Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

46

Ayet No: 

339

Sayfa No: 

56

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَيُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلًا وَمِنَ الصَّالِحِينَ

Çeviriyazı: 

veyükellimü-nnâse fi-lmehdi vekehlev vemine-ṣṣâliḥîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Beşikte de, yetişkin çağında da insanlarla konuşacak ve iyilerden olacaktır.

Diyanet İşleri: 

İnsanlarla, beşikte iken de, yetişkin iken de konuşacaktır ve o, iyilerdendir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

- Beşikteyken de, olgunluk çağındayken de insanlarla konuşacaktır ve o, temiz kişilerdendir demişti de.

Şaban Piriş: 

O, insanlarla beşikte iken de yetişkin iken de konuşacaktır ve o, salihlerden biridir.

Edip Yüksel: 

Beşikteyken de büyüyünce de insanlarla konuşacak ve iyilerden olacak.

Ali Bulaç: 

Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir.

Suat Yıldırım: 

Beşiğinde de, yetişkinliğinde de insanlara hitap edip onlarla konuşacak, salih insanlardan olacaktır. [5,110; 19,29] {KM, Matta 21, 16}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve nâs ile beşikte iken de, yetişkin iken de konuşacaktır. Ve o sâlihlerdendir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Beşikte ve yetişkin çağında insanlarla konuşacaktır. Barışa ve hayra yönelik iş yapanlardandır.

Bekir Sadak: 

«İnsanlarla, besikte iken de, yetiskin iken de konusacaktir ve o, iyilerdendir&quot

İbni Kesir: 

Beşiğinde de, yetişkinlik halinde de insanlarla konuşacaktır ve salihlerdendir.

Adem Uğur: 

O, sâlihlerden olarak beşikte iken ve yetişkinlik halinde insanlara (peygamber sözleri ile) konuşacak.

İskender Ali Mihr: 

Ve beşikteyken ve yetişkin olunca da insanlarla konuşacak. Ve o sâlihlerdendir.

Celal Yıldırım: 

Beşikte de, yetişkin çağında da insanlara konuşacaktır ve O iyilerden, yararlılardandır.

Tefhim ul Kuran: 

«Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve o salihlerdendir.»

Fransızca: 

Il parlera aux gens, dans le berceau et en son âge mûr et il sera du nombre des gens de bien".

İspanyolca: 

Hablará a la gente en la cuna y de adulto, y será de los justos».

İtalyanca: 

Dalla culla parlerà alle genti e nella sua età adulta sarà tra gli uomini devoti".

Almanca: 

Und er wird zu den Menschen in der Wiege sprechen und als Mann und einer der gottgefällig Guttuenden sein."

Çince: 

他在摇篮里在壮年时都要对人说话,他将来是一个善人。

Hollandaca: 

En hij zal tot de menschen spreken als kind in de wieg en als volwassen man, en zal een vroom man zijn.

Rusça: 

Он будет разговаривать с людьми в колыбели и взрослым и станет одним из праведников".

Somalice: 

Kulana hadli Dadka Dharabta iyo isagoo (Gadhmadoobe) nin wayn ah kana mid ah kuwa Suuban.

Swahilice: 

Naye atazungumza na watu katika utoto wake na katika utuuzima wake, na atakuwa katika watu wema.

Uygurca: 

ئۇ بۆشۈكتىمۇ (يەنى بوۋاقلىق چېغىدىمۇ)، ئوتتۇرا ياش بولغاندىمۇ كىشىلەرگە (پەيغەمبەرلەرنىڭ سۆزىنى) سۆزلەيدۇ ۋە (تەقۋادارلىقتا كامىل) ياخشى ئادەملەردىن بولىدۇ»

Japonca: 

かれは揺り籠の中でも,また成入してからも人びとに語り,正しい者の一人である。」

Arapça (Ürdün): 

«ويكلِّم الناس في المهد» أي طفلا قبل وقت الكلام «وكهلا ومن الصالحين».

Hintçe: 

और (बचपन में) जब झूले में पड़ा होगा और बड़ी उम्र का होकर (दोनों हालतों में यकसॉ) लोगों से बाते करेगा और नेको कारों में से होगा

Tayca: 

และเขา จะพูดแก่ผู้คนขณะอยู่ในเปล และในวัยกลางคน และจะอยู่ในหมู่คนดี

İbranice: 

וידבר אל האנשים בהיותו בעריסה ובגיל העמידה, ויהיה מן הישרים

Hırvatça: 

On će govoriti ljudima i u kolijevci, i kao odrastao, i on je jedan od dobrih!"

Rumence: 

Încă din leagăn va vorbi oamenilor ca un bătrân. El va fi dintre cei fără de prihană.”

Transliteration: 

Wayukallimu alnnasa fee almahdi wakahlan wamina alssaliheena

Türkçe: 

"Beşikte ve yetişkin çağında insanlarla konuşacaktır. Barışa ve hayra yönelik iş yapanlardandır."

Sahih International: 

He will speak to the people in the cradle and in maturity and will be of the righteous."

İngilizce: 

He shall speak to the people in childhood and in maturity. And he shall be (of the company) of the righteous.

Azerbaycanca: 

O, (həm) beşikdə ikən, (həm də) yaşa dolduqdan sonra insanlarla danışacaq və salehlərdən (xeyirli iş görən şəxslərdən) olacaqdır”.

Süleyman Ateş: 

Beşikte ve yetişkinlikte insanlara konuşacak ve iyilerden olacaktır.

Diyanet Vakfı: 

salihlerden olarak beşikte iken ve yetişkinlik halinde insanlara (peygamber sözleri ile) konuşacak.

Erhan Aktaş: 

“O, beşikte de(1) yetişkinliğinde de insanlarla konuşacak. O, sâlihlerden(2) olacaktır.”

Kral Fahd: 

O, beşikte iken ve yetişkin halinde iken insanlarla konuşacaktır. Sâlihlerden olacaktır.

Hasan Basri Çantay: 

«Beşiğinde de, yetişğinlik haalinde de insanlara söz söyleyecekdir. (O), saalihlerdendir» dediği zaman da (sen yanlarında değildin).

Muhammed Esed: 

Ve o, (çocuk,) insanlarla hem beşikte iken, hem de yetişkin bir adam olarak konuşacak; dürüst ve erdemli kişilerden olacak."

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ve yine, hem beşikte iken, hem de yetişkinken insanlara söz söyliyecek olduğunu ve salihlerden bulunduğunu sana Allah müjdeliyor.

Portekizce: 

Falará aos homens, ainda no berço, bem como na maturidade, e se contará entre os virtuosos.

İsveççe: 

Han skall tala till människorna i vaggan och i mogen ålder och han skall vara en av de rättfärdiga."

Farsça: 

و با مردم در گهواره [به صورت کاری خارق العاده] و در میان سالی [با زبان وحی] سخن می گوید و از شایستگان است.

Kürtçe: 

وە قسە دەکات لەگەڵ خەڵکیدا لە بێشکەداو لە (کاتی) گەورەیی دا وە لە پیاو چاکانیشە

Özbekçe: 

У одамларга бешикда ҳам, қариган чоғида ҳам гапиради ва солиҳлардандир», деганларини эсла. (Одатда қиз бола ўзидан ўзи ҳомиладор бўлмайди. Лекин Аллоҳ таоло Марямга унинг ҳомиладор бўлиб, Аллоҳнинг калимаси туфайли Масиҳ Ийсо ибн Марям деган фарзанд кўришини фаришталар орқали билдирмоқда. Шу билан бирга, унинг бошқа сифатларини ҳам санаб ўтмоқда.)

Malayca: 

"Dan ia akan berkata-kata kepada orang ramai semasa ia masih kecil dalam buaian, dan semasa ia dewasa, dan ia adalah dari orang-orang yang soleh."

Arnavutça: 

Dhe do të bisedojë (Isai) me njerëzit edhe duke qenë i vogël në djep edhe duke qenë si njeri i rritur, dhe do të jetë nga më të mirët.

Bulgarca: 

И ще говори на хората още в люлката, и като възмъжее, и ще бъде от праведниците.”,

Sırpça: 

Он ће да говори људима и у колевци, и као одрастао, и он је један од добрих!“

Çekçe: 

A bude mluvit s lidmi již v kolébce i jako dospělý a bude patřit mezi bezúhonné.'

Urduca: 

لوگوں سے گہوارے میں بھی کلام کرے گا اور بڑی عمر کو پہنچ کر بھی، اور وہ ایک مرد صالح ہوگا"

Tacikçe: 

Бо мардум ҳамчунон, ки дар бузургӣ, дар гаҳвора сухан мегӯяд ва аз шоистагон аст».

Tatarca: 

Ул Гыйса бишектә чагында һәм үсеп җиткәч кешеләр белән хикмәтле сүзләр белән сөйләште һәм ул изгеләрдән булды".

Endonezyaca: 

dan dia berbicara dengan manusia dalam buaian dan ketika sudah dewasa dan dia adalah termasuk orang-orang yang saleh".

Amharca: 

«በሕፃንነቱና በከፈኒሳነቱ ሰዎቹን ያነጋግራል፡፡ ከመልካሞቹም ነው» (አላት)፡፡

Tamilce: 

இன்னும், “அவர் தொட்டிலில் இருக்கும்போதும், வாலிபராக இருக்கும்போதும் மக்களிடம் பேசுவார். இன்னும், (அவர்) நல்லோரில் உள்ளவர்’’ (என்றும் வானவர்கள் மர்யமிடம் கூறினார்கள்).

Korece: 

그는 요람과 그리고 성장해 서 사람들에게 말을 할 것이며 의로운 자들 가운데 있게 되리라

Vietnamca: 

“Nó sẽ nói chuyện với dân chúng khi vẫn còn nằm nôi và lúc trưởng thành và nó sẽ là một người đạo hạnh”.