olandır.
Celal Yıldırım:
Size ne oluyor ki, mallarınızı Allah yolunda harcamıyorsunuz ? Oysa göklerin ve yerin mîrası Allah´ındır. Sizden fetih (Mekke´nin fethin)den önce malını harcayıp savaşanlarla, fetihten sonra harcayıp savaşanlar bir değildir
Tefhim ul Kuran:
Size ne oluyor ki, Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah´ındır. İçinizden, fetihten önce infak eden ve savaşanlar (başkasıyla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Allah, her birine en güzel olanı va´detmiştir. Allah, yapmakta olduklarınızı haber alandır.
Fransızca:
Et qu'avez-vous à ne pas dépenser dans le chemin d'Allah, alors que c'est à Allah que revient l'héritage des cieux et de la terre ? On ne peut comparer cependant celui d'entre vous qui a donné ses biens et combattu avant la conquête... ces derniers sont plus hauts en hiérarchie que ceux qui ont dépensé et ont combattu après. Or, à chacun, Allah a promis la plus belle récompense, et Allah est Grand-Connaisseur de ce que vous faites.
İspanyolca:
Y ¿por qué no habéis de gastar por la causa de Alá, siendo así que la herencia de los cielos y de la tierra pertenece a Alá? No seréis todos iguales: unos, que han gastado y combatido antes del Éxito, tendrán una categoría más elevada que otros que han gastado y combatido después de ella. A todos, sin embargo, ha prometido Alá lo mejor. Alá está bien informado de lo que hacéis.
İtalyanca:
Perché non siete generosi per la causa di Allah, quando ad Allah [appartie ne] l'eredità dei cieli e della terra? Non sono eguali coloro di voi che sono generosi e che hanno combattuto prima della Vittoria essi godranno di un livello più alto - e quelli che saranno generosi e combatteranno dopo. Comunque, a ciascuno di loro Allah ha promesso il meglio. Allah è ben informato di quello che fate.
Almanca:
Und weshalb spendet ihr nicht fi-sabilillah, und ALLAH gehört die Hinterlassenschaft der Himmel und der Erde?! Nicht gleich ist derjenige von euch, der vor der Einnahme (von Mekka) spendete und kämpfte, (dem, der dies nicht tat). Diese haben höhere Stellung als diejenigen, die danach spendeten und kämpften. Und beiden versprach ALLAH das Schöne. Und ALLAH ist dessen, was ihr tut, allkundig.
Çince:
你们怎么不为真主而施舍呢?天地的遗产,只是真主的。你们中在胜利之前施舍而且参战者,与在胜利之后施舍而且参战者,不是平等的,前者比后者品级更高。真主以最优的报酬应许每派人,真主是彻知你们的行为的。
Hollandaca:
En wat scheelt u, dat gij niet van uw vermogen bijdraagt, voor de verdediging van Gods waren godsdienst, daar Gode de erfenis van hemel en aarde behoort? Degenen van u, die van hun goed zullen hebben bijgedragen tot, en gestreden zullen hebben voor de verdediging van het geloof, vóór de inneming van Mekka, zullen niet gelijk gesteld worden met hen, die naderhand daartoe bijgedragen en medegestreden zullen hebben ). Zij zullen hooger in rang staan dan degenen, die na de hierboven vermelde overwinning ter verspreiding van het geloof zullen bijdragen en strijden; maar aan allen heeft God de meest uitmuntende belooning toegezegd; en God weet wel wat gij doet.
Rusça:
Что с вами? Почему вы не расходуете на пути Аллаха, тогда как Аллаху принадлежит наследство небес и земли. Не сравнятся люди с теми из вас, кто расходовал и сражался до покорения Мекки. Эти выше степенью, чем те, которые расходовали и сражались после этого. Но каждому из них Аллах обещал наилучшее, и Аллах ведает о том, что вы совершаете.
Somalice:
Maxaad leedihiin ood wax ugu bixinwaydeen Jidka Eebe isagoo Samaawaadka iyo Dhulka dhaxalkooda iska leeyahay, masinna Ruux wax bixiyay Maka furashadeedii ka hor oo Jahaaday, kuwaasaa ka Ajri wayn kuwii bixiyay oo dagaalamay ka dib, dhammaantoodna Eebe wuxuu u yaboohay wanaag, Eebana waa ogyahay waxaad camal falaysaan.
Swahilice:
Na mna nini hata hamtoi katika Njia ya Mwenyezi Mungu, na hali urithi wa mbingu na ardhi ni wa Mwenyezi Mungu? Hawawi sawa miongoni mwenu wenye kutoa kabla ya Ushindi na wakapigana vita. Hao wana daraja kubwa zaidi kuliko wale ambao walio toa baadae na wakapigana. Na wote hao Mwenyezi Mungu amewaahidia wema. Na Mwenyezi Mungu anazo khabari za mnayo yatenda.
Uygurca:
نېمىشقا سىلەر اﷲ نىڭ يولىدا (پۇل - مال) سەرپ قىلمايسىلەر، ئاسمانلارنىڭ ۋە زېمىننىڭ مىراسى اﷲ قا خاستۇر، سىلەردىن مەككە پەتھى قىلىنىشتىن ئىلگىرى پۇل - مال سەرپ قىلغانلار ۋە (رەسۇلۇللاھ بىلەن بىرلىكتە تۇرۇپ دۈشمەنلەر بىلەن) ئۇرۇشقانلار (مەككە پەتھى قىلنغاندىن كېيىن پۇل - مال) نەپىقە قىلغانلار ۋە ئۇرۇشقانلار (بىر - بىرى بىلەن) باراۋەر ئەمەس، ئەنە شۇلارنىڭ دەرىجىسى (مەككە پەتھى قىلىنغاندىن) كېيىن نەپىقە قىلىنغان ۋە ئۇرۇشقانلارنىڭ (دەرىجىسىدىن) چوڭدۇر، (ئۇلارنىڭ) ھەر بىرىگە اﷲ جەننەتنى ۋەدە قىلدى. اﷲ سىلەرنىڭ قىلىۋاتقان ئىشىڭلاردىن خەۋەرداردۇر
Japonca:
どんな訳であなたがたは,アッラーの道のため施さないのか。本当に天地の遺産の相続は,アッラーに属する。あなたがたの中,勝利の前に(財を)施し戦闘する者と,後からそうする者と同じではない。これらの者は,(勝利の)後に施して戦闘する者よりも高位である。だがアッラーは,凡ての者に善(き報奨)を約束された。本当にアッラーは,あなたがたの行うことを熟知なされる。
Arapça (Ürdün):
«ومالكم» بعد إيمانكم «ألا» فيه إدغام نون أن في لام لا «تنفقوا في سبيل الله ولله ميراث السماوات والأرض» بما فيهما فتصل إليه أموالكم من غير أجر الإنفاق بخلاف ما لو أنفقتم فتؤجرون «لا يستوي منكم من أنفق من قبل الفتح» لمكة «وقاتل أولئك أعظم درجة من الذين أنفقوا من بعد وقاتلوا وكلا» من الفريقين، وفي قراءة بالرفع مبتدأ «وعد الله الحسنى» الجنة «والله بما تعملون خبير» فيجازيكم به.
Hintçe:
और तुमको क्या हो गया कि (अपना माल) ख़ुदा की राह में ख़र्च नहीं करते हालॉकि सारे आसमान व ज़मीन का मालिक व वारिस ख़ुदा ही है तुममें से जिस शख़्श ने फतेह (मक्का) से पहले (अपना माल) ख़र्च किया और जेहाद किया (और जिसने बाद में किया) वह बराबर नहीं उनका दर्जा उन लोगों से कहीं बढ़ कर है जिन्होंने बाद में ख़र्च किया और जेहाद किया और (यूँ तो) ख़ुदा ने नेकी और सवाब का वायदा तो सबसे किया है और जो कुछ तुम करते हो ख़ुदा उससे ख़ूब वाक़िफ़ है
Tayca:
และไฉนเล่าพวกเจ้าจึงไม่บริจาคในทางของอัลลอฮฺ ทั้ง ๆ ที่มรดกแห่งชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดินนี้เป็นของอัลลอฮฺ ในหมู่พวกเจ้านั้นมีผู้บริจาคและได้ต่อสู้ (ในทางของอัลลอฮฺ) ก่อนการพิชิต(นครมักกะฮฺ) ชนเหล่านั้นย่อมมีฐานะสูงส่งกว่าบรรดาผู้บริจาคและต่อสู้(ในทางของอัลลอฮฺ) หลังการพิชิต(นครมักกะฮฺ) และอัลลอฮฺทรงสัญญาความดีงาม (สวนสวรรค์) แก่ทั้งสองฝ่าย และอัลลอฮฺนั้นทรงรอบรู้อย่างละเอียดในสิ่งที่พวกเจ้ากระทำ
İbranice:
ולמה לא תתרמו בשביל אלוהים? ולאלוהים ירושת השמים והארץ. אלה מתוככם אשר תרמו הון ונלחמו למען אלוהים לפני השחרור (של מכה,) אין דומה להם. הם במעלה רמה יותר מאלה אשר תרמו הון ונלחמו למען אלוהים אחרי כן. ואולם אלוהים הבטיח לגמול טובה לכולם. כי אלוהים בקי בכל
Hırvatça:
kako da ne trošite na Allahovu putu, a Allahu pripada nasljedstvo nebesa i Zemlje?! Nisu jednaki oni među vama koji su davali priloge prije pobjede i lično se borili - oni su na višem stupnju od onih koji su poslije davali priloge i lično se borili, a Allah svima obećava nagradu najljepšu; Allah upotpunosti zna ono što radite.
Rumence:
Ce aveţi de nu dăruiţi pentru calea lui Dumnezeu, atunci când moştenirea cerurilor şi a pământului este a lui Dumnezeu? Voi nu sunteţi toţi deopotrivă: cel care a dăruit şi a luptat înainte de biruinţă este pe o treaptă mai înaltă decât cei care au dărui
Transliteration:
Wama lakum alla tunfiqoo fee sabeeli Allahi walillahi meerathu alssamawati waalardi la yastawee minkum man anfaqa min qabli alfathi waqatala olaika aAAthamu darajatan mina allatheena anfaqoo min baAAdu waqataloo wakullan waAAada Allahu alhusna waAllahu bima taAAmaloona khabeerun
Türkçe:
Allah yolunda harcama yapmanıza engel ne var ki?.. Göklerin ve yerin mirası zaten Allah'ındır. Sizin, Fetih'ten önce infakta bulunan ve çarpışmaya gireniniz, bunu yapmayanlarla aynı değildir. Onlar, derece yönünden Fetih'ten sonra infakta bulunup çarpışmaya girenlerden çok daha üstündür. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir. Allah, işleyip ürettiklerinizi en iyi biçimde haber almaktadır.
Sahih International:
And why do you not spend in the cause of Allah while to Allah belongs the heritage of the heavens and the earth? Not equal among you are those who spent before the conquest [of Makkah] and fought [and those who did so after it]. Those are greater in degree than they who spent afterwards and fought. But to all Allah has promised the best [reward]. And Allah, with what you do, is Acquainted.
İngilizce:
And what cause have ye why ye should not spend in the cause of Allah?- For to Allah belongs the heritage of the heavens and the earth. Not equal among you are those who spent (freely) and fought, before the Victory, (with those who did so later). Those are higher in rank than those who spent (freely) and fought afterwards. But to all has Allah promised a goodly (reward). And Allah is well acquainted with all that ye do.
Azerbaycanca:
(Ey insanlar!) Sizə nə olub ki, (mal-dövlətinizi) Allah yolunda xərcləmirsiniz? Halbuki göylərin və yerin mirası (bütün sərvəti, eləcə də siz öləndən sonra qoyub gedəcəyiniz malın hamısı) ancaq Allahındır. Sizlərdən (mal-dövlətini) fəthdən (Məkkənin fəthindən) əvvəl (Allah yolunda) sərf edənlər və (müşriklərə qarşı) vuruşanlar (başqaları ilə) eyni deyillər. Onlar (mallarını Allah yolunda) fəthdən sonra sərf edib döyüşənlərdən dərəcə e’tibarilə daha üstündürlər. Bununla belə, Allah onların hamısına (həm birincilərə, həm də ikincilərə) ən gözəl mükafat (Cənnət) və’d buyurmuşdur. Allah sizin nə etdiklərinizdən xəbərdardır!
Süleyman Ateş:
Neden siz Allah yolunda harcamayasınız ki? Göklerin ve yerin mirası zaten Allah'ındır. Elbette içinizden (Mekke'nin) feth(in)den önce (Hak yolunda) harcayan ve savaşan(lar, ötekilerle) bir olmaz. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Bununla beraber Allah hepsine de (gerek fetihten önce, gerek fetihten sonra infak eden ve savaşan müslümanlara) en güzel sonucu va'detmiştir. Allah, yaptıklarınızı haber almaktadır.
Diyanet Vakfı:
Ne oluyor size ki, Allah yolunda harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlara eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vadetmiştir. Allah'ın yaptıklarınızdan haberi vardır.
Erhan Aktaş:
Size ne oluyor ki, göklerin ve yerin son sahipliği Allah’ın olduğu halde, Allah’ın yolunda harcamıyorsunuz? Sizden, fetihten önce Allah yolunda harcayan ve savaşanla, fetihten sonra harcayan ve savaşan bir değildir.(1) Onlar daha üstün derece sahibidirler. Allah, hepsine “en iyiyi” söz verdi. Allah, Yaptıklarınızdan En İyi Haberdar Olandır.
Kral Fahd:
Ne oluyor size ki, Allah yolunda harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vâdetmiştir. Allah'ın yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Hasan Basri Çantay:
Ne oluyor size ki (îman etdikden sonra da) Allah yolunda harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin (bütün) mîrâsı Allahındır. İçinizde fetihden evvel (Allah yolunda) harcayan ve muhaarebe eden kimseler (diğerleriyle) bir olmaz. Onlar derece i´tibariyle (o fetihden) sonra harcayan ve muhaarebe edenlerden daha büyükdür. (Bununla beraber) Allah (bu iki zümreden) her birine en güzel olanı (cenneti) va´detdi. Allah, ne yaparsanız hakkıyle haberdârdır,
Muhammed Esed:
Göklerin ve yerin mirasının (tek başına) Allah´a ait olduğunu gördüğünüz halde neden Allah yolunda sınırsızca harcamazsınız? İçinizden Fetih´ten önce (Allah yolunda) harcayan ve savaşanlar (bundan kaçınanlar ile) eşit olmazlar. Bu (önceki)lerin derecesi (Fetih´ten) sonra harcamaya ve savaşmaya başlayanların derecesinin üstündedir, halbuki Allah (kendi yolunda çaba sarf edecek) herkese en güzeli vaad etmiştir. Ve Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Gültekin Onan:
Size ne oluyor ki, Tanrı yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Tanrı´nındır. İçinizden, fetihten önce infak eden ve savaşanlar (başkasıyla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Tanrı, her birine en güzel olanı vaadetmiştir. Tanrı, yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Fikri Yavuz:
(Ey müminler!) Size ne oluyor ki, Allah yolunda (mallarınızı) harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır (her şey O’nundur ve O’na kalacaktır
Portekizce:
E que escusas tereis para não contribuirdes na causa de Deus, uma vez que a Deus pertence a herança dos céus e daterra? Nesse caso, jamais podereis equiparar-vos aos que tiverem contribuído e combatido, antes da conquista - estes sãomais dignos do que aqueles que contribuíram e combateram posteriormente -, ainda que Deus tenha prometido a todos obem. Sabei que Deus está inteirado de tudo quanto fazeis.
İsveççe:
Hur är det fatt med er, som inte vill ge [av det ni äger] för Guds sak? Allt det som himlarna och jorden lämnar i arv skall ändå tillfalla Gud! De bland er som gav [av vad de ägde] och kämpade [för Guds sak] före segern kan inte jämställas [med er andra] och står ett steg högre än de som gav och kämpade [först] efteråt, även om Gud har lovat dem alla det högsta goda. Gud är underrättad om vad ni gör.
Farsça:
و شما را چه شده که در راه خدا انفاق نمی کنید؟ در حالی که میراث آسمان ها و زمین مخصوص خداست [و کسی مالک حقیقی چیزی نیست]. کسانی از شما که پیش از فتح [مکه] انفاق کردند و جهاد نمودند [با دیگران] یکسان نیستند، آنان از جهت درجه از کسانی که پس از فتح [مکه] انفاق کردند و جهاد نمودند، بلندپایه ترند. و خدا به هریک وعده نیکو داده است و خدا به آنچه انجام می دهید، آگاه است.
Kürtçe:
ئەوە چیتانە کەوا ھیچ نابەخشن لە ڕێی خوادا لە کاتێکدا میراتی ئاسمانەکان وزەوی بۆ خوا دەمێنێتەوە، یەکسان نین ئەوانەتان کە لەپێش گرتنی (مەککە)دا ماڵیان بەخشیوو جەنگاون (لەگەڵ ئەوانەی لە دوای فەتحی مەککە ئەو کارانە بکەن) ئەوانە پلەو پایەیان زۆر گەورەترە لەوانەی کە لەدوای (گرتنی مەککە) ماڵیان بەخشیووە وجەنگاون وە بەھەر دوولا خوا بەڵێنی بەھەشتی داوە وە خوا ئاگادارە بەوەی کە دەیکەن
Özbekçe:
Сизларга нима бўлдики, Аллоҳнинг йўлида эҳсон қилмайсизлар?! Ҳолбуки, осмонлару ернинг мероси Аллоҳникидир. Сизлардан ҳеч ким фатҳдан илгари эҳсон қилганларга ва урушда қатнашганларга баробар бўла олмайдир. Уларнинг даражалари фатҳдан сўнг эҳсон қилганлардан ва урушда қатнашганлардан кўра улуғдир. Аллоҳ барчага яхшиликни ваъда қилгандир. Ва Аллоҳ нима қилаётганларингиздан хабардордир. (Оятдаги «Фатҳ» сўзи Маккаи мукаррамани Пайғмбар алайҳиссалом бошлиқ мусулмонлар Мадинаи мунавварадан келиб мушриклардан озод қилиш маъносида айтилган.)
Malayca:
Dan mengapa kamu tidak membelanjakan harta benda kamu pada jalan Allah? - Padahal Allah jualah yang mewarisi langit dan bumi (serta segala isinya). Tidaklah sama di antara kamu, orang-orang yang membelanjakan hartanya serta turut berperang sebelum kemenangan (Nabi menguasai Makkah). Mereka itu lebih besar darjatnya daripada orang-orang yang membelanjakan hartanya serta turut berperang sesudah itu. Dan tiap-tiap satu puak dari keduanya, Allah janjikan (balasan) yang sebaik-baiknya. Dan (ingatlah), Allah Maha Mendalam PengetahuanNya akan apa yang kamu kerjakan.
Arnavutça:
Dhe, ç’keni që nuk shpenzoni në rrugën e Perëndisë, pasi që qiejt dhe Toka i mbetën trashëgim Perëndisë? Nuk janë të barabartë ata që kanë shpenzuar dhe luftuan para fitores – dhe ata që kanë luftuar dhe shpenzuar pastaj. Këtu, dallimi është në një shkallë të lartë; mirëpo, Perëndia të gjithëve u premton dhuntinë. – Perëndia di mirë atë që punoni ju.
Bulgarca:
И какво ви е, защо да не раздавате по пътя на Аллах? На Аллах принадлежи наследството на небесата и на земята. Онези от вас, които раздаваха преди завземането [на Мека] и се сражаваха, не са равни [с останалите]. Те са на по-високо стъпало от онези, коит
Sırpça:
И како да не трошите на Аллаховом путу, а Аллаху припада наследство небеса и Земље?! Нису једнаки они међу вама који су давали прилоге пре победе и лично се борили - они су на вишем степену од оних који су после давали прилоге и лично се борили, а Аллах свима обећава награду најлепшу; Аллах у потпуности зна оно шта радите.
Çekçe:
Co je s vámi, že nechcete rozdávat na cestě Boží, když Bohu přece připadne dědictví nebes a země? Ti z vás, kdož rozdávali a bojovali ještě před vítězstvím, nejsou stejní jako ti, kdož vyčkávali; ti první jsou mnohem výše na stupních než ti, kdo rozdával
Urduca:
آخر کیا وجہ ہے کہ تم اللہ کی راہ میں خرچ نہیں کرتے حالانکہ زمین اور آسمانوں کی میراث اللہ ہی کے لیے ہے تم میں سے جو لوگ فتح کے بعد خرچ اور جہاد کریں گے وہ کبھی اُن لوگوں کے برابر نہیں ہو سکتے جنہوں نے فتح سے پہلے خرچ اور جہاد کیا ہے اُن کا درجہ بعد میں خرچ اور جہاد کرنے والوں سے بڑھ کر ہے اگرچہ اللہ نے دونوں ہی سے اچھے وعدے فرمائے ہیں جو کچھ تم کرتے ہو اللہ اس سے با خبر ہے
Tacikçe:
Ва чаро дар роҳи Худо инфоқ намекунед ва ҳол он ки, аз они Худост мероси осмонҳову замин? Аз миёни шумо инҳо, ки пеш аз фатҳ инфоқ карда ва ба ҷанг рафта бо онон, ки баъд аз фатҳ инфоқ кардаанд ва ба ҷанг рафтаанд, баробар нестанд, Дараҷати онон болотар аст. Ва Худо ба ҳама ваъдаи нек медиҳад. Ва ба ҳар коре, ки мекунед, огоҳ аст.
Tatarca:
Ий ышанучылар, сезгә ни булды, малыгызны Аллаһ юлына бирмәскә, җир вә күкләр байлыгы – Аллаһ мирасы була торып? Сезләрдән Мәккә шәһәренә алмас борын малын Аллаһ юлына биргән һәм Аллаһ юлында сугыш кылган кеше, бу эшләрне Мәккәне алганнан соң эшләгән кешеләр белән бертигез булмас, Мәккәне алмас борын, малын биреп Аллаһ юлында сугыш кылган кеше дәрәҗәдә олугърактыр, Мәккәне алганнан соң малын биргән вә Аллаһ юлыңда сугыш кылган кешедән. Аларның әүвәлгеләренә дә вә ахыргыларына да Аллаһ җәннәтне вәгъдә кылды, вә Ул – Аллаһ сезнең кылган эшләрегездән хәбәрдардер.
Endonezyaca:
Dan mengapa kamu tidak menafkahkan (sebagian hartamu) pada jalan Allah, padahal Allah-lah yang mempusakai (mempunyai) langit dan bumi? Tidak sama di antara kamu orang yang menafkahkan (hartanya) dan berperang sebelum penaklukan (Mekah). Mereka lebih tingi derajatnya daripada orang-orang yang menafkahkan (hartanya) dan berperang sesudah itu. Allah menjanjikan kepada masing-masing mereka (balasan) yang lebih baik. Dan Allah mengetahui apa yang kamu kerjakan.
Amharca:
የሰማያትና የምድር ውርስ ለአላህ ሲኾን በአላህ መንገድ የማትለግሱትም ለእናንተ ምን አልላችሁ? ከእናንተ ውስጥ (መካን) ከመክፈት በፊት የለገሰና የተጋደለ ሰው (ከተከፈተች በኋላ ከለገሰና ከተጋደለ ጋር) አይስተካከልም፡፡ ከእነዚያ በኋላ ከለገሱትና ከተጋደሉት እነዚህ በደረጃ በጣም የላቁ ናቸው፡፡ ሁሉንም አላህ መልካሚቱን ተስፋ ቃል ገብቶላቸዋል፡፡ አላህም በምትሠሩት ሁሉ ውስጠ ዐዋቂ ነው፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ்வின் பாதையில் நீங்கள் தர்மம் செய்யாமல் இருப்பதற்கு உங்களுக்கு என்ன ஆனது? வானங்கள் இன்னும் பூமியின் சொத்துக்கள் அல்லாஹ்விற்கே உரியன. (மக்காவின்) வெற்றிக்கு முன்னர் தர்மம் செய்து (அல்லாஹ்வின் பாதையில்) போர் செய்தவருக்கு உங்களில் எவரும் சமமாக மாட்டார். (மக்காவின் வெற்றிக்கு) பின்னர் தர்மம் செய்து போர் செய்தவர்களை விட அவர்கள்தான் மிக மகத்தான பதவி உடையவர்கள். இன்னும், (உங்கள்) எல்லோருக்கும் அல்லாஹ் சொர்க்கத்தை வாக்களித்துள்ளான். அல்லாஹ் நீங்கள் செய்வதை ஆழ்ந்தறிபவன் ஆவான்.
Korece:
하나님의 사업을 위해 재물 을 바치지 아니한 이유가 무엇이 뇨 하늘과 대지에 있는 재물은 모 두 하나님의 것으로 재물을 바치 고 성전하여 승리한 자와 그렇지 아니한 자가 같을 수 있느뇨 승 리하기 전에 베풀며 성전하는 자 가 승리한 후에 베풀며 성전하는 자보다 큰 보상을 받노라 모두에 게 보상을 약속하셨으며 너희가 행하는 모든 것을 지켜보고 계시 니라
Vietnamca:
Sao các ngươi không chi dùng cho con đường chính nghĩa của Allah trong khi mọi tài sản của trời đất đều thuộc quyền sở hữu của Allah? Chắc chắn sẽ không ngang bằng nhau giữa các ngươi, những người đã chi dùng tài sản và chiến đấu trước cuộc chinh phục Makkah (và những người chi dùng tài sản và chiến đấu sau đó). Những người (đã chi dùng tài sản và chiến đấu trước cuộc chinh phục Makkah) sẽ có cấp bậc cao hơn những người chi dùng và chiến đấu sau đó. Tuy nhiên, Allah đã hứa ban phần thưởng tốt cho tất cả và Ngài thông toàn những gì các ngươi làm.
Ayet Linkleri: