Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Çeviriyazı:
sebbeḥa lillâhi mâ fi-ssemâvâti vel'arḍ. vehüve-l`azîzü-lḥakîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmektedir. O, çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri:
Göklerde ve yerde olanlar Allah'ı tesbih ederler. O güçlüdür, Hakim'dir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Tenzih eder Allah'ı ne varsa göklerde ve yeryüzünde ve odur üstün, hüküm ve hikmet sahibi.
Şaban Piriş:
Göklerde ve yerde olanlar Allah’ı tesbih ederler. O, Aziz'dir, Hakim'dir.
Edip Yüksel:
Göklerde ve yerde ne varsa ALLAH'ı yüceltir. O Üstündür, Bilgedir.
Ali Bulaç:
Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü (aziz) olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
Suat Yıldırım:
Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ı tenzih ve tesbih eder. O azîz ve hakîmdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir). [17,44]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Göklerde ve yerde ne var ise Allah için tesbih etmektedır. Ve O, azîzdir, hakîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Göklerde ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. Azîz'dir O, Hakîm'dir.
Bekir Sadak:
Ey insanlar! Allah´a ve peygamberine inanin
İbni Kesir:
Göklerde ve yerde olanlar Allah´ı tesbih etmektedirler. Ve O
Adem Uğur:
Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah´ı tesbih etmektedir. O, azîzdir, hakîmdir.
İskender Ali Mihr:
Semalarda ve arzdaki herşey Allah´ı tesbih etti (ve etmektedir). Ve O
Celal Yıldırım:
Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah´ı tesbîh ve tenzîh eder. O, çok üstün, çok güçlüdür, hikmet sahibidir.
Tefhim ul Kuran:
Göklerde ve yerde olanların tümü Allah´ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü (aziz) olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
Fransızca:
Tout ce qui est dans les cieux et la terre glorifie Allah. Et c'est Lui le Puissant, le Sage.
İspanyolca:
Lo que está en los cielos y en la tierra glorifica a Alá. Él es el Poderoso, el Sabio.
İtalyanca:
Glorifica Allah ciò che è nei cieli e nella terra. Egli è l'Eccelso, il Saggio.
Almanca:
ALLAH lobpreisen alle, die in den Himmeln und auf Erden sind. Und ER ist Der Allwürdige, Der Allweise.
Çince:
天地万物,都赞颂真主超绝万物,他确是万能的,确是至睿的。
Hollandaca:
Alles wat in den hemel en op aarde is, zingt Gods lof; en hij is machtig en wijs.
Rusça:
Славит Аллаха то, что на небесах и на земле. Он - Могущественный, Мудрый.
Somalice:
Waxaa Eebe sharrifa (oo wayneeya) waxa ku sugan Samawaadka iyo Dhulka, Eebana waa adkaade falsan.
Swahilice:
Kinamsabihi kumtakasa Mwenyezi Mungu kila kiliomo ndani ya mbingu na ardhi. Na Yeye ndiye Mwenye nguvu, Mwenye hikima.
Uygurca:
ئاسمانلاردىكى ۋە زېمىندىكى نەرسىلەرنىڭ ھەممىسى اﷲ قا تەسبىھ ئېيتتى، اﷲ غالىبتۇر، ھېكمەت بىلەن ئىش قىلغۇچىدۇر
Japonca:
天にあり地にある凡てのものは,アッラーを讃えろ。本当にかれは偉力ならびなく英明であられる。
Arapça (Ürdün):
«سبَّح لله ما في السماوات والأرض» أي نزهه كل شيء فاللام مزيدة وجيء بما دون من تغليبا للأكثر «وهو العزيز» في ملكه «الحكيم» في صنعه.
Hintçe:
जो जो चीज़ सारे आसमान व ज़मीन में है सब ख़ुदा की तसबीह करती है और वही ग़ालिब हिकमत वाला है
Tayca:
สิ่งที่อยู่ในชั้นฟ้าทั้งหลาย และในแผ่นดินแซ่ซ้องสดุดีแด่อัลลอฮ. และพระองค์เป็นผู้ทรงอำนาจ ผู้ทรงปรีชาญาณ
İbranice:
כל אשר בשמים ובארץ משבח את אלוהים, והוא העזוז החכם
Hırvatça:
Allah slavi i veliča sve što je na nebesima i na Zemlji, i On je Silni i Mudri.
Rumence:
Cele din ceruri şi de pe pământ îl preamăresc pe Dumnezeu. El este Puternicul, Înţeleptul.
Transliteration:
Sabbaha lillahi ma fee alssamawati waalardi wahuwa alAAazeezu alhakeemu
Türkçe:
Göklerde ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. Azîz'dir O, Hakîm'dir.
Sahih International:
Whatever is in the heavens and earth exalts Allah, and He is the Exalted in Might, the Wise.
İngilizce:
Whatever is in the heavens and on earth,- let it declare the Praises and Glory of Allah: for He is the Exalted in Might, the Wise.
Azerbaycanca:
Göylərdə və yerdə nə varsa, (hamısı) Allahı təqdis edib şə’ninə tə’riflər deməkdədir. O, yenilməz qüvvət sahibi, hikmət sahibidir!
Süleyman Ateş:
Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmiştir. O, azizdir hakimdir.
Diyanet Vakfı:
Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmektedir. O, azizdir, hakimdir.
Erhan Aktaş:
Göklerde ve yerde olanlar, Allah’ı tesbih(1) etmektedir. O, Mutlak Üstün Olan’dır, En İyi Hüküm Veren’dir.
Kral Fahd:
Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmektedir. O, azîzdir, hakîmdir.
Hasan Basri Çantay:
Göklerde ve yerde ne varsa Allâhı tesbîh (ve tenzîh) etmekdedir. O, (mülkünde) gaalib-i mutfak, (sun´unda) saahib-i hikmetdir.
Muhammed Esed:
Göklerde ve yerde olan her şey Allah´ın sınırsız kudretini yüceltir; çünkü yalnız O´dur güç sahibi, hikmet sahibi!
Gültekin Onan:
Göklerde ve yerde olanların tümü Tanrı´yı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü (aziz) olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali Fikri Yavuz:
Göklerde ve yerde ne varsa, hep Allah’ı tesbhih etmektedir. O, Azîz’dir= her şeye gâlibdir, Hakîm’dir= işinde hikmet sahibidir.
Portekizce:
Tudo quanto existe nos céus e na terra glorifica Deus, porque Ele é o Poderoso, o Prudentíssimo.
İsveççe:
ALLT det som himlarna rymmer och det som jorden bär prisar Gud - Han är den Allsmäktige, den Vise.
Farsça:
آنچه در آسمان ها و زمین است، خدا را [به پاک بودن از هر عیب و نقصی] می ستایند، و او توانای شکست ناپذیر و حکیم است.
Kürtçe:
ھەرچی لەئاسمانەکان وزەویدا ھەیە تەسبیحاتی خوا دەکەن وە ھەر ئەوە باڵادەست وکار بەجێ
Özbekçe:
Осмонлардаги ва ердаги нарсалар Аллоҳга тасбиҳ айтди. Ва У азиз ва ҳакимдир.
Malayca:
Segala yang ada di langit dan di bumi tetap mengucap tasbih kepada Allah; dan Dia lah Yang Maha Kuasa, lagi Maha Bijaksana.
Arnavutça:
Perëndinë e falenderon çdo gjë që është në qiej dhe në Tokë, e Ai është i Plotëfuqishëm dhe i Gjithëdijshëm.
Bulgarca:
Всичко на небесата и всичко на земята прославя Аллах. Той е Всемогъщия, Премъдрия.
Sırpça:
Аллаха слави и велича све што је на небесима и на Земљи, и Он је Силни и Мудри.
Çekçe:
Chválí Boha vše, co na nebesích je i na zemi - a On mocný je i moudrý.
Urduca:
اللہ کی تسبیح کی ہے ہر اُس چیز نے جو زمین اور آسمانوں میں ہے، اور وہی زبردست دانا ہے
Tacikçe:
Худовандро тасбеҳ мегӯянд, ҳар чӣ дар осмонҳову замин аст ва Ӯ ғолибу ҳаким аст!
Tatarca:
Җирдәге вә күкләрдәге барча мәхлук, һәр кимчелектән пакь дип Аллаһуны" мактап зекер итәләр. Ул – Аллаһ һәр эштә өстен вә белеп эшләүчедер.
Endonezyaca:
Semua yang berada di langit dan yang berada di bumi bertasbih kepada Allah (menyatakan kebesaran Allah). Dan Dialah Yang Maha Perkasa lagi Maha Bijaksana.
Amharca:
በሰማያትና በምድር ያለው ሁሉ ለአላህ አሞገሰ፡፡ እርሱም ሁሉን አሸናፊው ጥበበኛው ነው፡፡
Tamilce:
நிகழக்கூடிய சம்பவம் (-மறுமை) நிகழ்ந்தால்,
Korece:
천지의 모든 것들이 하나님을찬미하나니 실로 그분은 권능과 지혜로 충만하심이라
Vietnamca:
Vạn vật trong trời đất đều tôn cao Allah vì Ngài là Đấng Quyền Năng, Đấng Chí Minh.
Ayet Linkleri: