Arapça:
إِنَّمَا ذَٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
Çeviriyazı:
innemâ ẕâlikümü-şşeyṭânü yüḫavvifü evliyâeh. felâ teḫâfûhüm veḫâfûni in küntüm mü'minîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Size o haberi getiren) ancak şeytandır, (sadece) kendi dostlarını korkutabilir. Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz benden korkun.
Diyanet İşleri:
İşte o şeytan ancak kendi dostlarını korkutur, inanmışsanız onlardan korkmayın, Benden korkun.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki Tanrı dostlarını korkutan ancak ve ancak Şeytan'dır. Onlardan korkmayın, benden korkun inanmışsanız.
Şaban Piriş:
Şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Eğer müminseniz onlardan korkmayın, benden korkun.
Edip Yüksel:
Şeytan ancak kendi dostlarına korku verir. Onlardan korkmayın, benden korkun; gerçekten inanmışsanız.
Ali Bulaç:
İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer mü'minlerseniz, Benden korkun.
Suat Yıldırım:
Size o haberi getiren adam şeytanın tekidir. O sizi kendi dostları ile korkutmak ister. Fakat siz mümin iseniz onlardan korkmayın, Ben'den korkun! [39,36-38; 58,21; 22,40; 47-7; 40,51-52; 4,76; 58,19]
Ömer Nasuhi Bilmen:
O şeytan, sizi mutlaka dostlarından korkutuyor. Binaenaleyh onlardan korkmayınız Benden korkunuz eğer mü´min kimseler iseniz.
Yaşar Nuri Öztürk:
İşte size şeytan. O yalnız kendi dostlarını korkutur. Eğer inananlarsanız onlardan korkmayın, benden korkun.
Bekir Sadak:
Allah inananlari sizin durumunuzda birakacak degildir, temizi pisten ayiracaktir. Allah size gaybi bildirecek degildir
İbni Kesir:
O şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Mü´min iseniz onlardan korkmayın, Benden korkun.
Adem Uğur:
İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.
İskender Ali Mihr:
Fakat şeytan, böylece ancak kendi dostlarını (onu dost edinenleri) korkutur. Artık onlardan korkmayın ve eğer sizler mümin iseniz, (sadece) Ben´den korkun.
Celal Yıldırım:
(Size o haberi getiren) ancak şeytandır
Tefhim ul Kuran:
İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer mü´minlerseniz, Ben´den korkun.
Fransızca:
C'est le Diable qui vous fait peur de ses adhérents. N'ayez donc pas peur d'eux. Mais ayez peur de Moi, si vous êtes croyants.
İspanyolca:
Así es el Demonio: hace tener miedo de sus amigos. Pero, si sois creyentes, no tengáis miedo de ellos, sino de Mí.
İtalyanca:
Certo è Satana che cerca di spaventarvi con i suoi alleati. Non abbiate paura di loro, ma temete Me se siete credenti.
Almanca:
Dies war nichts anderes als der Satan, er macht seinen Wali Angst. So fürchtet sie nicht! Doch fürchtet (nur) Mich, solltet ihr Mumin sein.
Çince:
那个恶魔，只图你们畏惧他的党羽，你们不要畏惧他们，你们当畏惧我，如 果你们是信道的人。
Hollandaca:
Satan wil u vrees voor zijne vrienden veroorzaken; doch vreest niet hen, maar mij alleen, indien gij geloovigen zijt.
Rusça:
Это всего лишь сатана пугает вас своими помощниками. Не бойтесь их, а бойтесь Меня, если вы являетесь верующими.
Somalice:
Kaasi waa Shaydaan wuxuuna idinku Cabsi Galin Awliyadiisa (Saaxiibadiis) ee ha Cabsanina, ee iga Cabsada Haddaad Mu'miniin tihiin.
Swahilice:
Hakika huyo ni Shet'ani anawatia khofu marafiki zake, basi msiwaogope, bali niogopeni Mimi mkiwa nyinyi ni Waumini.
Uygurca:
ئەنە شۇ شەيتان ئۆز دوستلىرىنى (يەنى كۇففارلارنى) قورقىتىدۇ. ئەگەر مۆمىن بولساڭلار، ئۇلاردىن قورقماڭلار، مەندىن قورقۇڭلار
Japonca:
かの悪魔は，かれの追従者たちを，恐れさせるだけである。だからあなたがたが真の信者ならば，かれらを畏れずわれを畏れなさい。
Arapça (Ürdün):
«إنما ذلكم» أي القائل لكم إن الناس إلخ «الشيطان يخوِّفُ» ـكم «أولياءه» الكفار «فلا تخافوهم وخافون» في ترك أمري «إن كنتم مؤمنين» حقَّا.
Hintçe:
यह (मुख्बिर) बस शैतान था जो सिर्फ़ अपने दोस्तों को (रसूल का साथ देने से) डराता है पस तुम उनसे तो डरो नहीं अगर सच्चे मोमिन हो तो मुझ ही से डरते रहो
Tayca:
แท้จริงชัยฏอนนั้น เพียงขู่ได้เฉพาะบรรดาผู้ที่ปฏิบัติตามมันเท่านั้น ดังนั้นพวกเจ้าจงอย่ากลัวพวกเขา และจงกลัวข้าเถิด หากพวกเจ้าเป็นผู้ศรัทธา
İbranice:
אמנם זה השטן הוא שמטיל עליכם פחד על-ידי נאמניו, אך אל תפחדו מהם, ויראו רק אותי, אם אתם מאמינים
Hırvatça:
To vas samo šejtan plaši pristalicama svojim, pa ih se ne bojte, nego se Mene bojte, ako ste vjernici!
Rumence:
Diavolul aşa este: el vă îngrozeşte cu cei care îl urmează. Nu vă temeţi de ei, ci temeţi-vă de Mine, de sunteţi credincioşi!
Transliteration:
Innama thalikumu alshshaytanu yukhawwifu awliyaahu fala takhafoohum wakhafooni in kuntum mumineena
Türkçe:
İşte size şeytan. O yalnız kendi dostlarını korkutur. Eğer inananlarsanız onlardan korkmayın, benden korkun.
Sahih International:
That is only Satan who frightens [you] of his supporters. So fear them not, but fear Me, if you are [indeed] believers.
İngilizce:
It is only the Evil One that suggests to you the fear of his votaries: Be ye not afraid of them, but fear Me, if ye have Faith.
Azerbaycanca:
Sizi yalnız o Şeytan öz dostlarından (guya onların çox qüvvətli olmasıyla) qorxudub çəkindirir. Amma siz onlardan qorxmayın! Əgər mö’minsinizsə, Məndən qorxun!
Süleyman Ateş:
O şeytan sizi kendi dostlarından korkutuyor, eğer inanmış iseniz, onlardan korkmayın, benden korkun!
Diyanet Vakfı:
İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.
Erhan Aktaş:
Şeytân, ancak kendi velilerini(1) korkutur.(2) Eğer Mü’minseniz, onlardan korkmayın, yalnızca Bana karşı gelmekten sakının.
Kral Fahd:
İşte o; sizi dostlarıyla korkutan şeytandır. Şu halde eğer gerçekten mümin kimselerseniz, onlardan korkmayın benden korkun.
Hasan Basri Çantay:
(Size o haberi getiren adam) mutlakaa (sizi) kendi dostlarından korkutmakda olan o şeytandır. Öyle ise siz onlardan (onun dostlarından) korkmayın, benden korkun, eğer îman etmiş (kimse) lerseniz.
Muhammed Esed:
Kendi dostlarından korkmayı (içinize) yerleştiren Şeytandan başkası değildir: Öyleyse onlardan değil, yalnızca Benden korkun, eğer gerçek müminler iseniz!
Gültekin Onan:
İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer inançlılarsanız benden korkun.
Ali Fikri Yavuz:
(Ebû Süfyan sizin için ordu toplamıştır, diye) sizi kendi dostlarından korkutmakta olan o şeytandır. Siz, onlardan korkmayın da bana isyan etmekten korkun, eğer müminlerseniz.
Portekizce:
Eis que Satanás induz os seus sequazes. Não os temais; temei a Mim, se sois fiéis.
İsveççe:
Djävulen [ingav dem att varna er]; han vill injaga [i er] fruktan för sina förbundna. Ni skall inte frukta dem - frukta Mig, om ni är troende!
Farsça:
در حقیقت این شیطان است که دوستانش را [با شایعه پراکنی و گفتار وحشت زا، از رفتن به جهاد] می ترساند؛ پس اگر مؤمن هستید از آنان نترسید و از من بترسید.
Kürtçe:
بەڕاستی ئەوەی ئێوە (سارد دەکاتەوە) تەنھا شەیتانە کەدۆست و (برادەرانی) خۆی دەترسێنێت جائێوە لێیان مەترسن وە لەمن بترسن ئەگەر ئێوە بڕوادارن
Özbekçe:
Албатта, бундай бўлишингиз шайтондандир, у ўз яқинларидан қўрқитади. Бас, агар мўмин бўлсангиз, улардан қўрқманглар, мендан қўрқинглар. (Яъни, одамлар сизга қарши куч тўпладилар, улардан қўрқинглар, деган хабардан қўрқинчга тушсангиз, бу ҳолингиз шайтондандир. У сизларни ўз яқинларидан қўрқитади. Шайтон ўзига эргашганларни сизнинг кўзингизга кучли бўлиб кўринишини истайди. Агар ҳақиқий мўмин бўлсангиз, улардан қўрқманглар, уларнинг қўлидан ҳеч нарса келмайди.)
Malayca:
Sesungguhnya (pembawa berita) yang demikian itu ialah syaitan yang (bertujuan) menakut-nakutkan (kamu terhadap) pengikut-pengikutnya (kaum kafir musyrik). Oleh itu, janganlah kamu takut kepada mereka, tetapi takutlah kepadaKu (jangan cuaikan perintahKu), jika betul kamu orang-orang yang beriman.
Arnavutça:
Vetëm djalli i frikëson miqët e vet (për të mos shkuar në luftë). Ju mos iu frikoni atyre! Por frikohuni prej Meje, nëse jeni besimtarë!
Bulgarca:
Именно сатаната плаши със своите приближени. Но не се страхувайте от тях, а се страхувайте от Мен един, ако сте вярващи!
Sırpça:
То вас само ђаво плаши својим присталицама, па их се не бојте, него се бојте Мене, ако сте верници!
Çekçe:
Hle, toto je satan, který často vám nahání strach svými přáteli, však nebojte se jich, nýbrž bojte se Mne, jste-li věřící.
Urduca:
اب تمہیں معلوم ہو گیا کہ وہ دراصل شیطان تھا جو اپنے دوستوں سے خواہ مخواہ ڈرا رہا تھا لہٰذا آئندہ تم انسانوں سے نہ ڈرنا، مجھ سے ڈرنا اگر تم حقیقت میں صاحب ایمان ہو
Tacikçe:
Он шайтон аст, ки дар дили дӯстони худ бим меафканад. Агар имон овардаед, аз онҳо матарсед, аз ман битарсед!
Tatarca:
Дөреслектә сезне Мәккә мөшрикләре белән куркытучы Нагыйм шайтандыр, ул үзенең дуслары мөшрикләр вә монафикълар белән сезне куркыта. Әгәр ышанучылардан булсагыз, алардан курыкмагыз, Миннән генә куркыгыз!
Endonezyaca:
Sesungguhnya mereka itu tidak lain hanyalah syaitan yang menakut-nakuti (kamu) dengan kawan-kawannya (orang-orang musyrik Quraisy), karena itu janganlah kamu takut kepada mereka, tetapi takutlah kepada-Ku, jika kamu benar-benar orang yang beriman.
Amharca:
እንዲህ የሚላችሁ ሰይጣን ብቻ ነው፡፡ ወዳጆቹን ያስፈራራችኋል፡፡ አትፍሩዋቸውም፡፡ ምእምናንም እንደኾናችሁ ፍሩኝ፡፡
Tamilce:
(உங்களை அச்சுறுத்திய) அவனெல்லாம் ஷைத்தான்தான். (அவன்) தன்(னை நம்புகின்ற) நண்பர்களை பயமுறுத்துகிறான். ஆகவே, நீங்கள் (உண்மையான, உறுதியான) நம்பிக்கையாளர்களாக இருந்தால் அவர்களைப் பயப்படாதீர்கள்; (உங்கள் இறைவனாகிய) என்னைப் பயப்படுங்கள்.
Korece:
그들 무리를 두렵게하는 것은 오직 사탄일 뿐이라 그들을 두려워하지 말며 믿는 자라면 나 만을 두려워하라
Vietnamca:
Quả thật, đó chẳng qua là mưu kế của bọn Shaytan nhằm hù dọa đồng bọn của hắn mà thôi. Vì vậy, các ngươi chớ đừng sợ chúng mà hãy sợ TA (Allah) nếu các ngươi là những người có đức tin (thật sự).
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag:
Fî Zılâl'il Kur'an:
O şeytan sizi yardakçıları ile korkutur, o halde eğer gerçekten mümin iseniz onlardan değil, benden korkunuz.
Ayet Etiketi:
Bağlamı:
Aal-e-Imran--آلعمران
Çeviri Merkezi:
O Şeytan sizi ancak kendi dostlarıyla korkutur. Onlardan korkmayın, eğer Mü’min iseniz, sadece benden korkun.
İçerik:
Dipnotlar:
1- Yandaşlarını. 2- Gerçek Mü’minlere gücü yetmez.