Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

33

Sûredeki Ayet No: 

69

Ayet No: 

3602

Sayfa No: 

427

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ آذَوْا مُوسَىٰ فَبَرَّأَهُ اللَّهُ مِمَّا قَالُوا ۚ وَكَانَ عِندَ اللَّهِ وَجِيهًا

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ tekûnû kelleẕîne âẕev mûsâ feberra'ehü-llâhü mimmâ ḳâlû. vekâne `inde-llâhi vecîhâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey iman edenler: Sizler Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Eziyet ettiler de Allah onu, onların söylediklerinden temize çıkardı. O, Allah yanında mevki sahibi idi.

Diyanet İşleri: 

Ey inananlar! Musa'yı incitenler gibi olmayın. Nitekim Allah onu, söylediklerinden beri tutmuştu. O, Allah'ın katında değerli bir kişiydi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey inananlar, Musa'yı incitenlere benzemeyin; Allah, onu, onların söyledikleri şeylerden temize çıkardı, uzaklaştırdı tamamıyla ve o, Allah katında pek değerliydi.

Şaban Piriş: 

Ey iman edenler! Musa’ya eziyet edenler gibi olmayın. Nitekim Allah, onu onların söylediklerinden temize çıkardı. O, Allah katında değerli bir kimseydi.

Edip Yüksel: 

Ey inananlar, Musa'yı incitenler gibi olmayın. ALLAH onu onların suçlamalarından akladı. ALLAH'ın katında itibarı olan biriydi.

Ali Bulaç: 

Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah Katında vecihti.

Suat Yıldırım: 

Ey iman edenler! Mûsâ'ya eziyet edenler gibi olmayın. Eziyet ettiler de, Allah onu, onların dediklerinden akladı, beri olduğunu ortaya koydu. O, Allah nezdinde pek itibarlı bir kişi idi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey imân eden zâtlar! Siz Mûsa´ya ezâda bulunan kimseler gibi olmayınız. Allah O´nu onların dediklerinden tebri´e buyurdu ve Allah´ın nezdinde yüksek bir kadr sahibi oldu.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey iman edenler! Mûsa'ya eziyet edenler gibi olmayın! Allah, Mûsa'yı onların dediğinden uzak tutmuştur. O, Allah katında olumlu, itibarlı bir kul idi.

Bekir Sadak: 

Yere gireni ve oradan cikani, gokten ineni ve oraya yukseleni bilir. O, merhametlidir,magfiret sahibidir.

İbni Kesir: 

Ey iman edenler: Musa´ya eziyet vermiş olanlar gibi olmayın. Nitekim Allah, onu söyledikleri şeyden uzak tutmuştu. Ve o, Allah katında değerli idi.

Adem Uğur: 

Ey iman edenler! Siz de Musa´ya eziyet edenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu, dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah yanında şerefli idi.

İskender Ali Mihr: 

Ey âmenû olanlar, Musa (A.S)´a eziyet edenler gibi olmayın! Ve Allah, onu (Musa (A.S)´ı), onların söyledikleri şeylerden berî kıldı (temize çıkardı). Ve o, Allah´ın katında vecihti (yüzü aktı, şerefliydi).

Celal Yıldırım: 

Ey imân edenler! Musâ´ya eziyet edenler gibi olmayın

Tefhim ul Kuran: 

Ey iman edenler, Musa´ya eziyet edenler gibi olmayın

Fransızca: 

ô vous qui croyez ! Ne soyez pas comme ceux qui ont offensé Moïse. Allah l'a déclaré innocent de leurs accusations, car il était honorable auprès d'Allah.

İspanyolca: 

¡Creyentes! ¡No seáis como los que molestaron a Moisés! Alá le declaró inocente de lo que le habían acusado. Alá le tenía consideración.

İtalyanca: 

O credenti! Non siate come coloro che molestarono Mosè: già Allah lo sca- gionò da quello che avevano detto. Egli è in grande onore presso Allah.

Almanca: 

Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Seid nicht wie diejenigen, die Musa verleumdeten, dann erklärte ihn ALLAH von dem, was sie ihm unterstellten, für unschuldig. Und er war bei ALLAH hochgeschätzt.

Çince: 

信士们啊!你们不要仿效冤诬穆萨的人们。真主已为他洗雪冤诬,据真主看来,他是有面子的。

Hollandaca: 

O ware geloovigen! weest niet als zij, die Mozes beleedigden; maar God zuiverde hem van de lastering, welke zij nopens hem hadden gesproken, en hij werd in Gods oog geacht.

Rusça: 

О те, которые уверовали! Не будьте подобны тем, которые обидели Мусу (Моисея). Аллах оправдал его и опроверг то, что они говорили. Он был почитаем перед Аллахом.

Somalice: 

Kuwa (xaqa) rumeeyow hanoqonina sidii kuwii dhibay (Nabi) Muuse oo Eebe ka bariyeelay waxay (ku) sheegan, Eebe agtiisana wuxuu ku leeyahay Waji (Sharaf).

Swahilice: 

Enyi mlio amini! Msiwe kama wale walio mtaabisha Musa, lakini Mwenyezi Mungu akamtakasa na waliyo yasema, naye alikuwa mwenye hishima mbele ya Mwenyezi Mungu.

Uygurca: 

ئى مۆمىنلەر! سىلەر مۇساغا ئازار قىلغان كىشىلەر (يەنى بەنى ئىسرائىل) دەك بولماڭلار، اﷲ مۇسانى ئۇلارنىڭ ئېيتقانلىرىدىن (يەنى تۆھمەتلىرىدىن) ئاقلىدى، مۇسا اﷲ نىڭ دەرگاھىدا ئابرۇيلۇق ئىدى

Japonca: 

信仰する者よ,ムーサーを悩ました者のようであってはならない。だがアッラーはかれらの言った中傷から,かれを清められた。アッラーの御許で,かれは栄誉を与えられていた。

Arapça (Ürdün): 

(يا أيها الذين آمنوا لا تكونوا) مع نبيكم (كالذين آذوا موسى) بقولهم مثلا: ما يمنعه أن يغتسل معنا إلا أنه آذر (فبرأه الله مما قالوا) بأن وضع ثوبه على حجر ليغتسل ففر الحجر به حتى وقف بين ملأ من بني إسرائيل فأدركه موسى فأخذ ثوبه فاستتر به فرأوه ولا أدرة به وهي نفخة في الخصية (وكان عند الله وجيها) ذا جاه: ومما أوذي به نبينا صلى الله عليه وسلم أنه قسم قسما فقال رجل هذه قسمة ما أريد بها وجه الله تعالى، فغضب النبي صلى الله عليه وسلم من ذلك وقال: "يرحم الله موسى لقد أوذي بأكثر من هذا فصبر" رواه البخاري.

Hintçe: 

ऐ ईमानवालों (ख़बरदार कहीं) तुम लोग भी उनके से न हो जाना जिन्होंने मूसा को तकलीफ दी तो खुदा ने उनकी तोहमतों से मूसा को बरी कर दिया और मूसा खुदा के नज़दीक एक रवादार (इज्ज़त करने वाले) (पैग़म्बर) थे

Tayca: 

โอ้บรรดาผู้ศรัทธาเอ๋ย ! พวกเจ้าอย่าได้เป็นเช่นบรรดาผู้สบประมาทมูซา แล้วอัลลอฮฺก็ทรงให้เขาพ้นจากที่พวกเขากล่าวร้าย และเขาเป็นผู้ควรแก่การคารวะ ณ ที่อัลลอฮฺ

İbranice: 

הוי אלה אשר האמינו! אל תהיו דומים לאלה שפגעו במשה, ואלוהים ניקה אותו מאשר אמרו. הוא היה מכובד אצל אלוהים

Hırvatça: 

O vi koji vjerujete, ne budite kao oni koji su Musaa uznemiravali, pa ga je Allah oslobodio onoga što su govorili, i on kod Allaha ugled uživa!

Rumence: 

O, voi cei ce credeţi! Nu fiţi ca cei care l-au necăjit pe Moise. Dumnezeu l-a curăţit de ceea ce spuneau ei şi el fu la mare cinste la Dumnezeu.

Transliteration: 

Ya ayyuha allatheena amanoo la takoonoo kaallatheena athaw moosa fabarraahu Allahu mimma qaloo wakana AAinda Allahi wajeehan

Türkçe: 

Ey iman edenler! Mûsa'ya eziyet edenler gibi olmayın! Allah, Mûsa'yı onların dediğinden uzak tutmuştur. O, Allah katında olumlu, itibarlı bir kul idi.

Sahih International: 

O you who have believed, be not like those who abused Moses; then Allah cleared him of what they said. And he, in the sight of Allah, was distinguished.

İngilizce: 

O ye who believe! Be ye not like those who vexed and insulted Moses, but Allah cleared him of the (calumnies) they had uttered: and he was honourable in Allah's sight.

Azerbaycanca: 

Ey iman gətirənlər! Musaya əziyyət verən kəslər kimi olmayın. Allah (Musanı) onların dediklərindən (böhtanlarından) təmizə çıxartdı. O, Allah yanında çox hörmətli (qədir-qiymətli) idi.

Süleyman Ateş: 

Ey inananlar, şu kimseler gibi olmayın ki, Musa'ya eziyet ettiler de Allah onu onların dediklerinden beraat ettirdi; o, Allah yanında vecih (gözde, itibarlı bir kul) idi.

Diyanet Vakfı: 

Ey iman edenler! Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu, dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah yanında şerefli idi.

Erhan Aktaş: 

Ey Îmân Edenler! Mûsâ’ya eziyet eden kimseler gibi olmayın! Allah; O’nu, onların söylediklerinden(1) temize çıkardı. O, Allah’ın yanında yüzü ak olan biriydi.

Kral Fahd: 

Ey iman edenler! Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu, dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah yanında şerefli idi.

Hasan Basri Çantay: 

Ey îman edenler, siz de Musâyi incitenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah indinde yüzlü (i´tibarlı bir zât) idi.

Muhammed Esed: 

Siz ey imana ermiş olanlar! Musa´ya eziyet eden (İsrailoğulları) gibi olmayın; (unutmayın ki) Allah, (onu kendisine karşı veya kendisi hakkında) ileri sürdükleri iddialardan temize çıkardı çünkü o, Allah katında büyük şeref ve itibar sahibiydi.

Gültekin Onan: 

Ey inananlar, Musa´ya eziyet edenler gibi olmayın

Ali Fikri Yavuz: 

Ey iman edenler! Sizler, Mûsa’ya (iftira ederek) eza edenler gibi olmayın

Portekizce: 

Ó fiéis, não sejais como aqueles que injuriaram Moisés, e sabei que Deus o isentou do que diziam, porque era nobre aosOlhos de Deus.

İsveççe: 

TROENDE! Gör inte som de [israeliter] som förtalade Moses bakom hans rygg! Men Gud friade honom från deras beskyllningar, ja, inför Gud var han en man av hög resning.

Farsça: 

ای اهل ایمان! [درباره پیامبرتان] مانند کسانی نباشید که موسی را [با تهمت و دروغ بستن به او] آزار دادند و خدا او را از آنچه درباره او می گفتند، پاک و مبرّا ساخت، و او نزد خدا آبرومند بود.

Kürtçe: 

ئەی ئەوانەی باوەڕتان ھێناوە وەك ئەو کەسانە مەبن کە موسایان ئازاردا (تۆمەتیان بۆ کرد) جا خوا موسای پاك کردەوە لەوەی دەیانووت (موسا) لای خوا ڕێزو پلە وپایەی ھەبوو

Özbekçe: 

Эй иймон келтирганлар! Мусога озор берганлар каби бўлманглар. Бас, Аллоҳ уни улар айтган нарсадан поклади. Ва у Аллоҳнинг наздида обрўли эди. (Бани исроилликлар Мусо алайҳиссаломга турли озорлар берганлар. Жумладан, жинсий масалада ҳам у зотга озор берган эдилар. Қорун, бир аёлга пул бериб, Мусо алайҳиссаломни бориб зино қилишда айблашга уринишни топширган. Сизлар ҳам Муҳаммадга (с. а. в.) турли озорлар берманглар, хусусан, оилавий тарафдан турли миш-мишлар тарқатиш билан у зотни (с. а. в.) ранжитманглар. Бошларингизга Бани Исроилнинг куни тушиб қолмасин.)

Malayca: 

Wahai orang-orang yang beriman, janganlah kamu menjadi seperti orang-orang (Yahudi) yang telah mencaci Nabi Musa, lalu Allah membersihkannya dari segala cacian yang mereka katakan; dan adalah dia seorang yang mulia di sisi Allah.

Arnavutça: 

O besimtarë, mos u bëni si ata, që e shqetësuan Musain, e Perëndia e pastroi ate nga fjalët që thonin ata, dhe ai te Perëndia ishte i graduar.

Bulgarca: 

О, вярващи, не бъдете като онези, които огорчаваха Муса! Но Аллах го оневини за онова, което говореха и бе почитан при Аллах.

Sırpça: 

О ви који верујете, не будите као они који су узнемиравали Мојсија, па га је Аллах ослободио онога што су говорили, а он код Аллаха има велики углед!

Çekçe: 

Vy, kteří věříte! Nebuďte podobni těm, kdož uráželi Mojžíše! Bůh jej pak zprostil odpovědnosti za to, co hovořili; a byl u Boha ve vážnosti.

Urduca: 

اے لوگو جو ایمان لائے ہو، اُن لوگوں کی طرح نہ بن جاؤ جنہوں نے موسیٰؑ کو اذیتیں دی تھیں، پھر اللہ نے اُن کی بنائی ہوئی باتوں سے اُس کی برأت فرمائی اور وہ اللہ کے نزدیک با عزت تھا

Tacikçe: 

Эй касоне, ки имон овардаед, мабошед монанди он касон, ки Мӯсоро озурда карданд ва Худояш аз он айбе, ки гуфта буданд, покаш сохт ва назди Худо обрӯманд буд.

Tatarca: 

Ий мөэминнәр, бер-берегезне ялган вә кирәкмәгән сүзләр белән рәнҗетүче булмагыз, Муса пәйгамбәрне кавеме кирәкмәгән сүзләр белән рәнҗеткән кебек, Аллаһ Мусаны алар әйткән яман эшләрдән пакь кылды. Муса Аллаһ хозурында мәртәбә иясе иде.

Endonezyaca: 

Hai orang-orang yang beriman, janganlah kamu menjadi seperti orang-orang yang menyakiti Musa; maka Allah membersihkannya dari tuduhan-tuduhan yang mereka katakan. Dan adalah dia seorang yang mempunyai kedudukan terhormat di sisi Allah.

Amharca: 

እናንተ ያመናችሁ ሆይ! እንደእነዚያ ሙሳን እንዳሰቃዩት ሰዎች አትኹኑ፡፡ ካሉትም ነገር ሁሉ አላህ አጠራው፡፡ አላህም ዘንድ ባለሞገስ ነበር፡፡

Tamilce: 

நம்பிக்கையாளர்களே! மூஸாவிற்கு தொந்தரவு தந்தவர்களைப் போன்று நீங்கள் ஆகிவிடாதீர்கள். அவர்கள் கூறியதிலிருந்து (-அந்தக் குற்றச்சாட்டுகளில் இருந்து) அல்லாஹ் அவரை நிரபராதியாக்கினான். அவர் அல்லாஹ்விடம் மிக மதிப்பிற்குரியவராக இருந்தார்.

Korece: 

믿는 자들이여 모세를 험담 한 자들같이 되지 말라 하나님께 서는 그들이 말한 험담을 그로부 터 거두어 가셨나니 그는 하나님 곁에서 영광을 받으리라

Vietnamca: 

Hỡi những người có đức tin! Các ngươi chớ đừng giống như những kẻ đã sách nhiễu Musa bởi Allah đã giải oan cho Y khỏi những điều họ đã cáo buộc. Quả thật, (Musa) là một người bề tôi chính trực.