Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

146

Ayet No: 

439

Sayfa No: 

68

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَكَأَيِّن مِّن نَّبِيٍّ قَاتَلَ مَعَهُ رِبِّيُّونَ كَثِيرٌ فَمَا وَهَنُوا لِمَا أَصَابَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَمَا ضَعُفُوا وَمَا اسْتَكَانُوا ۗ وَاللَّهُ يُحِبُّ الصَّابِرِينَ

Çeviriyazı: 

vekeeyyim min nebiyyin ḳâtele me`ahû ribbiyyûne keŝîr. femâ vehenû limâ eṣâbehüm fî sebîli-llâhi vemâ ḍa`ufû veme-stekânû. vellâhü yüḥibbu-ṣṣâbirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Nice peygamberler vardı ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostları çarpıştılar; Allah yolunda başlarına gelenlerden yılgınlık göstermediler, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

Diyanet İşleri: 

Nice peygamberlerin yanında Rabbe kul olmuş pek çok kimse savaşmıştır. Allah yolunda başlarına gelenlerden ötürü gevşememişler, yılmamışlar ve boyun eğmemişlerdi. Allah, sabredenleri sever.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Nice peygamberler gelip geçti ki onlarla beraber birçok bilginler, savaşa girişti. Onlar, Allah yolunda başlarına gelenlere dayandılar, ne gevşediler, ne zayıflık gösterdiler, ne de boyun eğdiler ve Allah, sabredenleri sever.

Şaban Piriş: 

Nice peygamberler vardır ki onların yanında bir çok rabbani kimseler (Rabbine yönelen kimse) savaşmıştır. Allah yolunda başlarına gelen musibetler sebebiyle gevşememişler, zaaf göstermemiş ve boyun da eğmemişlerdir. Allah sabredenleri sever.

Edip Yüksel: 

Nice peygamberler var ki kendilerini Rab'lerine adamış birçok kişi onlarla birlikte savaştı. ALLAH yolunda başlarına gelenden ötürü gevşemediler, yılmadılar, boyun eğmediler. ALLAH direnenleri sever.

Ali Bulaç: 

Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever.

Suat Yıldırım: 

Nice peygamberler gelip geçti ki onlarla beraber,kendisini Allah'a adamış birçok rabbanîler savaştı. Onlar, Allah yolunda başlarına gelen zorluklar sebebiyle asla yılmadılar, zayıflık göstermediler, düşmanlarına boyun da eğmediler. Allah böyle sabırlı insanları sever.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve nice peygamberler ile beraber birçok âlimler, savaşta bulundular da Allah yolunda kendilerine isabet eden şeylerden dolayı ne gevşediler ne zaafa düştüler, ne de baş eğdiler. Allah Teâlâ ise sabredenleri sever.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb'e adayan birçok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. Onlar, Allah yolunda kendilerine gelip çatan zorluklar yüzünden gevşememiş, zayıflık göstermemiş, susup pusmamışlardır. Allah sabredenleri sever.

Bekir Sadak: 

Halbuki Mevlaniz Allah´tir. O, yardimcilarin en iyisidir.

İbni Kesir: 

Nice peygamberler, beraberinde Rabba kul olanlardan bir çoğu bulunduğu halde savaştılar ve Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı yılmadılar, boyun eğmediler. Allah, sabredenleri sever.

Adem Uğur: 

Nice peygamberler vardı ki, beraberinde birçok Allah erleri bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

İskender Ali Mihr: 

Ve peygamberlerden niceleri var ki

Celal Yıldırım: 

Peygamberlerden nicelerinin maiyetindeki birçok Allah dostları savaştılar da Allah yolunda kendilerine dokunan elem ve sıkıntılardan dolayı gevşemediler, zaaf göstermediler

Tefhim ul Kuran: 

Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin) ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet) den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne de boyun eğdiler. Allah, sabır gösterenleri sever.

Fransızca: 

Combien de prophètes ont combattu, en compagnie de beaucoup de disciples, ceux-ci ne fléchirent pas à cause de ce qui les atteignit dans le sentier d'Allah. Ils ne faiblirent pas et ils ne cédèrent point. Et Allah aime les endurants.

İspanyolca: 

¡Qué de profetas ha habido, junto a los cuales combatieron muchas miriadas, y no se descorazonaron por los reveses padecidos por Alá, no flaquearon, no cedieron! Alá ama a los tenaces.

İtalyanca: 

Quanti Profeti combatterono affiancati da numerosi discepoli senza perdersi d'animo per ciò che li colpiva sul sentiero di Allah, senza infiacchirsi e senza cedere! Allah ama i perseveranti.

Almanca: 

Und wie viele an Propheten gab es, mit denen viele gottzugewandte Gelehrte gekämpft haben, die weder - aufgrund dessen was sie fi-sabilillah erlitten haben - verzagten, noch schwach wurden, noch sich ihren Feinden unterwarfen. Und ALLAH liebt die sich in Geduld Übenden.

Çince: 

有许多先知,曾有些明哲和他们一同作战,那些明哲没有为在主道上所遭遇的艰难而灰心,懈怠,屈服。真主是喜爱坚忍者的。

Hollandaca: 

Hoevele profeten kampten met hen, die tienduizendmaal zoo sterk waren; toch lieten zij den moed niet zakken om hetgeen zij doorstonden, terwijl zij voor des Heeren godsdienst kampten, en gedroegen zich niet zwak en niet verachtelijk. God mint hen die geduldig volharden.

Rusça: 

Сколько было пророков, рядом с которыми сражалось много набожных верующих! Они не пали духом от того, что постигло их на пути Аллаха, не проявили слабости и не смирились. Аллах любит терпеливых.

Somalice: 

Imisa Nabi la Dilay ooy la Jireen culimo Dagaallami oo Badan, oyna Cabsanin wax ku Dhacay Jidka Eebe Dartiis, Tabarna yareynin, Dulloobinna, Eebana waa jecelyahay kuwa Samra.

Swahilice: 

Na Manabii wangapi walipigana na pamoja nao Waumini wengi wenye ikhlasi! Hawakufanya woga kwa yaliyo wasibu katika Njia ya Mwenyezi Mungu, wala hawakudhoofika wala hawakuwa wanyonge. Na Mwenyezi Mungu huwapenda wanao subiri.

Uygurca: 

نۇرغۇن پەيغەمبەرلەر بىلەن كۆپلىگەن خۇدا جۇي ئۆلىمالار بىرلىكتە جەڭ قىلدى. ئۇلار اﷲ يولىدا يەتكەن كۈلپەتلەردىن روھسىزلانمىدى، بوشاشمىدى، باش ئەگمىدى، اﷲ ئۆزىنىڭ يولىدا دۇچ كەلگەن قىيىنچىلىقلارغا چىداشلىق بەرگۈچىلەرنى دوست تۇتىدۇ

Japonca: 

どれ程の預言者が,信心深い多くの敬神な衆と共ヤこ戦ったか。かれらはアッラーの道において,遭遇したことに気力を落さないで,また弱気にもならず屈しなかった。誠にアッラーは耐え忍ぶものを愛でられる。

Arapça (Ürdün): 

«وكأيِّن» كم «من نبي قاتِلَ» وفي قراءة قَُتل والفاعل ضميره «معه» خبر مبتدؤه «ربِّيون كثير» جموعٌ كثيرة «فما وهَنوا» جبنوا «لما أصابهم في سبيل الله» من الجراح وقتل أنبيائهم وأصحابهم «وما ضعفوا» عن الجهاد «وما استكانوا» خضعوا لعدوهم كما فعلتم حين قبل قُتل النبي «والله يحب الصابرين» على البلاء أي يثيبهم.

Hintçe: 

और (मुसलमानों तुम ही नहीं) ऐसे पैग़म्बर बहुत से गुज़र चुके हैं जिनके साथ बहुतेरे अल्लाह वालों ने (राहे खुदा में) जेहाद किया और फिर उनको ख़ुदा की राह में जो मुसीबत पड़ी है न तो उन्होंने हिम्मत हारी न बोदापन किया (और न दुशमन के सामने) गिड़गिड़ाने लगे और साबित क़दम रहने वालों से ख़ुदा उलफ़त रखता है

Tayca: 

และนะบีกี่มากน้อยแล้ว ที่กลุ่มชนอันมากมายได้ต่อสู้ร่วมกับเขา แล้วพวกเขาหาได้ท้อแท้ไม่ต่อสิ่งที่ได้ประสบแก่พวกเขาในทางของอัลลอฮ์ และพวกเขาหาได้อ่อนกำลังลง และหาได้สยบไม่ และอัลลอฮ์นั้นทรงรักผู้ที่อดทนทั้งหลาย

İbranice: 

וכמה נביאים אשר נלחמו לצדם נאמנים רבים, ולא נפל לבם כתוצאה מכל אשר פגע בהם במלחמתם בשביל אלוהים, ולא נחלשו ולא הביעו כניעה. אלוהים אוהב את הסבלנים

Hırvatça: 

A koliko je bilo vjerovjesnika uz koje su se brojni pobožni ljudi borili, pa nisu klonuli zbog onoga što bi ih zadesilo na putu Allahovom, niti su posustajali, niti se predavali?! A Allah voli strpljive.

Rumence: 

Câţi profeţi nu s-au luptat, având numeroşi ucenici, şi niciodată nu s-au lăsat înfrânţi de greutăţile pe care le întâlneau pe Calea lui Dumnezeu? Ei nici nu au ostenit şi nici nu au dat înapoi. Dumnezeu îi iubeşte pe cei răbdători.

Transliteration: 

Wakaayyin min nabiyyin qatala maAAahu ribbiyyoona katheerun fama wahanoo lima asabahum fee sabeeli Allahi wama daAAufoo wama istakanoo waAllahu yuhibbu alssabireena

Türkçe: 

Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb'e adayan birçok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. Onlar, Allah yolunda kendilerine gelip çatan zorluklar yüzünden gevşememiş, zayıflık göstermemiş, susup pusmamışlardır. Allah sabredenleri sever.

Sahih International: 

And how many a prophet [fought and] with him fought many religious scholars. But they never lost assurance due to what afflicted them in the cause of Allah, nor did they weaken or submit. And Allah loves the steadfast.

İngilizce: 

How many of the prophets fought (in Allah's way), and with them (fought) Large bands of godly men? but they never lost heart if they met with disaster in Allah's way, nor did they weaken (in will) nor give in. And Allah Loves those who are firm and steadfast.

Azerbaycanca: 

Neçə-neçə peyğəmbər bir yığın allahpərəstlə (Allah adamı ilə) birlikdə (düşmənə qarşı) vuruşmuşlar. Lakin onlar Allah yolunda çəkdikləri müsibətlərə görə nə zəiflik, nə acizlik göstərmiş, nə də (kafirlərə) boyun əymişlər. Allah səbr edənləri sevər!

Süleyman Ateş: 

Nice peygamber var ki, kendileriyle beraber birçok erenler çarpıştılar; Allah yolunda başlarında gelenlerden yılmadılar, zayıflık göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

Diyanet Vakfı: 

Nice peygamberler vardı ki, beraberinde birçok Allah erleri bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

Erhan Aktaş: 

Nice Nebilerle, rabbâni(1) olanlar birlikte savaştı. Bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı yılmadılar, zayıflık göstermediler ve boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

Kral Fahd: 

Nice peygamberler vardı ki, beraberinde birçok Allah erleri bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

Hasan Basri Çantay: 

Nice peygamber (gelib geçmişdi ki) maiyyetinde bir çok âlimler muhaarebe etdi de Allah yolunda kendilerine gelen (belâlar) dan dolayı ne gevşeklik, ne za´f göstermediler, (düşmana) boyun da eğmediler. Allah sabr (-u sebat) edenleri sever.

Muhammed Esed: 

Nice peygamber, arkasında Allah´a ram olmuş birçok insanla birlikte (O´nun yolunda) savaşmak zorunda kaldı: Onlar, Allah yolunda çektikleri sıkıntılardan dolayı ne korkuya kapıldılar, ne zayıf düştüler ve ne de kendilerini (düşman önünde) küçük düşürdüler, zira Allah sıkıntılara göğüs gerenleri sever;

Gültekin Onan: 

Nice peygamberle birlikte birçok rabbani (bilginler) savaşa girdiler de, Tanrı yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Tanrı, sabredenleri sever.

Ali Fikri Yavuz: 

Nice Peygamberler vardı ki, beraberlerinde bir çok âlimler savaştı da Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı ümitsizliğe düşmediler, zaaf göstermediler, miskinlik etmediler. Allah sabredenleri sever.

Portekizce: 

Quantos profetas e, com eles, quantos grupos lutaram pela causa de Deus, sem desanimarem com o que lhes aconteceu;não se acovardaram, nem se renderam! Deus aprecia os perseverantes.

İsveççe: 

Hur många profeter har inte måst kämpa [för tron], följda av skaror av män som vigt sina liv åt Gud. De fällde inte modet inför de [prövningar] de måste utstå för Guds sak; de sviktade inte och gav inte vika [för fienden] - Gud älskar dem som håller stånd.

Farsça: 

چه بسا پیامبرانی که انبوهی دانشمندانِ الهی مسلک [و کاملان در دینِ] به همراه او با دشمنان جنگیدند، پس در برابر آسیب هایی که در راه خدا به آنان رسید، سستی نکردند و ناتوان نشدند و [در برابر دشمن] سر تسلیم و فروتنی فرود نیاوردند؛ و خدا شکیبایان را دوست دارد.

Kürtçe: 

زۆر لە پێغەمبەران جەنگ و کوشتاریان کردووە لەگاڵیاندا (شانبەشانیان) زۆر لە زانایان و خواناسان جا سست و دەستە پاچە نەبوون بەھۆی ئەوەی کە دووچاریان بووە لە ڕێی خوادا وە بێ ھێز و لاواز نەبوون وە سەریان شۆڕ نەکرد بۆ دوژمن وە خوا خۆڕاگرانی خۆش دەوێت

Özbekçe: 

Қанчадан қанча Пайғамбарлар билан бирга кўплаб роббонийлар жанг қилганлар. Улар Аллоҳ йўлида етган мусибатдан бўшашмаганлар, заифлашмаганлар ва бўйсунмаганлар. Аллоҳ сабрлиларни севади.

Malayca: 

Dan berapa banyak dari Nabi-nabi (dahulu) telah berperang dengan disertai oleh ramai orang-orang yang taat kepada Allah, maka mereka tidak merasa lemah semangat akan apa yang telah menimpa mereka pada jalan (ugama) Allah dan mereka juga tidak lemah tenaga dan tidak pula mahu tunduk (kepada musuh). Dan (ingatlah), Allah sentiasa mengasihi orang-orang yang sabar.

Arnavutça: 

Sa e sa pejgamberë bashkë me shumë besimtarë të vërtetë luftuan, e megjithatë nuk u përkulën për ato që u goditën në rrugën e Perëndisë, as nuk u demoralizuan as nuk u dobësuan. Perëndia i don durimtarët

Bulgarca: 

И с колко пророци се сражаваха огромни множества, но те не изнемощяваха от онова, което ги сполетяваше по пътя на Аллах, и не проявяваха слабост, и не се огъваха. Аллах обича търпеливите.

Sırpça: 

А колико је било веровесника уз које су се бројни побожни људи борили, па нису клонули због онога што би их задесило на Аллаховом путу, нити су посустајали, нити су се предавали?! А Аллах воли стрпљиве.

Çekçe: 

Kolik proroků bojovalo, majíc na své straně zástupy početné? A přece neochabli na cestě Boží kvůli tomu, co je postihlo z neštěstí, ani nezeslábli a neustoupili. A Bůh miluje vytrvalé.

Urduca: 

اِس سے پہلے کتنے ہی نبی ایسے گزر چکے ہیں جن کے ساتھ مل کر بہت سے خدا پرستوں نے جنگ کی اللہ کی راہ میں جو مصیبتیں اُن پر پڑیں ان سے وہ دل شکستہ نہیں ہوئے، انہوں نے کمزوری نہیں دکھائی، وہ (باطل کے آگے) سرنگوں نہیں ہوئے ایسے ہی صابروں کو اللہ پسند کرتا ہے

Tacikçe: 

Чӣ басо паёмбароне, ки худодӯстони бисер ҳамроҳи онон ба ҷанг рафтанд ва дар роҳи Худо, ҳарчӣ ба онҳо расид, сустӣ накарданд ва нотавон нашуданд ва сар фуруд наёварданд ва Худо сабркунандагонро дӯст дорад.

Tatarca: 

Пәйгамбәр белән бергә Аллаһуга бирелгән күпме мөэминнәр сугышларга чыктылар. Алар сугышларның катылыгыннан ирешкән авырлыктан курыкмадылар, дошманның гаскәре күплегеннән зәгыйфьләнмәделәр вә гаҗизлек тә, мескенлек тә күрсәтмәделәр, бәлки гайрәт белән сугыштылар. Гайрәт белән сугышучыларны вә авырлыкны күтәрүче сабырларны Аллаһ сөяр.

Endonezyaca: 

Dan berapa banyaknya nabi yang berperang bersama-sama mereka sejumlah besar dari pengikut(nya) yang bertakwa. Mereka tidak menjadi lemah karena bencana yang menimpa mereka di jalan Allah, dan tidak lesu dan tidak (pula) menyerah (kepada musuh). Allah menyukai orang-orang yang sabar.

Amharca: 

ከነቢይም ብዙ ሊቃውንት ከርሱ ጋር ኾነው የተዋጉ ብዙ ናቸው፡፡ በአላህም መንገድ ለሚደርስባቸው ነገር አልፈሩም፤ አልደከሙምም፡፡ (ለጠላት) አልተዋረዱምም፡፡ አላህም ትዕግስተኞችን ይወዳል፡፡

Tamilce: 

எத்தனையோ நபிமார்கள், அவர்களுடன் (சேர்ந்து எதிரிகளிடம்) அதிகமான இறை நேச நல்லடியார்கள் போர் புரிந்தனர். ஆக, அல்லாஹ்வின் பாதையில் தங்களுக்கு ஏற்பட்ட (சிரமத்)தின் காரணமாக (எதிரிகள் முன்) அவர்கள் துணிவு இழக்கவில்லை; இன்னும், பலவீனமடையவில்லை; இன்னும், பணியவில்லை. அல்லாஹ் (இத்தகைய) பொறுமையாளர்கள் மீது அன்பு வைக்கிறான்.

Korece: 

많은 선지자들과 많은 학자들이 하나님의 길에서 성전하였더 라 그들은 하나님의 길에서 어려 운 일에 부디칠 때도 실망치 않고 허약하지 아니하였으며 항복하지 도 아니하였으니 하나님은 실로 인내하는 자들을 사랑하심이라

Vietnamca: 

Có biết bao vị Nabi cùng nhiều tín đồ ngoan đạo đã chiến đấu anh dũng trên con đường chính nghĩa của Allah, họ không yếu lòng, không nhục chí cũng như không chùn bước khi gặp gian nan. Quả thật Allah yêu thương những người kiên nhẫn chịu đựng.