Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

28

Sûredeki Ayet No: 

54

Ayet No: 

3306

Sayfa No: 

392

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أُولَٰئِكَ يُؤْتَوْنَ أَجْرَهُم مَّرَّتَيْنِ بِمَا صَبَرُوا وَيَدْرَءُونَ بِالْحَسَنَةِ السَّيِّئَةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ

Çeviriyazı: 

ülâike yü'tevne ecrahüm merrateyni bimâ ṣaberû veyedraûne bilḥaseneti-sseyyiete vemimmâ razaḳnâhüm yünfiḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte onlara, sabretmelerinden ötürü mükafatları iki defa verilecektir. Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah rızası için harcarlar.

Diyanet İşleri: 

İşte onlara, sabırlarından dolayı, ecirleri iki defa verilir; onlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarfederler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İşte onlardır ki mükafatları iki kat verilir onlara sabrettiklerinden dolayı ve onlar, iyilikle giderirler kötülüğü ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden bir kısmını yoksullara harcarlar.

Şaban Piriş: 

İşte bunlara sabretmelerinden ötürü, mükafatları iki kat verilir. Ve onlar kötülüğü iyilikle savarlar. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da infak ederler.

Edip Yüksel: 

Onların ödülleri, sabretmelerinden ötürü iki kez verilecektir. Kötülüğü iyilikle savarlar ve kendilerine verdiğimiz nimetlerden verirler.

Ali Bulaç: 

İşte onlar; sabretmeleri dolayısıyla ecirleri iki defa verilir ve onlar kötülüğü iyilikle uzaklaştırıp kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.

Suat Yıldırım: 

İşte onlar, gösterdikleri sabır ve sebattan dolayı çifte mükâfat alırlar.Onlar kötülüğe iyilikle mukabele eder ve kendilerine nasib ettiğimiz mallardan, Allah yolunda harcarlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İşte onlar ki, sabrettikleri sebebiyle mükâfaatları kendilerine iki defa verilecektir. Ve onlar fenalığı güzellikle bertaraf ederler ve kendilerini merzûk ettiğimiz şeyden infakta bulunurlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte böylelerine ödülleri, sabrettikleri için iki kez verilir. Onlar, kötülüğü güzellikle karşılayıp savarlar. Ve onlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler.

Bekir Sadak: 

Size verilen harhangi bir sey, dunya hayatinin bir gecimligi ve susudur. Allah katinda olan daha iyi ve devamlidir. Akletmez misiniz? *

İbni Kesir: 

İşte onlara sabrettiklerinden ötürü ecirleri iki defa verilir. Kötülüğü iyilikle savar onlar. Ve kendilerine verdiğimiz rızıktan da infak ederler.

Adem Uğur: 

İşte onlara, sabretmelerinden ötürü, mükâfatları iki defa verilecektir. Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah rızası için harcarlar.

İskender Ali Mihr: 

İşte onlardır ki

Celal Yıldırım: 

İşte onlara (imânlarında ve Hakk´a teslimiyetlerinde gösterdikleri) sabırlarına karşılık mükâfatlan iki defa verilir. Hem onlar, kötülüğe iyilikle karşı gelip savarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden (Allah´ın hoşnutluğunu kazanmak için) harcarlar.

Tefhim ul Kuran: 

İşte onlar

Fransızca: 

Voilà ceux qui recevront deux fois leur récompense pour leur endurance, pour avoir répondu au mal par le bien, et pour avoir dépensé de ce que Nous leur avons attribué ;

İspanyolca: 

Recibirán doble remuneración por haber tenido paciencia. Repelen el mal con el bien y dan limosna de lo que les hemos proveído.

İtalyanca: 

Essi sono coloro cui verrà data ricompensa doppia per la loro perseveranza, per aver respinto il male con il bene e per essere stati generosi di quello che Noi abbiamo concesso loro.

Almanca: 

Diese bekommen ihre Belohnung zweimal für das, was sie an Geduld aufbrachten, und sie wehren mit dem Guten das Schlechte ab, und sie geben vom Rizq, das WIR ihnen gewährten.

Çince: 

这等人,因能坚忍,且能以德报怨,并分舍我所赐予他们的,故得加倍的报酬。

Hollandaca: 

Dezen zullen hunne belooning tweemaal ontvangen, omdat zij hebben volhard en het kwaad door het goede afwenden en aalmoezen uitdeelen van datgene wat wij hun hebben geschonken.

Rusça: 

Они получат свою награду в двойном размере за то, что были терпеливы. Они отвращают зло добром и расходуют из того, чем Мы наделили их.

Somalice: 

Kuwaas waxaa la Siiyey Ajrigooda Labo mar Samirkoodii Dartiis, waxayna Raaciyaan Xumaanta Wanaag waxaan ku Arzugnayna waxbay ka Bixiyaan.

Swahilice: 

Basi hao watapewa ujira wao mara mbili kwa walivyo vumilia, na wakaondoa ubaya kwa wema, na wakatoa katika tuliyo waruzuku.

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ قىلغان سەۋر - تاقىتى ئۈچۈن ئۇلارغا قوش ساۋاب بېرىلىدۇ، ئۇلار ياخشىلىق ئارقىلىق يامانلىقنى دەپئى قىلىدۇ، بىز ئۇلارغا رىزىق قىلىپ بەرگەن نەرسىلەردىن ياخشىلىق يوللىرىغا سەرپ قىلىدۇ

Japonca: 

これらの者は2倍の報奨を与えられよう。かれらは(よく) 耐え忍び,善をもって悪を退け,われが与えたものを施すために。

Arapça (Ürdün): 

«أولئك يؤتون أجرهم مرتين» بإيمانهم بالكتابين «بما صبروا» بصبرهم على العمل بهما «ويدرؤون» يدفعون «بالحسنة السيئة» منهم «ومما رزقناهم ينفقون» يتصدقون.

Hintçe: 

यही वह लोग हैं जिन्हें (इनके आमाले ख़ैर की) दोहरी जज़ा दी जाएगी-चूँकि उन लोगों ने सब्र किया और बदी को नेकी से दफ़ा करते हैं और जो कुछ हमने उन्हें अता किया है उसमें से (हमारी राह में) ख़र्च करते हैं

Tayca: 

ชนเหล่านั้นจะได้รับรางวัลของพวกเขาสองครั้ง เนื่องจากเขาได้อดทน และพวกเขาป้องกันความชั่วด้วยความดี และพวกเขาบริจาคสิ่งที่เราได้ให้เป็นเครื่องยังชีพแก่พวกเขา

İbranice: 

כל אלה יזכו את בגמול כפליים על סבלנותם (ואמונתם בתורה ובקוראן) ועל כך שהם עשו בטובה במקום הרעה ועל כך שהם נותנים לצדקה מהשפע שהענקנו להם

Hırvatça: 

Oni će dobiti dvostruku nagradu za to što trpe i što lijepim na zlo uzvraćaju i što od onoga što im dajemo udjeljuju;

Rumence: 

Aceştia sunt cei care vor primi răsplata lor de două ori pentru că au fost răbdători, pentru că au răspuns răului cu binele, pentru că au dat milostenie din ceea ce Noi i-am înzestrat.

Transliteration: 

Olaika yutawna ajrahum marratayni bima sabaroo wayadraoona bialhasanati alssayyiata wamimma razaqnahum yunfiqoona

Türkçe: 

İşte böylelerine ödülleri, sabrettikleri için iki kez verilir. Onlar, kötülüğü güzellikle karşılayıp savarlar. Ve onlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler.

Sahih International: 

Those will be given their reward twice for what they patiently endured and [because] they avert evil through good, and from what We have provided them they spend.

İngilizce: 

Twice will they be given their reward, for that they have persevered, that they avert Evil with Good, and that they spend (in charity) out of what We have given them.

Azerbaycanca: 

(İki kitaba – Tövrata və Qur’ana inandıqları üçün müşriklərin gördükləri əzab-əziyyətə) səbr etdiklərinə görə onlara iki dəfə mükafat veriləcəkdir. Onlar pisliyi yaxşılıqla dəf edər və özlərinə verdiyimiz ruzidən (ehtiyacı olanlara) sərf edərlər.

Süleyman Ateş: 

İşte onlara, sabretmelerinden ötürü mükafatları iki kez verilir; onlar kötülüğü iyilikle savarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (hayır yoluna) harcarlar.

Diyanet Vakfı: 

İşte onlara, sabretmelerinden ötürü, mükafatları iki defa verilecektir. Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah rızası için harcarlar.

Erhan Aktaş: 

İşte onlara sabrettiklerinden dolayı, ödülleri iki kat verilecektir. Onlar, kötülüğü iyilik ile savarlar. Kendilerine verdiğimiz rızıktan infak(1) ederler.

Kral Fahd: 

İşte onlara, sabretmelerinden ötürü, mükâfatları iki defa verilecektir. Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah rızası için harcarlar.

Hasan Basri Çantay: 

İşte bunlara, sabr (ve sebat) etdiklerinden dolayı, mükâfatları iki defa verilecekdir. Bunlar kötülüğü iyilikle defederler, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (hayra) harcarlar.

Muhammed Esed: 

Güçlüklere göğüs germelerine, kötülüğü iyilikle savmalarına, kendilerine rızık olarak bahşettiğimiz şeylerden başkaları için de harcamalarına karşılık kendilerine iki kat ecir verecek olduğumuz kimseler işte böyleleridir;

Gültekin Onan: 

İşte onlar

Ali Fikri Yavuz: 

İşte bunlara, (hem kendi kitablarına, hem de Kur’an’a iman hususunda gösterdikleri sebat ve eziyetlere) sabırlarından dolayı mükâfatları iki kat verilecektir. Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayra harcarlar.

Portekizce: 

A estes lhes será duplicada a recompensa por sua perseverança, porque retribuem o mal com o bem e praticam acaridade daquilo com que os agraciamos.

İsveççe: 

De skall få dubbel belöning, därför att de är tålmodiga och fördriver ont med gott och ger åt andra av det som Vi har skänkt dem för deras försörjning.

Farsça: 

اینان به علت صبری که [بر ایمان و عمل به قرآن] کردند و بدی [مردم] را با نیکی و خوبی خود دفع می کنند و از آنچه به آنان روزی کرده ایم، انفاق می نمایند، دوبار پاداششان می دهند.

Kürtçe: 

ئەوانە دووجار پاداشتیان پێ دەدرێت لەبەر ئەوەی خۆیان گرت و بەئارام بوون بەچاکە ڕێگری لە خراپەدەکەن وە لەو ڕزق و ڕۆزیەی پێمان داون دەبەخشن

Özbekçe: 

Ана ўшаларга сабр қилганлари учун ажрлари икки марта берилган. Улар яхшилик ила ёмонликни даф қилурлар ва уларга ризқ қилиб берган нарсаларимиздан нафақа қилурлар.

Malayca: 

Mereka itu akan beroleh pahala dua kali disebabkan kesabaran mereka; dan juga kerana mereka menolak kejahatan dengan kebaikan, dan mereka menderma dari apa yang Kami kurniakan kepada mereka.

Arnavutça: 

Atyre do t’u jepet shpërblimi i dyfishtë, meqë kanë duruar dhe që të keqen e kthejnë me të mirë – dhe ndajnë nga ajo që u kemi dhënë Ne;

Bulgarca: 

Тези ще бъдат възнаградени два пъти, защото са търпеливи и отвръщат на злината с добрина, и от онова, което сме им дали за препитание, раздават.

Sırpça: 

Они ће да добију двоструку награду за то што трпе и што лепим на зло узвраћају и што од онога што им дајемо удељују;

Çekçe: 

Těmto dostane se odměny dvojnásobné za to, že trpěliví byli a zlé dobrým opláceli a rozdávali z toho, co jsme jim uštědřili.

Urduca: 

یہ وہ لوگ ہیں جنہیں ان کا اجر دو بار دیا جائے گا اُس ثابت قدمی کے بدلے جو انہوں نے دکھائی وہ بُرائی کو بھَلائی سے دفع کرتے ہیں اور جو کچھ رزق ہم نے انہیں دیا ہے اس میں سے خرچ کرتے ہیں

Tacikçe: 

Инон ба сабаби сабре, ки кардаанд, ду бор подош дода шаванд. Инон бадиро ба некӣ дур мекунанд ва низ аз он чӣ рӯзияшон додаем, садақа мекунанд.

Tatarca: 

Аларга әҗерләре ике өлеш бирелер, элек тә, соңыннан да Аллаһ юлында сабыр иткәннәре өчен, вә алар Аллаһуга итагать белән гөнаһларын бетерерләр, вә Без биргән малдан сәдакалар бирерләр.

Endonezyaca: 

Mereka itu diberi pahala dua kali disebabkan kesabaran mereka, dan mereka menolak kejahatan dengan kebaikan, dan sebagian dari apa yang telah Kami rezekikan kepada mereka, mereka nafkahkan.

Amharca: 

እነዚያ በመታገሳቸው ዋጋቸውን ሁለት ጊዜ ይስሰጣሉ፡፡ ክፉውንም ነገር በበጎ ምግባር ይገፈትራሉ፡፡ ከሰጠናቸውም ሲሳይ ይለግሳሉ፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் (முந்திய வேதத்தை பின்பற்றுவதிலும் இந்தத் தூதரை பின்பற்றுவதிலும் உறுதியுடன்) பொறுமையாக இருந்ததால் அவர்கள் தங்கள் (நற்) கூலியை இருமுறை வழங்கப்படுவார்கள். இன்னும், அவர்கள் நன்மையினால் தீமையைத் தடுப்பார்கள். இன்னும், நாம் அவர்களுக்கு வழங்கியவற்றிலிருந்து தர்மம் செய்வார்கள்.

Korece: 

그들은 두배의 보상을 받으 리니 이는 그들이 인내하였고 악 을 선으로 이겨냈으며 하나님이 그들에게 준 양식을 자선으로 베 풀었기 때문이라

Vietnamca: 

Họ sẽ được ban thưởng hai lần bởi vì họ đã kiên nhẫn chịu đựng và họ dùng điều thiện tốt để xóa bỏ điều xấu và chi dùng bổng lộc mà TA đã ban cấp cho họ (vào con đường chính nghĩa của TA).