Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

5

Sûredeki Ayet No: 

74

Ayet No: 

743

Sayfa No: 

120

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَفَلَا يَتُوبُونَ إِلَى اللَّهِ وَيَسْتَغْفِرُونَهُ ۚ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Çeviriyazı: 

efelâ yetûbûne ile-llâhi veyestagfirûneh. vellâhü gafûrur raḥîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hâlâ Allah'a tevbe edip O'ndan af dilemiyorlar mı? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Diyanet İşleri: 

Allah'a tevbe etmezler, O'ndan mağfiret dilemezler mi? Oysa Allah Bağışlayan'dır, merhamet edendir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hala mı tövbe etmeyecekler Allah'a ve hala mı yarlıgamasını istemeyecekler? Ve Allah suçları örter, rahimdir.

Şaban Piriş: 

Hâlâ Allah'a tövbe edip O'ndan af dilemiyorlar mı? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Edip Yüksel: 

Hâlâ ALLAH'a yönelip ondan bağışlanma dilemiyecekler mi? ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Ali Bulaç: 

Yine de Allah'a tevbe edip bağışlanma istemeyecekler mi? Oysa Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Suat Yıldırım: 

Hâlâ Allah'a dönüp O’ndan af dilemeyecekler mi? Allah gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Hâlâ tevbe edip de Allah Teâlâ´dan mağfiret istemiyecekler midir? Ve Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hâlâ Allah'a yönelip tövbe ederek ondan af dilemiyorlar mı? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

Bekir Sadak: 

Israilogullarindan inkar edenler, Davud´un ve Meryem oglu Isa´nin diliyle lanetlenmislerdi. Bu, bas kaldirmalari ve asiri gitmelerindendi.

İbni Kesir: 

Hala Allah´a tevbe edip O´ndan mağfiret dilemezler mi? Halbuki Allah

Adem Uğur: 

Hâla Allah´a tevbe edip O´ndan bağışlanmayı dilemiyecekler mi? Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

İskender Ali Mihr: 

Hâlâ, Allâh´a tövbe edip, O´ndan mağfiret dilemiyorlar mı? Ve Allâh Gafûr´dur, Rahîm´dir.

Celal Yıldırım: 

Hâlâ Allah´a tevbe edip bağışlanmalarını dilemiyecekler mi ? Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Tefhim ul Kuran: 

Yine de Allah´a tevbe edip bağışlanma istemiyecekler mi? Oysa Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Fransızca: 

Ne vont-ils donc pas se repentir à Allah et implorer Son pardon ? Car Allah est Pardonneur et Miséricordieux.

İspanyolca: 

¿No se volverán a Alá pidiéndole, perdón? Alá es indulgente, misericordioso.

İtalyanca: 

Perché non si rivolgono pentiti ad Allah, implorando il Suo perdono? Allah è perdonatore, misericordioso.

Almanca: 

Wollen sie etwa keine Reue ALLAH gegenüber zeigen und Ihn um Vergebung bitten?! Und ALLAH ist allvergebend, allgnädig.

Çince: 

难道他们还不向真主悔罪,求得宽恕吗﹖真主是至赦的,是至慈的。

Hollandaca: 

Zullen zij dus niet tot God terugkeeren en hem vergiffenis vragen? God is genadig en barmhartig.

Rusça: 

Неужели они не раскаются перед Аллахом и не попросят у Него прощения? Ведь Аллах - Прощающий, Милосердный.

Somalice: 

Miyeyna u Toobad keenayn Eebe oyna Dambi Dhaaf warsanayn, Eebaana Dambi Dhaafe Naxariista ah.

Swahilice: 

Je! Hawatubu kwa Mwenyezi Mungu na wakamwomba msamaha? Na Mwenyezi Mungu ni Mwenye maghfira na Mwenye kurehemu.

Uygurca: 

ئۇلار اﷲ قا تەۋبە قىلمامدۇ؟ اﷲ تىن مەغپىرەت تەلەپ قىلمامدۇ؟ اﷲ (تەۋبە قىلغۇچىلارغا) ناھايىتى مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر

Japonca: 

かれらは何故,悔悟してアッラーに返り,その御赦しを求めようとしないのか。誠にアッラーは寛容にして慈悲深くあられる。

Arapça (Ürdün): 

«أفلا يتوبون إلى الله ويستغفرونه» مما قالوا. استفهام توبيخ «والله غفور» لمن تاب «رحيم» به.

Hintçe: 

तो ये लोग ख़ुदा की बारगाह में तौबा क्यों नहीं करते और अपने (क़सूरों की) माफ़ी क्यों नहीं मॉगते हालॉकि ख़ुदा तो बड़ा बख्शने वाला मेहरबान है

Tayca: 

พวกเขาจะไม่สำนึกผิดกลับเนื้อกลับตัวต่อัลลอฮ์ และขออภัยโทษต่อพระองค์กระนั้นหรือ? และอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงอภัยโทษผู้ทรงเอ็นดูเมตตาเสมอ

İbranice: 

הלא יתחרטו בכנות אל אלוהים, ויבקשו את סליחתו? הן, אלוהים הוא הסלחן והרחום

Hırvatça: 

Zašto se oni ne pokaju Allahu i ne zamole Njegov oprost, a Allah je Onaj Koji oprašta grijehe i milostiv je.

Rumence: 

Nu se vor întoarce la Dumnezeu? Nu-i vor cere iertare? Dumnezeu este Iertător, Milostiv.

Transliteration: 

Afala yatooboona ila Allahi wayastaghfiroonahu waAllahu ghafoorun raheemun

Türkçe: 

Hâlâ Allah'a yönelip tövbe ederek ondan af dilemiyorlar mı? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

Sahih International: 

So will they not repent to Allah and seek His forgiveness? And Allah is Forgiving and Merciful.

İngilizce: 

Why turn they not to Allah, and seek His forgiveness? For Allah is Oft-forgiving, Most Merciful.

Azerbaycanca: 

Məgər onlar Allaha tövbə edib Ondan bağışlanmalarını istəməyəcəklər? Axı Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!

Süleyman Ateş: 

Hala Allah'a tevbe edip O'ndan af dilemiyorlar mı? Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Diyanet Vakfı: 

Hala Allah'a tevbe edip O'ndan bağışlanmayı dilemiyecekler mi? Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

Erhan Aktaş: 

Hâlâ Allah’a tevbe edip mağfiret(1) dilemiyorlar mı? Oysaki Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.

Kral Fahd: 

(Bunlar) hâla Allah'a tevbe edip O'ndan bağışlanmayı dilemeyecekler mi? Oysa Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

Hasan Basri Çantay: 

Haalâ Allaha dönüb Onun mağfiretini istemeyecekler mi onlar? Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

Muhammed Esed: 

Öyleyse pişmanlık içinde Allaha yönelip Onun bağışlanmasını hala dilemeyecekler mi? Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.

Gültekin Onan: 

Yine de Tanrı´ya tevbe edip bağışlanma istemeyecekler mi? Oysa Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.

Ali Fikri Yavuz: 

Hâlâ Allah’a tevbe edip mağfiret dilemiyecekler mi? Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

Portekizce: 

Por que não se voltam para Deus e imploram o Seu perdão, uma vez que Ele é Indulgente, Misericordiosíssimo?

İsveççe: 

Varför ångrar de sig inte och ber om Hans förlåtelse? Gud är ständigt förlåtande, barmhärtig.

Farsça: 

آیا به سوی خدا بازنمی گردند، و از او درخواست آمرزش نمی کنند؟ و حال آنکه خدا بسیار آمرزنده ومهربان است.

Kürtçe: 

دەی ئایا بۆ تۆبە ناکەن و ناگەڕێنەوە بۆلای خوا؟ و داوای لێبوردنی لێ ناکەن؟ لەکاتێکدا خوا لێبوردەی میھرەبانە

Özbekçe: 

Аллоҳга тавба қилиб, Унга истиғфор айтмайдиларми?! Зотан, Аллоҳ мағфиратли ва раҳмли зотдир.

Malayca: 

Oleh itu tidakkah mereka mahu bertaubat kepada Allah dan memohon keampunannya (sesudah mereka mendengar keterangan-keterangan tentang kepercayaan mereka yang salah dan balasan seksanya)? Padahal Allah Maha pengampun, lagi Maha Mengasihani.

Arnavutça: 

E, përse ata nuk pendohen, (të kthehen te Perëndia) e të kërkojnë ndjesë nga Ai? Se, Perëndia, është falës dhe mëshirues.

Bulgarca: 

Не ще ли се покаят пред Аллах и не ще ли Го помолят за опрощение? Аллах е опрощаващ, милосърден.

Sırpça: 

Зашто се они не покају Аллаху и не замоле Његов опрост, а Аллах је Онај Који опрашта грехе и милостив је.

Çekçe: 

Proč se tedy kajícně neobrátí k Bohu a neprosí jej za odpuštění, když Bůh zajisté je odpouštějící a slitovný?

Urduca: 

پھر کیا یہ اللہ سے توبہ نہ کریں گے اور اس سے معافی نہ مانگیں گے؟ اللہ بہت درگزر فرمانے والا اور رحم کرنے والا ہے

Tacikçe: 

Оё ба даргоҳи Худо тавба намекунанд ва аз Ӯ бахшиш намехоҳанд? Худо бахшоянда ва меҳрубон аст!

Tatarca: 

Әйә ул кәферләр бозык игътикатларыннан Аллаһуга тәүбә итмәсләрме? Һәм шундый зур гөнаһлары була торып, Аллаһудан ярлыкауны сорамаслармы? Әгәр тәүбә итеп, Аллаһуның берлегенә иман китереп, һәм Коръән белән гамәл кылсалар, әлбәттә, Аллаһ ярлыкаучы һәм рәхимле.

Endonezyaca: 

Maka mengapa mereka tidak bertaubat kepada Allah dan memohon ampun kepada-Nya?. Dan Allah Maha Pengampun lagi Maha Penyayang.

Amharca: 

ወደ አላህ አይመለሱምና ምሕረትን አይለምኑትምን አላህም መሓሪ አዛኝ ነው፡፡

Tamilce: 

(இவர்கள் இப்பாவத்திலிருந்து) திருந்தி அல்லாஹ்வின் பக்கம் திரும்பமாட்டார்களா? இன்னும் அவனிடம் மன்னிப்புக் கோரமாட்டார்களா? அல்லாஹ், மகா மன்னிப்பாளன், பெரும் கருணையாளன் ஆவான்.

Korece: 

왜 그들은 하나님께 회개하 지 아니하며 용서를 구하지 않느 뇨 하나님은 관용과 자비로 충만 하니라

Vietnamca: 

Sao bọn họ không chịu (thu lại lời nói) mà ăn năn sám hối với Ngài và cầu xin Ngài tha thứ trong khi Allah là Đấng Hằng Tha Thứ, Khoan Dung?