Arapça:
قُل رَّبِّ إِمَّا تُرِيَنِّي مَا يُوعَدُونَ
Çeviriyazı:
ḳur rabbi immâ türiyennî mâ yû`adûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Resulüm!) De ki: Rabbim! Eğer onlara yöneltilen tehdidi (dünyevî sıkıntıyı ve uhrevî azabı) mutlaka göstereceksen,
Diyanet İşleri:
De ki: "Rabbim! Onların tehdit olundukları şeyi bana mutlaka göstereceksen, o zaman beni zalim milletin içinde bulundurma Yarabbi."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Rabbim, onlara vaadedileni bana göstereceksen.
Şaban Piriş:
De ki: Rabbim, onlara vaat edileni eğer bana göstereceksen;
Edip Yüksel:
De ki, "Rabbim, onlara verilen sözü bana gösterirsen,"
Ali Bulaç:
De ki: "Rabbim, eğer onlara va'dolunan (azab)ı mutlaka bana göstereceksen,"
Suat Yıldırım:
De ki: “Ya Rabbî, eğer onlara vâd edilen o azabı bana göstereceksen, beni o zalimler güruhu içinde bırakma!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Yarabbi! Eğer onlara edilen vaîdi bana herhalde gösterecek isen.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Rabbim, tehdit edildikleri şeyi bana mutlaka göstereceksen,
Bekir Sadak:
(99-100) Onlardan birine olum gelince: «Rabbim! Beni geri cevir, belki, yapmadan biraktigimi tamamlar, iyi is islerim» der. Hayir
İbni Kesir:
De ki: Rabbım, onların tehdit olundukları şeyi bana mutlaka göstereceksen,
Adem Uğur:
(Resûlüm!) De ki: "
İskender Ali Mihr:
De ki: “Rabbim, eğer vaadolunan şeyi bana gösterecek isen.”
Celal Yıldırım:
De ki: «Rabbim! İnkarcıların va´dolundukları azabı bana elbette göstereceksen,
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Rabbim, eğer onlara va´dolunan (azab)ı mutlaka bana göstereceksen,»
Fransızca:
Dis : "Seigneur, si jamais Tu me montres ce qui leur est promis;
İspanyolca:
Di: «¡Señor! Si me mostraras aquello con que se les ha amenazado...
İtalyanca:
Di': «Mio Signore, se mai mi mostrerai quello che hai promesso loro...
Almanca:
Sag: "Mein HERR! Wenn DU mich doch noch erleben läßt, was ihnen angedroht wurde -
Çince:
你说:我的主啊!如果你务必要使我看见他们所被警告的(刑罚), --
Hollandaca:
Zeg: O Heer! Zoudt gij mij zekerlijk de wraak willen doen zien waarmede zij zijn bedreigd.
Rusça:
Скажи: "Господи! Если Ты покажешь мне то, что им обещано,
Somalice:
Waxaad Dhahdaa Eebow Hadaad i Tusiso waxa Looyaboohay.
Swahilice:
Sema: Mola wangu Mlezi! Ukinionyesha adhabu waliyo ahidiwa,
Uygurca:
ئېيتقىنكى، «پەرۋەردىگارىم! ئەگەر ماڭا ئۇلارغا (دۇنيادا) ۋەدە قىلغان ئازابنى كۆرسىتىدىغان بولساڭ
Japonca:
言え,「主よ,あなたがかれらに約束したこと(懲罰)を,もしわたし(の在世中)に示されるなら,
Arapça (Ürdün):
«قل رب إما» فيه إدغام إن الشرطية في الزائدة «ترينّي ما يوعدونـ» ـه من العذاب هو صادق بالقتل ببدر.
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम दुआ करो कि ऐ मेरे पालने वाले जिस (अज़ाब) का तूने उनसे वायदा किया है अगर शायद तू मुझे दिखाए
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “ข้าแต่พระเจ้าของข้าพระองค์ หากพระองค์จะทรงให้ข้าพระองค์ได้เห็นสิ่งที่พวกเขาถูกกล่าวเตือนสำทับไว้แล้ว”
İbranice:
אמור: 'ריבוני אם תראה לי את אשר הובטח
Hırvatça:
Reci: "Gospodaru moj, ako ćeš mi pokazati ono što im se prijeteći obećava,
Rumence:
Spune: “Domnul meu! Dacă vreodată îmi vei arăta ceea ce le-ai făgăduit,
Transliteration:
Qul rabbi imma turiyannee ma yooAAadoona
Türkçe:
De ki: "Rabbim, tehdit edildikleri şeyi bana mutlaka göstereceksen,
Sahih International:
Say, [O Muhammad], "My Lord, if You should show me that which they are promised,
İngilizce:
Say: "O my Lord! if Thou wilt show me (in my lifetime) that which they are warned against,-
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) De: “Ey Rəbbim! Əgər (müşriklərə) və’d etdiyin əzabı mənə göstərəcəksənsə,
Süleyman Ateş:
De ki: "Rabbim, eğer onların tehdidedildikleri şeyi mutlaka bana göstereceksen (ben sağ iken onları cezalandıracaksan),"
Diyanet Vakfı:
(Resulüm!) De ki: "Rabbim! Eğer onlara yöneltilen tehdidi (dünyevi sıkıntıyı ve uhrevi azabı) mutlaka bana göstereceksen.
Erhan Aktaş:
De ki: “Rabb’im! Eğer onlara uyarısı yapılan azâbı bana göstereceksen;”
Kral Fahd:
(Rasûlüm!) De ki: «Rabbim! Eğer onlara yöneltilen tehdidi (dünyevî sıkıntıyı ve uhrevî azabı) mutlaka bana göstereceksen
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Rabbim, eğer onların tehdîd edilmekde oldukları (azâbı) herhalde bana göstereceksen»,
Muhammed Esed:
De ki: "Ey Rabbim! (Sana baş kaldıranların) vaad edildikleri azabın gerçekleşmesine tanık olmamı diliyorsan,
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm) de ki: “- Rabbim! Eğer onlara edilen azab va’dini muhakkak bana göstereceksen,
Portekizce:
Dize: Ó Senhor meu, se me fizeres ver (em vida) aquilo quanto ao que são admoestados...
İsveççe:
Säg: "Herre! Om det är Din vilja att låta mig se det [straff] som lovas dem,
Farsça:
بگو: پروردگارا! اگر آن [عذابی] را که به آنان وعده می دهند، به من بنمایانی؛
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ ئەی پەروەردگارم ئەگەر ھەرنیشانم دەدەیت ئەو سزایەی کەبەوان بەڵێن دراوە
Özbekçe:
Сен: «Эй Роббим, агар менга, албатта, уларга ваъда қилинган нарсани кўрсатадиган бўлсанг.
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "Wahai Tuhanku, kiranya Engkau hendak memperlihatkan kepadaku (azab) yang dijanjikan kepada mereka (di dunia), -
Arnavutça:
Thuaj (o Muhammed!): “O Zoti im, nëse më tregon atë që u ke premtuar atyre (dënimin),
Bulgarca:
Кажи [о, Мухаммад]: “Господи мой, ако ми покажеш онова, което им е обещано,
Sırpça:
Реци: „Господару мој, ако ћеш да ми покажеш оно што им се претећи обећава,
Çekçe:
Rci: 'Pane můj, jestliže mi ukážeš to, co slíbeno bylo jim,
Urduca:
اے محمدؐ، دعا کرو کہ "پروردگار، جس عذاب کی اِن کو دھمکی دی جا رہی ہے وہ اگر میری موجودگی میں تو لائے
Tacikçe:
Бигӯ: «Эй Парвардигори, ман, кош чизеро, ки ба онон ваъда дода шуда, ба ман нишон медодӣ.
Tatarca:
Әйт: "Йә Рабби аларга вәгъдә иткән ґәзабыңны миңа күрсәтсәң.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Ya Tuhanku, jika Engkau sungguh-sungguh hendak memperlihatkan kepadaku azab yang diancamkan kepada mereka,
Amharca:
(ሙሐመድ ሆይ!) በል «ጌታዬ ሆይ! የሚያስፈራሩበትን (ቅጣት) ብታሳየኝ፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக: “என் இறைவா! அவர்கள் (தண்டனையில்) எதை எச்சரிக்கப்படுகிறார்களோ அதை நீ எனக்கு காண்பித்தால் (அவர்களுடன் என்னையும் அழித்துவிடாதே)!
Korece:
일러가로되 주여 저로 하여 금 그들에게 약속된 것을 보이시 려면
Vietnamca:
(Hỡi Thiên Sứ Muhammad!) Ngươi hãy nói (trong lời cầu nguyện): “Lạy Thượng Đế của bề tôi, nếu Ngài cho bề tôi nhìn thấy điều (hình phạt) được hứa với họ,”
Ayet Linkleri: