Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيِ اللَّهِ وَرَسُولِهِ ۖ وَاتَّقُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Çeviriyazı:
yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ tüḳaddimû beyne yedeyi-llâhi verasûlihî vetteḳu-llâh. inne-llâhe semî`un `alîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey iman edenler! Allah'ın ve Resulünün huzurunda öne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.
Diyanet İşleri:
Ey inananlar! Allah'tan ve Peygamberinden öne geçmeyin; Allah'tan sakının, doğrusu Allah işitir ve bilir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ey inananlar, her hususta Allah'ın ve Peygamberinin huzurunda, onların önüne geçmeyin ve çekinin Allah'tan; şüphe yok ki Allah, her şeyi duyar, bilir.
Şaban Piriş:
Ey iman edenler! Allah’ın ve O'nun Rasûl’ünden öne geçmeyin. Allah’tan sakının. Şüphesiz Allah, her şeyi işitendir, görendir.
Edip Yüksel:
Ey inananlar, ALLAH'ın ve elçisinin huzurunda öne geçmeyiniz. ALLAH'ı dinleyiniz. ALLAH İşitir, Bilir.
Ali Bulaç:
Ey iman edenler, Allah'ın Resûlü’nün huzurunda öne geçmeyin ve Allah'tan sakının. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.
Suat Yıldırım:
Ey iman edenler: Söz ve hareketlerinizde ileri gidip de Allah'ın ve Resulünün önüne geçmeyin. Allaha karşı gelmekten sakının. Allah her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ey imân etmiş olanlar! Allah´ın ve Resûlünün önüne geçmeyiniz ve Allah´tan korkunuz. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ bihakkın işiticidir, bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey iman edenler! Allah'ın ve resulünün önüne geçmeyin! Allah'tan korkun! Allah gerçekten çok iyi duyan ve gereğince bilendir.
Bekir Sadak:
(7-8) Bilin ki, icinizde Allah´in peygamberi bulunmaktadir. Eger o, bir cok islerde size uymus olsaydi suphesiz kotu duruma duserdiniz
İbni Kesir:
Ey iman edenler
Adem Uğur:
Ey iman edenler! Allah´ın ve Resûlünün önüne geçmeyin. Allah´tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.
İskender Ali Mihr:
Ey âmenû olanlar (Allah´a ulaşmayı dileyenler)! Allah´ın ve O´nun Resûl´ünün önüne geçmeyin. Ve Allah´a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah
Celal Yıldırım:
Ey imân edenler! Allah ve peygamberinin huzurunda ileri geçmeyin. Allah´tan korkun. Şüphesiz ki Allah, işitendir, bilendir.
Tefhim ul Kuran:
Ey iman edenler, Allah´ın Rasulü´nün huzurunda öne geçmeyin ve Allah´tan korkup sakının. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.
Fransızca:
ô vous qui avez cru ! Ne devancez pas Allah et Son messager . Et craignez Allah. Allah est Audient et Omniscient.
İspanyolca:
¡Creyentes! ¡No os adelantéis a Alá y a su Enviado y temed a Alá! Alá todo lo oye, todo lo sabe.
İtalyanca:
O credenti, non anticipate Allah e il Suo Messaggero e temete Allah! Allah è audiente, sapiente.
Almanca:
Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Greift ALLAH und Seinem Gesandten nicht vor, und handelt Taqwa gemäß ALLAH gegenüber! Gewiß, ALLAH ist allhörend, allwissend.
Çince:
信道的人们啊!你们在真主和使者的面前不要先做任何一件事,你们应当敬畏真主;真主确是全聪的,确是全知的。
Hollandaca:
O ware geloovigen! loopt de bevelen van God en zijn gezant niet vooruit, en vreest God; want God hoort en weet alles.
Rusça:
О те, которые уверовали! Не опережайте Аллаха и Его Посланника и бойтесь Аллаха, ибо Аллах - Слышащий, Знающий.
Somalice:
Kuwa xaqarumeeyow ha ku dagdagina Eebe iyo Rasuulkiisa hortiisa (waxayan fasixin), Eebana ka dhawrsada ileen wax walba wuu maqli wuuna ogyahaye.
Swahilice:
Enyi mlio amini! Msitangulie mbele ya Mwenyezi Mungu na Mtume wake, na mcheni Mwenyezi Mungu. Hakika Mwenyezi Mungu ni Mwenye kusikia, Mwenye kujua.
Uygurca:
ئى مۆمىنلەر! سىلەر اﷲ نىڭ ۋە اﷲ نىڭ پەيغەمبىرىنىڭ ئالدىدا (ھېچقانداق بىر ئىشنى ۋە سۆزنى) ئالدى بىلەن قىلماڭلار، اﷲ تىن قورقۇڭلار، اﷲ ھەقىقەتەن (سۆزۈڭلارنى) ئاڭلاپ تۇرغۇچىدۇر، (نىيىتىڭلارنى ۋە ئەھۋالىڭلارنى) بىلىپ تۇرغۇچىدۇر
Japonca:
信仰する者よ,あなたがたはアッラーとその使徒を差し置いて勝手な振舞いをしてはならない。アッラーを畏れなさい。本当にアッラーは全聴にして全知であられる。
Arapça (Ürdün):
«يا أيها الذين آمنوا لا تقدموا» من قدم بمعنى تقدم، أي لا تَقَدَّمُوا بقول ولا فعل «بين يدي الله ورسوله» المبلغ عنه، أي بغير إذنهما «واتقوا الله إن الله سميع» لقولكم «عليم» بفعلكم، نزلت في مجادلة أبي بكر وعمر رضي الله عنهما عند النبي صلى الله عليه وسلم في تأمير الأقرع بن حابس أو القعقاع بن معبد ونزل فيمن رفع صوته عند النبي صلى الله عليه وسلم.
Hintçe:
ऐ ईमानदारों ख़ुदा और उसके रसूल के सामने किसी बात में आगे न बढ़ जाया करो और ख़ुदा से डरते रहो बेशक ख़ुदा बड़ा सुनने वाला वाक़िफ़कार है
Tayca:
โอ้ศรัทธาชนทั้งหลาย ! พวกเจ้าอย่าได้ล้ำหน้า (ในการกระทำใด ๆ) เมื่ออยู่ต่อหน้าอัลลอฮฺ และร่อซูลของพระองค์ พวกเจ้าจงยำเกรงอัลลอฮฺเถิด แท้จริงอัลลอฮฺนั้นเป็นผู้ทรงได้ยิน ผู้ทรงรอบรู้
İbranice:
הוי אלה אשר האמינו! אל תמהרו להחליט בעניין שההחלטה בו היא רק בידי אלוהים ושליחו, וייראו את אלוהים, כי הוא הכל שומע והכל יודע
Hırvatça:
O vi koji vjerujete, ne istupajte ispred Allaha i Poslanika Njegova, i bojte se Allaha! Allah je, zaista, Onaj Koji sve čuje i Onaj Koji sve zna.
Rumence:
O, voi cei ce credeţi! Nu o luaţi înaintea lui Dumnezeu şi a trimisului Său! Temeţi-vă de Dumnezeu! Dumnezeu este Auzitorul, Ştiutorul!
Transliteration:
Ya ayyuha allatheena amanoo la tuqaddimoo bayna yadayi Allahi warasoolihi waittaqoo Allaha inna Allaha sameeAAun AAaleemun
Türkçe:
Ey iman edenler! Allah'ın ve resulünün önüne geçmeyin! Allah'tan korkun! Allah gerçekten çok iyi duyan ve gereğince bilendir.
Sahih International:
O you who have believed, do not put [yourselves] before Allah and His Messenger but fear Allah. Indeed, Allah is Hearing and Knowing.
İngilizce:
O Ye who believe! Put not yourselves forward before Allah and His Messenger; but fear Allah: for Allah is He Who hears and knows all things.
Azerbaycanca:
Ey iman gətirənlər! (Sözləriniz, iş və hərəkətlərinizdə) Allahdan və Peyğəmbərindən önə keçməyin. Allahdan qorxun. Həqiqətən, Allah (hər şeyi) eşidəndir, (hər şeyi) biləndir!
Süleyman Ateş:
Ey inananlar, Allah'ın ve Elçisinin önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.
Diyanet Vakfı:
Ey iman edenler! Allah'ın ve Resulünün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.
Erhan Aktaş:
Ey Îmân Edenler! Allah’ın ve Resûl’ünün iki eli arasında öne geçmeyin.(1) Allah için takvâ sahibi olun. Kuşkusuz Allah, Her Şeyi Duyan’dır, Her Şeyi Bilen’dir.
Kral Fahd:
Ey iman edenler! Allah'ın ve Rasûlünün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla işitendir; hakkıyla bilendir.
Hasan Basri Çantay:
Ey îman edenler, Allahın ve resulünün huzurunda (sözde ve işde) öne geçmeyin. Allahdan korkun. Çünkü Allah hakkıyle işiden, (her şey´i) bilendir.
Muhammed Esed:
Siz ey imana ermiş olanlar! Allah´ın ve Elçisi´nin (emrettiği şeyin) önüne kendinizi koymayın, Allah´a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Çünkü Allah, kuşkusuz her şeyi işiten, her şeyi bilendir.
Gültekin Onan:
Ey inananlar, Tanrı´nın Resulünün huzurunda öne geçmeyin ve Tanrı´dan sakının. Şüphesiz Tanrı işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz:
Ey iman edenler
Portekizce:
Ó fiéis, não vos antecipeis a Deus e ao Seu Mensageiro, e temei a Deus, porque Deus é Oniouvinte, Sapientíssimo.
İsveççe:
TROENDE! Pocka inte på uppmärksamhet för egen del, när ni står inför Gud och Hans Sändebud, men frukta Gud! Gud hör allt, vet allt!
Farsça:
ای اهل ایمان! بر خدا و پیامبرش [در هیچ امری از امور دین و دنیا و آخرت] پیشی مگیرید و از خدا پروا کنید که خدا شنوا و داناست.
Kürtçe:
ئەی ئەو کەسانەی کەباوەڕتان ھێناوە پێش مەکەون (لە ھیچ کاروبڕیارێکدا) لەخواو پێغەمبەرەکەی و لەخوا بترسن، بێگومان خوا بیسەر وزانایە
Özbekçe:
Эй иймон келтирганлар! Аллоҳдан ва Унинг Расулдан олдин шошилманглар. Ва Аллоҳга тақво қилинглар. Албатта Аллоҳ эшитувчи ва билувчи зотдир. (Мўмин-мусулмонлар ҳеч бир ишда ҳовлиқмасликлари, ҳар бир нарсани Аллоҳнинг амрига ва Пайғамбар алайҳиссаломнинг суннатларига эргашган ҳолда қилишлари лозим.)
Malayca:
Wahai orang-orang yang beriman! Janganlah kamu memandai-mandai (melakukan sesuatu perkara) sebelum (mendapat hukum atau kebenaran) Allah dan RasulNya; dan bertaqwalah kamu kepada Allah; sesungguhnya Allah Maha Mendengar, lagi Maha Mengetahui.
Arnavutça:
O ju që keni besuar! Mos nxitoi para urdhërit (dispozitës) së Perëndisë dhe Pejgamberit të Tij dhe druani Perëndisë! Perëndia, me të vërtetë, i dëgjon të gjitha dhe i di të gjitha.
Bulgarca:
О, вярващи, не предварвайте Аллах и Неговия Пратеник, и бойте се от Аллах. Аллах е всечуващ, всезнаещ.
Sırpça:
О верници, не одлучујте се ни за шта док за то не упитате Аллаха и Његовог Посланика, и бојте се Аллаха! Аллах, заиста, све чује и све зна.
Çekçe:
Vy, kteří věříte! Nesnažte se předejít Boha a posla jeho! Buďte bohabojní, vždyť Bůh věru je slyšící, vševědoucí!
Urduca:
اے لوگو جو ایمان لائے ہو، اللہ اور اس کے رسول کے آگے پیش قدمی نہ کرو اور اللہ سے ڈرو، اللہ سب کچھ سننے اور جاننے والا ہے
Tacikçe:
Эй касоне, ки имон овардаед, бар Худову паёмбари Ӯ пешдастӣ макунед ва аз Худо битарсед, зеро Худо шунавову доност!
Tatarca:
Ий мөэминнәр! Дин эшләрендә Аллаһудан вә Аның рәсүленнән узып үз белдегегез белән сүз сөйләмәгез, вә Аллаһудан куркыгыз, Аңа гөнаһлы булудан сакланыгыз! Бит Аллаһ ишетүче вә белүчедер.
Endonezyaca:
Hai orang-orang yang beriman, janganlah kamu mendahului Allah dan Rasulnya dan bertakwalah kepada Allah. Sesungguhnya Allah Maha Mendengar lagi Maha Mengetahui.
Amharca:
እናንተ ያመናችሁ ሆይ! በአላህና በመልክተኛው ፊት (ነፍሶቻችሁን) አታስቀድሙ፡፡ አላህንም ፍሩ፡፡ አላህ ሰሚ ዐዋቂ ነውና፡፡
Tamilce:
(நபியே!) நிச்சயமாக நாம் உமக்கு தெளிவான வெற்றியை வழங்கினோம்.
Korece:
믿는 사람들이여 하나님과 그 분의 선지자 앞에서 자신을 앞세 우지 말고 하나님을 두려워 하라 실로 하나님은 모든 것을 들으시 고 아시니라
Vietnamca:
Hỡi những người có đức tin! Các ngươi chớ qua mặt Allah và Sứ Giả của Ngài. Các ngươi hãy kính sợ Allah. Quả thật, Allah là Đấng Hằng Nghe, Đấng Hằng Biết.
Ayet Linkleri: