Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

4

Sûredeki Ayet No: 

160

Ayet No: 

653

Sayfa No: 

103

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَبِظُلْمٍ مِّنَ الَّذِينَ هَادُوا حَرَّمْنَا عَلَيْهِمْ طَيِّبَاتٍ أُحِلَّتْ لَهُمْ وَبِصَدِّهِمْ عَن سَبِيلِ اللَّهِ كَثِيرًا

Çeviriyazı: 

febiżulmim mine-lleẕîne hâdû ḥarramnâ `aleyhim ṭayyibâtin üḥillet lehüm vebiṣaddihim `an sebîli-llâhi keŝîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yahudilerin zulmetmeleri ve birçok kimseleri Allah yolundan alıkoymaları, yasaklandıkları halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle daha önce kendilerine helâl kılınan temiz şeyleri haram kıldık. Onlardan kâfir olanlara can yakıcı bir azap hazırladık.

Diyanet İşleri: 

Yahudilerin haksızlıklarından, çoklarını Allah yolundan menetmelerinden, yasak edilmişken faiz almaları ve insanların mallarını haksızlıkla yemelerinden ötürü kendilerine helal kılınan temiz şeyleri onlara haram kıldık. Onlardan inkar edenlere, elem verici azab hazırladık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yahudi olanlardan meydana gelen zulüm yüzünden de onlara helal edilen tertemiz şeyleri haram ettik ve bu, halkın çoğunu Allah yolunda menetmeleri.

Şaban Piriş: 

Yahudilerin zulümleri ve çokça Allah’ın yolundan alıkoymaları sebebiyle, kendilerine helal kılınmış olan temiz şeyleri onlara haram ettik.

Edip Yüksel: 

Yahudilerin işledikleri zulümlerden ve bir çok kişiyi ALLAH yolundan çevirmelerinden dolayı kendilerine daha önce helal kılınmış temiz nimetleri yasakladık

Ali Bulaç: 

Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kişiyi Allah'ın yolundan alıkoymaları nedeniyle (önceleri) kendilerine helal kılınmış güzel şeyleri onlara haram kıldık.

Suat Yıldırım: 

Hasılı o Yahudilerden taşan bir zulüm, insanları Allah yolundan menetmeleri, kendilerine yasaklanmış olmasına rağmen faizi almaları, halkın mallarını haksızlıkla yemeleri yüzündendir ki Biz, kendilerine daha önce helâl kılınan bazı temiz nimetleri haram kıldık ve içlerinden kâfir kalanlara can yakıcı azap hazırladık. [2,62.275; 3,93] {KM, Tesniye 23,20}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(160-161) Artık yahudilerden bir zulüm sebebiyle ve birçoklarını Allah Teâlâ´nın yolundan men etmeleri sebebiyle onlara helâl kılınmış olan temiz şeyleri üzerlerine haram kıldık. Ve ribâyı, ondan nehy edilmiş oldukları halde alıvermeleri sebebiyle ve nâsın mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle. Ve onlardan kâfir olanlara elîm bir azab hazırladık.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yaptıkları zulümler ve birçok insanı Allah yolundan alıkoymaları yüzünden daha önce kendilerine helal kılınmış tertemiz şeyleri, Yahudilere haram kıldık.

Bekir Sadak: 

(164-16) 5 Peygamberlerden sonra, insanlarin Allah´a karsi bir huccetleri olmamasi icin, gonderilen mujdeci ve uyarici peygamberlerden bir kismini daha once sana anlatmis, bir kismini da anlatmamistik. Allah, Musa´ya hitabetmisti. Allah gucludur, Hakim´dir.

İbni Kesir: 

Yahudi olanların zulümleri ve bir çok kimseleri Allah yolundan çevirmelerinden dolayı

Adem Uğur: 

Yahudilerin yaptıkları zulümden, bir de çok kimseyi Allah yolundan çevirmelerinden, menetmelerinden dolayı kendilerine (daha önce) helâl kılınmış bulunan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık

İskender Ali Mihr: 

Artık Yahudilerin yaptıkları zulümlerden ve birçok kişiyi Allah´ın yolundan men etmeleri (alıkoymaları) sebebiyle, kendileri için helâl kılınmış olan temiz ve güzel şeyleri onlara haram kıldık.

Celal Yıldırım: 

(160-161) Yahudilerden (çoğunun) zulümleri, birçoklarını Allah yolundan alıkoymaları, men´edildikleri halde faiz almaları ve haksız sebeplerle insanların mallarını yemeleri sebebiyle (daha önce) kendilerine helâl kılınan iyi ve temiz şeyleri onlara haram kıldık ve yine onlardan küfür üzere kalanlara elem verici bir azâb hazırladık.

Tefhim ul Kuran: 

(Kısaca) Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kişiyi Allah´ın yolundan alıkoymaları nedeniyle (önceleri) kendilerine helal kılınmış güzel şeyleri onlara haram kıldık.

Fransızca: 

C'est à cause des iniquités des Juifs que Nous leur avons rendu illicites les bonnes nourritures qui leur étaient licites, et aussi à cause de ce qu'ils obstruent le sentier d'Allah, (à eux-mêmes et) à beaucoup de monde,

İspanyolca: 

Prohibimos a los judíos cosas buenas que antes les habían sido lícitas, por haber sido impíos y por haber desviado a tantos del camino de Alá.

İtalyanca: 

E' per l'iniquità dei giudei che abbiamo reso loro illecite cose eccellenti che erano lecite, perché fanno molto per allontanare le genti dalla via di Allah;

Almanca: 

Und infolge des Unrecht-Begehens derjenigen, die Juden wurden, erklärten WIR ihnen für haram einige der Tay-yibat , die für sie als halal galten, (dies) ebenfalls infolge ihres häufigen Abbringens vom Wege ALLAHs,

Çince: 

我禁止犹太教徒享受原来准许他们享受的许多佳美的食物, 因为他们多行不义,常常阻止人遵循主道,

Hollandaca: 

Wegens de boosheid van hen, die Joodschgezind zijn, hebben wij hun goede dingen verboden, die hun vroeger veroorloofd waren.

Rusça: 

За то, что иудеи поступали несправедливо и многих сбивали (или часто сбивали людей) с пути Аллаха, Мы запретили им блага, которые были дозволены им.

Somalice: 

Dulmi kuwii Yuhuudoobay dartiis yaan uga Reebnay korkooda Wanaaga loo xalaaleeyey iyo ka Celintooda Jidka Eebe wax badan.

Swahilice: 

Basi kwa dhulma yao Mayahudi tuliwaharimishia vitu vizuri walivyo halalishiwa. Na kwa sababu ya kuwazuilia kwao watu wengi na Njia ya Mwenyezi Mungu,

Uygurca: 

يەھۇدىيلارنىڭ قىلغان ھەقسىزلىقلىرى (يەنى زۇلمى ۋە قىلغان گۇناھلىرى)، نۇرغۇن كىشىلەرنى اﷲ نىڭ يولىدىن (يەنى اﷲ نىڭ دىنىغا كىرىشتىن) توسقانلىقلىرى، چەكلەنگەن جازانىنى ئالغانلىقلىرى ۋە كىشىلەرنىڭ پۇل - ماللىرىنى ناھەق يېگەنلىكلىرى ئۈچۈن، ئۇلارغا (ئىلگىرى) ھالال قىلىنغان پاكىز نەرسىلەرنى ھارام قىلدۇق، ئۇلارنىڭ ئىچىدىن كاپىر بولغانلارغا قاتتىق ئازاب ھازىرلىدۇق

Japonca: 

あるユダヤ人の不義な行いのために,(もともと)合法であったよい(食べ)ものを,われはかれらに禁じた。(これは)かれらが多くの者を,アッラーの道から妨げたためであり,

Arapça (Ürdün): 

«فبظلم» أي فبسبب ظلم «من الذين هادوا» هم اليهود «حرمنا عليهم طيبات أحلت لهم» من التي في قوله تعالى: (حرمنا كل ذي ظفر) الآية «وبصدهم» الناس «عن سبيل الله» دينه صدا «كثيرا».

Hintçe: 

ग़रज़ यहूदियों की (उन सब) शरारतों और गुनाह की वजह से हमने उनपर वह साफ़ सुथरी चीजें ज़ो उनके लिए हलाल की गयी थीं हराम कर दी और उनके ख़ुदा की राह से बहुत से लोगों को रोकने कि वजह से भी

Tayca: 

แล้วก็เนื่องด้วยความอธรรมจากบรรดาผู้ที่เป็นยิว เราจึงได้ให้เป็นที่ต้องห้ามแก่พวกเขาซึ่งบรรดาสิ่งดี ๆ ที่ได้ถูกอนุมัติแก่พวกเขามาแล้วและเนื่องด้วยการที่พวกเขาขัดขวางทางของอัลลอฮฺอย่างมากมาย ด้วย

İbranice: 

בגלל החטאים של אלה אשר התייהדו, אסרנו עליהם הרבה מאכלים טובים אשר היו מורשים להם, וכיוון שהרחיקו רבים מעל שביל אלוהים

Hırvatça: 

I zbog zuluma jevreja Mi smo im neka lijepa jela zabranili, koja su im bila dozvoljena, i zbog toga što su mnoge od Allahova puta odvraćali.

Rumence: 

Noi le-am oprit Evreilor multe bunuri ce odinioară le erau îngăduite din pricina nedreptăţii lor şi a îndepărtării de la calea lui Dumnezeu,

Transliteration: 

Fabithulmin mina allatheena hadoo harramna AAalayhim tayyibatin ohillat lahum wabisaddihim AAan sabeeli Allahi katheeran

Türkçe: 

Yaptıkları zulümler ve birçok insanı Allah yolundan alıkoymaları yüzünden daha önce kendilerine helal kılınmış tertemiz şeyleri, Yahudilere haram kıldık.

Sahih International: 

For wrongdoing on the part of the Jews, We made unlawful for them [certain] good foods which had been lawful to them, and for their averting from the way of Allah many [people],

İngilizce: 

For the iniquity of the Jews We made unlawful for them certain (foods) good and wholesome which had been lawful for them;- in that they hindered many from Allah's Way;-

Azerbaycanca: 

Yəhudilər zülm etdiklərinə və bir çoxlarını Allahın yolundan döndərdiklərinə görə (əvvəlcə) özlərinə halal edilmiş gözəl (təmiz, halal) ne’mətləri onlara haram etdik.

Süleyman Ateş: 

yahudilerin yaptıları zulümlerden, çok kimseyi Allah yolundan çevirmelerinden dolayı kendilerine helal kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara yasakladık.

Diyanet Vakfı: 

Yahudilerin yaptıkları zulümden, bir de çok kimseyi Allah yolundan çevirmelerinden, menetmelerinden dolayı kendilerine (daha önce) helal kılınmış bulunan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık.

Erhan Aktaş: 

Böylece, zûlümleri ve Allah yolundan çokça alıkoymaları nedeniyle daha önce helâl olan temiz birçok şeyi Yahudilere haram kıldık.

Kral Fahd: 

Yahudîlerin büyük günahlar işlemelerinden kaynaklanan bir zulüm yüzünden ve birçok kimseyi Allah'ın yolundan saptırmaları,

Hasan Basri Çantay: 

(160-161) Yahudilerden (taşan) bir zulüm, onların (insanlardan) bir çoğunu Allah yolundan alıkoymaları, (Tevratda) nehy edilmelerine rağmen ribâ (faiz) almaları, halkın mallarını haksız yere yemeleri sebebleriyledir ki biz, (evvelce) kendileri için halâl kılınan temiz ve güzel şeyleri üzerlerine haram etdik. İçlerinden kâfirlere pek acıklı bir azâb hazırladık.

Muhammed Esed: 

Böylece, o zaman, Yahudi itikadına mensup olanlar tarafından işlenen zulümden dolayı, (daha önce) tattırdığımız hayatın bazı nimetlerinden onları yoksun bıraktık; (böyle yaptık), çünkü Allah yolundan her an sapmaktaydılar,

Gültekin Onan: 

Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kişiyi Tanrı´nın yolundan alıkoymaları nedeniyle (önceleri) kendilerine helal kılınmış güzel şeyleri onlara haram kıldık.

Ali Fikri Yavuz: 

O Yahudi’lerin zulümleri, birçok kimseleri Allah yolundan çevirmeleri,

Portekizce: 

E pela iniqüidade dos judeus, ao tentarem desviar os demais da senda de Deus, vedamos-lhes algumas coisas, boas,que lhes eram lícitas.

İsveççe: 

Vi nekade dem som bekänner den judiska tron goda ting som de förut kunde njuta av, på grund av den orätt som de begick och deras många avvikelser från Guds väg

Farsça: 

پس به کیفر ستمی که یهودیان [به آیات خدا و بر خود و دیگران] روا داشتند، و به سزای آنکه بسیاری از مردم را از راه خدا بازداشتند، چیزهای پاکیزه ای را که بر آنان حلال شده بود [مانند صید ماهی و خوردنِ چربی و شیر و گوشت حیوانات] حرام کردیم.

Kürtçe: 

بەھۆی ستەم کردنەوە لەلایەن جولەکەکانەوە حەراممان کرد لێیان چەند خۆراکێکی پاک و خاوێن کە حەڵاڵ کرابوو بۆیان وە بەھۆی زۆر دژایەتی کردن و بەرھەڵستی کردنیان لەڕێگەی خوا

Özbekçe: 

Яҳудий бўлганларга уларнинг зулми, Аллоҳнинг йўлидан кўп тўсганлари учун ўзларига ҳалол қилинган нарсани ҳаром қилдик.

Malayca: 

Maka disebabkan kezaliman yang amat besar dari perbuatan orang-orang Yahudi, Kami haramkan atas mereka makanan yang baik-baik yang pernah dihalalkan bagi mereka, dan disebabkan mereka banyak menghalang manusia dari jalan Allah.

Arnavutça: 

Madje, për shkak të zullumit që bënë Hebrenjt, Na ua ndaluam atyre disa ushqime të shijshme, të cilat ishin të lejueshme për ta (më parë) dhe për shkak se i zmbrapsen shumë njerëz nga udha e Perëndisë,

Bulgarca: 

И поради гнета на юдеите им възбранихме разрешени за тях блага, и защото възпираха много от пътя на Аллах,

Sırpça: 

И због неправде Јевреја Ми смо им нека лепа јела забранили, која су им била дозвољена, и због тога што су многе од Божјег пута одвраћали.

Çekçe: 

A za nespravedlnost některých z těch, kdož vyznávají židovství, jsme jim zakázali výtečné pokrmy, jež dříve jim byly dovoleny, a také za jejich četná uchýlení od cesty Boží

Urduca: 

غرض اِن یہودی بن جانے والوں کے اِسی ظالمانہ رویہ کی بنا پر، اور اس بنا پر کہ یہ بکثرت اللہ کے راستے سے روکتے ہیں

Tacikçe: 

ва ба ҷазои ситаме, ки яҳудон раво доштанд ва манъ кардани бисёрашон аз роҳи Худо, он чизҳои покизаро, ки бар онон ҳалол буд, ҳаром кардем.

Tatarca: 

Яһүдләрдән золым итүчеләре вә күп кешеләрне Аллаһ юлыннан тыючылары булу сәбәпле әүвәлдә аларга хәләл булган нәрсәләрне хыянәтләре соңында хәрам кылдык.

Endonezyaca: 

Maka disebabkan kezaliman orang-orang Yahudi, kami haramkan atas (memakan makanan) yang baik-baik (yang dahulunya) dihalalkan bagi mereka, dan karena mereka banyak menghalangi (manusia) dari jalan Allah,

Amharca: 

ከእነዚያ ይሁዳውያን ከኾኑትም በተገኘው በደል ሰዎችንም ከአላህ መንገድ በብዙ በመከልከላቸው ምክንያት ለእነሱ ተፈቅደው የነበሩትን ጣፋጮች ምግቦች በእነርሱ ላይ እርም አደረግንባቸው፡፡

Tamilce: 

ஆக, யூதர்களின் அநியாயத்தின் காரணமாகவும் அல்லாஹ்வின் பாதையை விட்டு அதிகமானவர்களை அவர்கள் தடுத்ததின் காரணமாகவும் அவர்களுக்கு அனுமதிக்கப்பட்ட (சில) நல்லவற்றை அவர்களுக்கு தடுக்கப்பட்டதாக ஆக்கினோம்.

Korece: 

유대인들의 죄악으로 말미 암아 하나님은 이전에 그들에게 허락되었던 좋은 것을 금지하였고 또한 많은 사람이 하나님의 길로 들어감을 방해 받았더라

Vietnamca: 

Do hành vi sai trái bất công của người Do Thái và việc họ nhiều lần ngăn chặn con đường của Allah, TA đã cấm họ những thực phẩm tốt sạch mà họ đã được phép dùng (trước đó).