Arapça:
تَبْصِرَةً وَذِكْرَىٰ لِكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ
Çeviriyazı:
tebṣiratev veẕikrâ likülli `abdim münîb.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.
Diyanet İşleri:
Allah'a yönelen her kula öğüt ve bir belge olarak yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her güzel türden yetiştirdik.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Mabuduna dönen her kulun, can gözünü açmak ve ona, ibret ve öğüt vermek için.
Şaban Piriş:
(Bize) yönelen bütün kullar için (bunları) bir basiret ve öğüt kıldık.
Edip Yüksel:
Her yönelen kul için bu bir aydınlatma ve mesajdır.
Ali Bulaç:
(Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir.
Suat Yıldırım:
Bütün bunları, Allah'a yönelecek her kula Yaradan’ın kudretini hatırlatması, dersler veren birer basiret nişanesi ve ibret numunesi olması için yaptık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
50:7
Yaşar Nuri Öztürk:
İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak.
Bekir Sadak:
50:12
İbni Kesir:
Allah´a yönelen her kula öğüt ve ibret olsun diye.
Adem Uğur:
Allah´a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).
İskender Ali Mihr:
Münib olan (Allah´a yönelen: Allah´a ulaşmayı dileyen) bütün kullarına basiret olsun (onların kalp gözleri açılsın) ve (çok) zikretsinler (daimî zikre ulaşsınlar) diye.
Celal Yıldırım:
(Bu eserler ve taşıdığı hikmetli faydalar) Hakk´a yönelip gönül veren her kul için bir gönül gözü, bir hatırlatma ve öğüttür.
Tefhim ul Kuran:
(Bunlar,) ´İçten Allah´a yönelen´ her kul için ´hikmetle bakan bir iç göz´ ve bir zikirdir.
Fransızca:
à titre d'appel à la clairvoyance et un rappel pour tout serviteur repentant.
İspanyolca:
como ilustración y amonestación para todo siervo arrepentido.
İtalyanca:
invito [questo] alla riflessione e monito per ogni servo penitente.
Almanca:
als Einblick-Gewährendes und Ermahnung für jeden umkehrenden Diener.
Çince:
为的是启发和教诲每个归依的仆人。
Hollandaca:
Als een onderwerp ter overweging, en eene vermaning voor iederen mensch, die zich tot ons wendt.
Rusça:
для разъяснения и напоминания каждому рабу, который обращается к Аллаху.
Somalice:
Inay aragti iyo waano u noqoto Ruux kasta oo Addoon Eebe oo toobad keen badan ah.
Swahilice:
Yawe haya ni kifumbua macho na ukumbusho kwa kila mja mwenye kuelekea.
Uygurca:
اﷲ قا قايتقۇچى ھەر بىر بەندىگە (اﷲ نىڭ قۇدرىتىنى) كۆرسىتىش ئۈچۈن ۋە (اﷲ نىڭ ئۇلۇغلۇقىنى) ئەسلىتىش ئۈچۈن (شۇنداق قىلدۇق)
Japonca:
(それらは)悔悟して(主の御許に)返る凡てのしもべが,よく観察すべきことであり,教訓である。
Arapça (Ürdün):
«تبصرة» مفعول له، أي فعلنا ذلك تبصيرا منا «وذكرى» تذكيرا «لكل عبد منيب» رجّاع إلى طاعتنا.
Hintçe:
(बन्दे) हिदायत और इबरत हासिल करें
Tayca:
เพื่อให้เป็นที่สังเกตและเป็นการเตือนให้รำลึกแก่บ่าวทุกคนผู้สำนึกผิด
İbranice:
למען יתבונן ויזכור כל עבד אשר פונה אל אלוהים
Hırvatça:
To je zbog toga da bi uvidio i opomenut bio svaki rob koji se Gospodaru svome pokajnički obraća i pokorava.
Rumence:
ca prevedere şi amintire pentru fiece rob care se căieşte.
Transliteration:
Tabsiratan wathikra likulli AAabdin muneebin
Türkçe:
İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak.
Sahih International:
Giving insight and a reminder for every servant who turns [to Allah].
İngilizce:
To be observed and commemorated by every devotee turning (to Allah).
Azerbaycanca:
(Bütün bunlar Rəbbinə tərəf) dönüb qayıdan hər bir bəndə üçün ibrət dərsi və öyüd-nəsihət olsun deyə etdik.
Süleyman Ateş:
(Bütün bunları) Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak için ve (ona) ibret vermek için (yaptık).
Diyanet Vakfı:
Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).
Erhan Aktaş:
Bunları, Allah’a yönelen kulların basiretini(1) açmak ve öğüt olması için yaptık.
Kral Fahd:
Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).
Hasan Basri Çantay:
(Biz, bütün bunları) tâatımıza dönen her kulun kalb gözünü açmak, (ona) ibret vermek için (yapdık).
Muhammed Esed:
isteyerek Allah´a yönelen her insana bir basiret ve uyarı vesilesi olarak.
Gültekin Onan:
(Bunlar,) ´içten Tanrı´ya yönelen´ her kul için ´hikmetle bakan bir iç göz´ ve bir zikirdir.
Ali Fikri Yavuz:
Bütün bunları, hakka ve hakikata dönen her kul için (Allah’ın kudretini görüp anlamaya) bir ihtar ve ibret dersi olsun diye yaptık.
Portekizce:
Para a observação e recordação de todo o servo contrito.
İsveççe:
[Allt detta] bör öppna [människornas] ögon och tjäna till påminnelse för dem av [Våra] tjänare som vänder åter [till sin Herre] i ånger [över sina synder].
Farsça:
تا برای هر بنده ای که [با اندیشیدن در نظام هستی] به سوی خدا باز می گردد، مایه بینایی و یادآوری باشد؛
Kürtçe:
تابەر چاو ڕوونی وپەند وبیرخەرەوە بێت بۆ ھەموو بەندەیەکی تەوبەکار وگەڕاوە بۆ لای خوا
Özbekçe:
(Роббисига) қайтувчи ҳар бир бандага кўргазма ва эслатма қилиб.
Malayca:
(Kami adakan semuanya itu) untuk menjadi perhatian dan peringatan, (yang menunjukkan jalan kebenaran), kepada tiap-tiap seorang hamba Allah yang mahu kembali kepadaNya (dengan taat dan berbakti).
Arnavutça:
për t’u menduar dhe këshilluar çdo rob që i drjtohet Zotit të vet.
Bulgarca:
поука и напомняне за всеки покайващ се раб.
Sırpça:
да би размислио и опоменуо се сваки слуга који се Господару свом покајнички обраћа.
Çekçe:
pro potěchu očí i jako připomenutí pro každého služebníka kajícného.
Urduca:
یہ ساری چیزیں آنکھیں کھولنے والی اور سبق دینے والی ہیں ہر اُس بندے کے لیے جو (حق کی طرف) رجوع کرنے والا ہو
Tacikçe:
Бинише ва пандест барои ҳар бандае, ки ба Худо бозгардад.
Tatarca:
Күңел күзе илә күреп фикерләмәк һәм вәгазьләнмәк өчен һәрбер Аллаһуга кайтучы инабәтле бәндәләргә.
Endonezyaca:
untuk menjadi pelajaran dan peringatan bagi tiap-tiap hamba yang kembali (mengingat Allah).
Amharca:
(ይህንን ያደረግነው) ተመላሽ ለኾነ ባሪያ ሁሉ ለማሳየትና ለማስገንዘብ ነው፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்வின் பக்கம்) திரும்பக்கூடிய எல்லா அடியார்களுக்கும் (அவர்கள் இறை அத்தாட்சிகளை) உற்று நோக்குவதற்காகவும் (அவற்றின் மூலம்) நல்லுபதேசம் பெறுவதற்காகவும் (நமது வசனங்களை நாம் விவரிக்கிறோம்).
Korece:
이로하여 하나님께 귀의하는 모든 종들로 하여금 지켜보고 찬 미하도록 함이라
Vietnamca:
(TA đã tạo ra tất cả những thứ đó để đưa ra) cái nhìn sâu sắc và một sự nhắc nhở cho mỗi người bề tôi quay về (với TA).
Ayet Linkleri: