Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

23

Ayet No: 

2696

Sayfa No: 

343

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِ فَقَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُ ۖ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Çeviriyazı: 

veleḳad erselnâ nûḥan ilâ ḳavmihî feḳâle yâ ḳavmi-`büdü-llâhe mâ leküm min ilâhin gayruh. efelâ tetteḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

And olsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik. "Ey kavmim dedi, Allah'a kulluk edin. O'ndan başka tanrınız yoktur. Hâlâ sakınmaz mısınız?"

Diyanet İşleri: 

And olsun ki Nuh'u milletine gönderdik; onlara: "Ey milletim! Allah'a kulluk edin; O'ndan başka tanrınız yoktur; sakınmaz mısınız?" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve andolsun ki Nuh'u kavmine gönderdik de ey kavmim dedi, kulluk edin Allah'a, size yoktur ondan başka bir mabut, hala mı çekinmeyeceksiniz?

Şaban Piriş: 

Nuh’u kavmine (Rasûl olarak) göndermiştik. Dedi ki: Ey kavmim, Allah’a ibadet ediniz. O’ndan başka bir ilahınız yoktur. O halde (şirk koşmaktan) sakınmaz mısınız?

Edip Yüksel: 

Nuh'u halkına göndermiştik de, "Halkım, ALLAH'a kulluk ediniz. O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Saygı duyup erdemli davranmaz mısınız," demişti.

Ali Bulaç: 

Andolsun, Biz Nuh'u kendi kavmine (elçi olarak) gönderdik. Böylece kavmine dedi ki: "Ey Kavmim, Allah'a kulluk edin. O'nun dışında sizin başka İlahınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?"

Suat Yıldırım: 

Bir zaman, halkını irşad etmesi gayesiyle Nûh'u gönderdik de: “Ey halkım, dedi, yalnız Allah’a ibadet ediniz. Zira sizin Ondan başka ilahınız yoktur. Gerçek bu iken hâlâ şirkten sakınmaz mısınız?”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Andolsun ki, Nûh´u kavmine gönderdik de dedi ki: «Ey kavmim! Allah´a ibadet edin, sizin için O´ndan başka bir ilâh yoktur. Artık ittikada bulunmaz mısınız?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, Nûh'u toplumuna resul olarak gönderdik de o şöyle dedi: "Ey toplumum! Allah'a kulluk/ibadet edin! O'ndan başka tanrınız yok sizin. Hâlâ sakınmayacak mısınız?"

Bekir Sadak: 

«ORabbim! Beni mubarek bir yere indir. Sen indirenlerin en iyisisin» de.

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun ki, Nuh´u kavmine gönderdik ve o: Ey kavmim! Allah´a kulluk edin. Sizin için O´ndan başka bir tanrı yoktur. Hâla sakınmaz mısınız? dedi.

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki Nuh (A.S)´ı kendi kavmine gönderdik. O zaman (onlara): “Ey kavmim! Allah´a kul olun. Sizin için O´ndan başka İlâh yoktur. Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız (Allah´a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?” dedi.

Celal Yıldırım: 

And olsun ki, biz Nuh´u kavmine gönderdik. O, «ey kavmim!» dedi, «Allah´a ibâdet edin, O´ndan başka sizin hiçbir (hakiki) tanrınız yoktur. Artık (putlara tapmaktan, azgınlıktan ve kötülüklerden) sakınmaz mısınız ?»

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, biz Nuh´u kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik. Böylece kavmine dedi ki: «Ey Kavmim, Allah´a kulluk edin. Onun dışında sizin başka ilahınız yoktur, yine de korkup sakınmayacak mısınız?»

Fransızca: 

Nous envoyâmes Noé vers son peuple. Il dit : "ô mon peuple, adorez Allah. Vous n'avez pas d'autre divinité en dehors de Lui. Ne [Le] craignez-vous pas ? "

İspanyolca: 

Enviamos Noé a su pueblo y dijo: «¡Pueblo! ¡Servid a Alá! No tenéis a ningún otro dios que a Él. ¿Y no Le temeréis?»

İtalyanca: 

Già inviammo Noè al suo popolo. Disse loro: «O popol mio, adorate Allah. Per voi non c'è altro dio che Lui. Non Lo temete?».

Almanca: 

Und gewiß, bereits entsandten WIR Nuh zu seinen Leuten, er sagte: "Meine Leute! Dient ALLAH! Denn für euch gibt es keinen anderen als Gott. Wollt ihr denn nicht Taqwa gemäß handeln?"

Çince: 

我确已派遣努哈去教化他的宗族,他说:我的宗族啊!你们应当崇拜真主,除他之外,绝无应受你们崇拜的。难道你们不敬畏吗?

Hollandaca: 

Wij zonden Noach vroeger tot zijn volk en hij zeide: O mijn volk! dient God: gij hebt geen God buiten hem; vreest gij dus niet voor de gevolgen, indien gij andere goden aanbidt?

Rusça: 

Воистину, Мы направили Нуха (Ноя) к его народу, и он сказал: "О мой народ! Поклоняйтесь Аллаху, ибо нет у вас другого божества, кроме Него. Неужели вы не устрашитесь?"

Somalice: 

Waxaan u Dirray (Nabi) Nuux Qoomkiisii wuxuuna Yidhi Qoomkayow Caabuda Eebe idinma sugnaanin Ilaah ka soo Hadhaye, miyeydaan dhawrsanayn.

Swahilice: 

Na hakika tulimtuma Nuhu kwa watu wake, akasema: Enyi watu wangu! Muabuduni Mwenyezi Mungu. Nyinyi hamna mungu asiye kuwa Yeye. Basi je! Hamwogopi?

Uygurca: 

بىز ھەقىقەتەن نۇھنى قەۋمىگە پەيغەمبەر قىلىپ ئەۋەتتۇق، نۇھ ئېيتتى: «ئى قەۋمىم! (يالغۇز اﷲ قا ئىبادەت قىلىڭلار، سىلەرگە ئۇنىڭدىن باشقا ھېچ مەبۇد (بەرھەق) يوق، اﷲ نىڭ ئازابىدىن) قورقمامسىلەر؟»

Japonca: 

われはヌーフをその民に遣わした。かれは言った。「わたしの人びとよ,アッラーに仕えなさい。かれの外には,あなたがたに神はないのである。あなたがたはかれを畏れないのか。」

Arapça (Ürdün): 

«ولقد أرسلنا نوحاً إلى قومه فقال يا قوم اعبدوا الله» أطيعوا الله ووحدوه «مالكم من إله غيره» وهو اسم ما، وما قبله الخبر، ومن زائدة «أفلا تتقون» تخافون عقوبته بعبادتكم غيره.

Hintçe: 

और हमने नूह को उनकी काैम के पास पैग़म्बर बनाकर भेजा तो नूह ने (उनसे) कहा ऐ मेरी क़ौम खुदा ही की इबादत करो उसके सिवा कोई तुम्हारा माबूद नहीं तो क्या तुम (उससे) डरते नहीं हो

Tayca: 

และเป็นที่แน่นอนยิ่ง เราได้ส่งนูห์ ไปยังหมู่ชนของเขา ดังนั้นเขาได้กล่าวว่า “โอ้หมู่ชนของฉันเอ๋ย พวกท่านจงเคารพภักดี อัลลฮ์เถิดสำหรับพวกท่านนั้นไม่มีพระเจ้าอื่นใดนอกจากพระองค์ ดังนั้นพวกท่านจะไม่ยำเกรง (การลงโทษของพระองค์) หรือ?”

İbranice: 

וכבר את נוח שלחנו לבני עמו, והוא אמר: 'הוי, בני עמי! עיבדו את אלוהים אשר מלבדו אין לכם אלוה, האם לא תיראו (מאלוהים)

Hırvatça: 

Mi smo poslali Nuha narodu njegovu, i on je govorio: "O narode moj, samo Allahu ibadet činite, vi drugog boga osim Njega nemate; zar se sačuvati nećete?!"

Rumence: 

Noi l-am trimis pe Noe poporului său şi El spuse: “O, popor al meu! Închinaţi-vă lui Dumnezeu! Nu aveţi alt dumnezeu afară de El! Nu vă temeţi, oare?”

Transliteration: 

Walaqad arsalna noohan ila qawmihi faqala ya qawmi oAAbudoo Allaha ma lakum min ilahin ghayruhu afala tattaqoona

Türkçe: 

Yemin olsun, Nûh'u toplumuna resul olarak gönderdik de o şöyle dedi: "Ey toplumum! Allah'a kulluk/ibadet edin! O'ndan başka tanrınız yok sizin. Hâlâ sakınmayacak mısınız?"

Sahih International: 

And We had certainly sent Noah to his people, and he said, "O my people, worship Allah; you have no deity other than Him; then will you not fear Him?"

İngilizce: 

(Further, We sent a long line of prophets for your instruction). We sent Noah to his people: He said, "O my people! worship Allah! Ye have no other god but Him. Will ye not fear (Him)?"

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, Biz Nuhu öz qövmünə peyğəmbər göndərdik. O belə dedi: “Ey qövmüm! Allaha ibadət edin. Sizin Ondan başqa (ibadət edəcək) heç bir tanrınız yoxdur. Məgər (Allahın əzabından) qorxmursunuz?”

Süleyman Ateş: 

Andolsun biz, Nuh'u kavmine gönderdik: "Ey kavmim, dedi, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka tanrınız yoktur, korunmaz mısınız?"

Diyanet Vakfı: 

Andolsun ki, Nuh'u kavmine gönderdik ve o: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin için O'ndan başka bir tanrı yoktur. Hala sakınmaz mısınız? dedi.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki Biz, Nûh’u halkına gönderdik. “Ey halkım! Allah’a kulluk edin. Sizin için O’ndan başka ilâh yoktur. Hâlâ takvâ sahibi olmayacak mısınız?” dedi.

Kral Fahd: 

Nuh'u kavmine göndermiştik de, onlara şöyle demişti: "Ey kavmim! Sizin için kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a ibadet edin. Hiç sakınmaz mısınız?"

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun biz Nuuhu kavmine (peygamber olarak) gönderdik de dedi ki: «Ey kavmim, Allaha kulluk edin. Sizin Ondan başka hiçbir Tanrınız yokdur. (Haalâ Onun ıkaabından) sakınmayacak mısınız»?

Muhammed Esed: 

Ve yine, gerçek şu ki, Nuh´u kendi kavmine gönderdik; onlara: "Ey kavmim!" dedi, "(yalnızca) Allah´a kulluk edin, çünkü sizin O´ndan başka tanrınız yok! Hal böyleyken, yine de, O´na karşı sorumluluk duymayacak mısınız?"

Gültekin Onan: 

Andolsun biz Nuh´u kendi kavmine (elçi olarak) gönderdik. Böylece kavmine dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yemin olsun ki, biz Nuh’u kavmine Peygamber gönderdik de (onlara) şöyle dedi: “- Ey kavmim! Allah’a ibadet edin. O’ndan başka bir İlâhınız yoktur. Artık azabından korkmaz mısınız?”

Portekizce: 

Havíamos enviado Noé ao seu povo, ao qual disse: Ó povo meu, adorai a Deus, porque não tender outro deus alémd'Ele! Não (O) temeis?

İsveççe: 

OCH VI sände Noa till hans folk och han sade: "Dyrka Gud, mitt folk - ni har ingen annan gud än Honom! Skall ni då inte frukta Honom?"

Farsça: 

و همانا نوح را به سوی قومش فرستادیم. پس گفت: ای قوم من! خدا را بپرستید که معبودی جز او برای شما نیست، پس آیا [از پرستش معبودان باطل] نمی پرهیزید؟

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی ئێمە نوحمان نارد بۆ لای ھۆزەکەی جا پێی ووتن ئەی ھۆزەکەم خوا بپەرستن، ئێوە جگە لەئەو پەرستراوێکی ترتان نیە، دەی ئایا خۆتان ناپارێزن

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Биз Нуҳни қавмига юбордик. Бас, у: «Эй қавмим, Аллоҳга ибодат қилинг. Сиз учун Ундан ўзга ҳеч бир илоҳ йўқдир. Наҳотки қўрқмасангиз?!» деди.

Malayca: 

Dan demi sesungguhnya, Kami telah mengutuskan Nabi Nuh kepada kaumnya lalu berkatalah ia: "Wahai kaumku, sembahlah kamu akan Allah (sebenarnya) tidak ada Tuhan bagi kamu selain daripadaNya. Oleh itu, tidakkah kamu mahu bertaqwa kepadaNya?".

Arnavutça: 

Na e kemi dërguar Nuhun te populli i tij, dhe ai tha: “O populli im, adhuronie Perëndinë! Ju nuk keni zot tjetër përveç Tij, vallë, a nuk druani?”

Bulgarca: 

Когато изпратихме Нух при неговия народ, рече: “О, народе мой, на Аллах служете! Нямате друг бог освен Него. Нима не се боите от Него?”

Sırpça: 

Ми смо послали Ноја његовом народу, па им он рече: „О мој народе, само Аллаха обожавајте, ви немате другог истинског бога осим Њега; зар се не бојите?!“

Çekçe: 

A poslali jsme kdysi Noema k lidu jeho, i pravil jim: 'Lide můj, uctívejte Boha a nemějte božstva jiného kromě Něho! Což nebudete z bohabojných?'

Urduca: 

ہم نے نوحؑ کو اس کی قوم کی طرف بھیجا اس نے کہا "اے میری قوم کے لوگو، اللہ کی بندگی کرو، اس کے سوا تمہارے لیے کوئی اور معبود نہیں ہے، کیا تم ڈرتے نہیں ہو؟"

Tacikçe: 

Қасам, ки Нӯҳро бар қавмаш фиристодем. Гуфт: «Эй қавми ман, Худои якторо бипарастед. Шуморо Худованде ғайри Ӯ нест. Оё наметарсед?»

Tatarca: 

Нухны кавеменә пәйгамбәр итеп җибәрдек, ул әйтте: "Ий кавемем Аллаһуга гыйбадәт кыйлыгыз Аңардан башка сезгә Илаһә юк мәгәр Аллаһ үзе генәдер, башкага гыйбадәт кыйлганыгыз өчен Аллаһудан курыкмыйсызмы?

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya Kami telah mengutus Nuh kepada kaumnya, lalu ia berkata: "Hai kaumku, sembahlah oleh kamu Allah, (karena) sekali-kali tidak ada Tuhan bagimu selain Dia. Maka mengapa kamu tidak bertakwa (kepada-Nya)?"

Amharca: 

ኑሕንም ወደ ሕዝቦቹ በእርግጥ ላክነው፡፡ ወዲያውም «ሕዝቦቼ ሆይ! አላህን ተገዙ፡፡ ከእርሱ ሌላ ምንም አምላክ የላችሁም፡፡ አትጠነቀቁምን» አላቸው፡፡

Tamilce: 

திட்டவட்டமாக நூஹை அவருடைய மக்களிடம் நாம் அனுப்பினோம். ஆக, அவர் கூறினார்: எனது மக்களே! அல்லாஹ்வை வணங்குங்கள். அவனை அன்றி (உண்மையில் வணங்கத்தகுதியான) இறைவன் யாரும் உங்களுக்கில்லை. நீங்கள் (அவனுடைய தண்டனையை) அஞ்ச வேண்டாமா?

Korece: 

하나님이 노아를 그의 백성 에게 보내니 그가 말하길 백성들 이여 하나님을 경배하라 그분 외 에는 신이 없나니 너희는 두렵지 않느뇨

Vietnamca: 

Quả thật, TA đã phái Nuh đến với người dân của Y, Y bảo họ: “Này hỡi dân ta, các người hãy tôn thờ Allah bởi các người không có Thượng Đế nào khác ngoài Ngài. Lẽ nào các người không sợ Ngài?”