Arapça:
وَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ ۗ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِمِينَ
Çeviriyazı:
veemme-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti feyüveffîhim ücûrahüm. vellâhü lâ yüḥibbu-żżâlimîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir. Allah zalimleri sevmez.
Diyanet İşleri:
İnanıp yararlı iş işleyenlerin ecirleri ise tastamam verilecektir. Allah zalimleri sevmez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnananlar ve iyi işlerde bulunanlarsa ecirlerini tam olarak alırlar. Allah zulmedenleri sevmez.
Şaban Piriş:
İman edenlere ve salih amel işleyenlere ise eksiksiz mükâfatlarını verecektir. Allah, zalimleri sevmez.
Edip Yüksel:
İnanıp erdemli bir hayat sürenlere gelince, ödüllerini tam olarak ödeyecek. ALLAH zalimleri sevmez.
Ali Bulaç:
İman edip salih amellerde bulunanların ecirleri eksiksiz ödenecektir. Allah, zalim olanları sevmez.
Suat Yıldırım:
İman edip makbul ve güzel işler yapanların ise mükâfatlarını tam tamına ödeyecektir. Allah zalimleri sevmez.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Fakat o kimseler ki, imân etmişler ve sâlih amellerde bulunmuşlardır. Onlara da mükâfaatlarını tamamen ödeyecektir. Ve Allah Teâlâ zalimleri sevmez.
Yaşar Nuri Öztürk:
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Allah onlara ödüllerini tam olarak verecektir. Allah zalimleri sevmez.
Bekir Sadak:
Sana ilim geldikten sonra, bu hususta seninle kim tartisacak olursa, de ki: «Gelin, ogullarimizi, ogullarinizi, kadinlarimizi, kadinlarinizi, kendimizi ve kendinizi cagiralim, sonra lanetleselim de, Allah´in lanetinin yalancilara olmasini dileyelim"
İbni Kesir:
İman edip salih amel işleyenlere gelince
Adem Uğur:
İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, Allah onların mükâfatlarını eksiksiz verecektir. Allah zalimleri sevmez.
İskender Ali Mihr:
Lakin, âmenu olan (ölmeden önce Allah´a ulaşmayı dileyen) ve amilus sâlihat (nefsi tezkiye edici amel) yapanlara ise ecirleri (mükafaatları) ödenir. Ve Allah, zâlimleri sevmez.
Celal Yıldırım:
İmân edip güzel ve yararlı amellerde bulunanlara gelince, (Rableri) onların mükâfatlarını noksansız verecektir. Allah haksızlıkta bulunanları sevmez.
Tefhim ul Kuran:
«İman edip salih amellerde bulunanların ecirleri eksiksiz ödenecektir. Allah, zalim olanları sevmez.»
Fransızca:
Et quant à ceux qui ont la foi et font de bonnes oeuvres, Il leur donnera leurs récompenses. Et Allah n'aime pas les injustes.
İspanyolca:
En cuanto a quienes crean y obren bien, Él les remunerará debidamente. Alá no ama a los impíos».
İtalyanca:
Quelli che invece hanno creduto e operato il bene, saranno ripagati in pieno. Allah non ama i prevaricatori ".
Almanca:
Und hinsichtlich derjenigen, die den Iman verinnerlicht und gottgefällig Gutes getan haben, diesen gewährt ER ihre Belohnungen voll. Und ALLAH liebt nicht die Unrecht-Begehenden.
Çince:
至于信道而且行善的人,真主要使他们享受完全的报酬。真主不喜爱不义的人。
Hollandaca:
Maar zij die gelooven en doen wat goed is, zullen hun loon ontvangen; want God bemint de onrechtvaardigen niet.
Rusça:
Тех же, которые уверовали и вершили добрые дела, Он одарит вознаграждением сполна. Воистину, Аллах не любит беззаконников.
Somalice:
kuwa (Xaqa) rumeeyeyse oo camal fiican falay wuxuu u oofin (dhammayn Eebe) ajirkooda, Eebana ma jeela daalimiinta.
Swahilice:
Na ama wale walio amini na wakatenda mema basi Mwenyezi Mungu atawalipa ujira wao kaamili. Na Mwenyezi Mungu hawapendi madhaalimu.
Uygurca:
ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەل قىلغانلارغا كەلسەك، اﷲ ئۇلارنىڭ (قىلغان ياخشى ئەمەللىرىنىڭ) ئەجرىنى تولۇق بېرىدۇ. اﷲ زالىملارنى دوست تۇتمايدۇ (زالىملارنى دوست تۇتمايدىغان زات قانداقمۇ بەندىلىرىگە زۇلۇم قىلسۇن؟)
Japonca:
主は信仰して善行に動む者を(十分に)報奨される。だがアッラーは,不義を行う者を御好みにならない。
Arapça (Ürdün):
(وأما الذين أمنوا وعملوا الصالحات فيوفيهم) بالياء والنون (أجورهم والله لا يحب الظالمين) أي يعاقبهم، روي أن الله تعالى أرسل إليه سحابة فرفعته فتعلقت به أمه وبكت فقال لها إن القيامة تجمعنا وكان ذلك ليلة القدر ببيت المقدس وله ثلاث وثلاثون سنة وعاشت أمه بعده ست سنين وروى الشيخان حديث "" أنه ينزل قرب الساعة ويحكم بشريعة نبينا ويقتل الدجال والخنزير ويكسر الصليب ويضع الجزية "" وفي حديث مسلم أنه يمكث سبع سنين وفي حديث عن أبي دواد الطيالسي أربعين سنة ويتوفى ويصلى عليه فيحتمل أن المراد مجموع لبثه في الأرض قبل الرفع وبعده.
Hintçe:
और जिन लोगों ने ईमान क़ुबूल किया और अच्छे (अच्छे) काम किए तो ख़ुदा उनको उनका पूरा अज्र व सवाब देगा और ख़ुदा ज़ालिमों को दोस्त नहीं रखता
Tayca:
และส่วนบรรดาผู้ศรัทธา และประกอบสิ่งที่ดีทั้งหลายนั้น พระองค์จะทรงตอบแทนแก่พวกเขาโดยครบถ้วน ซึ่งรางวัลของพวกเขาและอัลลอฮ์นั้นไม่ทรงชอบบรรดาผู้อธรรม
İbranice:
ואלה אשר האמינו וקיימו מעשי חסד, הוא (אלוהים) יגמול להם את גמולם המלא. אלוהים אינו אוהב את המקפחים
Hırvatça:
A onima koji budu vjerovali i dobra djela činili, On će punu nagradu dati. A, Allah ne voli zulumćare.
Rumence:
Celor care cred şi săvârşesc fapte bune, Dumnezeu le va da răsplata. Dumnezeu nu îi iubeşte pe nedrepţi.
Transliteration:
Waamma allatheena amanoo waAAamiloo alssalihati fayuwaffeehim ojoorahum waAllahu la yuhibbu alththalimeena
Türkçe:
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Allah onlara ödüllerini tam olarak verecektir. Allah zalimleri sevmez.
Sahih International:
But as for those who believed and did righteous deeds, He will give them in full their rewards, and Allah does not like the wrongdoers.
İngilizce:
As to those who believe and work righteousness, Allah will pay them (in full) their reward; but Allah loveth not those who do wrong.
Azerbaycanca:
İman gətirib yaxşı işlər görənlərə gəldikdə isə, (Allah) onların mükafatlarını tamamilə verəcəkdir. Allah zülm edənləri sevməz!
Süleyman Ateş:
İnanıp iyi şeyler yapanlara da (Allah) mükafatlarını tam olarak verecektir. Allah zalimleri sevmez.
Diyanet Vakfı:
İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, Allah onların mükafatlarını eksiksiz verecektir. Allah zalimleri sevmez.
Erhan Aktaş:
Îmân edip sâlihâtı(1) yapanlara gelince: Allah, yaptıklarının karşılığını eksiksiz verecektir. Allah, haksızlık yapanları sevmez.
Kral Fahd:
İman edip sâlih amel işleyenlere gelince, Allah onların mükâfatlarını eksiksiz verecektir. Allah zâlimleri sevmez.
Hasan Basri Çantay:
Îman edip iyi iyi işler yapanlara gelince (Allah) onların mükâfatlarını tastamam verecekdir. Allah zaalimleri sevmez.
Muhammed Esed:
ama iman edip doğru ve yararlı işler yapanlara Allah mükafatlarını tam olarak verecektir: Zira O, zalimleri sevmez."
Gültekin Onan:
3:56
Ali Fikri Yavuz:
Fakat iman edip sâlih ameller işliyenlere gelince: Allah onların mükâfatlarını tamamen ödeyecektir. Allahü Tealâ zâlimleri sevmez.
Portekizce:
Em troca, aos fiéis, que praticam o bem, Deus os recompensará; sabei que Deus não aprecia os iníquos.
İsveççe:
Och Han skall ge dem som tror och lever ett rättskaffens liv deras fulla belöning. Gud är sannerligen inte de orättfärdigas vän.
Farsça:
و اما کسانی که ایمان آوردند و کارهای شایسته انجام دادند، خدا پاداششان را به طور کامل می دهد؛ و خدا ستمکاران را [که به دین کافر شدند، یا از دین فقط به اسم آن قناعت کردند] دوست ندارد.
Kürtçe:
بەڵام ئەوانەی کە بڕوایان ھێناوە, وە کردەوە باشەکانیان کردووە ئەوە خوا بەتەواوی پاداشتیان دەداتەوە بێگومان خوا ستەمکارانی خۆش ناوێت
Özbekçe:
Иймон келтирган ва яхши амаллар қилганларнинг ажрини тўлиқ беради. Ва Аллоҳ золимларни хуш кўрмас.
Malayca:
Adapun orang-orang yang beriman dan mengerjakan amal-amal soleh, maka Allah akan menyempurnakan pahala mereka; dan (ingatlah), Allah tidak suka kepada orang-orang yang zalim.
Arnavutça:
E ata që besojnë dhe punojnë vepra të mira, Zoti u plotëson shpërblimin. Se, Perëndia, nuk i don zullumqarët.
Bulgarca:
А на онези, които вярват и вършат праведни дела, Той ще изплати наградите. Аллах не обича угнетителите.
Sırpça:
А онима који буду веровали и чинили добра дела, Он ће пуну награду да подари. А Аллах не воли неправеднике.
Çekçe:
zatímco těm, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, se dostane odměny jejich - a Bůh věru nemá rád nespravedlivé!'
Urduca:
اور جنہوں نے ایمان اور نیک عملی کا رویہ اختیار کیا ہے انہیں اُن کے اجر پورے پورے دے دیے جائیں گے اور خوب جان لے کہ ظالموں سے اللہ ہرگز محبت نہیں کرتا"
Tacikçe:
Аммо онон, ки имон оварданд ва корҳои нек карданд, Худо муздашонро ба тамомӣ хоҳад дод. Худо ситамкорокро дӯст надорад!
Tatarca:
Әмма иман китереп изге гамәлләр кылучы мөэминнәрнең әҗерен тулысынча Аллаһ үзе бирер. Ләкин Коръән белән гамәл кылмаучы залимнәрне Аллаһ һич тә сөйми.
Endonezyaca:
Adapun orang-orang yang beriman dan mengerjakan amalan-amalan yang saleh, maka Allah akan memberikan kepada mereka dengan sempurna pahala amalan-amalan mereka; dan Allah tidak menyukai orang-orang yang zalim.
Amharca:
እነዚያም ያመኑትማ መልካም ሥራዎችንም የሠሩት ምንዳዎቻቸውን ይሞላላቸዋል፡፡ አላህም በዳዮችን አይወድም፡፡
Tamilce:
ஆக எவர்கள் (உம்மை எப்படி நம்பிக்கை கொள்ள வேண்டுமோ அப்படி) நம்பிக்கை கொண்டு, நற்செயல்களை செய்தார்களோ அவர்களின் (நற்)கூலிகளை அல்லாஹ் அவர்களுக்கு முழுமையாக வழங்குவான். அல்லாஹ் அநியாயக்காரர்கள் மீது அன்பு வைக்கமாட்டான்.
Korece:
믿음을 갖고 선을 행하는 신앙인들이여 하나님은 그들에게 충분한 보상을 내릴지니 하나님은 우매한 자들을 사랑하지 아니함이라
Vietnamca:
“Riêng những người có đức tin và hành thiện, họ sẽ được trả cho đầy đủ phần công lao của họ. Quả thật, Allah không ưa thích những kẻ làm điều sai quấy.”
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: