Arapça:
يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلَائِكَةَ لَا بُشْرَىٰ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُجْرِمِينَ وَيَقُولُونَ حِجْرًا مَّحْجُورًا
Çeviriyazı:
yevme yeravne-lmelâikete lâ büşrâ yevmeiẕil lilmücrimîne veyeḳûlûne ḥicram maḥcûrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Melekleri görecekleri gün, işte o gün, günahkarlara hiçbir sevinç haberi yoktur. Ve yasak yasak, diyeceklerdir.
Diyanet İşleri:
Melekleri gördükleri gün, işte o gün, suçlulara iyi haber yoktur. Melekler: "İyi haber size yasaktır, yasak!" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Melekleri görecekleri gün, mücrimlere hiçbir müjde yok ve melekler, müjde sözü bile mücrimlere haram diyecekler.
Şaban Piriş:
Melekleri gördükleri gün, işte o gün günahkârlara müjde yoktur. Melekler onlara şöyle der: Sizin için yasak edilmiştir, yasak! diyeceklerdir.
Edip Yüksel:
Melekleri gördükleri gün, suçlular için iç açıcı bir gün olmayacaktır. "Tümüyle kuşatıldık," derler.
Ali Bulaç:
Melekleri görecekleri gün, suçlu-günahkarlara bir müjde yoktur. Ve o gün (melekler onlara) derler ki: "(Size sevinçli haber) Yasaktır, yasak."
Suat Yıldırım:
Gün gelecek, melekleri görecekler; fakat o gün o suçluları sevindirecek hiçbir haber olmayacak ve melekler onlara: “Sevinmek size haram! haram!” diyecekler. [15,8; 8,50; 6,93; 41,30-32]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Melekleri görecekleri gün mücrimler için o gün de bir müjde yoktur ve derler ki: (Müjde) «Haram, memnu.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Melekleri görecekleri günde, o günahkârlara hiçbir müjde yoktur. Şöyle diyecekler: "Yasaktır, yasaklanmıştır!"
Bekir Sadak:
25:27
İbni Kesir:
Melekleri görecekleri gün
Adem Uğur:
(Fakat) melekleri görecekleri gün, günahkârlara o gün hiçbir sevinç haberi yoktur ve: (Size, sevinmek) yasaktır, yasak! diyeceklerdir.
İskender Ali Mihr:
O gün melekleri görecekler, izin günü mücrimlere müjde yoktur. Ve (melekler onlara): “(Size müjde) yasak edilerek haram kılınmıştır.” diyecekler.
Celal Yıldırım:
Melekleri görecekleri gün, evet o gün suçlu günahkârlara hiçbir müjde (haberi) yoktur. Melekler de (müjde haberi size) iyice yasak, yasak ! diyecekler.
Tefhim ul Kuran:
Melekleri görecekleri gün, suçlu günahkârlara bir müjde yoktur. Ve o gün (melekler onlara) derler ki: «(Size sevinçli haber) Yasaktır, yasak.»
Fransızca:
Le jour où ils verront les Anges, ce ne sera pas une bonne nouvelle, ce jour-là, pour les injustes, ils (les Anges) diront : "Barrage totalement défendu" !
İspanyolca:
El día que vean a los ángeles, no habrá, ese día, buenas nuevas para los pecadores. Dirán: «¡Límite infranqueable!»
İtalyanca:
Il Giorno in cui vedranno gli angeli, in quel Giorno gli ingiusti non avranno nessuna buona novella, sarà detto loro: «Rifugio inaccessibile!».
Almanca:
Am Tage, wenn sie die Engel sehen werden, gibt es keine frohe Botschaft an jenem Tag für die schwer Verfehlenden. Und sie (die Engel) sagen: "(Die Dschanna ist für euch) gänzlich verboten."
Çince:
他们看见众天神的日子,犯罪者将没有好消息,众天神要对他们说:(乐园对于你们)是应为严禁的。
Hollandaca:
Op den dag waarop zij de engelen zullen zien komen, zullen er geene blijde tijdingen voor de zondaren zijn, en zij zullen zeggen: Dit zij verre van ons verwijderd.
Rusça:
В тот день, когда они увидят ангелов, для грешников не будет никакой благой вести, и они (ангелы) скажут: "Вот преграда непреодолимая!"
Somalice:
Maalintay Arki Malaa'igta (Geerida) ma Bishaaraystaan Maalintaas Dambiila Yaashu, waxayna Odhan Xijaab oodan iyo Reebnaan yaa ah (Wanaag iyo Isla kulan majiro).
Swahilice:
Siku watakayo waona Malaika haitakuwa furaha siku hiyo kwa wakosefu. Na watasema: Mungu apishe mbali!
Uygurca:
ئۇلار (يەنى مۇشرىكلار) (ئۆزلىرىنىڭ جېنىنى ئېلىش ئۈچۈن چۈشكەن) پەرىشتىلەرنى كۆرگەن كۈنى گۇناھكارلارغا خۇش خەۋەر بولمايدۇ، پەرىشتىلەر ئۇلارغا: «(سىلەرگە جەننەت) ھارامدۇر» دەيدۇ
Japonca:
かれらが天使を見る日,罪人にとって,喜びのない日である。かれら(天使)は言うであろう。「(あなたがたには)禁じられている,遠ざかれ。」
Arapça (Ürdün):
«يوم يرون الملائكة» في جملة الخلائق هو يوم القيامة ونصبه باذكر مقدرا «لا بشرى يومئذٍ للمجرمين» أي الكافرين بخلاف المؤمنين فلهم البشرى بالجنة «ويقولون حِجرا محجورا» على عادتهم في الدنيا إذا نزلت بهم شدة: أي عوذا معاذا يستعيذون من الملائكة، قال تعالى.
Hintçe:
जिस दिन ये लोग फरिश्तों को देखेंगे उस दिन गुनाह गारों को कुछ खुशी न होगी और फरिश्तों को देखकर कहेंगे दूर दफान
Tayca:
วันที่พวกเขาเห็นมะลาอิกะฮ์ ในวันนั้นจะไม่มีข่าวดีสำหรับบรรดาผู้กระทำความผิด และมะลาอิกะฮ์จะกล่าวว่า “สวรรค์จะถูกห้ามอย่างเด็ดขาดสำหรับพวกเขา”
İbranice:
ביום אשר יראו את המלאכים, לא יהיה זה יום בשורה טובה לחוטאים, ויאמרו (המלאכים) להם: 'נאסר עליכם להיכנס אל תוך גן עדן
Hırvatça:
Onaj dan kad ugledaju meleke, neće biti tada radosnog navještaja prestupnicima. I govorit će meleki: "Vama je to potpuno uskraćeno."
Rumence:
În Ziua când cei nelegiuiţi vor vedea îngerii, în Ziua aceea nu vor avea o veste bună şi vor spune: “Este un prag de netrecut!”
Transliteration:
Yawma yarawna almalaikata la bushra yawmaithin lilmujrimeena wayaqooloona hijran mahjooran
Türkçe:
Melekleri görecekleri günde, o günahkârlara hiçbir müjde yoktur. Şöyle diyecekler: "Yasaktır, yasaklanmıştır!"
Sahih International:
The day they see the angels - no good tidings will there be that day for the criminals, and [the angels] will say, "Prevented and inaccessible."
İngilizce:
The Day they see the angels,- no joy will there be to the sinners that Day: The (angels) will say: "There is a barrier forbidden (to you) altogether!"
Azerbaycanca:
Mələkləri görəcəkləri gün – həmin gün günahkarlara (Cənnətlə) heç bir müjdə olmaz. (Mələklər onlara: ) “(Sizə şad xəbər eşitmək) haramdır!” – deyərlər.
Süleyman Ateş:
Melekleri gördükleri gün, işte o gün suçlulara müjde yoktur ve onlar; (Size sevinmek) yasaktır, yasak!" derler.
Diyanet Vakfı:
(Fakat) melekleri görecekleri gün, günahkarlara o gün hiçbir sevinç haberi yoktur ve: (Size, sevinmek) yasaktır, yasak! diyeceklerdir.
Erhan Aktaş:
Suçları kendilerini kuşatmış olanlar, melekleri görecekleri gün, onlar için hiç de sevindirici olmayacak, melekler onlara: “Boşuna beklemeyin size sevindirici haber imkânsız.” diyecekler.
Kral Fahd:
(Fakat) melekleri görecekleri gün, günahkârlara o gün hiçbir sevinç haberi yoktur ve: (Melekler onlara; Size, sevinmek) yasaktır, yasak! diyeceklerdir.
Hasan Basri Çantay:
(Azâb) melekleri (ni) görecekleri gün, (evet) o gün günahkârlara hiçbir sevinc haberi yokdur. (Melekler onlara: «Size) müjde yasak edilmişdir, yasak!» diyeceklerdir.
Muhammed Esed:
(Oysa,) melekleri görecekleri Gün (gelip çatınca), o Gün, günaha gömülüp gitmiş olanlar için asla iyi haberler olmayacak; ve (o Gün böyleleri:) "(Vah bize, meğer) dönüşü olmamacasına (Allah´ın rahmetinden) kovulmuşuz!" diyecekler.
Gültekin Onan:
Melekleri görecekleri gün, suçlu günahkarlara bir müjde yoktur. Ve o gün (melekler onlara) derler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(O zalimler ölüm zamanında) Melekleri görecekleri gün, mücrimlere o gün müjde yoktur. Melekler onlara: “- Size müjde yasak, yasak!...” diyeceklerdir.
Portekizce:
No dia me que virem os anjos, nada haverá de alvissareiro para os pecadores, e (aqueles) lhe dirão: É uma barreiraintransponível.
İsveççe:
Den Dag då de får se änglarna, finns det inte längre något hoppfullt budskap för de trotsiga syndarna och de hörs [klaga]: "Ett [oöverstigligt] hinder [utestänger oss från Guds nåd]!"
Farsça:
روزی که آنان فرشتگان را می بینند، آن روز برای می رمان بشارتی نیست؛ و آنان [به فرشتگان] می گویند: [از شما درخواست داریم که ما را] امان دهید [و آسیب وگزند عذاب را از ما] مانع شوید.
Kürtçe:
ئەو رۆژەی فریشتەکان دەبینن (کاتی مردن یاقیامەت) لەو ڕۆژەدا ھیچ مژدەیەک بۆتاوانباران نییە وە دەڵێن (پەنامان بدەن) بەپەنادانی پارێزراو
Özbekçe:
Улар фаришталарни кўрадиган кунда, ҳа, ўша кунда жиноятчиларга хушхабар бўлмас. Ва у(фаришта)лар: «Ҳаром, ҳаром», дерлар. (Эй кофир-мушриклар, сизларга хушхабар ҳаром, жаннат ҳаром, мағфират ҳаром, меҳр-шафқат ҳаром, осойишталик ҳаром... дерлар.)
Malayca:
(Ingatkanlah) hari mereka melihat malaikat, pada hari itu tiadalah sebarang berita gembira bagi orang-orang yang bersalah (bahkan sebaliknya), dan mereka akan berkata: "Semoga kita jauh - dijauhkan (dari sebarang keadaan yang buruk)".
Arnavutça:
Atë ditë kur t’i shohin engjëjt, për mohuesin nuk ka sihariq dhe thonë: “Ruana o Zot, neve!” (prej engjëjve)
Bulgarca:
В Деня, когато те ще видят ангелите, не ще има в този Ден радостна вест за престъпниците и [ангелите] ще кажат: “Възбранена преграда!”
Sırpça:
Оног Дана кад угледају анђеле, грешници се неће радовати,а анђели ће им говорити: „Милост вам је потпуно ускраћена.“
Çekçe:
V den, kdy anděly spatří - a ten den nebude pro hříšníky radostnou zvěstí - zvolají: 'Přehradu zahrazující postavte mezi nás!'
Urduca:
جس روز یہ فرشتوں کو دیکھیں گے وہ مجرموں کے لیے کسی بشارت کا دن نہ ہوگا، چیخ اٹھیں گے کہ پناہ بخدا
Tacikçe:
Рӯзе, ки фариштагонро бубинанд, дар он рӯз гунаҳкоронро ҳеҷ хушхабаре надиҳанд ва ба инҳо гӯянд: «Хушхабар бар шумо ҳаром аст!»
Tatarca:
Кыямәт көнне ґәзаб фәрештәсен күрерләр, ләкин ул көндә имансызларга шатлык булмас, вә фәрештәләр әйтер: "Имансызларга җәннәткә керү хәрам булды".
Endonezyaca:
Pada hari mereka melihat malaikat dihari itu tidak ada kabar gembira bagi orang-orang yang berdosa mereka berkata: "Hijraan mahjuuraa.
Amharca:
መላእክትን በሚያዩበት ቀን በዚያ ጊዜ ለአመጸኞች ምስራች የላቸውም፡፡ «የተከለከለ ክልክልም አድርገን» ይላሉ፡፡
Tamilce:
அவர்கள் வானவர்களை பார்க்கும் நாளில் (அந்த வானவர்கள் கூறுவார்கள்:) இந்நாளில் குற்றவாளிகளுக்கு நற்செய்தி அறவே இல்லை. இன்னும், (வானவர்கள்) கூறுவார்கள்: “நற்செய்தி உங்களுக்கு முற்றிலும் தடுக்கப்பட்டு விட்டது.”
Korece:
천사들을 보는 그날 모든 죄 인들에겐 기쁨이 없으며 또 천사 들이 말하리라 너희에게는 금지된 것이라
Vietnamca:
Vào ngày mà họ sẽ thấy các Thiên Thần, đó là ngày mà những kẻ tội lỗi sẽ không được một tin vui nào và các Thiên Thần sẽ bảo họ: “Dang ra, hãy dang ra xa!”
Ayet Linkleri: