Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

25

Sûredeki Ayet No: 

48

Ayet No: 

2903

Sayfa No: 

364

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَهُوَ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ بُشْرًا بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِهِ ۚ وَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً طَهُورًا

Çeviriyazı: 

vehüve-lleẕî ersele-rriyâḥa büşram beyne yedey raḥmetih. veenzelnâ mine-ssemâi mâen ṭahûrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen ve gökten tertemiz bir su indiren O'dur.

Diyanet İşleri: 

Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci gönderen O'dur. Ölü bir yeri diriltmek ve yarattığımız nice hayvan ve insanları sulamak için gökten tertemiz su indirmişizdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve öyle bir mabuttur o ki rahmetinden önce bir müjde olarak rüzgarları göndermiştir ve biz, gökten tertemiz bir su olan yağmuru yağdırmadayız.

Şaban Piriş: 

O’dur, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderen! Gökten tertemiz/temizleyici bir su indirdik.

Edip Yüksel: 

Ve O, rahmetinden önce müjdeleyici olarak rüzgarları gönderendir. Ve biz gökten tertemiz bir su indiririz.

Ali Bulaç: 

Ve Kendi rahmetinin önünde rüzgarları müjdeciler olarak gönderen O'dur. Biz, gökten tertemiz su indirdik;

Suat Yıldırım: 

Rüzgârları rahmetinin önünden müjdeci olarak gönderen de O'dur.Ölü diyarlara hayat vermek ve yarattığımız nice hayvanlara ve insanlara su vermek için gökten tertemiz suyu da Biz indirmekteyiz. [22, 5; 42,28; 30,50]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Ve O, o) Zât-ı Kerîm´dir ki, rüzgarları rahmetinin önünde bir müjdeci olarak gönderdi. Ve gökten tertemiz bir su indirdik.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O gönderdi rüzgârı bir müjde olarak rahmetinin önünden. Biz indirdik gökten tertemiz bir su.

Bekir Sadak: 

Insani sudan yaratarak, ona soy sop veren O´dur. Rabbin herseye Kadir´dir.

İbni Kesir: 

Ve O´dur

Adem Uğur: 

(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O´dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.

İskender Ali Mihr: 

Ve rüzgârı, müjdeleyici olarak rahmetinin önünde gönderen, O´dur. Ve Biz, semadan tertemiz su indirdik.

Celal Yıldırım: 

(48-49) O´dur ki rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci gönderdi ve ölü bir ülkeyi diriltmemiz ve yarattığımız davarları ve birçok insanları sulamamız için gökten tertemiz su indirdi.

Tefhim ul Kuran: 

Ve kendi rahmetinin önünde rüzgârları müjdeciler olarak gönderen de O´dur. Biz, gökten tertemiz su indirmiş bulunmaktayız.

Fransızca: 

Et c'est Lui qui envoya les vents comme une annonce précédant Sa miséricorde . Nous fîmes descendre du ciel une eau pure et purifiante,

İspanyolca: 

Él es Quien envía los vientos como nuncios que preceden a Su misericordia. Hacemos bajar del cielo agua pura,

İtalyanca: 

Egli è Colui che invia i venti come annuncio che precede la Sua misericordia; e facciamo scendere dal cielo un'acqua pura,

Almanca: 

Und ER ist Derjenige, Der die Winde als frohe Botschaft vor Seiner Gnade schickte. Und WIR ließen vom Himmel reines Wasser fallen,

Çince: 

主在降恩之前,使风先来报喜。我从云中降下清洁的雨水,

Hollandaca: 

Hij is het, die de winden zendt, door welke de waterwolken voortdrijven, als de voorboden zijner genade; en wij zenden zuiver water van den hemel neder.

Rusça: 

Он - Тот, Кто посылает ветры с доброй вестью о Своей милости. Мы ниспосылаем с неба чистую и очищающую воду,

Somalice: 

Eebe (Sareeye) waa kan u Dira Dabaysha Bishaaro Darteed Naxariistiisa (Roobka) Hortiisa, Waxaana ka soo Dejinay Samada Biyo wax Daahiriya.

Swahilice: 

Naye ndiye anaye zituma pepo kuwa bishara njema kabla ya rehema yake, na tunayateremsha kutoka mbinguni maji safi.

Uygurca: 

اﷲ رەھمىتىنى (يەنى يامغۇرنى) ياغدۇرۇش ئالدىدا شامالنى خۇش خەۋەر قىلىپ ئەۋەتتى، يامغۇر بىلەن ئۆلۈك زېمىننى تىرىلدۈرۈش ۋە بىز ياراتقان ھايۋانلارنى، نۇرغۇن ئىنسانلارنى سۇ بىلەن تەمىنلەش ئۈچۈن، بۇلۇتتىن پاك سۇنى چۈشۈرۈپ بەردۇق

Japonca: 

またかれこそは,その慈雨を降らす前に,吉報の風を吹き起こす御方である。そしてわれは,天から清浄な雨を降らす。

Arapça (Ürdün): 

«وهو الذي أرسل الرياح» وفي قراءة الريح «نُشرا بين يديْ رحمته» متفرقة قدام المطر، وفي قراءة بسكون الشين تخفيفا، وفي أخرى بسكونها ونون مفتوحة مصدر، وفي أخرى بسكونها وضم الموحدة بدل النون: أي مبشرات ومفرد الأولى نشور كرسول والأخيرة بشير «وأنزلنا من السماء ماءً طهورا» مطهرا.

Hintçe: 

और वही तो वह (ख़ुदा) है जिसने अपनी रहमत (बारिश) के आगे आगे हवाओं को खुश ख़बरी देने के लिए (पेश ख़ेमा बना के) भेजा और हम ही ने आसमान से बहुत पाक और सुथरा हुआ पानी बरसाया

Tayca: 

และพระองค์คือผู้ส่งลม เป็นการนำข่าวดีล่วงหน้า ท่ามกลางความเมตตาของพระองค์ และเราได้ประทานน้ำบริสุทธิ์ลงมาจากฟากฟ้า

İbranice: 

והוא אשר הוביל את הרוחות לציון על הגעת רחמיו, והורדנו מן השמים מים טהורים

Hırvatça: 

I On je Taj Koji šalje vjetrove kao radosnu vijest, kao prethodnicu Milosti Svoje; i Mi s neba čistu vodu spuštamo

Rumence: 

El este Cel ce trimite vânturile ca o vestire înainte-mergătoare a milostiveniei Sale. Noi trimitem din cer apă curată

Transliteration: 

Wahuwa allathee arsala alrriyaha bushran bayna yaday rahmatihi waanzalna mina alssamai maan tahooran

Türkçe: 

O gönderdi rüzgârı bir müjde olarak rahmetinin önünden. Biz indirdik gökten tertemiz bir su.

Sahih International: 

And it is He who sends the winds as good tidings before His mercy, and We send down from the sky pure water

İngilizce: 

And He it is Who sends the winds as heralds of glad tidings, going before His mercy, and We send down pure water from the sky,-

Azerbaycanca: 

Küləkləri rəhməti (yağışı) önündə müjdəçi olaraq göndərən də Odur. Biz göydən tərtəmiz su endirdik ki,

Süleyman Ateş: 

Ve O, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci gönderdi. Ve gökten tertemiz bir su indirdik.

Diyanet Vakfı: 

Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.

Erhan Aktaş: 

Rahmetinin önünde rüzgârı haberci olarak gönderen O’dur. Biz, gökten tertemiz bir su indirdik.

Kral Fahd: 

Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. Ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.

Hasan Basri Çantay: 

O, rahmetinin önünde rüzgârları bir müjde (ci) olarak gönderendir. Biz gökden tertemiz su indirdik.

Muhammed Esed: 

Rahmetinin önünden rüzgarları müjdeci olarak gönderen O´dur. Evet, böylece gökten tertemiz suyu Biz indiriyoruz,

Gültekin Onan: 

Ve kendi rahmetinin önünde rüzgarları müjdeciler olarak gönderen O´dur. Biz, gökten tertemiz su indirdik.

Ali Fikri Yavuz: 

Yağmurun önünde, rüzgârları bir müjdeci olarak gönderen O’dur. Biz gökten pâk ve temizleyeci bir su indirdik,

Portekizce: 

Ele é Quem envia os ventos alvissareiros, mercê da Sua misericórdia; e enviamos do céu água pura,

İsveççe: 

Och Han som sänder ut vindarna, som varslar om Hans nåd - så låter Vi rent vatten falla från skyn

Farsça: 

و اوست که بادها را پیشاپیش [باران] رحمتش به عنوان مژده دهنده باران فرستاد، و از آسمان آبی پاک و پاک کننده نازل کردیم.

Kürtçe: 

وە ئەو (خوا) زاتێکە باکان دەنێرێت بەمژدەدەر پێش ڕەحمەتی خۆی (باران بارین) وە لەئاسمانەوە باراندومانە ئاوێکی پاکۆکەر (پاکوخاوێن)

Özbekçe: 

У Ўз раҳмати олдидан шамолларни хушхабар қилиб юборган Зотдир. Ва осмондан пок сув туширдик.

Malayca: 

Dan Dia lah Tuhan yang menghantarkan angin sebagai berita gembira sebelum kedatangan rahmatNya, dan Kami menurunkan dari langit: air yang bersih suci,

Arnavutça: 

Dhe ai, është, që dërgon erërat si sihariq para mëshirës së tij (sjelljen e shiut). Dhe, kemi lëshur prej qiellit ujë të pastër,

Bulgarca: 

Той е, Който праща ветровете като благовестители преди Своята милост. И изсипваме чиста вода от небето,

Sırpça: 

И Он је Тај Који шаље ветрове као радосну вест, као претходницу Своје Милости; и Ми са неба чисту воду спуштамо

Çekçe: 

A On je ten, jenž větry vysílá jako hlasatele milosrdenství Svého; a sesíláme z nebe vodu čistou,

Urduca: 

اور وہی ہے جو اپنی رحمت کے آگے آگے ہواؤں کو بشارت بنا کر بھیجتا ہے پھر آسمان سے پاک پانی نازل کرتا ہے

Tacikçe: 

Ӯст, ки пешопеши раҳмати худ бодҳоро ба мужда додан фиристод. Ва аз осмон обе пок нозил кардем,

Tatarca: 

Вә Ул – Аллаһ рәхмәте белән яңгыр алдыннан җил җибәреп кешеләрне шатландырадыр, ул җилләр кирәк җиргә болытларны алып килерләр, вә Без сезгә болытлардан пакь су иңдердек.

Endonezyaca: 

Dialah yang meniupkan angin (sebagai) pembawa kabar gembira dekat sebelum kedatangan rahmat-nya (hujan); dan Kami turunkan dari langit air yang amat bersih,

Amharca: 

እርሱም ያ ነፋሶችን አብሳሪዎች ሲኾኑ ከዝናሙ በስተፊት የላከ ነው፡፡ ከሰማይም አጥሪ ውሃን አወረድን፡፡

Tamilce: 

அவன்தான் (பல திசைகளிலிருந்து வீசும்) காற்றுகளை (மழை எனும்) தன் அருளுக்கு முன்பாக (மழையின்) நற்செய்தி கூறக்கூடியதாக அனுப்புகிறான். இன்னும், வானத்திலிருந்து மிகவும் சுத்தமான (சுத்தமாக்கக்கூடிய) மழை நீரை நாம் இறக்குகிறோம்.-

Korece: 

그분의 은혜 중의 하나로 은혜의 소식을 전하는 바람을 보내 어 하늘에서 깨끗한 비를 내리게 하시는 분도 그분이시라

Vietnamca: 

Ngài là Đấng đã gởi những luồng gió làm tín hiệu báo trước cơn mưa của Ngài sắp đến. Và TA ban từ trên trời xuống nguồn nước tinh khiết.