Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

6

Ayet No: 

2679

Sayfa No: 

342

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَّا عَلَىٰ أَزْوَاجِهِمْ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ

Çeviriyazı: 

illâ `alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymânühüm feinnehüm gayru melûmîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmış değillerdir.

Diyanet İşleri: 

Onlar, eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten korurlar. Doğrusu bunlar yerilemezler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak eşleri, ve malları olan cariyeleri müstesna ve bunda da hiç kınanmaz onlar.

Şaban Piriş: 

Ancak eşleri ve cariyeleri hariç. Çünkü onlar, (bu durumda) kınanmazlar.

Edip Yüksel: 

Ancak eşleri veya sahip oldukları hariç. Onlar kınanmazlar.

Ali Bulaç: 

Ancak eşleri ya da sağ ellerinin sahip olduklarına karşı (tutumları) hariç; bu konuda kınanmış değillerdir.

Suat Yıldırım: 

Onlar mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri ile ilişki kurarlar. Çünkü bunu yapanlar ayıplanamazlar. Ama bu sınırın ötesine geçmek peşinde olanlar, işte onlardır haddi aşanlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ancak zevceleri veya sağ ellerinin mâlik olduğu cariyeleri müstesna. Çünkü onlar, (bu halde) kınanılmış değildirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar.

Bekir Sadak: 

And olsun ki, insani suzme camurdan yarattik.

İbni Kesir: 

Sadece eşleri ve sağ ellerinin malik oldukları müstesnadır. Doğrusu onlar

Adem Uğur: 

Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.

İskender Ali Mihr: 

Zevcelerine veya ellerinin altında sahip olduklarına (cariyelerine karşı davranışları) hariç. O taktirde muhakkak ki onlar, levmedilmiş (kınanmış) değildirler.

Celal Yıldırım: 

Ancak eşlerine veya sahip oldukları cariyelerine karşı (cinsel arzu duymalarına da) bu yüzden kınanmazlar.

Tefhim ul Kuran: 

Ancak eşleri ya da sağ ellerinin sahip olduklarına karşı (tutumları) hariç

Fransızca: 

si ce n'est qu'avec leurs épouses ou les esclaves qu'ils possèdent , car là vraiment, on ne peut les blâmer;

İspanyolca: 

salvo con sus esposas o con sus esclavas en cuyo caso no incurren en reproche,

İtalyanca: 

eccetto con le loro spose e con schiave che possiedono - e in questo non sono biasimevoli,

Almanca: 

außer ihren Ehefrauen und denen gegenüber, die ihnen gehören. Denn dann sind sie gewiß nicht zu tadeln.

Çince: 

除非对他们的妻子和女奴,因为他们的心不是受谴责的;

Hollandaca: 

En die hunne genietingen bepalen tot hunne vrouwen, of de slaven welke door hunne rechterhand worden bezeten; want dan zullen zij zonder blaam zijn.

Rusça: 

кроме своих жен или невольниц, которыми овладели их десницы, за что они не заслуживают порицания,

Somalice: 

Haweenkooda iyo waxay Hanatay Gacantoodu mooyee, lagurna Dagaalo Taas.

Swahilice: 

Isipo kuwa kwa wake zao au kwa iliyo wamiliki mikono yao ya kulia. Kwani hao si wenye kulaumiwa.

Uygurca: 

(يەنى ئەۋرەتلىرىنى) پەقەت خوتۇنلىرىدىن، چۆرىلىرىدىن باشقىلاردىن ساقلىغۇچىلاردۇر (بۇلار بىلەن يېقىنچىلىق قىلغۇچىلار مالامەت قىلىنمايدۇ)

Japonca: 

ただし配偶と,かれらの右手に所有する者(奴隷)は,別である。かれらに関しては,咎められることはない。

Arapça (Ürdün): 

«إلا على أزواجهم» أي زوجاتهم «أو ما ملكت أيمانهم» أي السراري «فإنهم غير ملومين» في إتيانه.

Hintçe: 

मगर अपनी बीबियों से या अपनी ज़र ख़रीद लौनडियों से कि उन पर हरगिज़ इल्ज़ाम नहीं हो सकता

Tayca: 

เว้นแต่แก่บรรดาภรรยาของพวกเขา หรือที่มือขวาของพวกเขาครอบครอง (คือทาสี) ในกรณีเช่นนั้นพวกเขาจะไม่ถูกตำหนิ

İbranice: 

מלבד עם נשותיהם או עם הנשים אשר ברשותם, ועל כך לא יגונו

Hırvatça: 

osim od supruga svojih ili onih koje su u posjedu njihovu; oni, doista, neće biti prekoreni;

Rumence: 

şi intră numai la soţiile lor şi la cele stăpânite de dreapta lor pentru care nu li se va face dojană,

Transliteration: 

Illa AAala azwajihim aw ma malakat aymanuhum fainnahum ghayru maloomeena

Türkçe: 

Eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar.

Sahih International: 

Except from their wives or those their right hands possess, for indeed, they will not be blamed -

İngilizce: 

Except with those joined to them in the marriage bond, or (the captives) whom their right hands possess,- for (in their case) they are free from blame,

Azerbaycanca: 

Ancaq zövcələri və cariyələri istisna olmaqla. Onlar (zövcələri və cariyələri ilə görəcəkləri bu işdən ötrü) qınanmazlar.

Süleyman Ateş: 

Ancak eşleri, yahut ellerinin sahipolduğu (cariyeler) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı da) onlar kınanmazlar.

Diyanet Vakfı: 

Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (cariyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.

Erhan Aktaş: 

Eşleri veya yeminle(1) sahip oldukları hariç.(1) Bundan dolayı kınanmazlar.(2)

Kral Fahd: 

ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.

Hasan Basri Çantay: 

Şu var ki zevcelerine, yahud sağ ellerinin mâlik olduklarına (kendi cariyelerine) karşı (olan durumları) müstesnadır. Çünkü onlar (bu takdîrde) kınanmışlar değildir.

Muhammed Esed: 

eşleri -yani, (evlilik yoluyla) meşru olarak sahip oldukları insanlar- dışında (kimsede arzularına doyum aramazlar): çünkü onlar (eşleriyle olan ilişkilerinden dolayı) kınanmazlar;

Gültekin Onan: 

Ancak eşleri ya da sağ ellerinin sahip olduklarına karşı (tutumları) hariç

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak zevcelerine ve sahib oldukları cariyelerine karşı münasebetleri müstesnadır. Çünkü onlar (bu helâl olanlarda) kınanmazlar.

Portekizce: 

Exceto para os seus cônjuges ou cativas - nisso não serão reprovados.

İsveççe: 

[och inte ger fritt utlopp åt sin lust] med någon annan än sina hustrur eller dem som de rättmätigt besitter - inget klander kan då riktas mot dem,

Farsça: 

مگر در [کام جویی از] همسران یا کنیزانشان، که آنان [در این زمینه] مورد سرزنش نیستند.

Kürtçe: 

مەگەر بۆ خێزانی خۆیان یان بۆ کەنیزەکێک کەبووبن بەخاوەنیان ئەوە بەڕاستی ئەوانە سەرزەنشت ناکرێن

Özbekçe: 

Магар ўз жуфти ҳалоллари ва қўлларида мулк бўлганлардан (сақламасалар), албатта, улар маломат қилинувчи эмаслардир.

Malayca: 

Kecuali kepada isterinya atau hamba sahayanya maka sesungguhnya mereka tidak tercela: -

Arnavutça: 

përpos (në martesë) me gratë e tyre ose me skllavëreshat e tyre, (për këto) ata nuk janë të qortuar.

Bulgarca: 

освен за техните съпруги или за владените от техните десници. Те не ще бъдат порицавани -

Sırpça: 

осим од својих супруга или оних које су у њиховом поседу; они, заиста, неће да буду прекорени;

Çekçe: 

jen pro manželky své či otrokyně; a nebudou za to pokáráni -

Urduca: 

سوائے اپنی بیویوں کے اور ان عورتوں کے جو ان کی ملک یمین میں ہوں کہ ان پر (محفوظ نہ رکھنے میں) وہ قابل ملامت نہیں ہیں

Tacikçe: 

ғайри ҳамсарон ё канизони худ, ки дар наздикӣ бо онон мавриди маломат қарор намегиранд

Tatarca: 

Мәгәр үз хатыннарыннан вә хуҗа булган җария хатыннан сакланмаслар моның өчен алар шелтә ителмәсләр.

Endonezyaca: 

kecuali terhadap isteri-isteri mereka atau budak yang mereka miliki; maka sesungguhnya mereka dalam hal ini tiada tercela.

Amharca: 

በሚስቶቻቸው ወይም እጆቻቸው በያዟቸው (ባሪያዎች) ላይ ሲቀር፡፡ እነርሱ (በነዚህ) የማይወቀሱ ናቸውና፡፡

Tamilce: 

தங்கள் மனைவியர்களிடம்; அல்லது, தங்கள் வலக்கரங்கள் சொந்தமாக்கிக் கொண்ட பெண்களிடம் தவிர. (ஆகவே, அவர்கள் மற்ற பெண்களிடம் தங்கள் ஆசையை தீர்க்க மாட்டார்கள்.) நிச்சயமாக இ(த்தகைய)வர்கள் பழிக்கப்படுபவர்கள் அல்லர்.

Korece: 

그러나 아내와 오른 손이 소 유하는 것들은 제외되어 나무랄 데가 없노라

Vietnamca: 

Ngoại trừ với vợ hoặc với những nữ nô lệ dưới quyền của họ thì họ không bị khiển trách (khi thỏa mãn nhu cầu tình dục).