Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

60

Ayet No: 

2543

Sayfa No: 

327

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا سَمِعْنَا فَتًى يَذْكُرُهُمْ يُقَالُ لَهُ إِبْرَاهِيمُ

Çeviriyazı: 

ḳâlû semi`nâ fetey yeẕküruhüm yüḳâlü lehû ibrâhîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Bazıları) "İbrahim denen bir gencin, onları diline doladığını duymuştuk" dediler.

Diyanet İşleri: 

Bazıları: "İbrahim denen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk" deyince, "O halde bunların şahidlik edebilmeleri için onu halkın gözü önüne getirin" dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bir genç duymuştuk dediler, İbrahim deniyordu adına, onlardan bahsediyordu.

Şaban Piriş: 

İbrahim denilen bir gencin onları andığını duymuştuk, dediler.

Edip Yüksel: 

"Onları diline dolayan bir delikanlı işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş," dediler.

Ali Bulaç: 

"Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik" dediler.

Suat Yıldırım: 

İçlerinden bazıları: “Sahi! İbrâhim adındaki bir delikanlının onları diline doladığını işitmiştik!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dediler ki: «Kendisine İbrahim denilen bir genci işittik ki, onları anıp duruyormuş.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler: "Onları diline dolayan bir genç duymuştuk. Kendisine 'İbrahim' deniyor."

Bekir Sadak: 

(66-67) Ibrahim: «O halde, Allah´i birakip da size hicbir fayda ve zarar veremeyecek olan putlara ne diye taparsiniz? Size de, Allah´i birakip taptiklariniza da yaziklar olsun! Akletmiyor musunuz?» dedi.

İbni Kesir: 

Dediler ki: Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını duymuştuk.

Adem Uğur: 

(Bir kısmı:) Bunları diline dolayan bir genç duyduk

İskender Ali Mihr: 

“Ona (kendisine), İbrâhîm denen gencin, onları zikrettiğini (putlardan bahsettiğini) işittik.” dediler.

Celal Yıldırım: 

Onlardan bir kısmı, «İbrahim denen bir gene bunları diline dolayıp duruyordu» dediler.

Tefhim ul Kuran: 

«Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik» dediler.

Fransızca: 

(Certains) dirent : "Nous avons entendu un jeune homme médire d'elles; il s'appelle Abraham".

İspanyolca: 

«Hemos oído», dijeron, «a un mozo llamado Abraham que hablaba mal de ellos».

İtalyanca: 

Disse [qualcuno di loro]: «Abbiamo sentito un giovane che li disprezzava: si chiama Abramo».

Almanca: 

Sie sagten: "Wir hörten einen jungen Mann, der sie kritisierte, genannt wird er Ibrahim."

Çince: 

他们说:我们曾听见一个青年,名叫易卜拉欣的,诽谤他们。

Hollandaca: 

En sommigen van hen antwoordden: Wij hoorden een jongman vol verwijtingen van hen spreken; hij is Abraham genaamd.

Rusça: 

Они сказали: "Мы слышали, как юноша по имени Ибрахим (Авраам) выступал против них".

Somalice: 

Waxayna Dheheen Waxaan Maqallay Wiil Sheegi lana Dhaho Ibraahim.

Swahilice: 

Wakasema: Tumemsikia kijana mmoja akiwataja. Anaitwa Ibrahim.

Uygurca: 

(ئۇلارنىڭ بەزىسى) ئىبراھىم ئاتلىق بىر يىگىتنىڭ ئۇلارنى ئەيىبلىگەنلىكىنى ئاڭلىغان ئىدۇق (يەنى شۇ قىلغان بولۇشى مۇمكىن)» دېدى

Japonca: 

(或る者が)言った。「わたしたちは,イブラーヒームという若者が,その方々を批判するのを聞いた。」

Arapça (Ürdün): 

«قالوا» أي بعضهم لبعض «سمعنا فتى يذكرهم» أي يعيبهم «يقال له إبراهيم».

Hintçe: 

(कुछ लोग) कहने लगे हमने एक नौजवान को जिसको लोग इबराहीम कहते हैं उन बुतों का (बुरी तरह) ज़िक्र करते सुना था

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า “เราได้ยินเด็กหนุ่มคนหนึ่งกล่าวตำหนิรูปปั้นเหล่านี้ เขามีชื่อว่าอิบรอฮีม”

İbranice: 

אחדים מהם אמרו: 'שמענו נער אחד מדבר רעה נגדם, ושמו אברהם

Hırvatça: 

"Čuli smo jednog momka kako ih huli", rekoše, "ime mu je Ibrahim."

Rumence: 

Ei au spus: “Noi am auzit un tânăr care-i amintea, i se spune Abraham.”

Transliteration: 

Qaloo samiAAna fatan yathkuruhum yuqalu lahu ibraheemu

Türkçe: 

Dediler: "Onları diline dolayan bir genç duymuştuk. Kendisine 'İbrahim' deniyor."

Sahih International: 

They said, "We heard a young man mention them who is called Abraham."

İngilizce: 

They said, "We heard a youth talk of them: He is called Abraham."

Azerbaycanca: 

(Müşriklərin bə’ziləri:) “İbrahim deyilən bir gəncin onları pislədiyini eşitmişik!” – dedilər.

Süleyman Ateş: 

Onları diline dolayan bir genç işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş, dediler.

Diyanet Vakfı: 

(Bir kısmı:) Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrahim denilirmiş, dediler.

Erhan Aktaş: 

“İbrâhîm adında bir gencin onlardan söz ettiğini duyduk.” dediler.

Kral Fahd: 

(Bir kısmı:) Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrahim denilirmiş, dediler.

Hasan Basri Çantay: 

Dediler: «İşitdik ki kendisine Ibrâhîm denilen bir gene bunları diline doluyordu».

Muhammed Esed: 

İçlerinden bazıları: "İbrahim denen bir gencin o (tanrı)ları diline doladığını işitmiştik" dediler.

Gültekin Onan: 

21:59

Ali Fikri Yavuz: 

(Yine kâfirlerden bir takımı) dediler: “- İşittik ki, bir delikanlı bunları kötülüyor, kendisine İbrâhîm deniyormuş.”

Portekizce: 

Disseram: Temos conhecimento de um jovem que falava deles. É chamado Abraão.

İsveççe: 

[Några] sade: "Vi hörde en ung man tala om dem; hans namn är Abraham."

Farsça: 

گفتند: از جوانی شنیدیم که از بتان ما [به عنوان عناصری بی اثر و بی اختیار] یاد می کرد که به او ابراهیم می گویند.

Kürtçe: 

(چەند کەسێک) ووتیان گوێمان لە لاوێک بوو باسی ئەوانی (بتەکانی بە خراپە) دەکرد پێی دەڵێن ئیبراھیم

Özbekçe: 

Улар: «Уларни эслаб юрган бир йигитни эшитган эдик, уни Иброҳим, деб айтиларди», дедилар.

Malayca: 

(Setengah dari) mereka berkata: "Kami ada mendengar seorang anak muda bernama Ibrahim, mencacinya".

Arnavutça: 

Ata thanë: “E dëgjuam një djalosh se si i nxiste ata (me fyerje), e ai quhej Ibrahim”.

Bulgarca: 

Рекоха: “Чухме един младеж да приказва за тях. Викат му Ибрахим.”

Sırpça: 

„Чули смо једног момка како их хули“, рекоше, „име му је Аврам.“

Çekçe: 

A pravili jedni: 'Slyšeli jsme mladíka nějakého o nich poznámky činit, Abraham mu říkají.'

Urduca: 

(بعض لوگ) بولے "ہم نے ایک نوجوان کو ان کا ذکر کرتے سُنا تھا جس کا نام ابراہیمؑ ہے"

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Шунидаем, ки ҷавоне ба номи Иброҳим аз онҳо сухан мегуфтааст».

Tatarca: 

Әйттеләр: "Бер егетне ишеттек ул, безнең Аллаларыбызны ґәепләп сөйли иде, ул егеткә Ибраһим дип әйтелә".

Endonezyaca: 

Mereka berkata: "Kami dengar ada seorang pemuda yang mencela berhala-berhala ini yang bernama Ibrahim".

Amharca: 

«ኢብራሂም የሚባል ጎበዝ (በመጥፎ) ሲያነሳቸው ሰምተናል» ተባባሉ፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறினார்கள்: ஒரு வாலிபர் அவற்றை விமர்சிப்பதை நாங்கள் செவியுற்றோம். அவருக்கு இப்ராஹீம் என்று (பெயர்) சொல்லப்படும்.

Korece: 

그들이 말하길 아브라함이라는 청년이 그것에 관하여 말하는 것을 들었습니다

Vietnamca: 

Một số trong bọn họ bảo: “Chúng tôi có nghe một thanh niên tên Ibrahim đã nói chuyện ra vẻ khinh miệt họ (các thần linh của chúng ta).”