Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

28

Sûredeki Ayet No: 

41

Ayet No: 

3293

Sayfa No: 

390

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَجَعَلْنَاهُمْ أَئِمَّةً يَدْعُونَ إِلَى النَّارِ ۖ وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ لَا يُنصَرُونَ

Çeviriyazı: 

vece`alnâhüm eimmetey yed`ûne ile-nnâr. veyevme-lḳiyâmeti lâ yünṣarûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onları ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü onlar yardım görmeyeceklerdir.

Diyanet İşleri: 

Onları, ateşe çağıran önderler kıldık; kıyamet günü yardım görmezler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve onları, halkı ateşe çağıran rehberler yaptık ve kıyamet günü de yardım edilmez onlara.

Şaban Piriş: 

Onları, ateşe çağıran önderler yaptık. Kıyamet günü ise onlara yardım olunmayacaktır.

Edip Yüksel: 

Onları, ateşe çağıran önderler kıldık; diriliş gününde de yardım görmezler.

Ali Bulaç: 

Biz, onları ateşe çağıran önderler kıldık; kıyamet günü yardım görmezler.

Suat Yıldırım: 

Onları insanları ateşe çağıran önderler yaptık. Bu dünyada halkı çalıştırıp desteklerini sağlasalar da, kıyamet günü en ufak bir yardım bile görmeyeceklerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onları ateşe dâvet eder ön ayaklar kıldık, yevm-i Kıyamette ise yardım olunmayacaklardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz onları, ateşe çağıran önderler yapmıştık. Kıyamet günü yardım göremeyeceklerdir.

Bekir Sadak: 

Yaptiklarindan dolayi, baslarina bir musibet geldiginde: «Rabbimiz! Bize bir peygamber gonderseydin de, ayetlerine uysak ve muminlerden olsaydik olmaz miydi?» derler.

İbni Kesir: 

Onları, ateşe çağıran önderler kıldık. Kıyamet günü de yardım görmezler.

Adem Uğur: 

Onları, (insanları) ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü onlar yardım görmeyeceklerdir.

İskender Ali Mihr: 

Ve Biz, onları ateşe davet eden imamlar (önderler) kıldık. Ve kıyâmet günü onlara yardım olunmaz.

Celal Yıldırım: 

Biz, onları (tuttukları yol gereği) Cehennem ateşine davet eden liderler kıldık ve Kıyamet gününde ise yardım göremiyecekler.

Tefhim ul Kuran: 

Biz, onları ateşe çağıran önderler kıldık, kıyamet günü yardım görmezler.

Fransızca: 

Nous fîmes d'eux des dirigeants qui appellent les gens au Feu. Et au Jour de la Résurrection ils ne seront pas secourus.

İspanyolca: 

Hicimos de ellos jefes que llaman al Fuego. Y el día de la Resurrección no serán auxiliados.

İtalyanca: 

Ne facemmmo guide che invitano al Fuoco e, nel Giorno della Resurrezione, non saranno soccorsi.

Almanca: 

Und WIR machten sie zu Imamen, die zum Feuer einladen. Und am Tag der Auferstehung wird ihnen nicht beigestanden.

Çince: 

我以他们为召人于火狱的罪魁,复活日,他们将不获援助。

Hollandaca: 

En wij gaven hun bedriegelijke goden, die hunne volgers tot de hel uitnoodigden, en op den dag des oordeels zullen zij tegen de straf niet beschut worden.

Rusça: 

Мы сделали их предводителями, которые призывают в Огонь, и в День воскресения им не окажут помощи.

Somalice: 

waxaana ka Yeellay Madax ugu Yeedha Naarta, Maalinta Qiyaamana looma Gargaaro.

Swahilice: 

Na tuliwafanya ni waongozi waitao kwenye Moto. Na Siku ya Kiyama hawatanusuriwa.

Uygurca: 

ئۇلارنى. بىز دوزاخقا ئۈندەيدىغان پېشۋالار قىلدۇق (يەنى ئۇلارنى بىز دۇنيادا گۇمراھلار ئەگىشىدىغان كۇفرىنىڭ باشلىقلىرى قىلدۇق)، قىيامەت كۈنى ئۇلار ياردەمگە ئېرىشەلمەيدۇ (يەنى قىيامەت كۈنى ئۇلاردىن ئازابنى دەپئى قىلىدىغان مەدەتكار بولمايدۇ)

Japonca: 

われは,かれらを(人びとを)火獄に誘う先導者とした。復活の日には,かれらは助けられることはない。

Arapça (Ürdün): 

«وجعلناهم» في الدنيا «أئمة» بتحقيق الهمزتين وإبدال الثانية ياء رؤساء في الشرك «يدعون إلى النار» بدعائهم إلى الشرك «ويوم القيامة لا يُنصرون» بدفع العذاب عنهم.

Hintçe: 

और हमने उनको (गुमराहों का) पेशवा बनाया कि (लोगों को) जहन्नुम की तरफ बुलाते है और क़यामत के दिन (ऐसे बेकस होगें कि) उनको किसी तरह की मदद न दी जाएगी

Tayca: 

และเราได้ทำให้พวกเขาเป็นหัวหน้า เรียกร้องไปสู่นรกญะฮันนัม และในวันกิยามะฮ์ พวกเขาจะไม่ได้รับความช่วยเหลือ

İbranice: 

והפכנו אותם (פרעה ואנשיו) דוגמה למנהיגים (הכופרים,) הקוראים לאנשים אל תוך האש. וביום תחיית- המתים לא יהיה להם מציל (מגיהינום)

Hırvatça: 

A bili smo ih učinili vođama, koji su pozivali u Vatru, a na Kijametskom danu niko im neće pomoći.

Rumence: 

Noi i-am făcut înainte-mergători ce cheamă către Foc, iar în Ziua Învierii nu vor fi ajutaţi.

Transliteration: 

WajaAAalnahum aimmatan yadAAoona ila alnnari wayawma alqiyamati la yunsaroona

Türkçe: 

Biz onları, ateşe çağıran önderler yapmıştık. Kıyamet günü yardım göremeyeceklerdir.

Sahih International: 

And We made them leaders inviting to the Fire, and on the Day of Resurrection they will not be helped.

İngilizce: 

And we made them (but) leaders inviting to the Fire; and on the Day of Judgment no help shall they find.

Azerbaycanca: 

Biz onları (dünyada insanları) cəhənnəm oduna (küfrə, şirkə) çağıran rəhbərlər etdik. Qiyamət günü onlara (Allahın əzabından qurtarmaq üçün) heç bir kömək edilməyəcəkdir!

Süleyman Ateş: 

Biz onları ateşe çağıran önderler yaptık. Kıyamet günü asla yardım olunmazlar.

Diyanet Vakfı: 

Onları, (insanları) ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü onlar yardım görmeyeceklerdir.

Erhan Aktaş: 

Onları, ateşe çağıran önderler yaptık. Ve kıyâmet günü onlara yardım edilmez.

Kral Fahd: 

Onları, (insanları) ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü onlar yardım görmeyeceklerdir.

Hasan Basri Çantay: 

Biz onları (dünyâda insanları) ateşe da´vet edegelen rehberler yapdık. Kıyamet gününde ise (azâblarının def´i husuusunda) asla yardıma kavuşdurulmayacaklardır.

Muhammed Esed: 

(Yeryüzünde onların işini bitirdik) ve böylece kendilerini (cehennem) ateşinin yolunu gösteren (kötülüğün) sembol tipleri olarak (insanlığın karşısına) çıkardık; öyle ki, Kıyamet Günü´nde böylelerine asla yardım edilmeyecektir;

Gültekin Onan: 

Biz onları ateşe çağıran imamlar kıldık

Ali Fikri Yavuz: 

Biz, onları, ateşe (küfür ve şirke) çağıran öncüler yaptık. Kıyamet gününde ise yardım olunmazlar.

Portekizce: 

E os designamos líderes, para incitarem (seus sequazes) ao fogo infernal; e, no Dia da Ressurreição, não serãosocorridos.

İsveççe: 

Vi gjorde dem till förebilder [för dem] som leder [andra] till helvetet; och på Uppståndelsens dag skall de inte finna hjälpare.

Farsça: 

و آنان را [به کیفر طغیانشان] پیشوایانی که دعوت به آتش می کنند قرار دادیم، و روز قیامت یاری نمی شوند،

Kürtçe: 

ئەوانمان کردە پێشە وایانێک کە (خەڵك) بانگ دەکەن بۆ ئاگری دۆزەخ وە لەڕۆژی دواییشدا یارمەتی نادرێن

Özbekçe: 

Ва уларни дўзахга чақирадиган пешволар қилдик. Қиёмат куни эса, уларга ёрдам берилмас. (Ахир, бу дунёдан ноҳақ такаббурлик қилиб, дўзахга даъват бўйича пешволик билан ўтган бўлсалар, уларга қандай қилиб ёрдам берилиши мумкин?)

Malayca: 

Dan Kami jadikan mereka ketua-ketua (dalam kesesatan) yang mengajak ke neraka (dengan kekufurannya), dan pada hari kiamat pula mereka tidak mendapat sebarang pertolongan.

Arnavutça: 

E, i kemi pasë bërë udhëheqës, që thirrnin në atë që shpie në zjarr; e në Ditën e Kijametit nuk do të ndihmohen.

Bulgarca: 

И ги сторихме водители, призоваващи към Огъня. И в Деня на възкресението не ще им се помогне.

Sırpça: 

А били смо их учинили вођама који су позивали у оно због чега се иде у ватру – а на Судњем дану нико им неће помоћи.

Çekçe: 

A učinili jsme z nich vůdce zvoucí do ohně pekelného a nedostane se jim pomoci v den zmrtvýchvstání.

Urduca: 

ہم نے انہیں جہنم کی طرف دعوت دینے والے پیش رو بنا دیا اور قیامت کے روز وہ کہیں سے کوئی مدد نہ پا سکیں گے

Tacikçe: 

Ва ононро аз он гуна пешвоёне сохтем, ки мардумро ба оташ даъват мекунанд ва дар рӯзи қиёмат касе ёриашон накунад.

Tatarca: 

Без аларны дөньяда имамнар кылдык, алар үзләренә ияргән кешеләрне утка чакыралар, аларга кыямәт көнендә ярдәм бирелмәс.

Endonezyaca: 

Dan Kami jadikan mereka pemimpin-pemimpin yang menyeru (manusia) ke neraka dan pada hari kiamat mereka tidak akan ditolong.

Amharca: 

ወደ እሳት የሚጠሩ መሪዎችም አደረግናቸው፡፡ በትንሣኤም ቀን አይርረዱም፡፡

Tamilce: 

அவர்களை நரகத்தின் பக்கம் அழைக்கிற தலைவர்களாக ஆக்கினோம். மறுமை நாளில் அவர்கள் (எவராலும்) உதவி செய்யப்பட மாட்டார்கள்.

Korece: 

하나님은 그들로 하여금 지 옥에 이르는 인솔자가 되게 하였 으니 부활의 날 그들은 어떤 도움도 받지 못하리라

Vietnamca: 

TA đã làm cho bọn họ thành những tên cầm đầu trong việc kêu gọi người ta đi vào Hỏa Ngục, rồi vào Ngày Phán Xét, bọn họ sẽ không được giúp đỡ.