Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

22

Sûredeki Ayet No: 

16

Ayet No: 

2611

Sayfa No: 

334

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَكَذَٰلِكَ أَنزَلْنَاهُ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ وَأَنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَن يُرِيدُ

Çeviriyazı: 

vekeẕâlike enzelnâhü âyâtim beyyinâtiv veenne-llâhe yehdî mey yürîd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte biz onu (Kur'ân'ı) böylece, apaçık âyetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola eriştirir.

Diyanet İşleri: 

İşte böylece Kuran'ı apaçık ayetler olarak indirdik. Allah, şüphesiz, dilediğini doğru yola eriştirir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İşte biz, apaçık ayetleri böyle indirdik ona ve şüphe yok ki Allah, dilediğini doğru yola sevk eder.

Şaban Piriş: 

Nitekim, biz onu (Kur'an'ı) apaçık ayetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah, dilediğini hidayete yöneltir.

Edip Yüksel: 

Böylece, biz onu apaçık ayetler olarak indirdik. ALLAH dilediğini ve dileyeni doğruya ulaştırır.

Ali Bulaç: 

İşte Biz onu (Kur'an'ı) apaçık ayetler olarak indirdik; şüphesiz Allah, dilediğini hidayete yöneltir.

Suat Yıldırım: 

İşte Biz Kur'ân’ı, böyle açık âyetler halinde indirdik. Gerçek şu ki Allah, dilediği kimseyi doğru yola iletir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve işte O´nu böyle açık açık âyetler olarak indirdik. Ve şüphe yok ki Allah dilediğine hidâyet eder.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz onu, böylece açık-seçik ayetler halinde indirdik. Kuşkusuz, Allah, dilediğine/dileyene kılavuzluk eder.

Bekir Sadak: 

Orada, ugradiklari gamdan ne zaman cikmak isteseler her defasinda oraya geri cerilirler: «Yakici azabi tadin» denir. *

İbni Kesir: 

İşte böylece ona apaçık ayetler olarak indirdik. Muhakkak ki Allah

Adem Uğur: 

İşte böylece biz o Kur´an´ı açık seçik âyetler halinde indirdik. Gerçek şu ki Allah dilediği kimseyi doğru yola sevkeder.

İskender Ali Mihr: 

Ve işte böylece Biz, onu apaçık âyetler (halinde) indirdik. Ve muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi hidayete erdirir (Kendisine ulaştırır).

Celal Yıldırım: 

İşte böylece biz o (kitabı) çok açık âyetler halinde indirdik. Ve şüphe yok ki, Allah dilediği kimseyi doğru yola iletir.

Tefhim ul Kuran: 

İşte biz onu (Kur´an´ı) apaçık ayetler olarak indirdik

Fransızca: 

C'est ainsi que Nous le fîmes descendre (le Coran) en versets clairs et qu'Allah guide qui Il veut.

İspanyolca: 

Así lo hemos revelado en aleyas‚ claras. Alá guía a quien Él quiere.

İtalyanca: 

Così lo facemmo scendere dal cielo in versetti espliciti. In verità Allah guida chi vuole!

Almanca: 

Und solcherart sandten WIR ihn (den Quran) hinab als klare Ayat, und ALLAH leitet recht, wen ER will.

Çince: 

我这样降示《古兰经》,作为明显的迹象,真主确是引导他所欲引导的。

Hollandaca: 

Zoo zonden wij den Koran neder, zijnde duidelijke teekens; want God leidt wie hem behaagt.

Rusça: 

Таким образом Мы ниспослали его (Коран) в виде ясных аятов, и Аллах ведет прямым путем того, кого пожелает.

Somalice: 

Saasaana kuugu soo Dejinay Aayaad Cad Eebana wuxuu Hanuuniyaa Cidduu Doono.

Swahilice: 

Na namna hivi tumeiteremsha (Qur'ani) kuwa ni Aya zilizo wazi, na hakika Mwenyezi Mungu humwongoa amtakaye.

Uygurca: 

شۇنىڭغا ئوخشاش (يەنى ئىلگىرىكى كىتابلارنى نازىل قىلغىنىمىزغا ئوخشاش). قۇرئاننى (مۇھەممەد ئەلەيھىسسالامغا) روشەن ئايەتلەر قىلىپ نازىل قىلدۇق، اﷲ خالىغان ئادەمنى ھىدايەت قىلىدۇ (يەنى اﷲ تىن باشقا ھېچ ھىدايەت قىلغۇچى يوق، اﷲ خالىغان ئادەمنى توغرا يولغا باشلايدۇ

Japonca: 

このように,われは明白な印(クルアーン)を下した。本当にアッラーは御望みの者を導かれる。

Arapça (Ürdün): 

«وكذلك» أي مثل إنزالنا الآية السابقة «أنزلناه» أي القرآن الباقي «آيات بينات» ظاهرات حال «وأن الله يهدي من يريد» هداه معطوف على هاء أنزلناه.

Hintçe: 

(या नहीं) और हमने इस कुरान को यूँ ही वाजेए व रौशन निशानियाँ (बनाकर) नाज़िल किया और बेशक खुदा जिसकी चाहता है हिदायत करता है

Tayca: 

และเช่นนั้นแหละ เราได้ให้อัลกุรอานลงมาเป็นโองการทั้งหลายที่ชัดแจ้ง และอัลลอฮ์นั้นทรงชี้แนะทางให้แก่ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์

İbranice: 

כך הורדנו אותו עם אותות ברורים. ואלוהים ידריך את מי שירצה

Hırvatça: 

I tako isto, Mi ga u vidu jasnih ajeta objavljujemo, a Allah upućuje koga hoće.

Rumence: 

Noi l-am pogorât în Versete ca dovezi vădite. Dumnezeu călăuzeşte pe cine voieşte.

Transliteration: 

Wakathalika anzalnahu ayatin bayyinatin waanna Allaha yahdee man yureedu

Türkçe: 

Biz onu, böylece açık-seçik ayetler halinde indirdik. Kuşkusuz, Allah, dilediğine/dileyene kılavuzluk eder.

Sahih International: 

And thus have We sent the Qur'an down as verses of clear evidence and because Allah guides whom He intends.

İngilizce: 

Thus have We sent down Clear Signs; and verily Allah doth guide whom He will!

Azerbaycanca: 

Biz (Qur’anı) beləcə açıq-aşkar ayələr şəklində nazil etdik. Allah dilədiyini doğru yola müvəffəq edər.

Süleyman Ateş: 

Ve işte biz Kur'an'ı böyle açık açık ayetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah, dilediğini doğru yola iletir.

Diyanet Vakfı: 

İşte böylece biz o Kur'an'ı açık seçik ayetler halinde indirdik. Gerçek şu ki Allah dilediği kimseyi doğru yola sevkeder.

Erhan Aktaş: 

Onu apaçık âyetler olarak indirdik. Allah, hak edene(1) doğru yolu gösterir.

Kral Fahd: 

İşte böylece biz o Kur'an'ı açık seçik âyetler halinde indirdik. Gerçek şu ki Allah dilediği kimseyi doğru yola sevkeder.

Hasan Basri Çantay: 

İşte biz onu (Kur´ânı) böyle açık açık âyetler haalinde indirdik. Şübhesiz ki Allah (ancak) kimi dilerse ona hidâyet eder.

Muhammed Esed: 

Bu (ilahi öğretiyi) Biz işte böyle apaçık mesajlar şeklinde indirdik; artık (bundan böyle) Allah, (doğru yola ulaşmayı) isteyen kimseyi doğru yola yöneltecektir.

Gültekin Onan: 

İşte biz onu (Kuran´ı) apaçık ayetler olarak indirdik

Ali Fikri Yavuz: 

İşte biz Kur’ân’ı apaçık âyetler halinde indirdik. Şüphe yok ki, Allah, dilediğine hidayet eder.

Portekizce: 

Assim o revelamos (o Alcorão) em lúcidos versículos, e Deus ilumina quem Lhe apraz.

İsveççe: 

Med uppenbarelsen av denna [Skrift] har Vi sänt [er] klara budskap - Gud vägleder genom dem den Han vill.

Farsça: 

و این گونه، قرآن را [به صورت] آیاتی روشن نازل کردیم؛ و قطعاً خدا هر که را بخواهد، هدایت می کند.

Kürtçe: 

ئابەم شێوە ئەو(قورئانە)مان ناردۆتە خوارەوە کە ئایەتەکانی ڕون وئاشکران وە بێگومان خوا ھەرکەسێک خۆی بیەوێت ھیدایەتی دەدات

Özbekçe: 

Мана шундай қилиб, Биз у(Қуръон)ни очиқ-ойдин оятлар ҳолида нозил қилдик. Албатта, Аллоҳ хоҳлаган кишиларни ҳидоят қиладир.

Malayca: 

Dan demikianlah pula Kami menurunkan Al-Quran itu sebagai ayat-ayat keterangan yang jelas nyata; dan sesungguhnya Allah memberi hidayah petunjuk kepada sesiapa yang dikehendakiNya (menurut peraturan dan undang-undangNya).

Arnavutça: 

Dhe, kështu, Na, ia kemi shpallur atij argumentet e qarta (Kur’anin) dhe Perëndia, me të vërtetë, e udhëzon në rrugë të drejtë kë të dojë.

Bulgarca: 

Така го низпослахме Ние - ясни знамения. Аллах напътва когото пожелае.

Sırpça: 

И Ми га тако у виду јасних одломака објављујемо, а Бог ће оном коме Он хоће на Прави пут да укаже.

Çekçe: 

... A takto jsme jej seslali jako znamení jasná - a nechť Bůh vede toho, koho chce.

Urduca: 

ایسی ہی کھُلی کھُلی باتوں کے ساتھ ہم نے اس قرآن کو نازل کیا ہے، اور ہدایت اللہ جسے چاہتا ہے دیتا ہے

Tacikçe: 

Ба ин тарз Қуръонро нозил кардем бо оёте равшангар. Ва Худо ҳар касро, ки бихоҳад, ҳидоят мекунад.

Tatarca: 

Әнә шулай Коръәнне иңдердек һәрнәрсәне ачык баян итүне аятьләр белән, Аллаһ ул Коръән белән теләгән кешесен хак юлга күндерер.

Endonezyaca: 

Dan demikianlah Kami telah menurunkan Al Quran yang merupakan ayat-ayat yang nyata, dan bahwasanya Allah memberikan petunjuk kepada siapa yang Dia kehendaki.

Amharca: 

እንደዚሁም (ቁርኣንን) የተብራሩ አንቀጾች አድርገን አወረድነው፡፡ አላህም የሚሻውን ሰው ይመራል፡፡

Tamilce: 

இன்னும், (-நமது வல்லமையை மறுத்தவருக்கு நமது அத்தாட்சிகளை விவரித்த) இவ்வாறே இ(ந்த வேதத்)தை (நமது வல்லமையை விவரிக்கிற) தெளிவான அத்தாட்சிகளாக நாம் (நபி முஹம்மதுக்கு) இறக்கினோம். மேலும், நிச்சயமாக அல்லாஹ், தான் நாடியவருக்கு நேர்வழி காட்டுகிறான் (என்பதற்காகவும் அல்லாஹ் இந்த குர்ஆனை இறக்கினான்).

Korece: 

하나님은 그것을 분명한 예 증으로 계시했나니 하나님은 그분 이 원하는 자를 인도하시니라

Vietnamca: 

Tương tự, TA đã ban Nó (Qur’an) xuống với những câu rõ ràng, rành mạch, và rằng Allah sẽ hướng dẫn người nào Ngài muốn.

Rubu tag: 

Hizb tag: