Arapça:
لَّوْلَا جَاءُوا عَلَيْهِ بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ ۚ فَإِذْ لَمْ يَأْتُوا بِالشُّهَدَاءِ فَأُولَٰئِكَ عِندَ اللَّهِ هُمُ الْكَاذِبُونَ
Çeviriyazı:
levlâ câû `aleyhi bierbe`ati şühedâ'. feiẕ lem ye'tû bişşühedâi feülâike `inde-llâhi hümü-lkâẕibûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Bu iddiayı ortaya atanların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki şahitler getirip ispat edemediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler.
Diyanet İşleri:
Dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? İşte bunlar, şahit getirmedikçe Allah katında yalancı olanlardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu işe ait dört tanık getirselerdi ya. Tanık getiremeyince de onlar, Allah katında yalancıların ta kendileridir.
Şaban Piriş:
İftira atanların da dört şahid getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki onlar, şahidleri getirmediler. O halde onlar, Allah katında yalancıdırlar.
Edip Yüksel:
Dört tanık getirmeli değiller miydi? Tanıklar getiremediklerine göre onlar ALLAH yanında yalancılardandır.
Ali Bulaç:
Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah Katında yalancıların ta kendileridir.
Suat Yıldırım:
O iftiracılar dört şahit getirselerdi ya! Şahitlerini getirmediklerine göre, onlar Allah katında yalancıların ta kendileri olarak tescil edileceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onun üzerine dört şahit getirmeli değil mi idiler? Madem ki, şahitleri getiremediler, artık onlardır Allah katında yalancılar, onlardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ona dört tanık getirselerdi ya! Mademki, tanıkları getiremediler, o halde, Allah katında onlar yalancılardır.
Bekir Sadak:
Muminler arasindan hayasizligin yayilmasini arzu edenlere, iste onlara, dunya ve ahirette can yakici azap vardir. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.
İbni Kesir:
Buna karşı dört şahidle gelmeleri gerekmez miydi? Madem ki onlar şahidleri getiremediler, öyleyse onlar Allah katında yalancıların kendileridirler.
Adem Uğur:
Onların (iftiracıların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler.
İskender Ali Mihr:
Ona dört şahit getirmeli değiller miydi? Öyleyse şahitleri getiremediklerine göre bu taktirde işte onlar, onlar Allah´ın katında yalancıdırlar.
Celal Yıldırım:
Onlar iftiraya karşı dört şahit getirmeli değiller miydi ? Şâhidleri getiremediklerine göre, onlar evet onlar Allah yanında yalancılardır.
Tefhim ul Kuran:
Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah katında yalancıların ta kendileridir.
Fransızca:
Pourquoi n'ont-ils pas produit [à l'appui de leurs accusations] quatre témoins ? S'ils ne produisent pas de témoins, alors ce sont eux, auprès d'Allah, les menteurs.
İspanyolca:
¿Por qué no han presentado cuatro testigos? Como no han presentado testigos, para Alá que mienten.
İtalyanca:
Perché non produssero quattro testimoni in proposito? Se non portano i
Almanca:
Hätten sie doch dafür vier Zeugen gebracht! Und sollten sie nun die Zeugen nicht bringen, dann sind diese selbst bei ALLAH die wirklichen Lügner.
Çince:
他们为何不举出四个见证来证明这件事呢?他们没有举出四个见证,所以在真主看来他们是说谎的。
Hollandaca:
Hebben zij vier getuigen daarvoor aangewezen? Dus, aangezien zij de getuigen niet hebben aangewezen, zijn zij zekerlijk logenaars voor de oogen van God.
Rusça:
Почему они не привели для подтверждения этого четырех свидетелей? Если они не привели свидетелей, то перед Аллахом они являются лжецами.
Somalice:
Mayse u Keenaan Korkiisa Afar Marag, Haddayna keenin Marag kuwaasu Eebe Agtiisa waxay ku Yihiin Beenaalayaal.
Swahilice:
Kwa nini hawakuleta mashahidi wane? Na ilivyo kuwa hawakuleta mashahidi wane basi hao mbele ya Mwenyezi Mungu ni waongo.
Uygurca:
ئۇلار نېمىشقا تۆت نەپەر گۇۋاھچىنى كەلتۈرمىدى؟ گۇۋاھچىلارنى كەلتۈرەلمىگەن ئىكەن، ئۇلار اﷲ نىڭ نەزىرىدە يالغانچى ھېسابلىنىدۇ
Japonca:
かれらは何故,これに対し4名の証人を挙げなかったのか。証人を出さなかったので,これらの者はアッラーの御目には虚言の徒である。
Arapça (Ürdün):
«لولا» هلا «جاءُوا» أي العصبة «عليه بأربعة شهداء» شاهدوه «فإذا لم يأتوا بالشهداء فأولئك عند الله» أي في حكمه «هم الكاذبون» فيه.
Hintçe:
और जिन लोगों ने तोहमत लगायी थी अपने दावे के सुबूत में चार गवाह क्यों न पेश किए फिर जब इन लोगों ने गवाह न पेश किये तो ख़ुदा के नज़दीक यही लोग झूठे हैं
Tayca:
ทำไมพวกเขาจึงไม่นำพยานสี่คนมาเพื่อมัน หากพวกเขาไม่นำพยานเหล่านั้นมาแล้ว ดังนั้นชนเหล่านั้น ณที่อัลลอฮ์พวกเขาเป็นผู้กล่าวเท็จ
İbranice:
היו חייבים להביא, מוציאי הדיבה, ארבעה עדים על כך , ומשלא הביאו עדים לכך, אלה אצל אלוהים הם המשקרים
Hırvatça:
Zašto nisu četvericu svjedoka doveli? A pošto svjedoke nisu doveli, oni su onda kod Allaha lažljivci.
Rumence:
Dacă măcar ei ar fi chemat patru martori...! Ei n-au venit însă cu martori, căci ar fi minţit înaintea lui Dumnezeu.
Transliteration:
Lawla jaoo AAalayhi biarbaAAati shuhadaa faith lam yatoo bialshshuhadai faolaika AAinda Allahi humu alkathiboona
Türkçe:
Ona dört tanık getirselerdi ya! Mademki, tanıkları getiremediler, o halde, Allah katında onlar yalancılardır.
Sahih International:
Why did they [who slandered] not produce for it four witnesses? And when they do not produce the witnesses, then it is they, in the sight of Allah, who are the liars.
İngilizce:
Why did they not bring four witnesses to prove it? When they have not brought the witnesses, such men, in the sight of Allah, (stand forth) themselves as liars!
Azerbaycanca:
(Aişəyə iftira yaxanlar) nə üçün özlərinin doğru olduqlarını təsdiq edəcək dörd şahid gətirmədilər? Madam ki, şahid gətirmədilər, deməli, onlar Allah yanında əsl yalançıdırlar!
Süleyman Ateş:
Ona dört şahid getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki şahidleri getirmediler, o halde onlar Allah yanında yalancıların ta kendileridir.
Diyanet Vakfı:
Onların (iftiracıların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler.
Erhan Aktaş:
İddialarına dört tanık getirmeleri gerekmez miydi? Tanık getiremediklerine göre onlar Allah’ın yanında yalancıdırlar.
Kral Fahd:
Onların (iftiracıların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler.
Hasan Basri Çantay:
Buna karşı dört şâhid getirmeli değil miydiler? Maadem ki onlar (bu) şâhidleri getiremediler, o halde onlar Allah indinde yalancıların ta kendileridir.
Muhammed Esed:
(Bu asılsız isnadı ileri sürenlerden) iddialarını doğrulamak için dört şahit getirmeleri(ni istemeniz) gerekmez miydi? Çünkü, bu şehadeti sağlamadıkları sürece, Allah katında yalancı olanlar işte böyleleridir!
Gültekin Onan:
Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Tanrı katında yalancıların ta kendileridir.
Ali Fikri Yavuz:
Buna dört şahid getirselerdi ya... Madem ki şahid getiremediler, o halde onlar, Allah katında yalancılardır.
Portekizce:
Por que não apresentaram quatro testemunhas? Se não as apresentarem, serão caluniadores ante Deus.
İsveççe:
Varför [har ni] inte [krävt] fyra vittnen som stöd [för anklagelsen]? - Eftersom de inte hade vittnen är det nu de som inför Gud är lögnare.
Farsça:
چرا بر آن تهمت، چهار شاهد نیاوردند؟ و چون شاهدان را نیاوردند، پس خود آنان نزد خدا محکوم به دروغگویی اند؛
Kürtçe:
دە بۆچی ئەو بوھتانکارانە چوار شایەتیان لەسەری نەھێنا ئەمجا ئەگەر شایەتەکانیان نەھێنا کەواتە ھەر ئەوانەن لای خوا درۆزن
Özbekçe:
У(ифкчи)лар ўша(ифк)га тўртта гувоҳ келтирсалар бўлмасмиди?! Бас, гувоҳларни келтира олмаган чоғда ана ўшалар ўзлари Аллоҳнинг ҳузурида ёлғончидирлар.
Malayca:
Sepatutnya mereka (yang menuduh) membawa empat orang saksi membuktikan tuduhan itu. Oleh kerana mereka tidak mendatangkan empat orang saksi, maka mereka itu pada sisi hukum Allah, adalah orang-orang yang dusta.
Arnavutça:
Pse nuk sollën për këtë katër dëshmitarë? Meqë nuk sollën dëshmitarë, ata (atëherë), te Perëndia janë gënjeshtarë.
Bulgarca:
Защо не доведоха за това четирима свидетели? И след като не са дошли със свидетелите, тези са лъжците пред Аллах.
Sırpça:
Зашто нису довели четворицу сведока? А пошто сведоке нису довели, они су онда код Аллаха лажљивци.
Çekçe:
Proč nepřivedli o tom čtyři svědky? A protože nepřivedli svědky, jsou před Bohem lháři.
Urduca:
وہ لوگ (اپنے الزام کے ثبوت میں) چار گواہ کیوں نہ لائے؟اب کہ وہ گواہ نہیں لائے ہیں، اللہ کے نزدیک وہی جھوٹے ہیں
Tacikçe:
Чаро чаҳор шоҳид бар иддаъои худ наёварданд? Пас агар шоҳидоне наёвардаанд, дар назди Худо дар зумраи дурӯғгӯёнанд.
Tatarca:
Гаишә зина кыйлды диючеләр дүрт шаһид китерсәләр иде, әгәр дүрт шаһид китермәсәләр, алар Аллаһ хозурында ялганчылардыр.
Endonezyaca:
Mengapa mereka (yang menuduh itu) tidak mendatangkan empat orang saksi atas berita bohong itu? Olah karena mereka tidak mendatangkan saksi-saksi maka mereka itulah pada sisi Allah orang-orang yang dusta.
Amharca:
በእርሱ ላይ ለምን አራትን ምስክሮች አላመጡም ምስክሮቹንም ካላመጡ እነዚያ አላህ ዘንድ ውሸታሞቹ እነሱ ናቸው፡፡
Tamilce:
அவர்கள் அதற்கு நான்கு சாட்சிகளைக் கொண்டு வந்திருக்க வேண்டாமா! ஆக, அவர்கள் சாட்சிகளைக் கொண்டு வரவில்லை எனில் அவர்கள்தான் அல்லாஹ்விடம் பொய்யர்கள் ஆவார்கள்.
Korece:
왜 그들은 그것을 입중할 네명의 증인을 세우지 못했느뇨 그 들이 증인들을 세우지 못했으니 그들은 하나님 앞에서 허위자들 이라
Vietnamca:
Đáng lẽ ra họ phải đưa ra đủ bốn nhân chứng cho việc đó bởi lẽ khi họ không đưa ra đủ số lượng nhân chứng thì đối với Allah họ đích thực là những kẻ nói dối.
Ayet Linkleri: