Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

28

Sûredeki Ayet No: 

26

Ayet No: 

3278

Sayfa No: 

388

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَتْ إِحْدَاهُمَا يَا أَبَتِ اسْتَأْجِرْهُ ۖ إِنَّ خَيْرَ مَنِ اسْتَأْجَرْتَ الْقَوِيُّ الْأَمِينُ

Çeviriyazı: 

ḳâlet iḥdâhümâ yâ ebeti-ste'cirh. inne ḫayra meni-ste'certe-lḳaviyyü-l'emîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Şuayb'ın) iki kızından biri: "Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdır" dedi.

Diyanet İşleri: 

İki kadından biri: "Babacığım! Onu ücretli olarak tut; ücretle tuttuklarının en iyisi bu güçlü ve güvenilir adamdır" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O iki kızın biri de babacığım dedi, onu ücretle tut, şüphe yok ki ücretle tutacağın adamların en hayırlısı, en emini bu.

Şaban Piriş: 

Kızlarından biri: Babacığım, onu ücretli olarak tutuver. Ücretle tutacağın kimselerin en iyisi, güçlü ve güvenilir olan kimsedir, dedi.

Edip Yüksel: 

Onlardan biri, "Babacığım, ona iş ver. O, senin ücretle tuttuklarının en iyisidir; hem güçlü, hem de güvenilir biri," dedi.

Ali Bulaç: 

O (kadın)lardan biri dedi ki: "Ey babacığım, onu ücretli olarak tut; çünkü ücretle tuttuklarının en hayırlısı gerçekten o kuvvetli, güvenilir (biri)dir."

Suat Yıldırım: 

Kızlardan biri: “Babacığım, dedi, bunu işçi olarak tut, zira senin çalıştıracağın en iyi adam, böyle kuvvetli ve güvenli biri olmalıdır.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O ikiden biri dedi ki: «Ey pederim! Onu ücretle (çoban) tut. Şüphe yok ki, tuttuğun ecirlerin en hayırlısı, odur, kuvvetlidir, emindir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kadınlardan biri şöyle dedi: "Babacağım, ücretle tut onu. Her halde ücretle çalıştırdıklarının en hayırlısı olacak; güçlü, güvenilir biri."

Bekir Sadak: 

&quot

İbni Kesir: 

O ikiden biri dedi ki: Babacığım, onu ücretle tut. Çünkü ücretle tuttuklarının en iyisi bu güçlü ve emin kişidir.

Adem Uğur: 

(Şuayb´ın) iki kızından biri: Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi.

İskender Ali Mihr: 

İki kızdan biri: &quot

Celal Yıldırım: 

O iki kızdan biri, «babacığım ! Onu ücretle tut

Tefhim ul Kuran: 

O (kadın)lardan biri dedi ki: «Ey babacağım, onu ücretli olarak tutuver

Fransızca: 

L'une d'elles dit : "ô mon père, engage-le [à ton service] moyennant salaire, car le meilleur à engager c'est celui qui est fort et digne de confiance".

İspanyolca: 

Una de ellas dijo: «¡Padre! ¡Dale un empleo! No podrás emplear a nadie mejor que este hombre, fuerte, de confianza».

İtalyanca: 

Una di quelle disse: «O padre mio, assumilo: è davvero il migliore che tu possa assoldare: è forte e fidato».

Almanca: 

Eine von den Beiden sagte: "Mein Vater! Nimm ihn in deinen Dienst! Gewiß, der Beste, den du in Dienst nimmst, ist der Kraftvolle, der Anzuvertrauende."

Çince: 

那两个女子中的一个说:我的父亲啊!请你雇用他。你最好雇用这个又强壮又忠实的人。

Hollandaca: 

En een der meisjes zeide: Mijn vader, neem dien man, tegen bepaald loon in dienst; de beste dienaar dien gij kunt huren is een geschikt en trouw persoon.

Rusça: 

Одна из двух женщин сказала: "Отец мой! Найми его, ведь лучшим из тех, кого ты наймешь, будет тот, кто силен и заслуживает доверия".

Somalice: 

Waxayna Tidhi Middood Aabbow noo Ijaar, Illeen waxaa u Khayr roon Cid la Ijaarto Mid Xoog Badan oo Aamin ah.

Swahilice: 

Akasema mmoja katika wale wanawake: Ewe baba yetu! Muajiri huyu. Hakika mbora wa kumuajiri ni mwenye nguvu na muaminifu.

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ (يەنى ئاياللارنىڭ) بىرى ئېيتتى: «ئى ئاتا، ئۇنى سەن ئىشلەتكىن، بۇ سەن ئىشلەتكەنلەرنىڭ ئەڭ ياخشىسىدۇر، كۈچلۈك، ئىشەنچلىكتۇر»

Japonca: 

2人の女の1人が言った。「かれを御雇いなさいませ。あなたのために雇って一番善いのは,強健で誠実(な人物)です。」

Arapça (Ürdün): 

«قالت إحداهما» وهي المرسَلة الكبرى أو الصغرى «يا أبت استأجره» اتخذه أجيراً يرعى غنمنا بدلنا «إن خير من استأجرت القوي الأمين» أي استأجره لقوته وأمانته فسألها عنه فأخبرته بما تقدم من رفعه حجر البئر ومن قوله لها: إمشي خلفي وزيادة أنها لما جاءته وعلم بها صوب رأسه فلم يرفعه فرغب في إنكاحه.

Hintçe: 

(इसी असना में) उन दोनों में से एक लड़की ने कहा ऐ अब्बा इन को नौकर रख लीजिए क्योंकि आप जिसको भी नौकर रखें सब में बेहतर वह है जो मज़बूत और अमानतदार हो

Tayca: 

นางคนหนึ่งในสองคนกล่าวว่า “โอ้คุณพ่อจ๋า! จ้างเขาไว้ซิ แท้จริงคนดีที่ท่านควรจะจ้างเขาไว้คือ ผู้ที่แข็งแรง ผู้ที่ซื่อสัตว์”

İbranice: 

אז אמרה אחת מהן: 'הוי אבי! שכור אותו! כי הטוב הסיפורים ביותר שאפשר לשכור הוא החזק והנאמן

Hırvatça: 

"O oče moj", reče jedna od njih, "uzmi ga u najam, najbolje je da unajmiš onog ko je snažan i pouzdan."

Rumence: 

Una dintre femei spuse: “O, tată! Tocmeşte-l în slujba ta. El este cel mai bun dintre cei pe care i-ai putea tocmi, căci este puternic şi vrednic de încredere.”

Transliteration: 

Qalat ihdahuma ya abati istajirhu inna khayra mani istajarta alqawiyyu alameenu

Türkçe: 

Kadınlardan biri şöyle dedi: "Babacağım, ücretle tut onu. Her halde ücretle çalıştırdıklarının en hayırlısı olacak; güçlü, güvenilir biri."

Sahih International: 

One of the women said, "O my father, hire him. Indeed, the best one you can hire is the strong and the trustworthy."

İngilizce: 

Said one of the (damsels): "O my (dear) father! engage him on wages: truly the best of men for thee to employ is the (man) who is strong and trusty"....

Azerbaycanca: 

(O iki qızın) biri dedi: “Atacan! Onu muzdla (çoban) tut, çünki bu güclü, e’tibarlı adam (indiyə qədər) muzdla tutduqlarının ən yaxşısıdır!”

Süleyman Ateş: 

O(kız)lardan biri: "Babacağım, dedi, bunu (çoban) tut işte, çünkü ücretle tuttuklarının en hayırlısı, güçlü, güvenilirdir."

Diyanet Vakfı: 

(Şuayb'ın) iki kızından biri: Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi.

Erhan Aktaş: 

İki kızından biri: “Ey babacığım! Onu ücretle tut. Gerçekten o, ücretle tutacaklarının en iyisi, güçlüsü ve güvenilirdir.” dedi.

Kral Fahd: 

(Şuayb'ın) iki kızından biri: Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi.

Hasan Basri Çantay: 

O ikiden biri: «Babacığım, dedi, onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle kullandıklarının en hayırlısı şübhesiz ki o kuvvetli, emîn (adamdır)».

Muhammed Esed: 

O iki (kız)dan biri: "Babacığım," dedi, "o´nu ücretli olarak yanında tut; çünkü ücretli olarak yanında tutabileceğin en güçlü ve güvenilir kişi bu olacak!"

Gültekin Onan: 

O (kadın)lardan biri dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

O iki kadından biri dedi ki: “- Babacığım! Onu (davarları otlatmak için) ücretle tut. Çünkü tuttuğun ücretlilerin en hayırlısı o, güvenilir, güçlü adamdır.”

Portekizce: 

Uma delas disse, então: Ó meu pai, emprega-o, porque é o melhor que poderás empregar, pois é forte e fiel.

İsveççe: 

En av de två [döttrarna] sade: "Fader! Låt honom arbeta för dig; du kan inte få en bättre man [än han]; han är både stark och pålitlig."

Farsça: 

یکی از آن دو زن گفت: ای پدر! او را استخدام کن؛ زیرا بهترین کسی که استخدام می کنی آن کسی است که نیرومند و امین باشد [و او دارای این صفات است.]

Kürtçe: 

یەکێك لەو دوو (کچە بەباوکی) ووت ئەی باوە گیان بەکرێی بگرە (بۆ شوانی) چونکە بەڕاستی چاکترین کەسە کە بەکرێی بگری بەھێز و ئەمینە (دەس و داوێن پاکە)

Özbekçe: 

Икки (қиз)дан бири: «Эй отагинам, уни ишга ёллаб ол. Чунки ишга ёлланадиган энг яхши кимса кучли ва ишончли кимсадир», деди.

Malayca: 

Salah seorang di antara perempuan yang berdua itu berkata: "Wahai ayah, ambilah dia memjadi orang upahan (mengembala kambing kita), sesungguhnya sebaik-baik orang yang ayah ambil bekerja ialah orang yang kuat, lagi amanah".

Arnavutça: 

O babai im, - tha njëra nga ato dyja – “merre këtë njeri në shërbim, se – me të vërtetë, i forti dhe i besueshmi, është më i mirë që ta marrësh në shërbim”.

Bulgarca: 

Едната от двете рече: “О, татко мой, наеми го! Най-добрия, когото можеш да наемеш, е силният, довереният.”

Sırpça: 

„О мој оче, „рече једна од њих, „узми га у најам, најбоље је да унајмиш оног ко је снажан и поуздан.“

Çekçe: 

Jedna z žen řekla: 'Otče můj, najmi jej jako pastýře, neboť nemůžeš najmout lepšího než tohoto muže silného a spolehlivého.'

Urduca: 

ان دونوں عورتوں میں سے ایک نے اپنے باپ سے کہا "ابّا جان، اس شخص کو نوکر رکھ لیجیے، بہترین آدمی جسے آپ ملازم رکھیں وہی ہو سکتا ہے جو مضبُوط اور امانت دار ہو"

Tacikçe: 

Яке аз он ду гуфт: «Эй падар, ӯро мардикор гир, ки агар чунин кунӣ, беҳтарин марди нерӯманди боваринокест, ки мардикор кардаӣ».

Tatarca: 

Ике кызның берсе әйтте: "Ий атам, бу кешене хакын түләп көтүчелеккә ал, тәхкыйк син хак түләп алган кешеләрнең хәерлесе, куәтлесе һәм әманәтле булганыдыр". Аның шундый икәнен ничек белдең дигәндә, кызы әйтте: "Ун кеше тарта торган чиләкне бер үзе тартып куйларыбызны эчерде һәм чакырырга баргач, күзе төшмәс өчен, мине артыннан кайтарды", – дип.

Endonezyaca: 

Salah seorang dari kedua wanita itu berkata: "Ya bapakku ambillah ia sebagai orang yang bekerja (pada kita), karena sesungguhnya orang yang paling baik yang kamu ambil untuk bekerja (pada kita) ialah orang yang kuat lagi dapat dipercaya".

Amharca: 

ከሁለቱ አንደኛይቱም «አባቴ ሆይ ቅጠረው፡፡ ከቀጠርከው ሰው ሁሉ በላጩ ብርቱው ታማኙ ነውና» አለችው፡፡

Tamilce: 

அவ்விருவரில் ஒருத்தி கூறினாள்: என் தந்தையே! (நம்மிடம் வேலை செய்ய) அவரை கூலிக்கு அமர்த்துவீராக! நீர் கூலிக்கு அமர்த்துபவர்களில் சிறந்தவர் (யாரென்றால்), பலசாலி, நம்பிக்கையாளர் ஆவார்.

Korece: 

두 여인 중 한 여인이 말하 길 아버지 그를 고용하소서 그는 아버지께서 고용하고자 한 가장 훌륭한 자 중에 한 사람으로 힘이 세고 믿을 수 있는 사람입니다

Vietnamca: 

Một trong hai cô gái nói (với cha của mình): “Thưa cha, cha hãy thuê anh ấy giúp việc. Người thực sự tốt nhất để cha thuê giúp việc nên là một người khỏe mạnh và trung thực.”