Arapça:
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ ۚ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Çeviriyazı:
inneme-lmü'minûne iḫvetün feaṣliḥû beyne eḫaveyküm vetteḳu-llâhe le`alleküm türḥamûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz.
Diyanet İşleri:
Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah'tan sakının ki size acısın.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Hiç şüphe yok ki inananlar, ancak kardeştirler, artık kardeşlerinizin arasını bulun, barıştırın, uzlaştırın onları ve çekinin Allah'tan da acınmışlardan olun.
Şaban Piriş:
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan sakının ki merhamet olunasınız.
Edip Yüksel:
İnananlar kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin. ALLAH'ı sayın ki merhamet edilesiniz.
Ali Bulaç:
Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.
Suat Yıldırım:
Müminler sadece kardeştirler. O halde ihtilaf eden kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki O’nun merhametine nail olasınız.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Mü´minler, muhakkak ki, kardeşlerdir. Artık kardeşlerinizin arasını ıslah ediniz ve Allah´tan korkunuz, tâ ki siz rahmete nâil olasınız.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şu bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O halde kardeşleriniz arasında barışı sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet edilebilsin.
Bekir Sadak:
De ki: «Dininizi Allah´a mi ogretiyorsunuz? Oysa Allah goklerde olanlari da yerde olanlari da bilir, Allah her seyi bilendir.»
İbni Kesir:
Mü´minler
Adem Uğur:
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah´tan korkun ki esirgenesiniz.
İskender Ali Mihr:
Mü´minler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Ve Allah´a karşı takva sahibi olun. Umulur ki, böylece siz rahmet olunursunuz.
Celal Yıldırım:
Mü´minler ancak kardeştirler. O halde iki kardeşinizin arasını düzeltin. Allah´tan korkun ki merhamete lâyık görülesiniz.
Tefhim ul Kuran:
Mü´minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah´tan korkup sakının
Fransızca:
Les croyants ne sont que des frères. établissez la concorde entre vos frères, et craignez Allah, afin qu'on vous fasse miséricorde.
İspanyolca:
Los creyentes son, en verdad, hermanos. ¡Reconciliad, pues, a vuestos hermanos y temed a Alá! Quizás, así, se os tenga piedad.
İtalyanca:
In verità i credenti sono fratelli: ristabilite la concordia tra i vostri fratelli e temete Allah. Forse vi sarà usata misericordia.
Almanca:
Die Mumin sind doch Geschwister, so versöhnt eure Geschwister miteinander! Und handelt Taqwa gemäß ALLAH gegenüber, damit euch Gnade erwiesen wird.
Çince:
信士们皆为教胞,故你们应当排解教胞间的纷争,你们应当敬畏真主,以便你们蒙主的怜恤。
Hollandaca:
Inderdaad, de ware geloovigen zijn broeders; verzoent dus uwe broeders, en vreest God, opdat gij genade moogt verwerven.
Rusça:
Воистину, верующие - братья. Посему примиряйте братьев и бойтесь Аллаха, - быть может вы будете помилованы.
Somalice:
Mu'miniintu waa uun walaala, ee wanaajiya walaalihiin dhexdooda, Eebana ka dhawrsada, waxaad u dhawdihiin inuu idiin naxariistee.
Swahilice:
Hakika Waumini ni ndugu, basi patanisheni baina ya ndugu zenu, na mcheni Mwenyezi Mungu ili mrehemewe.
Uygurca:
مۆمىنلەر ھەقىقەتەن (دىندا) قېرىنداشلاردۇر، (ئۇرۇشۇپ قالسا) قېرىنداشلىرىڭلارنىڭ ئارىسىنى تۈزەڭلار، رەھمەتكە ئېرىشىشىڭلار ئۈچۈن، اﷲ تىن قورقۇڭلار
Japonca:
信者たちは兄弟である。だからあなたがたは兄弟の間の融和を図り,アッラーを畏れなさい。必ずあなたがたは慈悲にあずかるのである。
Arapça (Ürdün):
«إنما المؤمنون إخوة» في الدين «فأصلحوا بين أخويكم» إذا تنازعا، وقرئ إخوتكم بالفوقانية «واتقوا الله لعلكم ترحمون».
Hintçe:
मोमिनीन तो आपस में बस भाई भाई हैं तो अपने दो भाईयों में मेल जोल करा दिया करो और ख़ुदा से डरते रहो ताकि तुम पर रहम किया जाए
Tayca:
แท้จริงบรรดาผู้ศรัทธานั้นเป็นพี่น้องกัน ดังนั้นพวกเจ้าจงไกล่เกลี่ยประนีประนอมกันระหว่างพี่น้องทั้งสองฝ่ายของพวกเจ้า และจงยำเกรงอัลลอฮฺเถิด หวังว่าพวกเจ้าจะได้รับความเมตตา
İbranice:
אכן המאמינים אחים הם, על כן השכינו שלום בין אחיכם ויראו את אלוהים למען תרוחמו
Hırvatça:
Vjernici su samo braća, zato pomirite svoja dva brata i bojte se Allaha da bi vam milost bila darovana.
Rumence:
Credincioşii sunt fraţi. Împăcaţi-i pe fraţii voştri! Temeţi-vă de Dumnezeu! Poate veţi fi miluiţi!
Transliteration:
Innama almuminoona ikhwatun faaslihoo bayna akhawaykum waittaqoo Allaha laAAallakum turhamoona
Türkçe:
Şu bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O halde kardeşleriniz arasında barışı sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet edilebilsin.
Sahih International:
The believers are but brothers, so make settlement between your brothers. And fear Allah that you may receive mercy.
İngilizce:
The Believers are but a single Brotherhood: So make peace and reconciliation between your two (contending) brothers; and fear Allah, that ye may receive Mercy.
Azerbaycanca:
Həqiqətən, mö’minlər (dində) qardaşdırlar. Buna görə də (aralarında bir mübahisə düşsə) iki qardaşınızın arasını düzəldin və Allahdan qorxun ki, bəlkə, (əvvəlki günahlarınız bağışlanıb) rəhm olunasınız!
Süleyman Ateş:
Muhakkak mü'minler kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki size rahmet edilsin.
Diyanet Vakfı:
Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.
Erhan Aktaş:
Îmân Edenler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah için takvâ sahibi olun. Umulur ki böylece merhamet olunursunuz.
Kral Fahd:
Müminler ancak kardeştirler, o halde kardeşlerinizin aralarını düzeltin ve Allah'tan hakkıyla sakının ki merhamet olunasınız.
Hasan Basri Çantay:
Mü´minler ancak kardeşdirler. O halde iki kardeşinizin arasını (bulub) barışdırın. Allahdan korkun. Tâki esirgenesiniz.
Muhammed Esed:
Bütün müminler kardeştir. O halde, (her ne zaman araları açılırsa) iki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allah´a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki O´nun rahmetine nail olasınız.
Gültekin Onan:
İnançlılar ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Tanrı´dan korkup sakının
Ali Fikri Yavuz:
Müminler (dinde) ancak kardeştirler. Onun için (ihtilâf ettikleri zaman) iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve (Allah’ın emrine muhalefet etmekten) sakının ki, merhamet olunasınız.
Portekizce:
Sabe que os fiéis são irmãos uns dos outros; reconciliai, pois, os vossos irmãos, e temei a Deus, para vos mostrarmisericórdia.
İsveççe:
De troende är bröder. Försona därför två bröder [som är oense] och frukta Gud - kanske skall ni erfara barmhärtighet.
Farsça:
جز این نیست که همه مؤمنان با هم برادرند؛ بنابراین [در همه نزاع ها و اختلافات] میان برادرانتان صلح و آشتی برقرار کنید، و از خدا پروا نمایید که مورد رحمت قرار گیرید.
Kürtçe:
بێگومان تەنھا باوەڕداران برای یەکترن کەواتە لەنێوان دوو براتاندا (ئاژاوە ھەبوو) ئاشتەوایی بکەن و لەخوا بترسن تاڕەحمتان پێبكات
Özbekçe:
Албатта, мўминлар биродардирлар, бас, икки биродарингиз ўртасини ислоҳ қилинг, Аллоҳга тақво қилинг, шоядки, раҳм қилинсангиз.
Malayca:
Sebenarnya orang-orang yang beriman itu adalah bersaudara, maka damaikanlah di antara dua saudara kamu (yang bertelingkah) itu; dan bertaqwalah kepada Allah supaya kamu beroleh rahmat.
Arnavutça:
Me të vërtetë, muslimanët janë vëllezër, andaj pajtoni vëllezërit tuaj në mes vete dhe druajuni Perëndisë, për t’u mëshiruar ju.
Bulgarca:
Вярващите са братя, затова помирявайте своите братя и бойте се от Аллах, за да бъдете помилвани!
Sırpça:
Верници су само браћа, зато помирите своја два брата и бојте се Аллаха да би вам се указала милост.
Çekçe:
Věřící jsou si přece bratry; usmiřujte tedy oba bratry své a buďte bohabojní - snad dostane se vám smilování!
Urduca:
مومن تو ایک دوسرے کے بھائی ہیں، لہٰذا اپنے بھائیوں کے درمیان تعلقات کو درست کرو اور اللہ سے ڈرو، امید ہے کہ تم پر رحم کیا جائے گا
Tacikçe:
Ҳар оина (Албатта) мӯъминон бародаронанд. Миёни бародаронатон оштӣ андозед ва аз Худо битарсед, шояд, ки бар шумо раҳмат орад.
Tatarca:
Мөэминнәр дин буенча, әлбәттә, бер-берсенә кардәшләрдер. Кардәшләрегезнең арасын килештерегез, тезелегез, Аллаһудан куркыгыз, мөэминнәр арасына фетнә дошманлык салудан сакланыгыз, шаять Аллаһудан рәхмәт ителерсез.
Endonezyaca:
Orang-orang beriman itu sesungguhnya bersaudara. Sebab itu damaikanlah (perbaikilah hubungan) antara kedua saudaramu itu dan takutlah terhadap Allah, supaya kamu mendapat rahmat.
Amharca:
ምእመናኖች ወንድማመቾች ናቸው፡፡ በሁለት ወንድሞቻችሁም መካከል አስታርቁ፡፡ ይታዘንላችሁም ዘንድ አላህን ፍሩ፡፡
Tamilce:
நம்பிக்கையாளர்கள் எல்லாம் சகோதரர்கள் ஆவர். ஆகவே, உங்கள் இரு சகோதரர்களுக்கு மத்தியில் சமாதானம் செய்யுங்கள். இன்னும், நீங்கள் கருணை காட்டப்படுவதற்காக அல்லாஹ்வை அஞ்சுங்கள்.
Korece:
믿는 자들은 한 \xC2제라 그러므로 싸우는 너희 두 형제들 사 이를 화해시키며 하나님을 두려워 하라 그리하면 너희가 은혜를 받 으리라
Vietnamca:
Quả thật chỉ những người có đức tin mới là anh em của nhau. Vì vậy, các ngươi hãy giải hòa giữa hai người anh em của mình. Các ngươi hãy sợ Allah mong rằng các ngươi được thương xót.
Ayet Linkleri: