Arapça:
فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَن تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ
Çeviriyazı:
fî büyûtin eẕine-llâhü en türfe`a veyüẕkera fîhe-smühû yüsebbiḥu lehû fîhâ bilgudüvvi vel'eṣâl.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin okunmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu tesbih ederler.
Diyanet İşleri:
Allah'ın yüksek tutulmasına ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde, insanlar sabah akşam O'nu tesbih ederler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu ışık, o evlerdedir ki Allah, oralarda adının yüceltilmesine ve anılmasına izin vermiştir ve oralarda, sabahakşam onu tenzih edenler vardır.
Şaban Piriş:
(O parlak lamba) Allah’ın yükseltilmesine ve orada isminin anılmasını emrettiği evlerde/mescidlerdedir. Orada, sabah akşam O’nu tesbih ederler.
Edip Yüksel:
(Böyle bir ışık ve hidayet), içlerinde ismi anıldığı için ALLAH'ın onaylayıp yükselttiği evlerdedir. Orada, O'nu sabah akşam yücelten...
Ali Bulaç:
(Bu nur,) Allah'ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir; onların içinde sabah akşam O'nu tesbih ederler.
Suat Yıldırım:
O nûra, Allah'ın yükseltilmesine ve içlerinde kutlu isminin zikredilmesine izin verdiği evlerde (mescidlerde) kavuşulur. Oralarda, sabah akşam O’nun şanını yücelterek tenzih eden öyle yiğitler vardır ki, ne ticaretler, ne alım ve satımlar onları Allah’ı zikretmekten, namazı hakkıyla ifa etmekten, zekâtı vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin dehşetten halden hale döneceği, alt üst olacağı bir günden endişe ederler. [39,47; 73,40; 18,14,42; 76,10; 62,9; 63, 9; 72,18]
Ömer Nasuhi Bilmen:
(O mişkat) Bir nice evlerde ki, Allah-ü Azîmüşşan o evlerin yükseltilmesine ve içlerinde (mübarek) isminin zikredilmesine izin vermiştir. O evlerde kendisi için sabahleyin ve akşam üstleri tesbihte bulunurlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kandil, Allah'ın yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Orada sabah-akşam O'nu tespih eder.
Bekir Sadak:
Goklerin ve yerin hukumranligi Allah´indir. Donus Allah´adir.
İbni Kesir:
O evlerde ki
Adem Uğur:
(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O´nu (öyle kimseler) tesbih eder ki
İskender Ali Mihr:
Allah´ın, içinde İsmi´nin yükseltilmesine ve zikredilmesine izin verdiği evlerin içinde (Allah´ın nuru) vardır. Orada O´nu, sabah akşam tesbih ederler.
Celal Yıldırım:
Allah´ın saygıyla yüksek tutulmasına ve içlerinde isminin anılmasına izin verdiği evlerde (cami ve mecidlerde) sabah-akşam O´na tesbîh ederler.
Tefhim ul Kuran:
(Bu nur,) Allah´ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir
Fransızca:
Dans des maisons [des mosquées] qu'Allah a permis que l'on élève, et où Son Nom est invoqué; Le glorifient en elles matin et après-midi,
İspanyolca:
En casas que Alá ha permitido erigir y que se mencione en ellas Su nombre. En ellas Le glorifican, mañana y tarde,
İtalyanca:
[E si trova questa luce] nelle case che Allah ha permesso di innalzare, in cui il Suo Nome viene menzionato, in cui al mattino e alla sera Egli è glorificato
Almanca:
(Gepriesen wird ER) in Häusern, die ALLAH einzurichten erlaubte und in denen Seines Namens gedacht wird. ER wird darin nach Sonnenaufgang und vor Sonnenuntergang lobgepriesen von
Çince:
有些寺院,真主允许建立之,并允许在其中颂扬他的真名。 在那里朝夕赞颂真主超绝万物的,
Hollandaca:
In de huizen waarvan God de oprichting heeft veroorloofd, opdat daarin zijn naam zou mogen worden herdacht, verkondigen de menschen zijn lof des ochtends en des avonds.
Rusça:
В домах, которые Аллах дозволил воздвигнуть, поминается Его имя. Его славят в них по утрам и перед закатом
Somalice:
(Kaasoo ah) Guryo (Masaajidda) uu idmay Eebe in la Koryeelo Laguna Xuso Dhexdeeda Magaciisa, waxaana ugu Tasbiixsada Dhexdeeda Aroor iyo Galabba.
Swahilice:
Katika Nyumba ambazo Mwenyezi Mungu ameamrisha zitukuzwe, na humo litajwe jina lake, wanamtakasa humo asubuhi na jioni
Uygurca:
اﷲ نىڭ ئۇلۇغلىنىشى ۋە ئىسمىنىڭ ياد ئېتىلىشى بۇيرۇلغان مەسجىدلەردە (مۆمىنلەر) ئەتىگەن – ئاخشامدا تەسبىھ ئېيتىپ تۇرىدۇ
Japonca:
(この燈は)アッラーの許しによって,建てられた家の中にあり,かれの御名がそこで唱えられ,朝夕,そこでかれを讃えて唱念が行われる。
Arapça (Ürdün):
«في بيوت» متعلق بيسبح الآتي «أذن الله أن ترفع» تعظم «ويذكر فيها اسمه» بتوحيده «يسبَّح» بفتح الموحدة وكسرها: أي يُصلِي «له فيها بالغدو» مصدر بمعنى الغدوات: أي البُكر «والآصال» العشايا من بعد الزوال.
Hintçe:
(वह क़न्दील) उन घरों में रौशन है जिनकी निस्बत ख़ुदा ने हुक्म दिया कि उनकी ताज़ीम की जाए और उनमें उसका नाम लिया जाए जिनमें सुबह व शाम वह लोग उसकी तस्बीह किया करते हैं
Tayca:
ในบรรดาบ้าน (หมายถึงมัสยิด) อัลลอฮฺทรงอนุญาติให้เทิดพระเกียรติ และให้พระนามของพระองค์ถูกรำลึกอยู่เสมอ เพื่อที่จะแซ่ซร้องสดุดีแด่พระองค์ในนั้น ทั้งในยามเช้าและยามพลบค่ำ
İbranice:
בבתים אשר התיר אלוהים להקים ולהזכיר בהם את שמו, ושם יהללוהו בוקר וערב
Hırvatça:
U džamijama, koje se voljom Njegovom podižu i u kojima se spominje Njegovo ime- slave i veličaju Njega, ujutro i navečer
Rumence:
(Lampa este) în casele ce Dumnezeu a îngăduit să fie înălţate şi numele Său să fie amintit în ele, şi în ele Îl preamăresc, în zori şi în amurg,
Transliteration:
Fee buyootin athina Allahu an turfaAAa wayuthkara feeha ismuhu yusabbihu lahu feeha bialghuduwwi waalasali
Türkçe:
Kandil, Allah'ın yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Orada sabah-akşam O'nu tespih eder.
Sahih International:
[Such niches are] in mosques which Allah has ordered to be raised and that His name be mentioned therein; exalting Him within them in the morning and the evenings
İngilizce:
(Lit is such a Light) in houses, which Allah hath permitted to be raised to honour; for the celebration, in them, of His name: In them is He glorified in the mornings and in the evenings, (again and again),-
Azerbaycanca:
(Həmin taxça və çıraq) Allahın tikilib ucaldılmasına və Öz adının zikr edilməsinə izin verdiyi o evlərdədir (o məscidlərdədir) ki, orada səhər-axşam Onu təqdis edib şə’ninə tə’riflər deyərlər.
Süleyman Ateş:
(Bu kandil) Allah'ın yükseltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir. Onların içinde sabah akşam O'nu tesbih eder(şanının yüceliğini anar)lar:
Diyanet Vakfı:
(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu (öyle kimseler) tesbih eder ki;
Erhan Aktaş:
(Allah’ın aydınlığı/ışığı) Allah’ın İsmi’nin yüceltilmesine ve öğütlerinin dinlenmesine izin verdiği evlerde(1) vardır. Orada sabah akşam(2) O’nu tesbih(3) ederler.
Kral Fahd:
(Bu kandil) mescidlerdedir ki, Allah, onların temiz tutulup yüceltilmesini ve içinde isminin anılmasını emretmiştir. Adamlar, sabah akşam O'nu oralarda tesbih ederler.
Hasan Basri Çantay:
(O kandil) o evlerde (yakılır ki) Allah, onların yüce tanılmasına ve içlerinde adının anılmasına izin vermişdir. Onlar buralarda sabah ve akşam Onu (Allâhı) tesbîh (ve tenzîh) eder (ler).
Muhammed Esed:
İçlerinde (yalnız) kendi ismi anılsın diye Allah´ın yükseltilmelerine izin verdiği evlerde O´nun kudret ve yüceliğini sabah akşam dile getiren (öyle)
Gültekin Onan:
(Bu nur,) Tanrı´nın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir
Ali Fikri Yavuz:
Bu lâmba, o camilerde yakılır ki, onların yüce tanınmasını ve içlerinde isminin anılmasını Allah emretmiştir. Buralarda sabah ve akşam (beş vakit) Allah’ı tesbih eder namaz kılarlar.
Portekizce:
(Semelhante luz brilha) nos templos que Deus tem consentido sejam erigidos, para que neles seja celebrado o Seu nomee neles O glorifiquem de manhã e à tarde,
İsveççe:
I DE HUS som Gud har befallt skall uppföras för att Hans namn där skall ljuda högt, prisas Han morgon och afton
Farsça:
[این نور] در خانه هایی است که خدا اذن داده [شأن و منزلت و قدر و عظمت آنها] رفعت یابند و نامش در آنها ذکر شود، همواره در آن خانه ها صبح و شام او را تسبیح می گویند.
Kürtçe:
لەمزگەوتانێکدا خوا مۆڵەتیداوە کە بەگەورەو پاک ڕاگیرێ (بەرزو بڵند دروست کرێت) زیکرو یادی خوای تێدا بکرێ لەو (مزگەوتانە)دا تەسبیحاتی خوا دەکەن بەبەیانیان و ئێواراندا
Özbekçe:
(У) бир уйлардаки, Аллоҳ уларнинг кўтарилишига ва уларда Ўз исми зикр қилинишига изн бергандир. Уларда Унга эртаю кеч тасбиҳ айтурлар;
Malayca:
(Nur hidayah petunjuk Allah itu bersinar dengan nyatanya terutama sekali) di rumah-rumah ibadat yang diperintahkan oleh Allah supaya dimuliakan keadaannya dan disebut serta diperingat nama Allah padanya; di situ juga dikerjakan ibadat mensuci dan memuji Allah pada waktu pagi dan petang.
Arnavutça:
Në xhamitë, që u ngritën me urdhërin e Perëndisë dhe në të cilat përmendet emri i Tij – Atë e lavdërojnë, në mëngjes dhe mbrëmje,
Bulgarca:
в домовете, които Аллах позволи да бъдат възвисени и да се споменава в тях Неговото име. Прославят Го там и сутрин, и вечер
Sırpça:
У џамијама, које се Његовом вољом подижу и у којима се спомиње Његово име – Њега славе и величају, ујутру и навече
Çekçe:
V domech, jež Bůh dovolil postavit a v nichž se vzpomíná jména Jeho, slaví Ho ráno i večer
Urduca:
(اُس کے نور کی طرف ہدایت پانے والے) اُن گھروں میں پائے جاتے ہیں جنہیں بلند کرنے کا، اور جن میں اپنے نام کی یاد کا اللہ نے اذن دیا ہے
Tacikçe:
Он нур дар хонаҳоест, ки Худо рухсат дод баланд бардоранд ва номаш дар он ҷо ёд шавад ва Ӯро ҳар бомдоду шабонгоҳ тасбеҳ гӯянд.
Tatarca:
Ул яктылык бирүче шәм мәсҗидләрдә булыр, Аллаһ боерды ул мәсҗидләрне зурларга һәм Аллаһ исемен зекер итәргә, ул мәсҗидләрдә Аллаһуга тәсбих әйтерләр иртәләрдә вә кичләрдә.
Endonezyaca:
Bertasbih kepada Allah di masjid-masjid yang telah diperintahkan untuk dimuliakan dan disebut nama-Nya di dalamnya, pada waktu pagi dan waktu petang,
Amharca:
አላህ እንድትከበርና ስሙ በውስጧ እንዲወሳ ባዘዘው ቤቶች ውስጥ (አወድሱት)፡፡ በውስጧ በጧትና በማታ ለእርሱ ያጠራሉ፡፡
Tamilce:
(அந்த விளக்கு) இறை இல்லங்களில் எரிக்கப்படுகிறது. அவை உயர்த்தி கட்டப்படுவதற்கும் அவற்றில் அவனது பெயர் நினைவு கூறப்படுவதற்கும் அல்லாஹ் கட்டளையிட்டுள்ளான். அவற்றில் காலையிலும் மாலையிலும் (முஃமினான ஆண்கள்) அவனை துதித்து தொழுகிறார்கள்.
Korece:
하나님을 찬양하도록 하나님이 허락한 집들 안에서 빛이 빛 나니 이는 그분의 이름이 그들 안 에서 염원되고 그 안에서 아침과 저녁으로 그분께 영광을 드리도 록 함이라
Vietnamca:
(Ánh Sáng của Allah tỏa ra) trong các ngôi nhà (Masjid), nơi mà Allah cho phép được dựng lên, được giữ sạch, và được tôn vinh; và là nơi mà tên của Ngài được tụng niệm và được tán dương sáng tối.
Ayet Linkleri: