Arapça:
تَبَارَكَ الَّذِي جَعَلَ فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَجَعَلَ فِيهَا سِرَاجًا وَقَمَرًا مُّنِيرًا
Çeviriyazı:
tebârake-lleẕî ce`ale fi-ssemâi bürûcev vece`ale fîhâ sirâcev veḳameram münîrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gökte burçları var eden, onların içinde bir kandil (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.
Diyanet İşleri:
Gökte burçlar vareden, orada ışık saçan güneş ve aydınlatan ayı yaratan Allah, yücelerin yücesidir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ne yücedir şanı gökte burçlar yaratanın ve orada bir ışık ve aydınlatıcı bir ay halk edenin.
Şaban Piriş:
Gökte yıldızlar/gezegenler yaratan ve orada bir kandil (güneş) ve aydınlatıcı bir ay var eden (Allah) ne yücedir.
Edip Yüksel:
Göğe takımyıldızlar vareden ve ona bir lamba ve parlayan bir ay yerleştiren çok yücedir.
Ali Bulaç:
Gökte burçlar kılan, onların içinde bir aydınlık ve nurlu bir ay vareden (Allah) ne Yücedir.
Suat Yıldırım:
Gökte burçlar yaratan, onların içinde bir kandil (güneş) ve nurlu bir ay yerleştiren Allah, yüceler yücesidir, hayır ve ihsanı sınırsızdır. [15,17; 71,16; 67,5; 10,5]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Pek müteâlidir O (Hâlık-ı Azîm) ki, gökte burçlar vücuda getirmiştir ve orada bir çırağ ve bir nûrani ay yaratmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şanı yücedir o kudretin ki; gökte burçlar yarattı, orada bir kandil ve ışık yansıtıcı bir ay oluşturdu.
Bekir Sadak:
Onlar, sarfettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasinda orta bir yol tutarlar.
İbni Kesir:
Gökte burçlar var eden, orada bir çerağ ve aydınlatan ayı var eden ne yücedir.
Adem Uğur:
Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.
İskender Ali Mihr:
Gökte burçlar kılan O (Allah), mübarek´tir (şanı yüce). Ve orada Ay´ı, aydınlatıcı bir kandil kıldı.
Celal Yıldırım:
Ne yüce, ne mübarektir O Allah ki, gökte burçlar meydana getirmiş ve orada kandil (misâli bir Güneş) ve aydınlatıcı bir Ay var kılmıştır.
Tefhim ul Kuran:
Gökte burçlar kılan, onların içinde bir aydınlık ve nurlu bir ay vareden (Allah) ne yücedir.
Fransızca:
Que soit béni Celui qui a placé au ciel des constellations et y a placé un luminaire (le soleil) et aussi une lune éclairante !
İspanyolca:
¡Bendito sea Quien ha puesto constelaciones en el cielo y entre ellas un luminar y una luna luminosa!
İtalyanca:
Benedetto Colui che ha posto in cielo le costellazioni, un luminare e una luna che rischiara!
Almanca:
Immer allerhabener ist Derjenige, Der im Himmel Sternbilder einsetzte, und darin eine Leuchte und einen erhellten Mond machte.
Çince:
圣洁哉真主!他把许多宫造在天上,又造明灯和灿烂的月亮。
Hollandaca:
Gezegend zij hij die de twaalf teekenen in de hemelen heeft gesteld, en daarin des daags eene lamp plaatste en de maan die des nachts schijnt.
Rusça:
Благословен Тот, Кто установил на небе созвездия Зодиака и установил на нем светильник и освещающую луну.
Somalice:
Waxaa Khayr Badnaaday Eebaha Yeela Samada Burjiyo Yeelayna Dhexdeeda Siraaj (Qorrax) iyo dayax ifi.
Swahilice:
Ametukuka aliye zijaalia nyota mbinguni, na akajaalia humo taa na mwezi unao ng'ara.
Uygurca:
ئاسماندا بۇرۇجلەرنى، يېنىپ تۇرىدىغان چىراقنى (يەنى كۈننى) ۋە نۇرلۇق ئاينى ياراتقان اﷲ نىڭ بەرىكىتى بۈيۈكتۇر
Japonca:
天に諸星座を配置し,その間に太陽と照らす月を置かれた御方に,祝福あれ。
Arapça (Ürdün):
«تبارك» تعاظم «الذي جعل في السماء بروجا» اثني عشر: الحمل والثور والجوزاء والسرطان والأسد، والسنبلة والميزان والعقرب والقوس والجدي والدلو والحوت، وهي منازل الكواكب السبعة السيارة المريخ وله الحمل والعقرب، والزهرة ولها الثور والميزان، وعطارد وله الجوزاء والسنبلة والقمر وله السرطان والشمس ولها الأسد، والمشتري وله القوس والحوت، وزحل وله الجدي والدلو «وجَعَلَ» «فيها» أيضا «سراجا» هو الشمس «وقمرا منيرا» وفي قراءة سُرُجا بالجمع: أي نيرات، وخصّ القمر منها بالذكر لنوع فضيلة.
Hintçe:
बहुत बाबरकत है वह ख़ुदा जिसने आसमान में बुर्ज बनाए और उन बुर्जों में (आफ़ताब का) चिराग़ और जगमगाता चाँद बनाया
Tayca:
ความจำเริญยิ่งแด่พระผู้ทรงทำให้ชั้นฟ้ามีหมู่ดวงดาว และได้ทรงทำให้มีตะเกียง ในนั้น และดวงจันทร์มีแสงนวล
İbranice:
יתברך מי ששם בשמים כוכבים עם מנורה (השמש) וירח מאיר
Hırvatça:
Neka je Uzvišen Onaj Koji je na nebu velike zvijezde stvorio i na njemu dao Svjetiljku i Mjesec koji sja.
Rumence:
Binecuvântat fie Cel ce a făcut zodiile pe cer, precum şi o candelă şi o lună luminoasă.
Transliteration:
Tabaraka allathee jaAAala fee alssamai buroojan wajaAAala feeha sirajan waqamaran muneeran
Türkçe:
Şanı yücedir o kudretin ki; gökte burçlar yarattı, orada bir kandil ve ışık yansıtıcı bir ay oluşturdu.
Sahih International:
Blessed is He who has placed in the sky great stars and placed therein a [burning] lamp and luminous moon.
İngilizce:
Blessed is He Who made constellations in the skies, and placed therein a Lamp and a Moon giving light;
Azerbaycanca:
Səmada bürclər yaradan, orada bir çıraq (günəş) və nurlu ay vücuda gətirən (Allah) nə qədər (uca, nə qədər) uludur!
Süleyman Ateş:
Yücedir O ki gökte burçlar yaptı ve orada bir kandil ve aydınlatıcı bir ay var etti.
Diyanet Vakfı:
Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.
Erhan Aktaş:
Gökte burçlar yapan ve orada bir çerağ(1) ve aydınlatan Ay’ı yapan ne mübarektir.(2)
Kral Fahd:
Oysa gökte burçlar yaratan ve orada aydınlatıcı olarak güneşi ve ayı var eden Allah ne yücedir.
Hasan Basri Çantay:
Gökde burçlar yaratan, onların içinde bir çerağ ve nurlu bir ay barındıran (Allah) ın şânı ne yücedir!
Muhammed Esed:
Göğe büyük takım yıldızları serpiştiren, ve yine oraya (parlak) bir ışık kaynağı ve ay (gibi) bir aydınlatıcı yerleştiren (Allah) ne yüce, ne cömerttir.
Gültekin Onan:
Gökte burçlar kılan, onların içinde bir aydınlık ve nurlu bir ay vareden (Tanrı) ne yücedir.
Ali Fikri Yavuz:
Ne yücedir O Allah ki, gökte burçlar (gezegenler) yaratmış ve içerisine bir kandil (güneş), bir de nurlu ay koymuştur.
Portekizce:
Bendito seja Quem colocou constelações no firmamento e pôs, nele, uma lâmpada em uma lua refletidora.
İsveççe:
VÄLSIGNAD vare Han som har smyckat himlens valv med stjärnbilder och där satt upp en [lågande] fackla och en måne som [återkastar dess] sken!
Farsça:
همیشه سودمند و با برکت است آنکه در آسمان برج هایی قرار داد، و در آن چراغی روشن وماهی تابان پدید آورد.
Kürtçe:
پاک و بێگەرد وپیرۆزە ئەو (خوایەی) کە لەئاسماندا چەند خولگە (بورج)ی دروستکردووە ودایناوە لەئاسماندا خۆرێکی پڕشنگدار و مانگێکی ڕووناک کەرەوە (بۆ زەوی)
Özbekçe:
Осмонда буржлар қилган ва унда чироқ ва нур сочгувчи ой қилган Зот баракотли-буюк бўлди.
Malayca:
Maha Berkat Tuhan yang telah menjadikan di langit, tempat-tempat peredaran bintang, dan menjadikan padanya matahari serta bulan yang menerangi.
Arnavutça:
I lartësuar është Ai, i cili ka krijuar hyllësitë në qiell, dhe në të ka krijuar Kandilin (Diellin) e ndritshëm dhe Hënën që shkëlqen.
Bulgarca:
Благословен е Онзи, Който стори съзвездия на небето и стори там светило и сияйна луна!
Sırpça:
Нека је Узвишен Онај Који је на небу створио сазвежђа и на њему дао Светиљку и Месец који сија.
Çekçe:
Požehnán budiž ten, jenž na nebi znamení zvěrokruhu stvořil a svítilnu tam umístil i měsíc osvětlený.
Urduca:
بڑا متبرک ہے وہ جس نے آسمان میں برج بنائے اور اس میں ایک چراغ اور ایک چمکتا چاند روشن کیا
Tacikçe:
Бузургу бузургвор аст он касе, ки дар осмон бурҷҳо биёфарид ва дар онҳо чароғеву моҳе тобон падид овард.
Tatarca:
Олугъ вә бөек Аллаһ күктә йолдызлар кылды вә аларга урыннар билгеләде, вә анда яктыртучы кояшны һәм ялтыраучы айны халык кылды.
Endonezyaca:
Maha Suci Allah yang menjadikan di langit gugusan-gugusan bintang dan Dia menjadikan juga padanya matahari dan bulan yang bercahaya.
Amharca:
ያ በሰማይ ቡሩጆችን ያደረገና በእርሷም አንጸባራቂን (ፀሐይ) አብሪ ጨረቃንም ያደረገ ጌታ ክብሩ በጣም ላቀ፡፡
Tamilce:
வானங்களில் பெரும் கோட்டைகளை அமைத்தவன் மிகுந்த பாக்கியவான், மிகவும் உயர்ந்தவன், மிக்க மகத்துவமானவன் ஆவான். இன்னும், அவன்தான் அதில் சூரியனையும் ஒளிவீசும் சந்திரனையும் அமைத்தான்.
Korece:
하늘에 성좌를 배치하시고 그 안에 큰 등불을 두셨으며 등 불과 같은 달을 두신 그분께 축복 이 충만하소서
Vietnamca:
Hồng phúc thay Đấng đã tạo ra các chùm sao trên trời và tạo ra trong đó mặt trời chiếu sáng và mặt trăng mang ánh hào quang.
Ayet Linkleri: