Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

48

Ayet No: 

4106

Sayfa No: 

464

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَبَدَا لَهُمْ سَيِّئَاتُ مَا كَسَبُوا وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ

Çeviriyazı: 

vebedâ lehüm seyyietü mâ kesebû veḥâḳa bihim mâ kânû bihî yestehziûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Öyle ki, yaptıkları amellerin kötülükleri karşılarına çıkmış ve alay edip durdukları şeyler, kendilerini sarmıştır.

Diyanet İşleri: 

Onlara, işledikleri kötü şeyler belli olur; alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kazandıkları kötülükler, ortaya çıkmıştır ve alay ettikleri şey, başlarına gelmiştir.

Şaban Piriş: 

Onların kazandıkları kötülükler ortaya çıkmış ve alay ettikleri şey çepeçevre kuşatmıştır.

Edip Yüksel: 

İşledikleri kötülükler onlara gösterilir ve alay etmekte oldukları şeyler ise onları çepeçevre sarar.

Ali Bulaç: 

Kazandıkları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

Suat Yıldırım: 

İşledikleri pis işler ortaya çıkar ve Allah'ın dini ve Peygamberleriyle yaptıkları alayların cezası kendilerini her taraftan sarıverir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onlar için kazanmış oldukları şeylerin fenalıkları zuhûra gelmiş (olacaktır) ve kendisiyle istihzâda bulunmuş oldukları o şey, kendilerine kavuşmuş (bulunacaktır).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kazanmış olduklarının çirkinlikleri, önlerinde belirlenmiş; alay edegeldikleri şey kendilerini sarıvermiştir.

Bekir Sadak: 

«ORabbinize yonelin. Azap size gelmeden once O´na teslim olun

İbni Kesir: 

İşledikleri kötülükler onlara belli olmuş, alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarmıştır.

Adem Uğur: 

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.

İskender Ali Mihr: 

Ve kazandıkları seyyiat (günahlar ve kötülükler) onlara aşikâr oldu. Ve alay etmiş oldukları şey (azap) onları kuşattı.

Celal Yıldırım: 

Kazandıkları amellerin kötülükleri ortaya çıkar, alay ettikleri şeyler kendilerini her taraftan sarar.

Tefhim ul Kuran: 

Kazanmakta oldukları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

Fransızca: 

et leur apparaîtront les méfaits qu'ils ont commis, et ce dont ils se raillaient les enveloppera.

İspanyolca: 

Se les mostrará el mal que cometieron y se verán cercados por aquello de que se burlaban.

İtalyanca: 

e si manifesteranno i mali che avranno commesso e ciò di cui si burlavano li avvolgerà.

Almanca: 

Und ihnen wurden die Bosheiten dessen, was sie erwarben, sichtbar. Und sie umgab das, was sie zu verspotten pflegten.

Çince: 

他们生前所犯的罪恶,也将对他们显现出来;他们生前所嘲笑的刑罚,将来临他们。

Hollandaca: 

En daar zullen hun hunne booze daden duidelijk verschijnen, en datgene, waarover zij gespot hebben, zal hen omringen.

Rusça: 

Им откроются злые деяния, которые они приобрели, а то, над чем они издевались, окружит (или поразит) их.

Somalice: 

Waxaana u muuqday xumaantay kasbadeen, waxaana ku dhacay waxay ku jees jeesi jireen.

Swahilice: 

Na utawadhihirikia ubaya wa waliyo yachuma, yatawazunguka waliyo kuwa wakiyafanyia mzaha.

Uygurca: 

ئۇلارغا ئۇلارنىڭ (دۇنيادا) قىلغان يامان ئىشىلىرى ئاشكارا بولىدۇ، ئۇلارنىڭ (دۇنيادىكى چاغدا پەيغەمبەرنىڭ دەۋىتىنى) مەسخىرە قىلغانلىقلىرىنىڭ جازاسى ئۈچۈن ئۇلارنى (قاتتىق) ئازاب ئورىۋالىدۇ

Japonca: 

かれらの稼いだ,沢山の悪事に出合い,嘲笑していたものが,かれらを取り囲むであろう。

Arapça (Ürdün): 

«وبدا لهم سيئات ما كسبوا وحاق» نزل «بهم ما كانوا به يستهزءُون» أي العذاب.

Hintçe: 

और जो बदकिरदारियाँ उन लोगों ने की थीं (वह सब) उनके सामने खुल जाएँगीं और जिस (अज़ाब) पर यह लोग क़हक़हे लगाते थे वह उन्हें घेरेगा

Tayca: 

และความชั่วทั้งหลายที่พวกเขาได้กระทำไว้ก็จะปรากฏขึ้นต่อหน้าพวกเขา และสิ่งที่พวกเขาได้เคยเยาะเย้ยไว้นั้นก็ห้อมล้อมพวกเขา

İbranice: 

ויתבהרו להם תוצאות מעשיהם הרעים, והעונש אשר זלזלו בו יאגף אותם

Hırvatça: 

i ukazat će im se hrđava djela njihova koja su radili i skolit će ih baš ono čemu su se izrugivali.

Rumence: 

Le vor apărea relele pe care le-au agonisit şi vor fi învăluiţi de ceea ce batjocoreau.

Transliteration: 

Wabada lahum sayyiatu ma kasaboo wahaqa bihim ma kanoo bihi yastahzioona

Türkçe: 

Kazanmış olduklarının çirkinlikleri, önlerinde belirlenmiş; alay edegeldikleri şey kendilerini sarıvermiştir.

Sahih International: 

And there will appear to them the evils they had earned, and they will be enveloped by what they used to ridicule.

İngilizce: 

For the evils of their Deeds will confront them, and they will be (completely) encircled by that which they used to mock at!

Azerbaycanca: 

Onlara (dünyada) etdikləri pis əməllərin cəzası (pis nəticəsi) görünəcək və istehza etdikləri (əzab) onları saracaqdır!

Süleyman Ateş: 

Yaptıkları işlerin kötülükleri kendilerine görünmüş ve alay edegeldikleri şey onları kuşatmıştır.

Diyanet Vakfı: 

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.

Erhan Aktaş: 

Ve kazandıkları kötülükler açığa çıktı. Kendisi ile alay ettikleri şey(1) onları kuşattı.

Kral Fahd: 

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.

Hasan Basri Çantay: 

Onların (dünyâda) kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, eğlence edinmekde oldukları şey kendilerini çepçevre sarıb kuşatmış (olacak) dır.

Muhammed Esed: 

Ve (hayatta iken) yaptıkları kötülükler açığa vurulacaktır. Ve böylece alaya alıp durdukları hakikat onları sarıp kuşatacaktır.

Gültekin Onan: 

Kazandıkları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

Ali Fikri Yavuz: 

O kâfirlerin dünyada işledikleri amellerin fenalıkları, karşılarına çıkmış ve alay edib durdukları şeylerin cezası kendilerini sarmıştır.

Portekizce: 

E lhes aparecerão as maldades que tiverem cometido, e serão envolvidos por aquilo de que escarneciam.

İsveççe: 

och det onda de gjorde [i livet] skall bli uppenbart för dem; och det som de då alltid skämtade om skall helt inringa dem.

Farsça: 

و زشتی های آنچه را که مرتکب شده اند برای آنان پدیدار می گردد، و آنچه [از عذاب هایی] که مسخره می کردند، آنان را احاطه خواهد کرد.

Kürtçe: 

وە بۆشیان دەرکەوت چی خراپەیان کردووە وە دەوری گرتن ئەو سزای ئەوان گاڵتەیان پێ دەکرد

Özbekçe: 

Ва уларга ўзлари касб қилган нарсаларнинг ёмонлиги зоҳир бўлур ва уларни ўзлари масхара қилиб юрган нарса ўраб олур.

Malayca: 

Dan sudah tentu akan nyata kepada mereka keburukan perkara-perkara yang mereka telah usahakan, dan mereka akan diliputi oleh azab yang mereka telah ejek-ejek itu.

Arnavutça: 

u shfaqen atyre të këqiat që i kanë bërë dhe do t’i kaplojë dënimi të cilin e përqeshnin.

Bulgarca: 

И ще им се явят лошите последствия на онова, което са придобили, и ще ги обгради онова, което са подигравали.

Sırpça: 

и указаће им се њихова лоша дела која су радили и снаћи ће их баш оно чему су се изругивали.

Çekçe: 

A objeví se jím špatné skutky, které spáchali, a obklopí je to, čemu se posmívali.

Urduca: 

وہاں اپنی کمائی کے سارے برے نتائج ان پر کھل جائیں گے اور وہی چیز ان پر مسلط ہو جائے گی جس کا یہ مذاق اڑاتے رہے ہیں

Tacikçe: 

Ҷазои бади амалҳое, ки мекарданд, барояшон ошкор шуд ва он чӣ масхарааш мекарданд, гирдорирдашонро бигирифт.

Tatarca: 

Аларның дөньяда кәсеп иткән явызлыклары алларында заһир булыр, вә аларга Коръән аятьләрен вә пәйгамбәр сүзләрен мәсхәрә кылуларының ґәзабы тиешле булыр.

Endonezyaca: 

Dan (jelaslah) bagi mereka akibat buruk dari apa yang telah mereka perbuat dan mereka diliputi oleh pembalasan yang mereka dahulu selalu memperolok-olokkannya.

Amharca: 

ለእነርሱም የሠሩዋቸው መጥፎዎቹ ይገለጹላቸዋል፡፡ በእነርሱም ላይ በእርሱ ያላግጡበት የነበሩት ቅጣት ይሰፍርባቸዋል፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்கள் செய்தவற்றின் தீமைகள் அவர்களுக்கு முன் (மறுமையில்) வெளிப்படும். இன்னும், அவர்கள் எதைப் பற்றி கேலி செய்து கொண்டிருந்தார்களோ அது அவர்களை சூழ்ந்து கொள்ளும்.

Korece: 

그들이 저질렀던 죄악이 밝 혀질 것이며 그들이 조롱했던 것 들이 그들을 괴롭힐 것이라

Vietnamca: 

Và những tội lỗi mà họ đã làm sẽ xuất hiện trước họ và những điều mà họ đã thường giễu cợt và nhạo báng sẽ bao vây họ.