Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

1

Ayet No: 

2484

Sayfa No: 

322

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ اقْتَرَبَ لِلنَّاسِ حِسَابُهُمْ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ مُّعْرِضُونَ

Çeviriyazı: 

iḳterabe linnâsi ḥisâbühüm vehüm fî gafletim mü`riḍûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İnsanların hesab (görme) zamanı yaklaştı. Onlar ise hâlâ gaflet içinde, yan çizip aldırmıyorlar.

Diyanet İşleri: 

İnsanların hesap görme zamanı yaklaştı, fakat onlar hala habersiz, hakdan yüz çeviriyorlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnsanların hesap günü yaklaştı da hala onlar gaflet içinde, yüz çevirmedeler.

Şaban Piriş: 

İnsanların hesabı yaklaşmış olmasına rağmen onlar, gaflet içinde yüz çeviriyorlar.

Edip Yüksel: 

İnsanların hesapları yaklaştı; ancak onlar hâlâ bir aymazlık içinde yüz çevirmektedirler.

Ali Bulaç: 

İnsanları sorgulama (zamanı) yaklaştı, kendileri ise gaflet içinde yüz çeviriyorlar.

Suat Yıldırım: 

İnsanların hesap verme vakti yaklaştı. Ama onlar hâlâ koyu bir gaflet içinde haktan yüz çevirmekteler. [16,1; 54,1]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Nâsa hesapları yaklaştı. Halbuki, onlar gaflet içinde yüz çevirir kimselerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yaklaştı insanlara hesapları! Ve onlar hâlâ gaflet içinde yüz çevirip durmadalar.

Bekir Sadak: 

Senden once de, kendilerine vahyettigimiz adamlar gonderdik. Bilmiyorsaniz kitablilara sorun.

İbni Kesir: 

İnsanların hesab zamanı yaklaştı. Fakat onlar hala gaflet içinde yüz çeviriyorlar.

Adem Uğur: 

İnsanların hesaba çekilecekleri (gün) yaklaştı. Hal böyle iken onlar, gaflet içinde yüz çevirdiler.

İskender Ali Mihr: 

İnsanlar için hesap vakti yaklaştı. Ve onlar, gaflet içinde yüz çevirenlerdir.

Celal Yıldırım: 

İnsanların hesap verme (günü) yaklaştı

Tefhim ul Kuran: 

İnsanların sorgulaması yakınlaştı, kendileri ise bir gaflet içinde yüz çevirmektedirler.

Fransızca: 

[L'échéance] du règlement de leur compte approche pour les hommes, alors que dans leur insouciance ils s'en détournent.

İspanyolca: 

Se acerca el momento en que los hombres deban rendir cuentas, pero ellos, despreocupados, se desvían.

İtalyanca: 

Si avvicina per gli uomini la resa dei loro conti, mentre essi incuranti trascurano.

Almanca: 

Angenähert hat sich den Menschen ihre Abrechnung, während sie in Achtlosigkeit abgeneigt sind.

Çince: 

对众人的清算已经临近了,他们却在疏忽之中,不加以思维。

Hollandaca: 

De tijd nadert, waarop de bewoners van Mekka rekenschap zullen moeten afleggen, en nochtans zijn zij achteloos en hebben zich van de overdenking daarvan afgewend.

Rusça: 

Приблизился к людям расчет с ними, однако они с пренебрежением отворачиваются.

Somalice: 

Xisaabtoodii iyagoo Halmaansho ku Sugan oo Jeedsan.

Swahilice: 

IMEWAKARIBIA watu hisabu yao, nao wamo katika mghafala wanapuuza.

Uygurca: 

كىشىلەرگە ئۇلارنىڭ (ئەمەللىرىدىن) ھېساب ئېلىنىدىغان ۋاقىت (يەنى قىيامەت) توغرۇلۇق ئويلىنىشتىن) يۈز ئۆرۈمەكتىدۇر

Japonca: 

清算(の日)は人間に近付いているが,かれら(不信者)は無関心に背き去る。

Arapça (Ürdün): 

«اقترب» قرب «للناس» أهل مكة منكري البعث «حسابهم» يوم القيامة «وهم في غفلة» عنه «معرضون» عن التأهب له بالإيمان.

Hintçe: 

लोगों के पास उनका हिसाब (उसका वक्त) अा पहुँचा और वह है कि गफ़लत में पड़े मुँह मोड़े ही जाते हैं

Tayca: 

เวลาแห่งการคิดบัญชีของมนุษย์ได้ใกล้เขามาแล้ว โดยที่พวกเขาอยู่ในสภาพหลงลืม เป็นผู้ผินหลังให้

İbranice: 

התקרב יום החשבון של האנשים , ואולם הם מסיחים את דעתם בסטייה

Hırvatça: 

Ljudima se bliži čas polaganja računa, a oni u gafletu, okreću se.

Rumence: 

Judecarea oamenilor se apropie, însă ei, în nepăsarea lor, întorc spatele.

Transliteration: 

Iqtaraba lilnnasi hisabuhum wahum fee ghaflatin muAAridoona

Türkçe: 

Yaklaştı insanlara hesapları! Ve onlar hâlâ gaflet içinde yüz çevirip durmadalar.

Sahih International: 

[The time of] their account has approached for the people, while they are in heedlessness turning away.

İngilizce: 

Closer and closer to mankind comes their Reckoning: yet they heed not and they turn away.

Azerbaycanca: 

İnsanların haqq-hesab vaxtı (qiyamət günü) yaxınlaşdı, onlar isə hələ də qəflət içindədirlər və (qiyamətə inanmaqdan) üz döndərirlər. (Qiyamət insanlar üçün nə qədər uzaq isə, Allahın dərgahında bir o qədər yaxındır. Fani dünyaya, şan-şöhrətə olan meyl, varlanmaq həvəsi insanların başını elə qatmışdır ki, qiyamət günü barəsində əsla fikirləşmirlər).

Süleyman Ateş: 

İnsanların hesapları yaklaştı, fakat onlar hala gaflet içinde yüz çevirmektedirler.

Diyanet Vakfı: 

İnsanların hesaba çekilecekleri (gün) yaklaştı. Hal böyle iken onlar, gaflet içinde yüz çevirdiler.

Erhan Aktaş: 

İnsanlar için hesap vakti(1) yaklaştı. Ne var ki onlar gaflet içinde aldırmıyorlar.

Kral Fahd: 

İnsanların hesaba çekilecekleri (gün) yaklaştı. Hal böyle iken onlar, gaflet içinde yüz çevirdiler.

Hasan Basri Çantay: 

İnsanların hesâb (günleri yaklaşdı. Böyleyken onlar (haalâ) gaflet içindedirler, (bunu tefekkürden) yüz çeviricidirler.

Muhammed Esed: 

İnsanlar için hesap görme vakti yaklaşıyor; ama onlar (bu yaklaşan şeye karşı) hala inatla umursamazlık gösteriyorlar.

Gültekin Onan: 

İnsanları sorgulama (zamanı) yaklaştı, kendileri ise gaflet içinde yüz çeviriyorlar.

Ali Fikri Yavuz: 

İnsanların hesab vakti (kıyamet günü) yaklaştı. Onlar ise, halâ bundan gaflette, yan çizib aldırmıyorlar.

Portekizce: 

Aproxima-se a prestação de contas dos homens que, apesar disso, estão desdenhosamente desatentos.

İsveççe: 

RÄKENSKAPENS stund kommer allt närmare människorna, men de vänder sig likgiltigt bort [om frågan förs på tal].

Farsça: 

مردم را [هنگام] حسابرسی [آنچه در مدت عمرشان انجام داده اند] نزدیک شده در حالی که آنان با [فرو افتادن] در غفلت [از دلایل اثبات کننده معاد] روی گردانند.

Kürtçe: 

لێپرسینەوەی خەڵکی نزیک بۆتەوە بەڵام ئەوان لە بێ ئاگایی و غەفڵەتدا پشت تێکەر و ڕوو وەرگێڕن (لە ئاینی خوا)

Özbekçe: 

Одамларга ҳисоблари яқинлашиб қолди. Улар эса, ғафлатда, юз ўгирувчи бўлган ҳолларида.

Malayca: 

Telah hampir datangnya kepada manusia hari perhitungan amalnya sedang mereka dalam kelalaian, tidak hiraukan persediaan baginya.

Arnavutça: 

Ju ka afruar njerëzve llogarie e tyre (e veprave të tyre), e ata, janë të pakujdesshëm e janë shmangur.

Bulgarca: 

Наближава за хората тяхната равносметка, а те нехайни се отдръпват.

Sırpça: 

Људима се ближи њихово полагања рачуна, а они, немарни, окрећу се од истине.

Çekçe: 

Přibližuje se k lidem zúčtování jejich, zatímco lhostejně se odvracejí,

Urduca: 

قریب آ گیا ہے لوگوں کے حساب کا وقت، اور وہ ہیں کہ غفلت میں منہ موڑے ہوئے ہیں

Tacikçe: 

Рӯзи ҳисоби мардум наздик шуд ва онон ҳамчунон ба ғафлат рӯйгардонанд.

Tatarca: 

Кешеләргә Аллаһу хозурында булачак хисаб көннәре якынлашты, ләкин алар ул хисабтан гафләттәләр, хисабны уйлаудан яки Коръән белән гамәл кыйлып Аллаһуга җавап бирергә хәзерләнүдән, баш тартмакталар.

Endonezyaca: 

Telah dekat kepada manusia hari menghisab segala amalan mereka, sedang mereka berada dalam kelalaian lagi berpaling (daripadanya).

Amharca: 

ለሰዎች እነርሱ በዝንጋቴ ውስጥ (መሰናዳትን) የተው ኾነው ሳሉ ምርመራቸው ቀረበ፡፡

Tamilce: 

தா ஹா.

Korece: 

그들에 대한 계산이 가까왔 으되 그들은 아직 깨닫지 못하고 등을 돌리도다

Vietnamca: 

Việc xét xử nhân loại (vào Ngày Phán Xét Cuối Cùng) đang đến gần nhưng họ vẫn ngoảnh mặt làm ngơ.