Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

66

Ayet No: 

4124

Sayfa No: 

465

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

بَلِ اللَّهَ فَاعْبُدْ وَكُن مِّنَ الشَّاكِرِينَ

Çeviriyazı: 

beli-llâhe fa`büd veküm mine-şşâkirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hayır, onun için yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol.

Diyanet İşleri: 

Hayır; yalnız Allah'a kulluk et ve şukredenlerden ol.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hayır, artık Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol.

Şaban Piriş: 

Öyleyse, yalnızca Allah’a ibadet et ve şükredenlerden ol!

Edip Yüksel: 

Öyleyse yalnız ALLAH'a kul ol ve şükret.

Ali Bulaç: 

Hayır, artık (yalnızca) Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol.

Suat Yıldırım: 

“Bilakis, sen yalnız Allah'a kulluk et ve O’na şükredenlerden ol!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Hayır. Yalnız Allah´a ibadet et. Ve şükredenlerden ol!

Yaşar Nuri Öztürk: 

Başkasına değil, sadece Allah'a kulluk/ibadet et; şükredenlerden ol!

Bekir Sadak: 

Onlara: «Temelli kalacaginiz cehennemin kapilarindan girin

İbni Kesir: 

Hayır, yalnız Allah´a ibadet et ve şükredenlerden ol.

Adem Uğur: 

Hayır! Yalnız Allah´a kulluk et ve şükredenlerden ol.

İskender Ali Mihr: 

Öyleyse artık Allah´a kul ol! Ve şükredenlerden ol!

Celal Yıldırım: 

Hayır, ancak Allah´a kulluk et ve şükredenlerden ol..

Tefhim ul Kuran: 

«Hayır, artık (yalnızca) Allah´a kulluk et ve şükredenlerden ol.»

Fransızca: 

Tout au contraire, adore Allah seul et sois du nombre des reconnaissants".

İspanyolca: 

Antes bien, ¡a Alá sirve y sé de los agradecidos!»

İtalyanca: 

No, adora solo Allah e sii fra i riconoscenti».

Almanca: 

Nein, sondern diene ALLAH, und sei von den Dankenden!

Çince: 

不然!你应当只崇拜真主,你应当做感谢者。

Hollandaca: 

Vreest dus veeleer God, en weest dankbaar.

Rusça: 

Поклоняйся же одному Аллаху и будь в числе благодарных.

Somalice: 

ee Eebe uun caabud noqona kuwa ku mahdiya.

Swahilice: 

Bali muabudu Mwenyezi Mungu tu, na uwe miongoni mwa wenye kushukuru.

Uygurca: 

ساڭا ۋە سەندىن ئىلگىرىكى (پەيغەمبەر) لەرگە: «ئەگەر سەن اﷲ قا شېرىك كەلتۈرسەڭ، سېنىڭ ئەمەلىڭ ئەلۋەتتە بىكار بولۇپ كېتىدۇ، سەن ئەلۋەتتە زىيان تارتقۇچىلاردىن بولۇپ قالىسەن، بەلكى يالغۇز اﷲ قا ئىبادەت قىلغىن ۋە شۈكۈر قىلغۇچىلاردىن بولغىن» دەپ ۋەھيى قىلىندى

Japonca: 

いや,アッラーに仕えて,感謝する者となれ。

Arapça (Ürdün): 

«بل الله» وحده «فاعبدْ وكن من الشاكرين» إنعامه عليك.

Hintçe: 

बल्कि तुम ख़ुदा ही कि इबादत करो और शुक्र गुज़ारों में हो

Tayca: 

แต่ว่าจงเคารพภักดีต่ออัลลอฮฺ และจงอยู่ในหมู่ผู้กตัญญู

İbranice: 

ולכן, עבוד רק את אלוהים והיה בין אלה שמודים לו

Hırvatça: 

Nego, Allahu jedino ibadet čini i među zahvalnima budi!

Rumence: 

Închină-te doar lui Dumnezeu şi fii printre cei mulţumitori!”

Transliteration: 

Bali Allaha faoAAbud wakun mina alshshakireena

Türkçe: 

Başkasına değil, sadece Allah'a kulluk/ibadet et; şükredenlerden ol!

Sahih International: 

Rather, worship [only] Allah and be among the grateful.

İngilizce: 

Nay, but worship Allah, and be of those who give thanks.

Azerbaycanca: 

Xeyr, yalnız Allaha ibadət et və (Onun ne’mətlərinə) şükür edənlərdən ol!”

Süleyman Ateş: 

Hayır, yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol.

Diyanet Vakfı: 

Hayır! Yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol.

Erhan Aktaş: 

“O halde yalnız Allah’a kulluk et ve şükredenlerden ol!”

Kral Fahd: 

Hayır! Yalnız Allah’a kulluk et ve şükredenlerden ol.

Hasan Basri Çantay: 

«Hayır. İşte onun için ancak Allaha kulluk et. Şükredenlerden ol».

Muhammed Esed: 

Hayır, (yalnız) Allah´a kulluk etmeli ve (O´na) şükredenlerden olmalısın!

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bilâkis Allah’a ibadet et ve şükredenlerden ol.”

Portekizce: 

Por outra, adora a Deus e sê um dos agradecidos.

İsveççe: 

Nej, tillbe Gud och tacka [Honom] med de tacksamma!

Farsça: 

بلکه فقط خدا را بپرست و از سپاس گزاران باش.

Kürtçe: 

(وا مەکە) بەڵکو تەنھا خوا بپەرستە و لە سوپاسگوزارانبە

Özbekçe: 

Йўқ! Аллоҳгагина ибодат қил ва шукр этгувчилардан бўл!» деб ваҳий қилинган.

Malayca: 

"(Janganlah menyembah yang lain dari Allah) bahkan (apabila beribadat) maka hendaklah engkau menyembah Allah semata-mata, dan hendaklah engkau menjadi dari orang-orang yang bersyukur".

Arnavutça: 

(Mos adhuro idhujt), por adhuro vetëm Perëndinë dhe bëhu falenderues!

Bulgarca: 

Служи единствено на Аллах и бъди от признателните!”

Sırpça: 

Него, једино Аллаха обожавај и буди захвалан!

Çekçe: 

Naopak, Boha uctívej a buď jedním z vděčných!'

Urduca: 

لہٰذا (اے نبیؐ) تم بس اللہ ہی کی بندگی کرو اور شکر گزار بندوں میں سے ہو جاؤ

Tacikçe: 

Балки Худоро бипараст ва шукргузори Ӯ бош!

Tatarca: 

Бәлки Аллаһуга гына гыйбадәт кыл, вә сиңа биргән нигъмәтләренә шөкер итүчеләрдән бул!

Endonezyaca: 

Karena itu, maka hendaklah Allah saja kamu sembah dan hendaklah kamu termasuk orang-orang yang bersyukur".

Amharca: 

ይልቅ አላህን ብቻ ተገዛም፡፡ ከአመስጋኞቹም ኹን፡፡

Tamilce: 

(படைப்புகளை வணங்காமல்) மாறாக, (யாவரையும் படைத்தவனாகிய) அல்லாஹ்வை (மட்டுமே) நீர் வணங்குவீராக! இன்னும், (அவனுக்கு) நன்றி செலுத்துவோரில் நீர் ஆகிவிடுவீராக!

Korece: 

그리하지 말라 하나님만을 경배하여 감사하는 자 가운데 있 으라

Vietnamca: 

“Thay vào đó, Ngươi hãy thờ phượng chỉ một mình Allah và Ngươi hãy là một người biết ơn (Ngài).”