Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

52

Sûredeki Ayet No: 

30

Ayet No: 

4765

Sayfa No: 

524

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَمْ يَقُولُونَ شَاعِرٌ نَّتَرَبَّصُ بِهِ رَيْبَ الْمَنُونِ

Çeviriyazı: 

em yeḳûlûne şâ`irun neterabbeṣu bihî raybe-lmenûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yoksa onlar (senin için): "Bir şâirdir, zamanın felaketlerine çarpılmasını gözetliyoruz." mu diyorlar?

Diyanet İşleri: 

Yoksa senin için şöyle mi derler: "Şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yoksa onlar, bir şair ki ölmesini, zamanın kötülüklerine uğramasını gözetiyoruz mu diyorlar?

Şaban Piriş: 

Yoksa: O, bir şairdir, zaman (içinde) başına ölümün gelmesini bekliyoruz mu diyorlar?

Edip Yüksel: 

Yoksa, "O bir şairdir, onun ölmesini bekliyoruz." mu diyorlar?

Ali Bulaç: 

Yoksa onlar: "Bir şairdir, biz ona zamanın (getireceği) felaketleri gözlüyoruz" mu diyorlar?

Suat Yıldırım: 

Ne o, yoksa onlar senin hakkında: “Ne olacak? Şairin biri! Feleğin onun başına neler getireceğini göreceğiz” mi diyorlar?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

52:29

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yoksa şöyle mi diyorlar: "O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren felaketine çarpılmasını bekliyoruz."

Bekir Sadak: 

Yoksa gokleri ve yeri kendileri mi yarattilar? Hayir, Allah´a kesin olarak inanmiyorlar.

İbni Kesir: 

Yoksa derler mi ki: Şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz.

Adem Uğur: 

Yoksa onlar: (O,) bir şairdir

İskender Ali Mihr: 

Yoksa: “O bir şairdir, zamanın musîbetinin ona ansızın gelmesini gözlüyoruz.” mu diyorlar?

Celal Yıldırım: 

Yoksa onlar (senin için) O şâirdir, zamanın tokadını yemesini bekliyoruz mu diyorlar?

Tefhim ul Kuran: 

Yoksa onlar: «Bir şairdir, biz ona zamanın felâketlerini gözlüyoruz» mu diyorlar?

Fransızca: 

Ou bien ils disent : "C'est un poète ! Attendons pour lui le coup de la mort".

İspanyolca: 

O dicen: «¡Un poeta...! ¡Esperaremos las vicisitudes de su sino!»

İtalyanca: 

Diranno: «E' un poeta, aspettiamo che subisca qualche vicissitudine mortale».

Almanca: 

Oder sagen sie etwa: "Er ist ein Dichter, bei dem wir ein zweifelhaftes Ende abwarten."

Çince: 

不然,他们说:他是一个诗人,我们等待他遭逢厄运。

Hollandaca: 

Zeggen zij: Hij is een dichter; wij verwachten, dat hij door een of anderen tegenspoed zal worden getroffen.

Rusça: 

Или же они говорят: "Он - поэт! Давайте же подождем, пока время не разберется с ним".

Somalice: 

Mise waxay dhihi waa gabayaa ee aan la sugno Geerida.

Swahilice: 

Au wanasema: Huyu ni mtunga mashairi, tunamtarajia kupatilizwa na dahari.

Uygurca: 

ئۇلار ئېيتىدۇ: «ئۇ شائىردۇر، بىز ئۇنىڭ زاماننىڭ ھادىسىلىرىگە (يولۇقۇشىنى) كۈتىمىز». (ئى مۇھەممەد!) ئېيتقىنكى، «سىلەر كۈتۈڭلار، ھەقىقەتەن مەن سىلەر بىلەن بىرگە كۈتكۈچىلەردىنمەن (يەنى سىلەر مېنىڭ ھالاك بولۇشۇمنى كۈتسەڭلار، مەنمۇ سىلەرنىڭ ھالاك بولۇشۇڭلارنى كۈتىمەن)»

Japonca: 

またかれらは,「只の詩人だ。かれの運勢が逆転するのを待とう」と言う。

Arapça (Ürdün): 

«أم» بل «يقولون» هو «شاعر نتربص به ريْب المنون» حوادث الدهر فيهلك كغيره من الشعراء.

Hintçe: 

क्या (तुमको) ये लोग कहते हैं कि (ये) शायर हैं (और) हम तो उसके बारे में ज़माने के हवादिस का इन्तेज़ार कर रहे हैं

Tayca: 

หรือพวกเขากล่าวว่า มุฮัมมัดเป็นกวี เราคอยภัยพิบัติที่จะเกิดขึ้นแก่เขา

İbranice: 

אם הם יאמרו: 'הוא בסך הכול משורר ומוטב שנחכה למותו

Hırvatça: 

Zar oni da govore: "Pjesnik je, sačekat ćemo dok potresen nedaćama ne umre."

Rumence: 

Ei vor spune: “Este un poet! Şi pentru el aşteptăm necazurile vremii!”

Transliteration: 

Am yaqooloona shaAAirun natarabbasu bihi rayba almanooni

Türkçe: 

Yoksa şöyle mi diyorlar: "O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren felaketine çarpılmasını bekliyoruz."

Sahih International: 

Or do they say [of you], "A poet for whom we await a misfortune of time?"

İngilizce: 

Or do they say:- "A Poet! we await for him some calamity (hatched) by Time!"

Azerbaycanca: 

Yoxsa onlar (sənin barəndə): “(O) şairdir. Biz (ruzigarın gərdişi nəticəsində) onun başına gələcək müsibəti (ölüb getməsini) gözləyirik!” – deyirlər.

Süleyman Ateş: 

Yoksa onlar (senin hakkında): "Bir şa'irdir, zamanın felaketlerine çarpılmasını gözetliyoruz" mu diyorlar?

Diyanet Vakfı: 

Yoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?

Erhan Aktaş: 

Yoksa: “O bir şâirdir, ansızın zamanın felaketine uğramasını bekliyoruz.” mu diyorlar?

Kral Fahd: 

Yoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felâketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?

Hasan Basri Çantay: 

Yoksa «(O), bir şâirdir, biz onun, zamanın felâketli haadiseleri (ne çarpılması) nı gözetliyoruz» mu diyorlar?

Muhammed Esed: 

Yoksa onlar: "(O, yalnızca) bir şair(dir); bekleyip görelim zaman ona neler yapacak" mı diyorlar?"

Gültekin Onan: 

Yoksa onlar: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yoksa: “- Bir şairdir, biz O’nun felâket zamanını bekliyoruz” mu diyorlar?

Portekizce: 

Ou dirão: É um poeta. Aguardamos que lhe chegue a calamidade, (produzida) pelo tempo!

İsveççe: 

Kanske säger de: "Han är [bara] en poet; låt oss vänta och se vad ödet kan ha i beredskap [för honom]!"

Farsça: 

بلکه این سبک مغزانند که می گویند: او شاعری است که برای او حوادث تلخ روزگار و آمدن مرگش را انتظار می بردیم!

Kürtçe: 

نا بەڵکو دەڵێن (موحەممەد ﷺ) شاعیرە چاوەڕوانی مردنی دەکەین

Özbekçe: 

Балки улар: «У шоир, биз унга ўлим етишини кутамиз», дерлар?

Malayca: 

(Mereka menuduh Nabi Muhammad dengan yang bukan-bukan), bahkan mereka mengatakan: "(Muhammad) itu seorang penyair yang kami tunggu-tunggu saat kebinasaannya".

Arnavutça: 

Ose të thonë ata: “(Ai – Muhammedi është) vjershtar, të presim derisa ta zhdukë vdekja”.

Bulgarca: 

Или казват: “Ти си поет! Изчакваме превратностите на съдбата.”

Sırpça: 

Зар они да говоре: „Песник је, сачекаћемо док не умре потресен невољама.“

Çekçe: 

Hovoří snad oni: 'Básník je to! Vyčkejme si tedy, jak osud jeho bude změněn!'

Urduca: 

کیا یہ لوگ کہتے ہیں کہ یہ شخص شاعر ہے جس کے حق میں ہم گردش ایام کا انتظار کر رہے ہیں؟

Tacikçe: 

Ё мегӯянд: «Шоиресту мо барои вай мунтазири ҳаводиси рӯзгорем». (ки шояд бимирад).

Tatarca: 

Әллә әйтәләрме ул пәйгамбәр түгел, шагыйрь, без аның хакында бер вакыйга көтәбез дип. Мөшрикләр: "Атасы яшьли үлде, Мухәммәд тә яшьли үләр, аннары сәхабәләре таралыр", – дип көтәләр иде.

Endonezyaca: 

Bahkan mereka mengatakan: "Dia adalah seorang penyair yang kami tunggu-tunggu kecelakaan menimpanya".

Amharca: 

ይልቁንም የሞትን አደጋ በእርሱ የምንጠባበቅበት የኾነ ባለ ቅኔ ነው ይላሉን?

Tamilce: 

“(இவர்) ஒரு கவிஞர், காலத்தின் அசம்பாவிதங்கள் அவர் மீது இறங்க வேண்டுமென நாங்கள் எதிர்பார்க்கிறோம்” என்று அவர்கள் கூறுகிறார்களா?

Korece: 

아니면 시인이여 시간이 흐 름에 따라 그에게 어떤 재앙이 내 릴 것이라고 그들이 말하더뇨

Vietnamca: 

Hoặc chúng (những kẻ phủ nhận) nói: “(Muhammad không phải là Sứ Giả) mà là một nhà thơ, chúng ta cứ đợi xem, sớm muộn gì hắn cũng chết.”