Arapça:
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا لَن تَمَسَّنَا النَّارُ إِلَّا أَيَّامًا مَّعْدُودَاتٍ ۖ وَغَرَّهُمْ فِي دِينِهِم مَّا كَانُوا يَفْتَرُونَ
Çeviriyazı:
ẕâlike biennehüm ḳâlû len temessene-nnâru illâ eyyâmem ma`dûdât. vegarrahüm fî dînihim mâ kânû yefterûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunun sebebi, onların "belli günlerden başka bize asla ateş azabı dokunmaz" demeleridir. Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadır.
Diyanet İşleri:
Bu, onların: "Bize ateş sadece sayılı birkaç gün değecektir" demelerindendir. Uydurup durdukları şeyler, onları dinlerinde yanıltmıştır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu da, sayılı günlerden başka ateşte kalmayız demelerindendir. Kendi uydurmaları olan bu kanaat, onları dinlerinde de aldatmıştır.
Şaban Piriş:
Bu, (haktan yüz çeviriş) onların: Ateş, bize sayılı günlerin dışında dokunmayacaktır, demeleri yüzündendir. Uydura geldikleri yalanlar onları dinlerinden saptırdı.
Edip Yüksel:
Çünkü onlar, "Cehennem sayılı bir kaç günün dışında bize dokunmayacak," dediler. Uydurdukları şeyler onları dinlerinde böylece yanıltmıştır.
Ali Bulaç:
Bu, onların: "Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak" demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür.
Suat Yıldırım:
Bunun sebebi onların: “Cehennem ateşi bize sayılı günler dışında asla dokunmayacaktır.” iddialarıdır. Uydurdukları bu gibi şeyler, dinleri hakkında kendilerini aldatmıştır. [2,80]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bu da onların, «Bize ateş sayılı günlerden başka asla dokunmayacaktır,» demelerinden dolayıdır. Ve onları, dinlerinde iftira ettikleri şeyler aldatmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Bunun sebebi onların, "Ateş bize sayılı birkaç gün dışında asla dokunmayacaktır" demeleridir. Uydurmuş oldukları yalanlar, dinlerinde kendilerini aldatmaktadır.
Bekir Sadak:
Bu, onlarin: «Bize ates sadece sayili birkac gun degecektir» demelerindendir. Uydurup durduklari seyler, onlari dinlerinde yaniltmistir.
İbni Kesir:
Bu, onların: Sayılı günlerden başka bize, asla ateş dokunmayacak, demeleri yüzündendir. Ve uydurageldikleri şeyler, dinlerinde kendilerini aldatmıştır.
Adem Uğur:
Onların bu tutumları: Bize ateş, sadece sayılı günlerde dokunacaktır, demelerinin bir sonucudur. Onların vaktiyle uydurdukları şeyler de dinleri hakkında kendilerini yanıltmıştır.
İskender Ali Mihr:
Bu, onların "
Celal Yıldırım:
Bunun sebebi, onların «Bize ancak sayılı günlerde ateş dokunacaktır» demeleri ve uydurageldikleri şeyin, dinlerinde kendilerini aldatmasıdır.
Tefhim ul Kuran:
Bu, onların: «Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak» demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür.
Fransızca:
C'est parce qu'ils disent : "Le Feu ne nous touchera que pour un nombre de jours déterminés. Et leurs mensonges les trompent en religion.
İspanyolca:
Es que han dicho: «El fuego no nos tocará más que por días contados». Sus propias mentiras les han engañado en su religión.
İtalyanca:
E ciò perché dicono: "Il Fuoco non ci toccherà, se non per giorni contati " Le loro stesse calunnie li hanno ingannati sulla loro religione.
Almanca:
Dies war so, weil sie sagten: "Das Feuer wird uns nie berühren außer für abgezählte Tage. Und täuschte sie in ihrem Din das, was sie zu erlügen pflegten.
Çince:
这是因为他们说:火绝不接触我们,除非若干有数的日子。他们所捏造的,在他们的宗教方面,已欺骗了他们。
Hollandaca:
Dit deden zij omdat zij zeiden: "Het Hellevuur treft ons slechts een bepaald aantal dagen," en zoo vervielen zij, door eigene denkbeelden in den godsdienst, tot dwaling.
Rusça:
Это - потому, что они говорят: "Огонь коснется нас лишь на считанные дни!" Их обольстило в их религии то, что они измышляли.
Somalice:
Xaxaana ugu wacan inay dheheen ma na tabaato Naaru Maalmo mooyee, waxaa ku dhagray Diinlooda waxay been abuuran jireen.
Swahilice:
Hayo ni kwa sababu walisema: Hautatugusa Moto isipo kuwa kwa siku chache tu. Na yakawadanganya katika dini yao yale ambayo wenyewe waliyo kuwa wakiyazua.
Uygurca:
بۇ ئۇلارنىڭ «دوزاخ ئوتى بىزنى ساناقلىق كۈنلەرلا (يەنى موزايغا چوقۇنغان 40 كۈنلۈك ۋاقىتلا) كۆيدۈرىدۇ» دېگەنلىكلىرى ۋە دىنىي جەھەتتە ئويدۇرۇپ چىقارغان نەرسىلىرىنىڭ ئۆزلىرىنى ئالدىغانلىقى ئۈچۈندۇر
Japonca:
これは,かれらが「わたしたちが業火に触れたとしても何日かの間に過ぎないだろう。」と言うためで,かれらはその教えに就き,自分の樫造したものに欺かれて正しい教えから迷い出ているためである。
Arapça (Ürdün):
«ذلك» التولي والإعراض «بأنهم قالوا» أي بسبب قولهم «لن تمسنا النار إلا أياما معدودات» أربعين يوما مدة عبادة آبائهم العجل ثم تزول عنهم «وغرَّهم في دينهم» متعلق بقوله «ما كانوا يفترون» من قولهم ذلك.
Hintçe:
ये इस वजह से है कि वह लोग कहते हैं कि हमें गिनती के चन्द दिनों के सिवा जहन्नुम की आग हरगिज़ छुएगी भी तो नहीं जो इफ़तेरा परदाज़ी ये लोग बराबर करते आए हैं उसी ने उन्हें उनके दीन में भी धोखा दिया है
Tayca:
นั่นก็เพราะพวกเขากล่าวว่า ไฟนรกนั้นจะไม่แตะต้องพวกเราเลย นอกจากบรรดาวันที่ถูกนับไว้ และสิ่งที่พวกเขากุขึ้นในศาสนาของพวกเขานั้น ได้หลอกลวงพวกเขาให้หลงเชื่อ
İbranice:
זאת כי אמרו: 'לא תיגע בנו האש אלא לימים ספורים.' השלה אותם מה שבדו בדתם
Hırvatça:
To je zato što oni govore: "Vatra nas neće ni dodirnuti više od nekoliko dana!", i u njihovoj vjeri ih zavarava to što su izmišljali.
Rumence:
Şi aceasta, fiindcă ei spun: “Focul nu ne va atinge decât puţine zile.” N-au decât să se lase rătăciţi în legea lor de ceea ce au născocit!
Transliteration:
Thalika biannahum qaloo lan tamassana alnnaru illa ayyaman maAAdoodatin wagharrahum fee deenihim ma kanoo yaftaroona
Türkçe:
Bunun sebebi onların, "Ateş bize sayılı birkaç gün dışında asla dokunmayacaktır" demeleridir. Uydurmuş oldukları yalanlar, dinlerinde kendilerini aldatmaktadır.
Sahih International:
That is because they say, "Never will the Fire touch us except for [a few] numbered days," and [because] they were deluded in their religion by what they were inventing.
İngilizce:
This because they say: "The Fire shall not touch us but for a few numbered days": For their forgeries deceive them as to their own religion.
Azerbaycanca:
Bu (dönüklük) onların: “Cəhənnəm odu bizə bir neçə gündən artıq toxunmaz!” –dediklərinə görədir. Onların öz dinləri barəsində düzəltdikləri uydurmalar (iftiralar) aldadıb yoldan çıxartmışdır.
Süleyman Ateş:
Bu hareketleri, onların: "Bize, ateş sayılı birkaç günden başka dokunmayacak." demelerinden ileri gelmektedir. Uydurdukları şeyler, onları dinlerinde yanıltmıştır...
Diyanet Vakfı:
Onların bu tutumları: Bize ateş, sadece sayılı günlerde dokunacaktır, demelerinin bir sonucudur. Onların vaktiyle uydurdukları şeyler de dinleri hakkında kendilerini yanıltmıştır.
Erhan Aktaş:
Bu dönekliklerinin nedeni, onların: “Ateş bize sayılı birkaç günün dışında dokunmayacak.” şeklindeki inançlarıdır. Uydurup dinlerine yakıştırdıkları bu tür şeyler onları yanıltmaktadır.
Kral Fahd:
Onların bu tutumları: "Bize ateş, sadece sayılı günlerde dokunacaktır" demeleri ve uydurmuş oldukları bu şeyin dinleri hususunda kendilerini aldatmasıdır.
Hasan Basri Çantay:
Bunun sebebi şudur: Onlar «Sayılı günlerden başka bize asla ateş dokunmayacak» dediler. Onların uydurdukları bu şey, dînleri hususunda da (kendilerini) aldatmışdır.
Muhammed Esed:
Çünkü onlar, "Ateş bize birkaç günden fazla dokunmayacak" diye iddia ederler: böylece, uydurdukları batıl inançlar, onların (zamanla) itikatlarına ihanet etmelerine yol açmıştır.
Gültekin Onan:
Bu, onların: "
Ali Fikri Yavuz:
Bu yüz çevirişlerinin sebebi şudur: Çünkü onlar, sayılı birkaç günden başka bize asla ateş dokunmaz demektedirler. Onların (din namına) uydurmakta oldukları yalanları da, kendilerini dinlerinde aldatmaktadır.
Portekizce:
E ainda disseram: O fogo infernal não nos atingirá, senão por alguns dias. Suas próprias invenções os enganaram, em suareligião.
İsveççe:
De har nämligen sagt att Elden inte skall plåga dem mer än ett begränsat antal dagar? Men de lögner som de tänkte ut har gjort dem blinda för vad deras religion [föreskriver].
Farsça:
این روی گردانی به خاطر آن است که گفتند: هرگز آتش [دوزخ در روز قیامت] جز چند روزی به ما نمی رسد و آنچه همواره افترا و دروغ [به خدا] می بستند، آنان را در دینشان مغرور کرده است.
Kürtçe:
ئەمە بەھۆی ئەوەوەیە کە بێگومان ئەوان دەیانووت: ھەرگیز بەر لەشمان ناکەوێت ئاگر تەنھا چەند ڕۆژێکی ژمێررا و کەم نەبێت وە خەڵەتاندنی و (فریویدان) لە دینەکەیاندا ئەو درۆیانەی کە ھەڵیان دەبەست
Özbekçe:
Бунинг сабаби–уларнинг: «Бизга саноқли кунлардан бошқа ҳеч ўт тегмайди», деганларидадир. Тўқиган нарсалари уларни динларида адаштирди.
Malayca:
Yang demikian ialah disebabkan mereka (mendakwa dengan) berkata: "Kami tidak sekali-kali akan disentuh oleh api neraka melainkan beberapa hari sahaja yang boleh dihitung". Mereka (sebenarnya) telah diperdayakan dalam ugama mereka, oleh dakwaan-dakwaan dusta yang mereka telah ada-adakan.
Arnavutça:
Ky mospranim është se ata thanë: “Neve nuk na prek zjarri i skëterrës, përveç nja disa ditë”. Trillimet e tyre i kanë mashtruar ata – në besimin e vet.
Bulgarca:
Това е, защото рекоха: “Нe ще ни засегне Огънят, освен само в броени дни.” И ги заслепи в религията им онова, което бяха съчинили.
Sırpça:
То је зато што они говоре: „Ватра нас неће додиривати више од неколико дана!“ - А лажи које измишљају у њиховом веровању обмањују их.
Çekçe:
A to proto, že řekli: 'Nedotkne se nás oheň, leda na dobu omezenou.' A byli obelstěni v náboženství svém tím, co si sami vymyslili.
Urduca:
ان کا یہ طرز عمل اس وجہ سے ہے کہ وہ کہتے ہیں "آتش دوزخ تو ہمیں مس تک نہ کرے گی اور اگر دوزخ کی سزا ہم کو ملے گی بھی تو بس چند روز" اُن کے خود ساختہ عقیدوں نے اُن کو اپنے دین کے معاملے میں بڑی غلط فہمیوں میں ڈال رکھا ہے
Tacikçe:
Ва ин бад-он сабаб буд, ки мегуфтанд: «Ҷуз чанд рӯзе оташи дӯзах ба мо нарасад». Ва ин дурӯғ, ки бар худ баста буданд, дар дини худ фиребашон дод.
Tatarca:
Кәферләрнең безне җәһәннәм уты тотса да берничә көн генә тотар дип әйтүләре ислам динен вә Коръән хөкемнәрен кабул итмәүләренә сәбәп булды һәм батыл диннәрендә Аллаһуга ялганны ифтира итүләре аларны алдады.
Endonezyaca:
Hal itu adalah karena mereka mengaku: "Kami tidak akan disentuh oleh api neraka kecuali beberapa hari yang dapat dihitung". Mereka diperdayakan dalam agama mereka oleh apa yang selalu mereka ada-adakan.
Amharca:
ይኸ እነርሱ «እሳት የተቆጠሩ ቀኖችን እንጅ አትነካንም» በማለታቸው ነው፡፡ በሃይማኖታቸውም ይቀጣጥፉት የነበሩት ነገር አታለላቸው፡፡
Tamilce:
அதற்கு காரணம், “எண்ணப்படும் (குறிப்பிட்ட) சில நாட்களைத் தவிர (நரக) நெருப்பு எங்களை அறவே தீண்டாது’’ என்று நிச்சயமாக அவர்கள் கூறியதாகும். இன்னும், அவர்கள் தங்களது மார்க்கத்தில் பொய்களை இட்டுக்கட்டி கூறி வந்தது அவர்களை ஏமாற்றிவிட்டது.
Korece:
그들이 말하길 그 불은 우리를 스치지 아니할 것이며 스치더 라도 단지 한정된 며칠간에 불과 하리라 그들은 그들의 종교에 관 해 자신들을 배반하였더라
Vietnamca:
Như thế là vì họ nói: “Hỏa Ngục sẽ không bao giờ chạm đến chúng tôi ngoại trừ một số ngày ít ỏi” Những điều mà họ bịa đặt trong tôn giáo của họ đã đánh lừa họ.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: