Arapça:
قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِلَّا مَن شَاءَ أَن يَتَّخِذَ إِلَىٰ رَبِّهِ سَبِيلًا
Çeviriyazı:
ḳul mâ es'elüküm `aleyhi min ecrin illâ men şâe ey yetteḫiẕe ilâ rabbihî sebîlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Ben, buna karşı sizden bir ücret değil, ancak Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler (olmanızı) istiyorum."
Diyanet İşleri:
De ki: "Ben buna karşı sizden bir ücret değil, ancak, Rabbine doğru bir yol tutmak dileyen kimseler olmanızı istiyorum."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Ben, Kur'an'ı tebliğ ettiğimden dolayı sizden bir ücret istemiyorum, ancak yolunu Rabbine doğrultan adamlar istiyorum.
Şaban Piriş:
De ki: Ben, bunun için sizden bir ücret istemiyorum. Ancak, dileyen kimsenin Rabbine giden yol (da harcamak)/tutmak isteyen başka.
Edip Yüksel:
De ki, "Ben görevime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Sadece, Rabbine ulaşacak yolu arayanlar olmanızı istiyorum."
Ali Bulaç:
De ki: "Ben buna karşılık, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen (insanlar olmanız) dışında sizden bir ücret istemiyorum."
Suat Yıldırım:
De ki: “Benim bu hizmet için sizden istediğim hiç bir ücret yoktur. Tek isteğim, dileyen kimsenin Rabbine giden yolu bulmasıdır.” [38,86; 26,89; 42,23]
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Ben bunun üzerine sizden bir ücret istemiyorum, ancak Rabine doğru bir yol ittihaz etmek isteyen kimseyi istiyorum.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Onun karşılığında sizden bir ücret istemiyorum; ancak Rabbine varmak için bir yol tutmayı dileyenler istiyorum."
Bekir Sadak:
Rahman kullari yeryuzunde mutevazi yururler. Bilgisizler kendilerine takildiklari zaman onlara guzel ve yumusak soz soylerler.
İbni Kesir:
De ki: Buna karşılık ben, sizden bir ücret değil, sadece Rabbıma doğru bir yol tutmak isteyen kimseler olmanızı istiyorum.
Adem Uğur:
De ki: Buna karşılık, sizden, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler (olmanız) dışında herhangi bir ücret istemiyorum.
İskender Ali Mihr:
De ki: “Ben sizden onun için (tebliğ için) dileyen kimsenin, Rabbine ulaştıran bir yol edinmesinden başka bir ecir (karşılık) istemiyorum.”
Celal Yıldırım:
De ki:Ben buna (hizmete) karşı sizden bir ücret istemiyorum
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Ben buna karşılık, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen (insanlar olmanız) dışında sizden bir ücret istemiyorum.»
Fransızca:
Dis : "Je ne vous en demande aucun salaire (pour moi même). Toutefois, celui qui veut suivre un chemin conduisant vers son Seigneur [est libre de dépenser dans la voie d'Allah]".
İspanyolca:
Di: «No os pido a cambio ningún salario. Sólo que, quien quiera, ¡que emprenda camino hacia su Señor!»
İtalyanca:
Di': «Non vi chiedo ricompensa alcuna, ma solo che, chi lo voglia, segua la via [che conduce] al suo Signore».
Almanca:
Sag: "Ich verlange von euch dafür keinen Lohn! Nur wer zu seinem HERRN einen Weg einschlagen will, (soll es tun)."
Çince:
你说:我对于完成这项使命,不向你们索取任何报酬, 但望有志者能由此大道而达到其主宰。
Hollandaca:
Zeg: ik vraag van u geene belooning voor deze mijne prediking, behalve de bekeering van hem, die begeeren zal, den weg van zijn Heer te kiezen.
Rusça:
Скажи: "Я не прошу у вас за это никакого вознаграждения, кроме того, чтобы желающие встали на путь к своему Господу".
Somalice:
Waxaad Dhahdaa Idinkama warsado (Xaqa Gaadhsiintiisa) UJuuro Ruuxiise dooni inuu ka Yeesho Eebehiis Xaggiisa Waddo (Khayr ha falo).
Swahilice:
Sema: Sikukuombeni ujira juu yake; ila atakaye na ashike njia iendayo kwa Mola wake Mlezi.
Uygurca:
ئېيتقىنكى، «مەن (اﷲ نىڭ ئەمرىنى) تەبلىغ قىلغانلىقىمغا سىلەردىن ھېچ ھەق تەلەپ قىلمايمەن، پەقەت (مېنىڭ تىلەيدىغىنىم شۇكى، مېنىڭ دىنىمغا ئەگىشىش بىلەن (پەرۋەردىگارى تەرەپكە يول ئېلىشنى خالايدىغانلار) يول ئالسۇن)»
Japonca:
言ってやるがいい。「わたしはこれに対し,あなたがたに何の報酬も求めない。誰もが,主への(正しい)道を望めばよい」
Arapça (Ürdün):
«قل ما أسألكم عليه» أي على تبليغ ما أرسلت به «من أجر إلا» لكن «من شاء أن يتخذ إلى ربه سبيلا» طريقا بإنفاق ماله في مرضاته تعالى فلا أمنعه من ذلك.
Hintçe:
और उन लोगों से तुम कह दो कि मै इस (तबलीगे रिसालत) पर तुमसे कुछ मज़दूरी तो माँगता नहीं हूँ मगर तमन्ना ये है कि जो चाहे अपने परवरदिगार तक पहुँचने की राह पकडे
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด ”ฉันมิได้ขอค่าจ้างจากพวกท่านในการเผยแพร่ เว้นแต่ว่าผู้ใดประสงค์ก็ให้เขายึดเป็นแนวทางไปสู่พระเจ้าของเขา”
İbranice:
אמור להם: 'איני דורש מכם גמול על זה, אני רק עוזר לכם ולכל מי שירצה למצוא שביל אל ריבונו
Hırvatça:
Reci: "Za ovo od vas ne tražim druge nagrade osim da onaj koji hoće pođe Putem koji vodi njegovu Gospodaru."
Rumence:
Spune: “Eu nu vă cer răsplată, ci numai îndreptarea către Domnul său a celui care voieşte.”
Transliteration:
Qul ma asalukum AAalayhi min ajrin illa man shaa an yattakhitha ila rabbihi sabeelan
Türkçe:
De ki: "Onun karşılığında sizden bir ücret istemiyorum; ancak Rabbine varmak için bir yol tutmayı dileyenler istiyorum."
Sahih International:
Say, "I do not ask of you for it any payment - only that whoever wills might take to his Lord a way."
İngilizce:
Say: "No reward do I ask of you for it but this: that each one who will may take a (straight) Path to his Lord."
Azerbaycanca:
De: “Mən sizdən buna (dini, peyğəmbərliyi təbliğ etməyə) görə heç bir muzd (əvəz) istəmirəm, ancaq Rəbbinə tərəf doğru yol tapmaq diləyən kimsələr istəyirəm. (Mən öz peyğəmbərliyimə görə sizdən heç bir şey istəmirəm, lakin iman gətirmiş bir şəxs malını Allah yolunda sərf etsə, ona da mane olan deyiləm).
Süleyman Ateş:
Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; ancak Rabbine varan yola girmek isteyene yol gösteriyorum de.
Diyanet Vakfı:
De ki: Buna karşılık, sizden, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler (olmanız) dışında herhangi bir ücret istemiyorum.
Erhan Aktaş:
De ki: “Yaptığım çağrı için; sizden, Rabb’inizin yolunu seçmenizi istemekten başka bir ücret istemiyorum.”(1)
Kral Fahd:
De ki: Buna karşılık, sizden, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler (olmanız) dışında herhangi bir ücret istemiyorum.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Ben bu (teblîğıma) karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Ancak Rabbine (doğru) bir yol tutmayı dileyen adamlar (istiyorum).
Muhammed Esed:
De ki: "Bunun için sizden, dileyen kimsenin Rabbine giden yolu bulmasından başka bir karşılık istemiyorum!"
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), de ki: “-Ben bu yaptığım tebliğe karşı sizden bir ücret istemiyorum, ancak Rabbine bir iman ve itaat yolu tutmak isteyen kimseler istiyorum.”
Portekizce:
Dize-lhes: Não vos exijo, por isso, recompensa alguma, além de pedir, a quem quiser encaminhar-se até a senda do seuSenhor, que o faça.
İsveççe:
Säg: "För detta begär jag ingen lön av er; [jag begär] bara att den som är beredd slår in på vägen som leder till hans Herre."
Farsça:
بگو: من از شما [در برابر تبلیغ دین هیچ] پاداشی نمی خواهم، جز اینکه هر که بخواهد [می تواند از برکت هدایت من] راهی به سوی پروردگارش بگیرد.
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ من لەسەر گەیاندنی ئیسلام ھیچ کرێ و پاداشتێک لەئێوە داوا ناکەم بەڵام ھەر کەس ویستی رێگەی پەروردگاری بگرێت (با بیگرێ)
Özbekçe:
Сен: «Мен сизлардан бунинг учун ажр сўрамайман, фақат, ким хоҳласа, Робби томон йўл олишини (сўрайман)», деб айт. (Исломда эътиқод-динга кириш ёки унинг аъзолари сафида бўлиш учун тўланадиган бадал ёки солиғу мажбуриятлар йўқ. Хоҳлаган киши Аллоҳга томон йўл олсин. Унга иймон келтирсин, ибодат қилсин. Бошқалар эса, унинг йўлини тўсмасин.)
Malayca:
Katakanlah: "Aku tidak meminta kepada kamu sebarang balasan bagi apa yang aku sampaikan kepada kamu, selain daripada berimannya seseorang yang mahu mendapatkan jalan sampainya kepada keredaan Allah".
Arnavutça:
Thuaj: “Unë nuk kërkoj nga ju kurrfarë shpërblimi, por vetëm ai që don, le të shkojë rrugës që shpie te Zoti i tij”.
Bulgarca:
Кажи: “Не търся от вас друга отплата за това, освен желанието на някого да поеме пътя към своя Господ.”
Sırpça:
Реци: „За ово од вас не тражим другу награду осим да онај који хоће пође Путем који води његовом Господару.“
Çekçe:
Rci: 'Nežádám od vás za to odměnu žádnou, leda aby ten, kdo chce, se ubíral k Pánu svému cestou správnou.'
Urduca:
اِن سے کہہ دو کہ "میں اس کام پر تم سے کوئی اُجرت نہیں مانگتا، میری اُجرت بس یہی ہے کہ جس کا جی چاہے وہ اپنے رب کا راستہ اختیار کر لے"
Tacikçe:
Бигӯ: «Ман аз шумо ҳеҷ музде наметалабам лекин ҳарки хоҳад, ба суй Парвардигораш роҳе биёбад».
Tatarca:
Әйт: "Мин сезгә ислам динен өйрәткәнем өчен сездән хак сорамыйм, мәгәр берәү мал биреп Аллаһуга якын булуны тели икән, Аллаһ күрсәткән урыннарга малын бирсен!
Endonezyaca:
Katakanlah: "Aku tidak meminta upah sedikitpun kepada kamu dalam menyampaikan risalah itu, melainkan (mengharapkan kepatuhan) orang-orang yang mau mengambil jalan kepada Tuhan nya.
Amharca:
«በእርሱ ላይ ዋጋን በፍጹም አልጠይቃችሁም፡፡ ግን ወደ ጌታው (መልካም) መንገድን ለመያዝ የሻ ሰው (ይሥራ)» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக! நான் இதற்காக உங்களிடம் எவ்வித கூலியையும் கேட்கவில்லை. எனினும், யார் தன் இறைவனிடம் தனக்கு ஒரு பாதையை எடுத்துக்கொள்ள நாடினானோ (அவன் நல்ல வழியில் தனது செல்வத்தை செலவு செய்து இறைவனின் அருளை அடைந்து கொள்ளட்டும்).
Korece:
일러가로되 내가 너희에게 요구하는 것은 보상이 아니라 너 희가 주님께로 이르는 길을 따르 는 것이라
Vietnamca:
Ngươi hãy nói (với họ): “Ta không đòi các người trả công cho Ta về sứ mạng này ngoại trừ việc ai tự nguyện chọn lấy con đường đi đến với Thượng Đế của y.”
Ayet Linkleri: