Arapça:
قَالَ كَلَّا ۖ فَاذْهَبَا بِآيَاتِنَا ۖ إِنَّا مَعَكُم مُّسْتَمِعُونَ
Çeviriyazı:
ḳâle kellâ. feẕhebâ biâyâtinâ innâ me`aküm müstemi`ûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Allah): "Hayır hayır" buyurdu, "haydi ikiniz âyetlerimizle (mucizelerimizle) gidin. Şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz. (Onları) işitiyoruz."
Diyanet İşleri:
Allah: "Hayır; ikiniz mucizelerimizle gidiniz. Doğrusu Biz sizinle beraber dinlemekteyiz. Firavun'a varınız: "Biz şüphesiz alemlerin Rabbinin elçisiyiz; İsrailoğullarını bizimle beraber gönder, deyiniz" demişti.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Rab, hayır dedi, ikiniz de, delillerimizle gidin, şüphe yok ki biz, sizinleyiz, her şeyi duyarız.
Şaban Piriş:
Asla (bunu yapamazlar), dedi. İkiniz, ayetlerimle birlikte gidin. Şüphesiz biz, sizinle beraberiz işitmekteyiz.
Edip Yüksel:
Dedi ki, "Hayır, siz ikiniz ayetler (vahiy ve mucizeler) imizle gidin. Biz sizinle birlikteyiz; dinliyoruz."
Ali Bulaç:
(Allah:) "Hayır," dedi. "İkiniz de ayetlerimle gidin, şüphesiz sizinle birlikteyiz (ve) işitmekteyiz."
Suat Yıldırım:
“Hayır!” buyurdu, “Benim âyetlerimle gidin, Biz de sizinle beraberiz, olup bitenleri işitiriz.” [28,35; 20,46]
Ömer Nasuhi Bilmen:
26:14
Yaşar Nuri Öztürk:
Hayır, olmaz! dediler. "Ayetlerimizi götürün. Biz sizinleyiz, herşeyi dinlemekteyiz."
Bekir Sadak:
26:20
İbni Kesir:
Buyurdu ki: Hayır, ikiniz ayetlerimizle gidin. Muhakkak Biz, sizinle beraber dinleyicilerdeniz.
Adem Uğur:
Allah buyurdu: Hayır (seni asla öldüremezler)! İkiniz mucizelerimizle gidin. Şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz, (her şeyi) işitmekteyiz.
İskender Ali Mihr:
(Allahû Tealâ): “Hayır, haydi âyetlerimizle (ikiniz birden) gidin! Muhakkak ki Biz, sizinle beraber işitenleriz.” dedi.
Celal Yıldırım:
(Allah ona): «Hayır, bırak bu endişeleri» dedi
Tefhim ul Kuran:
(Allah:) «Hayır,» dedi. «İkiniz de ayetlerimle gidin, hiç şüphesiz sizinle birlikteyiz (ve) işitmekteyiz.»
Fransızca:
Mais [Allah lui] dit : "Jamais ! Allez tous deux avec Nos prodiges. Nous resterons avec vous et Nous écouterons.
İspanyolca:
Dijo: «¡No! ¡Id los dos con Nuestros signos! Estamos con vosotros, escuchamos.
İtalyanca:
Disse: «Invece no, andate entrambi con i Nostri segni. Noi saremo con voi e ascolteremo.
Almanca:
ER sagte: "Nein, sicher nicht! Dann geht beide mit Unseren Ayat! Gewiß, WIR sind mit euch allhörend,
Çince:
主说:绝不如此,你俩带着我的迹象去吧!我确是与你们在一起倾听(你们辩论)的。
Hollandaca:
God zeide: Zij zullen u volstrekt niet dooden: gaat dus met uwe teekenen; want wij zullen met u zijn, en wij willen hooren wat er tusschen u en hen geschiedt.
Rusça:
Он сказал: "Нет! Ступайте вдвоем с Моими знамениями. Мы будем вместе с вами и будем слушать.
Somalice:
Wuxuu Yidhi Ilaahay saas ma aha ee La aada Aayaadkanaga, Anagaa Idinla Jirra Maqlina.
Swahilice:
Akasema: Siyo hivyo kabisa! Nendeni na miujiza yetu. Hakika Sisi tu pamoja nanyi, tunasikiliza.
Uygurca:
اﷲ ئېيتتى: «ھەرگىز ئۇنداق ئەمەس (يەنى سېنى ئۇلار ھەرگىز ئۆلتۈرەلمەيدۇ)، سىلەر مېنىڭ مۆجىزىلىرىمنى ئېلىپ بېرىڭلار، بىز ھەقىقەتەن سىلەر بىلەن بىللە (مۇنازىرەڭلارنى) ئاڭلاپ تۇرىمىز
Japonca:
かれは仰せられた。「決してそうではない。あなたがた両人は,わが印を持って行け。本当にわれは,あなたがたと一緒にいて,聞いているのである。
Arapça (Ürdün):
«قال» تعالى: «كلا» لا يقتلونك «فاذهبا» أي أنت وأخوك، ففيه تغليب الحاضر على الغائب «بآياتنا إنا معكم مستمعون» ما تقولون وما يقال لكم، أجريا مجرى الجماعة.
Hintçe:
तो मैं डरता हूँ कि (शायद) मुझे ये लाग मार डालें ख़ुदा ने कहा हरगिज़ नहीं अच्छा तुम दोनों हमारी निशानियाँ लेकर जाओ हम तुम्हारे साथ हैं
Tayca:
พระองค์ตรัสว่า ไม่ดอก! ดังนั้นเจ้าทั้งสองจงไปเถิดพร้อมด้วยสัญญาณทั้งหลาย ของเราแท้จริงเราอยู่กับพวกเจ้า เป็นผู้ฟัง
İbranice:
(אלוהים) אמר: 'לא ולא! לכו שניכם עם ניסינו ואותותינו, ואנו מאזינים לכם
Hırvatça:
"Neće!", reče On. "Idite obojica sa znakovima Našim, Mi ćemo s vama biti i slušati.
Rumence:
Dumnezeu spuse: “Ba nu!... Plecaţi amândoi cu semnele Noastre. Vom fi cu voi şi vom asculta.
Transliteration:
Qala kalla faithhaba biayatina inna maAAakum mustamiAAoona
Türkçe:
"Hayır, olmaz!" dediler. "Ayetlerimizi götürün. Biz sizinleyiz, herşeyi dinlemekteyiz."
Sahih International:
[Allah] said, "No. Go both of you with Our signs; indeed, We are with you, listening.
İngilizce:
Allah said: "By no means! proceed then, both of you, with Our Signs; We are with you, and will listen (to your call).
Azerbaycanca:
(Allah) buyurdu: “Xeyr! (Fir’on səni əsla öldürə bilməz!) Hər ikiniz mö’cüzələrinizlə (Fir’onun yanına) gedin. Şübhəsiz ki, Biz də sizinlə birlikdə (Fir’on tayfasının nə dediyini) eşidəcəyik!
Süleyman Ateş:
(Allah): "Hayır, dedi, ikiniz de ayetlerimizle gidin, biz sizinle beraberiz, (aranızda geçecekleri) dinliyoruz."
Diyanet Vakfı:
Allah buyurdu: Hayır (seni asla öldüremezler)! İkiniz mucizelerimizle gidin. Şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz, (her şeyi) işitmekteyiz.
Erhan Aktaş:
“Hayır, haydi ikiniz âyetlerimizle gidin! Kuşkusuz Biz, sizinle beraber işitenleriz.(1)” dedi.
Kral Fahd:
Allah buyurdu: Hayır (seni asla öldüremezler)! İkiniz mucizelerimizle gidin. Şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz, (her şeyi) işitmekteyiz.
Hasan Basri Çantay:
(Allah) dedi: «Hayır. İkiniz de âyetlerimizle gidin. Şübhesiz ki biz sizinle beraberiz, (her şey´i) işidiciyiz».
Muhammed Esed:
(Allah:) "Hayır, asla!" dedi, "Yine de, siz ikiniz mesajlarımızla gidin; (yapacağınız çağrıyı) izlemek üzere Biz de sizinle beraberiz!
Gültekin Onan:
(Tanrı:) "
Ali Fikri Yavuz:
Allah şöyle buyurdu: “ -Hayır, ikiniz de mucizelerimizle hemen gidin. Muhakkak ki biz sizinle beraberiz, işiticileriz.
Portekizce:
Disse (Deus): De maneira nenhum (farão isso)! Ireis ambos, com os Nossos sinais e estaremos convosco, vigiando.
İsveççe:
[Gud] svarade: "Du har ingenting att frukta! Bege er nu i väg med Våra tecken, [du och din broder]; Vi skall vara med er och lyssna [till allt].
Farsça:
[خدا] گفت: این چنین نیست [که فرعون بر تو پیروز شود] پس شما دو نفر معجزات ما را ببرید که یقیناً ما همراه شما شنونده [گفتار هر دو طرف] هستیم [پس شما دو نفر را بر پایه دلیل و برهان و معجزه بر آنان پیروز می کنیم.]
Kürtçe:
(خوا) فەرمووی نەخێر (ئەوەی باست کرد ھیچی روونادات) کەواتە ھەردووکتان بەموعجیزەکانمانەوە بڕۆن (بۆ لای فیرعەون و گەلەکەی) ئێمە لەگەڵتان گوێ دەگرین
Özbekçe:
У зот: «Йўқ! Бас, иккингиз Бизнинг оят-мўъжизаларимиз ила боринглар. Албатта, Биз иккингиз билан эшитгувчилармиз.
Malayca:
Allah berfirman: "Jangan! Jangan fikir (akan berlaku apa yang engkau bimbangkan itu)! Oleh itu pergilah kamu berdua membawa mukjizat-mukjizat Kami (yang membuktikan kebenaran kamu); sesungguhnya Kami ada bersama-sama kamu: mendengar.
Arnavutça:
(Perëndia) tha: “Kurrsesi! (Nuk do të vrasin, por) shkoni që të dy me argumentet Tona. Me të vërtetë, Na jemi me ju dhe dëgjojmë.
Bulgarca:
Каза: “Не [няма да те убият]! Двамата вървете с Нашите знамения! Ние сме с вас - чуващи.
Sırpça:
„Неће!“ Рече Аллах. „Идите обојица са Нашим доказима, Ми ћемо са вама да будемо и слушамо.
Çekçe:
I řekl Bůh: 'Nikoliv, půjdete oba s Našimi znameními a My, naslouchajíce, budeme s vámi.
Urduca:
فرمایا "ہرگز نہیں، تم دونوں جاؤ ہماری نشانیاں لے کر، ہم تمہارے ساتھ سب کچھ سنتے رہیں گے
Tacikçe:
Гуфт: «Ҳаргиз, оёти Маро ҳар ду назди онҳо бибаред, Мо низ бо шумо ҳастем ва гӯшкунандаем.
Tatarca:
Аллаһ әйтте: "Юк үтермәсләр, барыгыз икәү Минем аятьләрем белен, Без сезнең белән бергәбез, сүзегезне ишетәбез.
Endonezyaca:
Allah berfirman: "Jangan takut (mereka tidak akan dapat membunuhmu), maka pergilah kamu berdua dengan membawa ayat-ayat Kami (mukjizat-mukjizat); sesungguhnya Kami bersamamu mendengarkan (apa-apa yang mereka katakan),
Amharca:
(አላህ) አለ «ተው! (አይነኩህም)፡፡ በተዓምራቶቻችንም ኺዱ፡፡ እኛ ከእናንተ ጋር ሰሚዎች ነንና፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்) கூறினான்: “அவ்வாறல்ல! ஆக, நீங்கள் இருவரும் எனது அத்தாட்சிகளை (அவர்களிடம்) கொண்டு செல்லுங்கள். நிச்சயமாக நாம் உங்களுடன் (அனைத்தையும்) செவியேற்பவர்களாக (இன்னும் பார்ப்பவர்களாக) இருக்கிறோம்.
Korece:
이에 하나님께서 둘에게 이 르시길 결코 그렇지 아니 하거늘 우리의 예증을 가지고 가라 내가 너희와 함께 하여 너희의 부름에 웅하리라
Vietnamca:
(Allah) phán bảo (Musa và Harun): “Sẽ không sao, hai ngươi cứ lên đường với những Phép Lạ của TA. Quả thật TA sẽ ở cùng với hai ngươi, TA luôn nghe thấy tất cả.”
Ayet Linkleri: