Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

36

Sûredeki Ayet No: 

17

Ayet No: 

3722

Sayfa No: 

441

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا عَلَيْنَا إِلَّا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ

Çeviriyazı: 

vemâ `aleynâ ille-lbelâgu-lmübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bize düşen de sadece apaçık tebliğdir.

Diyanet İşleri: 

Elçiler: "Doğrusu Rabbimiz bizim size gönderildiğimizi bilir; bize düşen ancak apaçık tebliğdir" demişlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve bize düşen vazife, ancak apaçık tebliğden ibaret.

Şaban Piriş: 

Bizim görevimiz apaçık tebliğ/duyurmaktan başka bir şey değildir.

Edip Yüksel: 

Bizim görevimiz, açıkça duyurmaktan ibarettir.

Ali Bulaç: 

Bizim üzerimizde de (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur.

Suat Yıldırım: 

“Açıkça tebliğden başka bir şeyle yükümlü değiliz biz.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Bizim üzerimize (teveccüh eden ise) apaçık bir tebliğden başka değildir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bize düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir.

Bekir Sadak: 

«´nu birakip da tanrilar edinir miyim? Eger Rahman olan Allah bana bir zarar vermek isterse, o tanrilarin sefaati bana fayda vermez, beni kurtaramazlar.»

İbni Kesir: 

Bize düşen, sadece apaçık tebliğdir.

Adem Uğur: 

Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah´ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir dediler.

İskender Ali Mihr: 

Ve bizim üzerimizde açıkça tebliğden (bildirmekten) başka bir şey (sorumluluk) yoktur.

Celal Yıldırım: 

Bize gereken, sadece açık tebliğdir,» dediler.

Tefhim ul Kuran: 

«Bizim üzerimizde de (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebliğden başkası yoktur.»

Fransızca: 

et il ne nous incombe que de transmettre clairement (notre message).”

İspanyolca: 

encargados sólo de la transmisión clara».

İtalyanca: 

con il solo obbligo della comunicazione esplicita».

Almanca: 

Und uns obliegt nichts außer dem deutlichen Verkünden."

Çince: 

我们只负明白的传达的责任。

Hollandaca: 

En onze plicht is alleen in het openbaar te prediken.

Rusça: 

На нас возложена только ясная передача откровения".

Somalice: 

Korkannagana ma aha waxaan gaadhsiin cad ahayn.

Swahilice: 

Wala si juu yetu ila kufikisha ujumbe ulio wazi.

Uygurca: 

بىزنىڭ مەسئۇلىيىتىمىز پەقەت (روشەن دەلىللەر بىلەن) چۈشىنىشلىك قىلىپ تەبلىغ قىلىشتۇر» دېدى

Japonca: 

わたしたちの務めは,只あなたがたに明白(なアッラーの御命令)を宣べ伝えるだけです。」

Arapça (Ürdün): 

«وما علينا إلا البلاغ المبين» التبليغ المبين الظاهر بالأدلة الواضحة وهي إبراء الأكمه والأبرص والمريض وإحياء الميت.

Hintçe: 

हम पर तो बस खुल्लम खुल्ला एहकामे खुदा का पहुँचा देना फर्ज़ है

Tayca: 

และไม่มีหน้าที่อื่นใดแก่พวกเรานอกจากการประกาศเชิญชวนอันชัดแจ้งเท่านั้น”

İbranice: 

וכי עלינו רק למסור את המסר הבהיר

Hırvatça: 

"i dužni smo samo da jasno obznanimo."

Rumence: 

şi asupra noastră este doar înştiinţarea cea desluşită.”

Transliteration: 

Wama AAalayna illa albalaghu almubeenu

Türkçe: 

"Bize düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir."

Sahih International: 

And we are not responsible except for clear notification."

İngilizce: 

And our duty is only to proclaim the clear Message.

Azerbaycanca: 

Bizim vəzifəmiz yalnız (Allahın hökmlərini, peyğəmbərliyi) açıq-aşkar təbliğ etməkdir!”

Süleyman Ateş: 

Bizim üzerimize düşen, yalnız açıkça duyurmaktır.

Diyanet Vakfı: 

"Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah'ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir" dediler.

Erhan Aktaş: 

“Bize düşen yalnızca açıkça iletmektir.”

Kral Fahd: 

«Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah'ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir» dediler.

Hasan Basri Çantay: 

«Bizim üzerimize (düşen vazîfe) apaçık tebliğden başkası değildir».

Muhammed Esed: 

Fakat (bize emanet edilen) mesajı size açıkça tebliğ etmekten başka bir şey ile yükümlü değiliz".

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.”

Portekizce: 

E nada nos compete, senão a proclamação da lúcida Mensagem.

İsveççe: 

vår uppgift är att framföra vårt budskap klart och entydigt."

Farsça: 

و بر عهده ما جز رساندن آشکار [پیام وحی] نیست.

Kürtçe: 

و ئێمە تەنھا گەیاندنی (ئاینەکە)مان لەسەرە بەڕوونی

Özbekçe: 

Бизнинг зиммамизда очиқ-ойдан етказишдан бошқа нарса йўқ», дедилар.

Malayca: 

"Dan tugas Kami hanyalah menyampaikan perintah-perintahNya dengan cara yang jelas nyata".

Arnavutça: 

dhe se jemi të obliguar vetëm që të shpallim qartë”.

Bulgarca: 

Наш дълг е само ясното послание.”

Sırpça: 

„и дужни смо само да јасно обзнанимо.“

Çekçe: 

a uloženo nám je toliko zřetelné oznámení.'

Urduca: 

اور ہم پر صاف صاف پیغام پہنچا دینے کے سوا کوئی ذمہ داری نہیں ہے"

Tacikçe: 

Ва бар ӯҳдаи мо ғайри паём расонидани ошкоро ҳеҷ чизи дигар нест».

Tatarca: 

сезне Ислам диненә өндәү һәм Аллаһ хөкемнәрен сөйләп сезгә ирештерү безгә ляземдер, без сезне көчләп иманга китерүче түгелләрбез".

Endonezyaca: 

Dan kewajiban kami tidak lain hanyalah menyampaikan (perintah Allah) dengan jelas".

Amharca: 

«በእኛ ላይም ግልጽ የኾነ ማድረስ እንጂ ሌላ የለብንም፡፡»

Tamilce: 

தெளிவாக எடுத்துரைப்பதைத் தவிர (உங்களை நிர்ப்பந்திப்பது) எங்கள் மீது கடமை இல்லை.

Korece: 

우리의 의무는 단지 분명한 말씀을 전하는데 있을 뿐이라

Vietnamca: 

“Nhiệm vụ của chúng tôi chỉ là truyền đạt một cách rõ ràng mà thôi.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: