Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

47

Sûredeki Ayet No: 

37

Ayet No: 

4582

Sayfa No: 

510

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِن يَسْأَلْكُمُوهَا فَيُحْفِكُمْ تَبْخَلُوا وَيُخْرِجْ أَضْغَانَكُمْ

Çeviriyazı: 

iy yes'elkümûhâ feyuḥfiküm tebḫalû veyuḫric aḍgâneküm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Eğer sizden onların tamamını isteyip de sizi zorlasaydı cimrilik ederdiniz. Bu da sizin bütün kinlerinizi ortaya çıkarırdı.

Diyanet İşleri: 

Eğer sizden onları isteyip de sizi zorlarsa, cimrilik edecektiniz, O da kinlerinizi ortaya çıkaracaktı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Eğer hepsini istese ve zorlasa sizi, nekesliğe kalkışırdınız da görürdünüz ki kinlerinizi, hasetlerinizi meydana çıkarmaktadır.

Şaban Piriş: 

Eğer sizden onları isteyip de sizi zorlarsa, cimrilik edecektiniz. O da kinlerinizi ortaya çıkaracaktı.

Edip Yüksel: 

Onları sizden isteseydi ve sizi sıkıştırsaydı cimrilik ederdiniz ve sizin gizli kötülüklerinizi açığa çıkarırdı.

Ali Bulaç: 

Eğer sizden onları(n tümünü) isteyip sizi çıplak bırakacak olursa, cimrilik edersiniz ve sizin kinlerinizi de ortaya çıkarmış olur.

Suat Yıldırım: 

Eğer onların hepsini isteyip de sizi iyice sıkıştırsaydı cimrilik eder, dayatırdınız. O zaman da, Allah, bütün ahlâkî zaaflarınızı ortaya çıkarırdı.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Eğer sizden onların hepsini istese de size ısrarda bulunsa cimrilik gösterirsiniz ve sizin kinlerinizi meydana çıkarmış olur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Eğer onları isteyip bunun için sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz, böylece Allah şiddetli kinlerinizi ortaya çıkarırdı.

Bekir Sadak: 

Inanan erkek ve kadinlari, icinde temelli kalacaklari, iclerinden irmaklar akan cennetlere koyar, onlarin kotuluklerini orter. Allah katinda buyuk kurtulus iste budur.

İbni Kesir: 

Eğer sizden onları ister ve zorlarsa

Adem Uğur: 

Eğer onları (tamamını) isteseydi ve sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz ve bu da sizin kinlerinizi ortaya çıkarırdı.

İskender Ali Mihr: 

Eğer sizden onu (mallarınızı) istese, böylece ısrar etse, siz cimrilik edersiniz. Ve (bu) sizin hasetinizi açığa çıkarır.

Celal Yıldırım: 

Eğer sizden mallarınızı isteyip sizi (bu hususta) sıkıştıracak olsa, cimrilik edersiniz, O da (cimrilikten doğan) içinizdeki kin ve nefreti dışarı çıkarırdı.

Tefhim ul Kuran: 

Eğer sizden onları(n tümünü) isteyip sizi çıplak bırakacak olursa, cimrilik edersiniz ve sizin kinlerinizi de ortaya çıkarmış olur.

Fransızca: 

S'Il vous les demandait importunément, vous deviendriez avares et Il ferait apparaître vos haines.

İspanyolca: 

Si os los reclamara con insistencia, os mostraríais avaros y descubriría vuestro odio.

İtalyanca: 

Se ve li chiedesse con insistenza, vi mostrereste avari e fareste trasparire il vostro odio.

Almanca: 

Und wenn ER danach verlangt, und dann mit euch bis an die Grenze geht, werdet ihr geizen, und ER wird euren Groll hervorbringen.

Çince: 

如果他勒索你们的财产,你们就要吝啬,那吝啬要揭穿你们的怨恨。

Hollandaca: 

Indien hij het geheel van u vorderde, en ernstig bij u zou aandringen, zoudt gij vrekkig worden, en het zou uwen haat tegen uw gezant opwekken.

Rusça: 

Если же Он попросит у вас его и проявит настойчивость, то вы поскупитесь, и Он выведет наружу вашу злобу (или зависть).

Somalice: 

Hadduu idin waydiiyo (Eebe) xoolihiinna (dhammaan) idinkuna celceliyo waad bakhayloobaysaan, waxaana soo bixi colnimadiinna.

Swahilice: 

Na akikutakeni hayo na kukushikilieni mtafanya ubakhili, na atatoa undani wa chuki zenu.

Uygurca: 

ئەگەر ئۇ سىلەردىن مال - مۈلكۈڭلارنى جىددى سورىسا، بېخىللىق قىلىسىلەر، بۇ بېخىللىق سىلەرنىڭ (ئىسلامغا بولغان) ئاداۋىتىڭلارنى ئاشكارىلايدۇ

Japonca: 

もしかれがそれをあなたがたに求められ,強要されるならば,あなたがたは借しくなり,かれはあなたがたの恨み心を暴露されよう。

Arapça (Ürdün): 

«إن يسألكموها فحيفكم» يبالغ في طلبها «تبخلوا ويخرج» البخل «أضغانكم» لدين الإسلام.

Hintçe: 

और अगर वह तुमसे माल तलब करे और तुमसे चिमट कर माँगे भी तो तुम (ज़रूर) बुख्ल करने लगो

Tayca: 

หากพระองค์จะทรงขอทรัพย์สินต่อพวกเจ้าและทรงรบเร้าพวกเจ้า (ให้บริจาค) พวกเจ้าก็จะตระหนี่ และพระองค์จะทรงนำเอาความอึดอัดใจของพวกเจ้าออกมาให้ประจักษ์

İbranice: 

אכן אם ישאלכם אותו וילחץ אתכם, הייתם מתקמצנים וזה היה חושף את חולשתכם

Hırvatça: 

Ako bi ih od vas tražio i prema vama uporan bio, vi biste škrtariti i On bi pokazao vaše kivnje.

Rumence: 

Dacă vi le-ar cere şi v-ar plictisi, v-aţi zgârci, iar El v-ar scoate la iveală urile voastre.

Transliteration: 

In yasalkumooha fayuhfikum tabkhaloo wayukhrij adghanakum

Türkçe: 

Eğer onları isteyip bunun için sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz, böylece Allah şiddetli kinlerinizi ortaya çıkarırdı.

Sahih International: 

If He should ask you for them and press you, you would withhold, and He would expose your unwillingness.

İngilizce: 

If He were to ask you for all of them, and press you, ye would covetously withhold, and He would bring out all your ill-feeling.

Azerbaycanca: 

Əgər Allah sizdən Onun (mal-dövlətinizin) hamısını istəsə və bunu sizdən israrla tələb etsə, siz xəsislik göstərərsiniz və O da (sizin islam dininə olan) kin-küdurətinizi (yaxud malınızı xərcləmək istəməmənizi) zahirə çıxardar.

Süleyman Ateş: 

Eğer onları isteseydi de sizi sıkıştırsaydı, cimrilik ederdiniz ve kinlerinizi ortaya çıkarırdı (Allah'ın Elçisine kin beslemeğe başlardınız).

Diyanet Vakfı: 

Eğer onları (tamamını) isteseydi ve sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz ve bu da sizin kinlerinizi ortaya çıkarırdı.

Erhan Aktaş: 

Eğer sizden onu(1) isteyip de sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz. Böylece hoşnutsuzluğunuzu açığa çıkarırdı.

Kral Fahd: 

Eğer onları (tamamını) isteseydi ve sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz ve bu da sizin kinlerinizi ortaya çıkarırdı.

Hasan Basri Çantay: 

Eğer sizden onları (n tamâmını) ister, bu suretle sizden (talebde) ileri giderse cimri olursunuz ve (bu), sizin kinlerinizi açığa çıkarır.

Muhammed Esed: 

(çünkü,) O her şeyinizi isteseydi ve sizi zorlasaydı (onlara) cimrice sarılırdınız ve böylece sizin ahlaki zaaflarınızı ortaya çıkarmış olurdu.

Gültekin Onan: 

Eğer sizden onları(n tümünü) isteyip sizi çıplak bırakacak olursa, cimrilik edersiniz ve sizin kinlerinizi de ortaya çıkarmış olur.

Ali Fikri Yavuz: 

Eğer sizden malların hepsini ister de sizi çıplak bırakacak olursa, cimrilik edib vermezsiniz

Portekizce: 

Porque, se vo-lo pedisse ou vo-lo exigisse, escatimá-los-íeis então, revelando assim os vossos rancores.

İsveççe: 

Begärde Han detta av er och förvandlade er till barfota [tiggare], skulle er snålhet ta överhanden och så skulle Han driva fram det sämsta inom er.

Farsça: 

اگر همه اموال شما را بخواهد و بر شما اصرار ورزد، بخل می کنید و [سبب می شود که] کینه های درونی شما را بیرون بریزد [و آن زمان است که گمراه می شوید.]

Kürtçe: 

ئەگەر (خوا) داوای بەخشینی ھەموو سامانتان لێ بکات، زۆریش داکۆکی بکات لێتان، ئێوە چرووکی وڕەزیلی دەکەن و ڕق وکینەی دەروونتان دەردەخات

Özbekçe: 

Агар сиздан уларни сўраса, қийнаса, бахиллик қилурсизлар ва кек-ҳиқдларингизни чиқарадир.

Malayca: 

(Tabiat kamu wahai manusia) jika Tuhan meminta kepada kamu harta benda kamu serta mendesak kamu memberikanNya, nescaya kamu akan berlaku bakhil kedekut, dan kebakhilan itu akan melahirkan kemarahan dan kebencian kamu.

Arnavutça: 

Sikur ta kërkonte prej jush atë (tërë pasurinë me këmbëngulje), do të bëheshit koprrac dhe do të shkaktonte urrejtjen tuaj.

Bulgarca: 

Ако ви ги поиска и ви принуди, вие ще се поскъпите и Той ще изкара наяве злобата ви.

Sırpça: 

Ако би их од вас тражио и упоран у томе био, ви бисте постали шкрти и тиме би се показала ваша малодушност.

Çekçe: 

A kdyby je na vás žádal a nutil vás, stali byste se lakotnými a On odkryl by zlobu vaši.

Urduca: 

اگر کہیں وہ تمہارے مال تم سے مانگ لے اور سب کے سب تم سے طلب کر لے تو تم بخل کرو گے اور وہ تمہارے کھوٹ ابھار لائے گا

Tacikçe: 

Агар аз шумо моле талабад ва бардавом ҳам талабад, он гоҳ бахилӣ мекунед ва кинаҳои пинҳонатонро ошкор месозад.

Tatarca: 

Әгәр сездән, малыгызны сораса хәтта сорап сезне аптыратса, саранланыр идегез вә шул саранлыгыгыз ислам диненә дошман икәнлегегезне фаш итәр.

Endonezyaca: 

Jika Dia meminta harta kepadamu lalu mendesak kamu (supaya memberikan semuanya) niscaya kamu akan kikir dan Dia akan menampakkan kedengkianmu.

Amharca: 

እርሷን ቢጠይቃችሁና ችክ ቢልባችሁ ትሰስታላችሁ፡፡ ቂሞቻችሁንም ያወጣል፡፡

Tamilce: 

அவன் அவற்றை (-உங்கள் செல்வங்களை எல்லாம் தர்மமாக) உங்களிடம் கேட்டால், உங்களை (அதற்காக) வலியுறுத்தினால் (-உங்களை சிரமப்படுத்தினால்) நீங்கள் (அவ்வாறு தர்மம் செய்ய முடியாமல்) கருமித்தனம் செய்துவிடுவீர்கள். இன்னும், அவன் உங்கள் குரோதங்களை (செல்வங்களை நேசிப்பதில் உங்கள் உள்ளங்களில் இருக்கின்ற பேராசைகளை) வெளிப்படுத்தி காண்பித்து விடுவான்.

Korece: 

하나님이 그것을 요구하여 너희에게 강요하는 것은 너희를 인색하게 하여 증오감을 이르게 할 뿐이라

Vietnamca: 

Nếu Ngài đòi (tài sản) của các ngươi và gây sức ép đối với các ngươi thì các ngươi sẽ keo kiệt giữ chặt nó; và Ngài sẽ phơi bày nỗi oán ghét (được giấu kín trong lòng) các ngươi.